Hindistan'da ötekileştirilen kasttaki öğrencilere tuvalet temizleten müdüre dava açıldı

Öğrencilerden birinin velisi, çocukların 6 aydır okul tuvaletini temizlediğini söyledi

Veliler, müdire Geeta Rani'yi suçlayarak okul tuvaletlerini temizlemesi için ezilen, tanım dışı kasta mensup öğrencileri seçtiğini söyledi (AFP)
Veliler, müdire Geeta Rani'yi suçlayarak okul tuvaletlerini temizlemesi için ezilen, tanım dışı kasta mensup öğrencileri seçtiğini söyledi (AFP)
TT

Hindistan'da ötekileştirilen kasttaki öğrencilere tuvalet temizleten müdüre dava açıldı

Veliler, müdire Geeta Rani'yi suçlayarak okul tuvaletlerini temizlemesi için ezilen, tanım dışı kasta mensup öğrencileri seçtiğini söyledi (AFP)
Veliler, müdire Geeta Rani'yi suçlayarak okul tuvaletlerini temizlemesi için ezilen, tanım dışı kasta mensup öğrencileri seçtiğini söyledi (AFP)

Hindistan'ın güneyindeki Tamil Nadu eyaletinde polis yetkilileri, ötekileştirilmiş bir topluluğa mensup 6 çocuğu yerleşkedeki tuvaleti temizlemeye zorlayarak çocuklardan birinin sivrisinek kaynaklı viral enfeksiyon kapmasına yol açtığı iddia edilen müdirenin de aralarında bulunduğu okul yetkililerini arıyor.
Öğrencilerden birinin velisi, oğlunun dang hummasına yakalanıp hastaneye kaldırılmasının ardından müdirenin yaptıklarını öğrendi ve dava açtı.
Sözkonusu öğrencinin annesi S. Jayanti, "Oğluma, danga nasıl yakalandığını sorduğumda, her gün ağartma tozunu kullanarak tuvaleti temizlerken sivrisinekler tarafından ısırıldığını söyledi" dedi.
The Times of India gazetesinin haberine göre Jayanti, öğrencilerin 6 aydır okul tuvaletlerini temizlediğini söyledi.
Jayanti'nin oğlu, Tamil Nadu'nun Erode şehrindeki devlet okulunda 5. sınıf öğrencisi. Okul yetkilisi hakkında çarşamba günü şikayette bulunuldu.
Hint haber kanalı NDTV'nin haberine göre Jayanti, müdire Geeta Rani'nin okuldaki tuvaletleri temizlemesi için Hindistan'ın tartışmalı kast sisteminin azınlık bölümündeki ezilen, tanım dışı kasta (scheduled caste) mensup öğrencileri seçtiğini söyledi.
Hindistan, 1955'te Britanya yönetiminden bağımsızlığını kazandıktan sonra dokunulmazlığı (Hindistan ve bazı başka ülkelerde dokunulamayacak kadar pis görülen toplum kesimi -ed.n.) yasaklamış ve bunu takip eden hükümetler pozitif ayrımcılık uygulamaları başlatmış olsa da Dalit topluluğu mensupları ülke çapında ayrımcılık ve istismarın hedefi olmaya devam ediyor.
Ulusal Suç Kayıtları Bürosu verilerine göre, Hindistan'da Dalitlere karşı işlenen suçlar 2019'da 45 bin 961 iken, bu sayı 2020'de yüzde 9,4 gibi büyük bir artışla 50 bin 291'e yükseldi.
Polis yetkilileri, Rani'nin şu anda firarda olduğunu ve tutuklanmadığını söyledi. Rani perşembe günü görevinden de uzaklaştırıldı.
Üçü 4. ve biri birinci sınıftan olan diğer öğrencilerden de okul tuvaletlerini temizlemesi istendiğini belirten Jayanti, öğrencilerin bunu yaptığını da sözlerine ekledi.
The Independent'ta yer alan habere göre, olayı ortaya çıkaran bir başka şey de bir velinin öğrencilerin okul tuvaletinden paspas ve kovalarla çıktığını görmesiydi.
Habere göre Jayanti, "Bu sorulduğunda öğrenciler, tuvaleti temizlediklerini ve bunu yapmalarını müdirenin istediğini söyledi. O sınıfta 40 çocuk okuyor ve bunların çoğu bizim tanım dışı kastımıza mensup çocuklar. Müdire, sadece bizim çocuklarımızdan tuvaletleri temizlemesini istedi" dedi.
Polis yetkilileri, üst düzey okul yetkilileri hakkında, Hindistan'ın Çocuk Adalet Yasası uyarınca, Tanım Dışı Kast ve Tanım Dışı Kabile (Şiddetin Önlenmesi) Yasası kapsamındaki başka bir davaya ek olarak suç duyurusunda bulundu.
Bir yetkili, polisin şimdi zanlının tutuklanması için özel ekipler kurduğunu ve soruşturma başlatıldığını söyledi.
Polis, zanlının en kısa zamanda yakalanacağını ifade etti.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe