Irak Yolsuzlukla Mücadele Kurumu: Eski Başbakan Kazımi’ni bir danışmanı tutuklandı

Sudani, yolsuzlukla mücadelede elde edilen fonları gözden geçirirken (AFP)
Sudani, yolsuzlukla mücadelede elde edilen fonları gözden geçirirken (AFP)
TT

Irak Yolsuzlukla Mücadele Kurumu: Eski Başbakan Kazımi’ni bir danışmanı tutuklandı

Sudani, yolsuzlukla mücadelede elde edilen fonları gözden geçirirken (AFP)
Sudani, yolsuzlukla mücadelede elde edilen fonları gözden geçirirken (AFP)

Irak Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Kurumu tarafından yapılan yazılı açıklamada, eski Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin ekonomi danışmanı ve Mali Komite Başkanı Heysem El Cuburi’nin kara para aklama ve yasadışı kazanç sağlama suçlarından tutuklandığı bildirildi.
Irak’ta yolsuzlukla mücadele hedefini hükümetinin öncelikleri arasına alan Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, ülke genelindeki yolsuzluk davalarını soruşturmak adına Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Kurumu’nun kurulmasını emretti. Kurum, etkili siyasi partilerin arkasında durduğu büyük yolsuzluk dosyalarına ilişkin Dürüstlük Komisyonu'nun çalışmalarıyla ilgili önceki ‘gevşeklik’ durumunun aşılmasını amaçlıyor.
Yapılan açıklamada, Yolsuzlukla Mücadele Kurumu’nun Cuburi aleyhindeki davalarını incelemekte uzmanlaşmış ceza soruşturması hakimi tarafından verilen tutuklama emrini uyguladığı belirtilerek, mal varlığının enflasyon ve hayat pahalılığı pahasına artmasıyla ilgili suçlamalar sonucunda geldiği kaydedildi.
Tutuklama emrinin, Federal Dürüstlük Otoritesi Önleme Departmanı tarafından Cuburi’nin mal varlığıyla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda geldiği aktarılan açıklamada, gayrimenkul, araçlarının değeri ve kendisine ait olan altın miktarlarının görev süresi oyunca aldığı krediler ve maaşlarla ilgili olduğunun ortaya çıktığı kaydedildi.
Açıklamada, komisyon tarafından yapılan incelemelerde, Cuburi’nin servetinin 16 milyar 157 milyon 291 bin dinar (yaklaşık 10 milyon dolar) olduğu kaydedildi.
Dürüstlük Komitesi, gayri meşru kazanç kanunun 19. maddesi uyarınca ispat yapamayan her mükellef hakkında yedi yıldan az olmamak şartıyla hapis ve aykırı kazancın değeri kadar para cezası verildiğini açıkladı. Komite, mahkumlar para cezasını ödemeden ve hukuka aykırı kazancın bedelini iade etmediği sürece serbest bırakılmayacağını aktardı.
Mustafa el-Kazımi döneminde Irak hükümet ekibinde görev yapmış en önemli üç kişiden biri olan Cuburi’nin tutuklanması, eski İstihbarat Şefi Raid Cuhi’ye yurt dışına çıkış yasağı ve mahkemeye zorla getirme kararı verilmesinin ardından geldi. Cuhi, Genel Vergi Dairesi'ne ait 2.5 milyar doların çalınması olayında adı geçen zanlıların tutuklanması konusunda işlem yapmadığı ve esnek davrandığı gerekçesiyle mahkemeye zorla getirildi. Ayrıca, Kazımi’ye yakın olan ve daha önce Yolsuzlukla Mücadele Kurumu başkanlığına atanmış Ahmed Ebu Raghef’de görevden alındı.
Gözlemciler, Kazımi'nin yardımcılarının çeşitli suçlamalarla yargılanmasının, Sudani hükümetini kuran Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin bugünlerde eski Başbakan Kazımi dönemini etkisizleştirmeye çalıştığını düşünüyor. Irak’ta Cuburi'nin yaklaşık 2,5 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen ve Ekim ortasında patlak vererek ‘yüzyılın hırsızlığı’ olarak anılan vergi hırsızlığı olayına karıştığı konusunda iddialar ortaya atılmıştı.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Sudani, hükümetinin vergi fonları hırsızlığıyla ilgili baş zanlı Nur Zuhair Casim tarafından ele geçirilen toplam 1,5 milyar dolardan 182 milyar dinarın geri aldığını duyurdu.



Şam'ın Mezze bölgesi civarında bir patlama sesi duyuldu

Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Şam'ın Mezze bölgesi civarında bir patlama sesi duyuldu

Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Resmi Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), bugün Şam'ın Mezze bölgesi yakınlarında bir patlama sesi duyulduğunu ve patlamanın niteliğinin araştırıldığını bildirdi.


Libya'nın başkentinde devam eden protestolar ve yol kapatma eylemleri

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
TT

Libya'nın başkentinde devam eden protestolar ve yol kapatma eylemleri

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)

Libya’nın başkenti Trablus, Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) karşı öfkeli protestoların yeniden alevlenmesiyle bir kez daha gergin bir gece yaşadı. Protestolara, ‘Misrata kentindeki devrimci tugaylar ve birlikler’ olarak bilinen grupların da destek vermesiyle talepler, hükümetin görevden alınması çağrısının ötesine geçerek, yıllardır siyasi bölünmüşlük altında bulunan ülkedeki tüm ‘siyasi oluşumların’ düşürülmesi isteğine dönüştü.

Görgü tanıkları ve yerel medya kaynaklarına göre, cumartesi akşamı Trablus’ta Abdulhamid Dibeybe hükümetini protesto eden göstericiler otoyolu ve sahil yolunu kapattı. Başkentin merkezinde lastikler ateşe verilirken, birçok mahallede gece saatlerinde düzenlenen gösterilerde yolsuzluğun yaygınlaşması, hizmetlerdeki aksaklıklar ve yaşam koşullarındaki kötüleşme protesto edildi.

Libyalı diplomat Muhammed Halife el-Akrut, yolların kesildiği, lastiklerin yakıldığı, trafik akışında ciddi aksamalar yaşandığı ve yoğun sıkışıklık nedeniyle çok sayıda aracın birbirine çarptığı bir tabloya dikkat çekti.

Trablus’ta cuma günü düzenlenen benzer gösterilerin ardından protestolar ikinci gününe girerken, Misrata ve Zaviye kentlerinde de eş zamanlı eylemler yapıldı. Göstericiler, ekonomi, hizmet ve güvenlik koşullarındaki kötüleşmeyi protesto ederek geçiş sürecinin sona erdirilmesini talep etti.

Misrata kentindeki devrimci tugaylar ve birliklerin liderleri, ‘halk ayaklanması’ olarak niteledikleri eylemlere tam destek verdiklerini açıkladı. Açıklamada, ‘ülkenin çektiği acılardan sorumlu tüm siyasi oluşumların devrilmesi’ çağrısı yapılırken, Libyalılar sokağa çıkmaya davet edildi. Ayrıca Misrata’daki askeri kurumlara, protestocuların yanında yer alma çağrısında bulunuldu.

Açıklamada geçen ‘siyasi oluşumlar’ ifadesinin, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi’nin (DYK) yanı sıra Trablus’taki UBH ve ülkenin doğusunda parlamento tarafından görevlendirilen hükümeti de kapsadığı değerlendiriliyor.

Devrimci tugaylar ve birliklerin liderleri, yayımladıkları bir başka açıklamada, Libya Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam Zubi ile aralarına mesafe koyarak, kendilerini temsil etmediğini ve ‘devrimcilerin haklarını savunma’ konusunda kayda değer bir rol üstlenmediğini belirtti. Ayrıca, geçtiğimiz salı günü Türkiye’nin başkenti Ankara’dan havalandıktan kısa süre sonra düşen ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bazı askeri yetkililerin hayatını kaybettiği uçak kazasına ilişkin tutumunu eleştirerek sessiz kalmasını kınadı.

Açıklamada, UBH’nin olaya ilişkin resmi bir taziye mesajı ya da kazanın koşullarını açıklayan bir basın toplantısı düzenlememesi ‘zayıf’ bir tutum olarak nitelendirildi; bunun askeri kuruma ve devrimcilerin fedakârlıklarına bir hakaret olduğu savunuldu.

Misrata Devrimci Tugayları, Libya’nın batısındaki en büyük ve en güçlü örgütlü askeri güçler arasında yer alıyor. Bu yapı, 17 Şubat 2011 devrimi sırasında ortaya çıkmasının ardından, özellikle Misrata, Sirte ve Trablus cephelerinde yürüttüğü operasyonlarla eski lider Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinde kilit rol oynamıştı.

zxscdfrgt
Bingazi'deki Libya Temsilciler Meclisi (TM) oturumundan (TM Medya Ofisi)

Bu oluşumlar, izleyen yıllar boyunca savaşçı örgütlenmeleri, silahlanmaları ve geniş toplumsal tabanlarına dayanarak Misrata’da ve kent dışında kayda değer bir askerî nüfuzu elinde tutmayı sürdürdü. Ayrıca devletin çeşitli askeri kilit noktalarında da varlık gösterdiler.

Öte yandan ülkenin batısındaki el-Esabia kentinde esrarengiz yangınlar yeniden çıktı. Kentte yaklaşık üç eş zamanlı yangın meydana gelirken, 19 Şubat’ta yaşanan ve onlarca, hatta yüzlerce evin yanmasına yol açtığı belirtilen yangınlar zinciri yeniden gündeme geldi.

El-Esabia Belediyesi, sınırlı imkânlar nedeniyle ekiplerin kapasitesini artırmak amacıyla ek bir itfaiye aracı ve bir ambulans tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın Libya resmi haber ajansı LANA’dan aktardığına göre el-Esabia Belediyesi Basın Ofisi Müdürü Sıddık el-Mukattef, yetkili kurumlara acil destek çağrısı yaptı.

El-Mukattef, yangınların nedenlerinin ‘halen bilinmediğini’ belirterek, özellikle şubat ayından bu yana mayısta verilen kısa bir aranın ardından olayların tekrar etmesi nedeniyle takibin artırılması ve halkın korunmasına yönelik önlemler alınması çağrısında bulundu.

Ülkenin doğusunda ise Bingazi’de pazartesi ve salı günleri yapılması planlanan TM oturumunun gündemine ilişkin sessizlik hâkim. Oturumda üç ana dosyanın ele alınmasının beklendiği belirtiliyor. Bunlar arasında Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in idari atamalara ilişkin adaylıklarının onaylanması, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) maaş çizelgesinde değişikliğe gidilmesi ve TM için yeni bir yönetim yapısının yeniden seçilmesi yer alıyor.


Naim Kasım, ‘silah taşıma münhasır hakkının’ ertelenmesini istedi

İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
TT

Naim Kasım, ‘silah taşıma münhasır hakkının’ ertelenmesini istedi

İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)

Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Lübnan hükümetine, silahların münhasıran devletin elinde olması gerektiğini öngören ‘silahların münhasır kontrolü’ konusunu ertelemesi çağrısında bulunarak, bunu ‘İsrail'in devam eden saldırıları ışığında mantıksız’ olarak nitelendirdi.

Kasım, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının, bu aşamada ‘silahların devletle sınırlandırılması’ olarak adlandırılsa da, bir Amerikan-İsrail projesi olduğunu düşündüğünü belirtti.

Hizbullah Genel Sekreteri, bu projenin ‘Lübnan'ın askeri kapasitesini sona erdirmek ve Lübnan halkının dengeli bir kesimini vurmak’ amacını taşıdığını da sözlerine ekledi. Hükümetin karşılığında hiçbir şey almadan gereksiz tavizler verdiğini, İsrail'in ise hiçbir anlaşmaya bağlı kalmadığını vurguladı.

Şeyh Kasım, Hizbullah’ın etkinliğinde yaptığı konuşmada, ülkenin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, ‘şu anda önerilen planların yeniden gözden geçirilmesi’ çağrısında bulundu. Direnişin anlaşmaya devletten daha fazla bağlı olduğunu vurgulayan Şeyh Kasım, İsrail'in anlaşmaları ihlal etmeye devam ettiğini belirtti.