Tekerlek Söndürücüler adlı çevreci grup yaklaşık 900 adet cipin lastiğini patlattı

Eylemciler, 8 ülkede düzenlenen sabotajların devamının geleceğini söyledi

Aktivistler, marttan beri farklı ülkelerdeki yaklaşık 10 bin 4x4 cipin tekerlerini indirdiğini öne sürdü (Twitter / @T_Extinguishers)
Aktivistler, marttan beri farklı ülkelerdeki yaklaşık 10 bin 4x4 cipin tekerlerini indirdiğini öne sürdü (Twitter / @T_Extinguishers)
TT

Tekerlek Söndürücüler adlı çevreci grup yaklaşık 900 adet cipin lastiğini patlattı

Aktivistler, marttan beri farklı ülkelerdeki yaklaşık 10 bin 4x4 cipin tekerlerini indirdiğini öne sürdü (Twitter / @T_Extinguishers)
Aktivistler, marttan beri farklı ülkelerdeki yaklaşık 10 bin 4x4 cipin tekerlerini indirdiğini öne sürdü (Twitter / @T_Extinguishers)

Tekerlek Söndürücüler (Tyre Extinguishers) adlı çevreci grup, Avrupa ve ABD'de yaklaşık 900 4x4 cipin tekerinin havasını indirdi.
Uluslararası çapta eylemler düzenleyen grubun açıklamasında, "Geçen gece (28 Kasım Pazartesi akşamı ve 28 Kasım Salı erken saatlerde) 8 ülkedeki yurttaşlar, çevre kirliliğe yol açan yaklaşık 900 4x4 cipin tekerinin havasını indirdi" dendi.
Grup söz konusu eylemleri Hollanda'da Amsterdam ve Enschede, Fransa'da Paris ve Lyon, Almanya'da Berlin, Bonn, Essen, Saarbrücken ve Hanover, Birleşik Krallık'ta Bristol, Leeds, Londra ve Dundee, İsveç'te Malmö, Avusturya'da Innsbruck, İsviçre'de Zürih ve Winterthur, ABD'deyse New York'ta düzenledi.
Aktivistlerin açıklamasında, "Bu, yüksek karbon emisyonu yapan araçlara yönelik tarihte gerçekleştirilen en büyük koordineli küresel eylem. Devamı da gelecek" ifadelerine yer verildi.
Öte yandan Leeds'te yaşayan ve Yorkshire'da ambulans birimine eğitim veren Tom Haworth, "Tebrikler. Acil durum aracının tekerlerini başarılı şekilde indirdiniz" diyerek eylemcilere tepki gösterdi. Öte yandan otomobilin acil durum aracı olup olmadığı henüz belirlenemedi.
Martta kurulan aktivist grup, 4x4 ciplerin diğer araçlara kıyasla orantısız karbon salımı yaptığını savunarak, bu tür araçların yasaklanmasını talep ediyor.

Grubun sözcülerinden Marion Walker, "Hareketimiz büyüyecek. Fikir paylaşıldığı an artık durdurulamaz" dedi.
Van Gogh tablosuna çorba fırlatarak gündem olan Birleşik Krallık merkezli çevreci eylem grubu Just Stop Oil da geçen ay lüks araç galerilerini hedef almıştı.

Eylemciler galerilerin camlarına, yangın tüplerine doldurdukları turuncu boyaları püskürtmüştü.
Independent Türkçe, Guardian, New York Post
 



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais