AB, Ukrayna'nın yeniden inşasının bedelini Rusya’nın ödemesini istiyor

Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı Josep Borrell. (EPA)
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı Josep Borrell. (EPA)
TT

AB, Ukrayna'nın yeniden inşasının bedelini Rusya’nın ödemesini istiyor

Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı Josep Borrell. (EPA)
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı Josep Borrell. (EPA)

Avrupa Birliği Dışişleri Bakanı Josep Borrell bugün yaptığı açıklamada, Polonya'nın Lodz kentinde başlayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Bakanlar Konseyi ortaklarıyla, Rusya'yı Ukrayna'nın harap edilmesinin bedelini ödemeye zorlayacak ‘tüm yasal olasılıkları’ inceleyeceğini duyurdu.
Borrell açıklamasında, “İktidara yakın zenginlerin ve Rusya'yı destekleyen şahısların yaklaşık 20 milyar euro parasına el koyduk. Rusya Merkez Bankası'nın mali kaynaklarının yaklaşık 300 milyarını kontrol ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Borell, bu fonların Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılması gerektiğini vurguladı.
Borrell, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığını uluslararası hukukun ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ilkelerinin ihlali olarak değerlendirdi. “Rusya Avrupa'ya savaş getirdi, Birleşmiş Milletler Şartı'nı baltaladı ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmede başarısız oldu” şeklinde konuştu.
Ayrıca, Avrupa'nın ve dünyanın "Rusya'nın sahip olduğumuz sistemi tamamen yok etmesinden sonra Avrupa'da yeni bir güvenlik sistemine ihtiyacı olduğunu" vurguladı.
AGİT, Rusya ve Ukrayna’nın da aralarında bulunduğu 57 ülkeyi içeriyor.
Bu yıl örgütün dönem başkanlığını yürüten Varşova, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un kendi topraklarına girmesine izin vermedi.
Rusya, Lodz'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'ndaki büyükelçisi tarafından temsil ediliyor.



Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

Netanyahu, nükleer tehdit geri dönerse İran'a karşı harekete geçmek için ABD'den ‘yeşil ışık’ istiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump Beyaz Saray'da (İsrail Başbakanlık Ofisi)

İsrailli bir yetkili, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile bugün yapacağı görüşmede, Tahran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesiyle ilgili her türlü faaliyete karşı harekete geçmek için ‘yeşil ışık’ isteyeceğini söyledi.

Yetkili İsrail'in Jerusalem Post gazetesine verdiği demeçte, “Amaç Lübnan'dakine benzer bir yetki almak; yani nükleer tesislerde şüpheli faaliyetler tespit edilirse ya da ABD ve İsrail savaş uçakları tarafından bombalanan bölgelerden uranyum transfer edildiğine dair kanıtlar bulunursa, bunlara karşı harekete geçmek için önceden ABD onayı alınmış olacak” dedi.

İsrail, İran'ın nükleer programını yeniden inşa etmesini engellemek için ABD öncülüğünde bir mekanizma kurmayı hedefliyor.

“Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliği yapmaması nedeniyle Snapback mekanizmasını (İran'a yeniden yaptırım uygulama mekanizması) da harekete geçirmek istiyoruz” diyen yetkili, İsrail'in Tahran üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.

Yetkili, UAEA müfettişlerinin geçen hafta ‘güvenlik gerekçesiyle İran'dan ayrıldığını, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın da UAEA ile iş birliğini askıya alan yasayı imzaladığını’ bildirdi.

Netanyahu dün Washington'a hareket etmeden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “İran'ın bizi yok etmeyi amaçlayan nükleer silah arayışını yenileme girişimlerine karşı uyanık kalmalıyız” dedi.

İsrail ordusu, haziran ayında sona eren İsrail-İran savaşının ardından odağını yeniden Hizbullah'ın altyapısını hedef almaya devam ettiği Güney Lübnan'a kaydırdı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi CBS News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’ni bombalamasının tesiste ‘ciddi ve ağır hasara yol açtığını’ ifade etti.

Arakçi, “Fordo'da tam olarak ne olduğunu kimse bilmiyor. Ancak şu ana kadar bildiğimiz şey tesislerin ciddi ve ağır hasar gördüğü” ifadelerini kullandı.