Çin’de devletin sıkı koronavirüs kısıtlamaları duvara çarptı: Bazı şehirler tedbirleri gevşetiyor

Pekin'de koruyucu giysiler giyen iki kişi (Reuters)
Pekin'de koruyucu giysiler giyen iki kişi (Reuters)
TT

Çin’de devletin sıkı koronavirüs kısıtlamaları duvara çarptı: Bazı şehirler tedbirleri gevşetiyor

Pekin'de koruyucu giysiler giyen iki kişi (Reuters)
Pekin'de koruyucu giysiler giyen iki kişi (Reuters)

Artan yeni tip koronavirüs vakaları nedeniyle sıkı kısıtlamalara maruz kalan bazı Çin şehirleri, yaşanan gerilimler ve ülke genelinde koronavirüsle mücadele için beklenen politika değişikliği öncesinde izolasyon kurallarını gevşetmeye başladı.
Ayrıca, koronavirüs kısıtlamalarının eşit olmayan şekilde hafifletilmesi, yetkililerin bu haftaya kadar uzun süredir ölümcül olarak tanımladığı bir hastalığa karşı daha savunmasız durumdaki bazı sakinler arasında endişeyi artırıyor.
Pekin'deki eczaneler, tek kullanımlık cerrahi maskelere göre çok daha yüksek derecede koruma sağlayan N95 maske alımlarının bu hafta arttığını söyledi. Bazı eczaneler ise N95 maskesi takanların bu maskeleri çalıştıkları yerlerden temin ettiklerini söylediklerini aktardı.
Ancak bu temkinli davranış, salgından etkilenen büyük şehirlerdeki tüketiciler ve fabrikalarla doğrudan iş yapan şirketler için iyiye işaret değil. Çünkü işçiler en azından yeni yıl tatilinde kutlama yapmak için kırsal kesimdeki ailelerinin yanına dönene kadar virüsü kapmamaya çalışıyor.
Yaşlıların birçoğu ise, aşı olmadıkları için en savunmasız grupta olduğunu düşünüyor.
Pekin'de yaşayan ve lenf kanserinden mustarip olan Şi Wei, zamanının çoğunu tecrit altında geçirdiğini, yine de koronavirüse yakalanmaktan ve 80 yaşındaki annesine bulaştırmaktan endişe duyduğunu söyledi. Üç haftada bir hastaneye giden Wei, elinden sadece dua etmek geldiğini vurguladı.
Çin'in koronavirüs karşıtı politikaları, iç tüketimden fabrika üretimine ve hatta küresel tedarik zincirlerine kadar her şeyi etkileyerek ekonomisine zarar verirken, yüz milyonlarca insan ciddi psikolojik stres altında kaldı.
Kısıtlamalara duyulan öfke, son birkaç gün içinde 20'den fazla şehirdeki onlarca protesto gösterisini ateşledi. Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in 2012'de iktidara gelmesinden bu yana Çin anakarasında benzeri görülmemiş bir sivil itaatsizlik gösterisi yapıldı.
Hong Kong'un kuzeyinde genişleyen bir üretim merkezi olan Guangzhou'da protestocular çevik kuvvet polisiyle çatıştıktan 24 saatten kısa bir süre sonra, şehrin en az yedi ilçesinde kısıtlamalar kaldırıldı.
Reuters'a konuşan kaynaklar, Pekin’in karantina kısıtlamalarını hafifleteceğini ve ülke çapında test sayısını artıracağını bildirdi.



Netanyahu’nun Trump ikilemi: Koalisyon mu ABD desteği mi?

Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)
Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)
TT

Netanyahu’nun Trump ikilemi: Koalisyon mu ABD desteği mi?

Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)
Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)

Gazze savaşı sürerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla ABD Başkanı Donald Trump'ın arası iyice gerildi. 

Hamas'la ABD arasında yapılan doğrudan görüşmeler sonucunda ABD-İsrail vatandaşı esir asker Idan Alexander, dün serbest bırakıldı. Filistinli örgüt, bu hamlenin "ateşkesin sağlanması ve insani yardım girişlerinin gerçekleştirilmesine yönelik ilk adım" olduğunu ifade etti. 

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da Alexander'in serbest bırakılmasının "umut ışığı" olduğunu belirtirken, Netanyahu'ya yüklendi: 

Esirleri geri getirmek istiyoruz ama İsrail savaşı bitirmeye hazır değil. İleriye dönük net bir yol göremiyoruz, bir anlaşmaya varılması gerekiyor ama Netanyahu yönetimi savaşı uzatıyor.

Guardian, Witkoff'un açıklamalarının ABD-İsrail arasındaki gerginliğin ne kadar arttığını gösterdiğini yazıyor. Eski İsrailli diplomat Alon Pinkas, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Trump, İsrail'e karşı değil ama onu umursamıyor. Trump'a göre Netanyahu sinir bozucu birine dönüştü, bu da banka hesabına katkı yapmadığı anlamına geliyor.

Trump, son dönemde Netanyahu'yu köşeye sıkıştıracak hamleler yaptı. Husilerle barış ilan etti, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırı planını desteklemek yerine Tahran'la müzakere başlattı ve Suudi Arabistan'la nükleer görüşmelerin ilerlemesi için Riyad-Tel Aviv hattında normalleşme şartını askıya aldı.

Ayrıca Ortadoğu turunda da İsrail'i ziyaret etmeyecek. 

Analizde, Trump'ın bu hamlelerle ABD-İsrail ilişkilerinde oturmuş diplomatik yapıyı değiştirdiğine dikkat çekiliyor. İki devletli çözümü savunan düşünce kuruluşu İsrail Politika Çalışma Grubu'nun yöneticisi Ilan Baruch, şunları söylüyor: 

Trump açıkça yeni bir yörüngeye girdi. İsrail, Trump yönetiminin 'ortak inançlar ve karşılıklı stratejik çıkarlar' paradigması çerçevesinde yoluna devam etmesini bekliyordu. Trump bir kuşaktır bu denklemden şüphe duyulmasını sağlayan ilk başkan oldu.

Trump, 5 Ocak'ta göreve başladığında Netanyahu, Beyaz Saray'a davet edilen ilk yabancı liderdi. İsrail Başbakanı, Cumhuriyetçi liderin zaferini de ilk tebrik edenler arasındaydı. Diğer yandan analizde, Gazze savaşındaki tavrı nedeniyle Netanyahu'nun Trump'tan aldığı desteği kaybedebileceği belirtiliyor. 

Radikal sağcı kabinedeki liderlerin savaşın sürmesini istediği, Trump'ınsa tüm rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes için baskı yaptığına dikkat çekiliyor. Netanyahu'nun bu noktada ikileme düştüğü belirtiliyor: 

Netanyahu, tekrar Trump'ın desteğini istiyorsa koalisyonunun dağılmasına neden olacak adımlar atması lazım. Geçmişine ve deneyimine bakarsanız her şeyin farkında olması gerektiğini düşünürsünüz. Ama davranışlarına baktığınızda sanki neler olup bittiğinden haberi yok.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel