Fransa mahkemesi Lübnanlı işadamı hakkında kararını verdi

Fotoğrafçı Ammar Abd Rabbo ve Lübnanlı aday Ömer Harşuf
Fotoğrafçı Ammar Abd Rabbo ve Lübnanlı aday Ömer Harşuf
TT

Fransa mahkemesi Lübnanlı işadamı hakkında kararını verdi

Fotoğrafçı Ammar Abd Rabbo ve Lübnanlı aday Ömer Harşuf
Fotoğrafçı Ammar Abd Rabbo ve Lübnanlı aday Ömer Harşuf

Paris’te bir mahkeme, Lübnan’ın Trablus kentinden parlamento seçimleri için adaylığını açıklayan ve aynı zamanda işadamı olan Ömer Harşuf’u, Suriyeli-Fransız fotoğrafçı ve gazeteci Ammar Abd Rabbo’ya karşı ‘kamuoyunda karalama’ suçlamasıyla açılan davada kararını verdi.
Rabbo, Harşuf’un Twitter hesabından yazdığı tweetler hakkında Fransız mahkemesine suç duyurusunda bulunmuştu.
İşadamı Twitter hesabının olmadığını, Facebook sayfasındaki tartışmalı paylaşımı yapan kişinin kendisi değil, çalışanlarından biri olduğunu belirtti.
Harşuf, Lübnan’da meydana gelen bir olay için Fransız mahkemesinde davanın görülmesine tepki gösterse de mahkeme, internette yayınlanan iftira niteliğindeki ifadelerin Fransız topraklarında özellikle Paris’te okunabileceğini, Ömer Harşuf’un da Paris’te olduğunu dolayısıyla mahkemenin bu davada karar verme yetkisinin olduğunu açıkladı.
Mahkeme, 28 Kasım 2022’de verdiği kararda, Harşuf’un öne sürdüğü tüm delilleri reddettiğini ve Harşuf’u kamuya hakaretten suçlu bulduğunu duyurdu.
Karar, fotoğrafçının iş adamına Fransız mahkemesinde açmış olduğu 3. davanın ardından alındı.
Gazeteci Ammar Abd Rabbo, kararı memnuniyetle karşılayarak, mahkemenin Harşuf ve avukatı tarafından ileri sürülen tüm itirazları reddettiğini belirtti.
Ömer Harşuf’un yerel mahkemenin kararını istinaf mahkemesine taşıması için 10 günü var.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.