Uluslararası Koalisyon, Suriye’nin kuzeyindeki devriyelerine yeniden başladı

Kamışlı kırsalındaki bir ABD devriyesi (AFP)
Kamışlı kırsalındaki bir ABD devriyesi (AFP)
TT

Uluslararası Koalisyon, Suriye’nin kuzeyindeki devriyelerine yeniden başladı

Kamışlı kırsalındaki bir ABD devriyesi (AFP)
Kamışlı kırsalındaki bir ABD devriyesi (AFP)

ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon, Türkiye’nin bölgeye yönelik hava saldırıları sonrasında azaltılan, Suriye’nin kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki bölgelerde olağan devriyelerine yeniden başladı.
AFP’nin haberine göre, ABD öncülüğünde oluşturulan Uluslararası Koalisyon’a bağlı dörder zırhlı araçtan oluşan iki ekip, SDG unsurları eşliğinde ülkenin kuzeydoğusundaki Rimelan üssünden iki farklı yönde devriye gerçekleştirdi.
Uluslararası Koalisyon, Türkiye’nin 20 Kasım’dan itibaren SDG’nin kontrolündeki bölgeleri hedef alan hava saldırılarının ardından devriyelerini azalttı.
İsminin gizli kalmasını isteyen bir Kürt askeri kaynağı AFP’ye yaptığı açıklamada, “Uluslararası Koalisyon, SDG ile koordinasyon halinde Türkiye’nin bölgeye yönelik hava saldırıları nedeniyle sınırladığı Suriye’nin kuzeydoğusundaki olağan devriyelerine yeniden başladı. Faaliyetleri normal şekilde devam etmek için yeni bir haftalık program oluşturuldu. Devriyeler, Türk hava saldırılarından sonra haftada 20 devriyeden yaklaşık 5 veya 6’ya düştü” dedi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), devriyelerin Deyr-i zor vilayetinde de yürütüldüğünü bildirdi.
Başta ABD olmak üzere yüzlerce Uluslararası Koalisyon gücü, SDG kontrolündeki bölgelerde konuşlandırılmış durumda. Bu kuvvetler Haseke, Rakka ve Deyr-i Zor vilayetlerindeki üslerde bulunuyor.
Türkiye’nin Pençe-Kılıç Harekatı kapsamında hava saldırılarını başlatması ve ardından kara saldırısı yapma uyarısında bulunmasının ardından, SDG müttefiki Washington’u Ankara’nın tehditlerini gerçekleştirmesini engellemek için daha ‘sert’ bir tavır almaya çağırdı.
SDG, Türkiye’nin harekatının, Uluslararası Koalisyon ile işbirliği içinde yürüttüğü DEAŞ ile mücadele operasyonlarını engelleyeceğini de iddia etti.
Söz konusu askeri kaynak, “SDG ile Uluslararası Koalisyon arasındaki koordinasyon durmadı, ancak devriyelerin azalması ve SDG’nin Türk tehditleriyle yüzleşmeye ve bölgelerini onlardan korumaya odaklanma ihtiyacıyla geriledi” ifadelerini de kullandı.
 



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.