Husi terörüne karşı Yemen-BAE heyetleri koordinasyon için toplandı

Husilerin ekonomik tesislerine yönelik saldırılarından vazgeçmesi için Yemen- BAE koordinasyonu sağlanıyor

BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Abu Dabi’de Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile (AFP)
BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Abu Dabi’de Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile (AFP)
TT

Husi terörüne karşı Yemen-BAE heyetleri koordinasyon için toplandı

BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Abu Dabi’de Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile (AFP)
BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan, Abu Dabi’de Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ile (AFP)

Yemenli resmi kaynaklar, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi’nin Abu Dabi ziyaretinde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Âl Nahyan bir araya gelerek, petrol ihraç limanlarına ve ekonomik tesislere yönelik Husi terörist saldırılarını caydırma çabalarını koordine etme konusunu görüştüğünü söyledi.
Bu, Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi’nin, ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi ile  birlikte İran destekli Husi milislerini barıştan sapmamaya ikna etme çabalarını sürdürdüğü ve süresi dolan ateşkesi yenileme ve genişletme önerilerini desteklediği bir zamanda geldi.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığı habere göre Alimi,  Yemen Başkanlık Konseyi üyesi Aydarus ez-Zubeydi, Tarık Salih ve Abdullah el-Alimi ile birlikte BAE Devlet Başkanıyla Yemen'deki  gelişmeleri ve iki ülke arasındaki seçkin ilişkileri ele aldı.
SABA, görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra hükümet reformları, Husilerin ulusal ekonomik tesislere yönelik saldırılarını caydırmak için koordineli önlemlerin alınması ve saldırıların insani durum, uluslararası barış ve güvenlik üzerindeki yansımaları değerlendirildiği aktardı.
BAE'nin Yemen halkının ve meşru yönetiminin yanında yer almasını takdir eden Alimi, devlet kurumlarında yeniden kontrolü sağlama ve İran rejimi tarafından desteklenen Husilerin darbesini sona erdirme özlemlerini dile getirdi. Ayrıca, hükümet ve Yemen halkının desteklerinden ötürü BAE hükümeti ve halkına olan tebriklerini ifade etti.
Alimi, bölgedeki Başkanlık Konseyi hareketlerini yönettiği Ürdün'ün başkenti Amman'dan ekonomik ve siyasi reformları desteklemek ve artan Husi terörüne karşı koymak için Abu Dabi'ye gitti.
Diğer yandan Yemen Maliye Bakanı Salim bin Berik dün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad'da ABD'nin Yemen Özel Temslcisi Tim Linderking ve ABD 'nin Yemen Büyükelçisi Stephen Fagin ile yaptığı görüşmede, Yemen'de barışın sağlanmasına yönelik çabalar, işbirliği ve koordinasyon ilişkilerinin güçlendirilmesinin yanı sıra bölgesel ve uluslararası ekonomik ve mali durumla ilgili gelişmeleri görüştü.
Yemenli resmi kaynaklar, görüşmenin İran destekli Husi terörist darbe milislerinin Hadramut ve Şebva vilayetlerindeki hayati petrol tesislerine yönelik saldırıları ile bunların genel insani, yaşam, ekonomik ve kamu mali yönleri üzerindeki etkisinin boyutunu masaya yatırdığını kaydetti.
Görüşmede, petrol tesislerine ve Yemen halkının yeteneklerine yönelik tekrarlanan terör saldırılarıyla başa çıkmak için devlet ve hükümet tarafından belirlenen prosedürler ve seçeneklerin ele alınırken ayrıca Husi milislerin kontrolündeki Hudeyde Limanı’na ilişkin alınan tedbirlere ek olarak Husilerin uzlaşmazlığı ve BM ateşkes anlaşmasının uzatılmasına engel olmaları görüşüldü.
Berik görüşme sırasında, Husilerce tahrip edilen devlet kurumlarını ve altyapılarını inşa etmeye devam etmeye katkıda bulunmak için insani ve kalkınma desteğinin yanı sıra teknik ve maddi destek açısından ülkesinin duyduğu ihtiyaçları dile getirdi. Ayrıca, kapsamlı mali, ekonomik ve idari reformlar sürecinin sürdürülmesi çerçevesinde hükümetin çabalarını desteklemek adına Maliye Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının ve çıkarlarının kapasitelerini geliştirmeye yönelik öncelik ve ihtiyaçları dile getirdi.
Son dönemde mali, ekonomik ve idari alanlarda gerekli reformların yapılmasında devlet, hükümet ve Maliye Bakanlığının göstermiş olduğu çabalara da atıfta bulunan Berik,  ulusal ekonominin desteklenmesi ve istikrara kavuşturulmasının kamu maliyesinin sürdürülebilirliği, petrol ve petrol dışı kaynakların geliştirilmesine katkıda bulunmak için gerekli önlemlerin alınması, harcamaların kontrol edilmesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik düzeyinin artırılmasına katkı sağladığını bildirdi.
Yemenli bakan, Husi milislerinin askeri tırmanmasının, genel olarak insani ve yaşamsal yönler ve özel olarak da kamu maliyesi üzerindeki olumsuz etkileri göz önüne alındığında, hükümetin bir sonraki aşamadaki mali politikasının öncelikleri ve kamu maliyesi zorluklarıyla yüzleşme çabalarına etki ettiğini söyledi.
Maliye Bakanlığı tarafından temsil edilen Yemen hükümeti ile Yemen Merkez Bankası arasında yakın zamanda imzalanan Yemen için kapsamlı ekonomik, mali ve parasal reformlar programı anlaşmasının önemini yineleyen Berik, bir milyar dolar değerindeki Arap Para Fonu programının  ekonomik toparlanmanın sağlanmasına ve genel koşulların iyileştirilmesi için umut edilen gelişmeye katkıda bulunacak önemli bir zamana denk geldiğini bildirdi.
Yemen resmi medyası, ABD’nin Yemen Özel Temsilcisi’nin ülkesinin, Yemen vatandaşların insani ve yaşamsal acılarını hafifletmeye ve ekonominin iyileşmesine ve iyileşmesine katkıda bulunmak için Yemen'i desteklemeye devam ettiğini yinelediğini kaydetti. ABD’li temsilci, Yemen'in özellikle ekonomik ve mali yönlerden karşı karşıya olduğu zorlukların anlaşılmasına ve bu zorluklarla yüzleşmek için büyük destek sağlama ihtiyacına değindi.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.