Egzersiz uzmanı geri geri yürümenin faydalarını açıkladı

"Geriye doğru yürümek basittir. Ancak bu kolay olduğu anlamına gelmez"

Geçen sene yapılan bir çalışma inme inen kişilerin günde 30 dakika yürüyerek ölüm riskini yüzde 54 azaltabileceğini göstermişti (Unsplash)
Geçen sene yapılan bir çalışma inme inen kişilerin günde 30 dakika yürüyerek ölüm riskini yüzde 54 azaltabileceğini göstermişti (Unsplash)
TT

Egzersiz uzmanı geri geri yürümenin faydalarını açıkladı

Geçen sene yapılan bir çalışma inme inen kişilerin günde 30 dakika yürüyerek ölüm riskini yüzde 54 azaltabileceğini göstermişti (Unsplash)
Geçen sene yapılan bir çalışma inme inen kişilerin günde 30 dakika yürüyerek ölüm riskini yüzde 54 azaltabileceğini göstermişti (Unsplash)

Klinik egzersiz fizyolojisi uzmanı Jack McNamara, geri geri yürümenin faydalarını anlattı. Birleşik Krallık'taki East London Üniversitesi'nde görev yapan akademisyen, yürüyüşün sağlığa pek çok faydası olduğunu hatırlatırken geriye doğru yürüyerek farklı yararlar sağlanabileceğini belirtti.
Yürümenin sanılandan daha karmaşık bir faaliyet olduğunu ifade eden McNamara dik durmanın görsel, denge ve propriyosepsiyon (uzuvların konumunu algılama) sistemler arasında koordinasyon gerektirdiğini kaydetti.
Bir insan geriye doğru yürüdüğünde, bu sistemlerin koordinasyonu zorlaşıyor. Artan zorluk düzeyi de faydaları beraberine getiriyor.
Egzersiz uzmanı, geriye doğru yürümenin dizinde kireçlenme olan kişilerin normal yürüyüşünü ve dengesini geliştirebileceğini vurguladı.
Geri geri yürümek, daha kısa ve sık adımlar atılmasına neden oluyor. Bu durum eklemler üzerindeki yükü azaltırken bacakların alt kısımlarındaki kasları güçlendiriyor.
Bu sayede plantar fasiitin neden olduğu ağrı da giderilebiliyor. Topuk ağrısının en yaygın nedenlerinden biri olan plantar fasiit, ayak tabanındaki dokunun iltihaplanmasıyla oluşuyor.
Geriye doğru yürürken meydana gelen duruş değişiklikleri, lomber omurgayı destekleyen kasları da çalıştırıyor. Böylece kronik bel ağrısı olanlara iyi geliyor.
McNamara geri geri yürümenin nörolojik rahatsızlardan mustarip kişilere veya felç geçiren hastalarda denge ve yürüme hızını iyileştirmek için kullanıldığını vurguladı.
Geriye doğru yürümek aynı zamanda normal yürüyüşten daha etkili bir kilo verme yöntemi olabilir. Egzersiz uzmanı, geri geri yürürken harcanan enerjinin ileri doğru yürümeye göre yaklaşık yüzde 40 fazla olduğunu belirtti.
McNamara geri yürümeye alışan kişilerin koşmaya başlayarak yararları daha artırabileceğini ifade etti.
Yeterli alanı olmadığı için koşamayanlar, ağırlık sürükleyerek kaslarını güçlendirebilir.

Nasıl öğrenebilirsiniz?
"Geriye doğru yürümek basittir. Ancak bu kolay olduğu anlamına gelmez" diyen McNamara, bazı tavsiyeler verdi. Geriye doğru yürürken düşmeye neden olabilecek engelleri görme ihtimali çok düşük. Bu nedenle engellerin olmadığı bir iç veya dış mekan bulunması gerekiyor.
McNamara, ayrıca kafanızı çevirip arkanıza bakma dürtüsüne direnilmesini tavsiye etti. Başınızı ve göğsünüzü düz tutmanız da gerekiyor. Geri geri yürümeye alışan kişilere koşu bandına da geçebilir.
Independent Türkçe, The Conversation



Bunamanın 6 önemli nedeni: Bunları engellemek için ne yapılmalı?

Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)
Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)
TT

Bunamanın 6 önemli nedeni: Bunları engellemek için ne yapılmalı?

Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)
Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)

Bilim insanları demans veya bunama vakalarının yarısının önlenebileceğini söylüyor. 

Alzheimer'ın da içinde yer aldığı nörodejeneratif hastalıklar grubunu ifade eden bunama; hafıza, dil ve düşünce becerilerinde gerilemeyle kendini gösteriyor. 

Bu rahatsızlıklar genellikle yaşlanmayla ortaya çıksa da uzmanlar pek çok vakanın engellenebileceğini görüşünde. 

Oxford Üniversitesi'nde demans üzerine çalışan Prof. David Smith'in yer aldığı bir çalışmada, 344 binden fazla kişinin verisi 15 yıl boyunca takip edilerek bunamaya yol açan 6 temel risk faktörü belirlendi. 

Araştırmacılar bunamayı engellemek için yaşam tarzı, sağlık geçmişi, fiziksel göstergeler, sosyoekonomik durum, sosyal-psikolojik faktörler ve yaşanılan çevreye odaklanılması gerektiği sonucuna vardı. 

Bu faktörlerin orta seviyeye çekilmesinin bunama vakalarının yüzde 43'ünü, iyi seviyede olmasının da yüzde 73'ünü engelleyebileceği tespit edildi. 

Uzmanlar özellikle sağlıksız bir yaşam tarzının, bunamanın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığının altını çiziyor. 

Dünyanın önde gelen bunama uzmanlarının yürüttüğü başka bir araştırmada da benzer faktörler öne çıkıyor.

Depresyon, diyabet ve yüksek seviye kötü kolesterol gibi sağlık etkenlerinin yanı sıra eğitim durumu, hava kirliliğine maruz kalma ve sosyal izolasyon temel risk faktörleri arasında görülüyor.

Araştırmacılar çocukluktan itibaren bu etmenlere dikkat edilmesinin, vakaların yüzde 45'inin önüne geçebileceği sonucuna vardı. 

Diğer yandan hayatın ileri dönemlerinde de gerekli adımları atmanın fayda sağladığı tahmin ediliyor.

University College London'dan çalışmanın yazarlarından Prof. Gill Livingston "Dünya genelinde pek çok kişi bunamanın kaçınılmaz olduğuna inanıyor ancak durum öyle değil" diyerek ekliyor:

Riske daha uzun süre maruz kalmanın daha büyük bir etkiye sahip olduğuna dair artık daha güçlü kanıtlara sahip olsak da harekete geçmek için asla çok erken ya da çok geç olmadığını da vurgulamak gerekiyor.

Uzmanlar yaşam tarzında yapılacak değişikliklerin bunamayı engelleyebileceğini veya geciktirebileceğini belirtiyor. 

Prof. Livingston şu tavsiyede bulunuyor:

Düzenli egzersiz, sigara içmeme, orta yaşta (örgün eğitim dışında) bilişsel aktiviteyi canlı tutma ve aşırı alkolden kaçınmak gibi sağlıklı bir yaşam tarzı sadece bunama riskini azaltmaz, aynı zamanda bunama başlangıcını da geciktirebilir.

Prof. Livingston özellikle pek hareket etmeyenlerin, en azından yürüyüş yapmaya başlayarak egzersizi hayatlarının parçası haline getirmesini öneriyor.

Yapılan başka çalışmalarda da Akdeniz diyetinin bunama riskini azaltabildiğine dair bulgular ediniliyor.

Bitki ağırlıklı Akdeniz diyeti kabuklu yemişler, kepekli tahıllar ve balık da içeriyor. Özellikle kırmızı et çok az tüketilirken, yağ kaynağı olarak zeytinyağı tercih ediliyor.

Bilim insanları, meyve ve sebzelerdeki antioksidan sayesinde bu beslenme biçiminin bunama riskini azalttığını düşünüyor.

Uzmanlar ayrıca görme ve duyma becerilerindeki gerileme de bunamayla ilişkilendirildiği için işitme cihazları gibi aygıtlara kolay ulaşılabilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Birleşik Krallık merkezli Alzheimer Derneği'nden Fiona Carragher, alkol ve egzersiz gibi faktörlerin kişinin kontrolünde olduğunu ancak eğitim eşitsizliği ve hava kirliliği gibi sorunların toplumsal ölçekte çözülmesi gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Jerusalem Post, Guardian, Nature Human Behavior, The Lancet, Alzheimer Derneği