Tunus’ta Raşid Gannuşi’nin oğlu devlete komplo kurmakla suçlandı

Tunus Parlamentosu. (Reuters)
Tunus Parlamentosu. (Reuters)
TT

Tunus’ta Raşid Gannuşi’nin oğlu devlete komplo kurmakla suçlandı

Tunus Parlamentosu. (Reuters)
Tunus Parlamentosu. (Reuters)

Tunus’un batısında yer alan Kassarin Asliye Mahkemesi Sözcüsü Selahaddin er Rüşdi,  Tunus dışında bulunan ve aralarında Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’nin oğlu Muaz Gannuşi’nin de bulunduğu iki kişi için yakalanma celbi gönderildiğini duyurdu. Rüşdi, bahsi geçen kişilerin devletin yapısını değiştirmek, iç güvenliği tehdit etmek ve halkı nefret söylemine teşvik etmekle suçlandığını söyledi. Cumhuriyet Savcılığı geçtiğimiz ekim ayının sonunda, Kasserine’de karışıklık çıkarmak amacıyla göstericilere para dağıtmakla suçlanan dört kişiyi tutuklamıştı. Gannuşi’nin oğluna yönelik celb kararına ilişkin Nahda Hareketi’nden Mahir Mezyub, Tunuslu yetkililerin Muaz Gannuşi’ye karşı sunduğu celp talebinin bir hafta öncesine dayandığını ve Tunus'taki ‘siyasi propaganda makinesi’ tarafından teşvik edilenin aksine yeni bir talep olmadığını söyledi.  Mezyub, konunun Tunus'un istikrarını tehdit ettiği söylenen 25 kişilik bir şebekenin ifşa edilmesinin yanı sıra dosyanın yeniden ele alınması ve hali hazırda medyada gündeme getirilmesinin nedenleri hakkında soru işaretleri olduğunu kaydetti. Mezyub, Gannuşi’nin iadesi için Interpol’e başvurulmasının mantıksız olduğuna, zira Interpol’ün siyasi değil yalnızca suç niteliğindeki talepleri dikkate aldığına dikkat çekti.
Tunus İçişleri Bakanlığı geçtiğimiz ekim ayı başlarında ‘iç güvenliği tehdit etmek, halkı nefret söylemine teşvik etmek ve ortalığı karıştırmak’ amacıyla grup oluşturmakla suçlanan dört kişinin tutuklandığını doğruladı. Bakanlık, tutuklananlar arasında eski bir cumhurbaşkanı adayının kardeşinin de olduğunu ve bu davada hakkında soruşturma açılanlar listesinde bir siyasi parti genel başkanının oğlunun da yer aldığını bildirdi.
Tunuslu bir güvenlik kaynağı, arama ve tutuklama emriyle ilgili parti başkanının oğlunun, Muaz Gannuşi olduğunu doğruladı. Tunus İçişleri Bakanlığı, tutukluların başkent Tunus'un kuzeyindeki Ariana vilayetinde yaşayan bir kişiden yüklü miktarda para aldıklarını kabul ettiklerini bildirdi. Sanığın ikametgahını hedef alan aramalarda, bir miktar dövize ek olarak yaklaşık 16 bin Tunus dinarı (yaklaşık 5 bin dolar ) olduğu tahmin edilen bir miktar paranın bulunduğu aktarıldı. Diğer yandan, Kamil Bin Amara'nın (Tunus başkentinin 60 km kuzeyindeki) Bizerte belediye başkanlığından ihraç edildiğinin duyurulması, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in 2018 yılında belediye seçimlerini kazandıktan sonra göreve gelen bir belediye başkanına karşı aldığı kararın yasallığı konusunda geniş bir siyasi tartışmaya yol açtı.
Resmi kaynaklar, ihraç kararını ‘Bizerte Belediye Başkanı’nın kanunları ihlal ve kamu yararına büyük zarar verme gibi ciddi hatalar işlediğinin kanıtlanmasına’ bağladı.
Ancak Bizerte kentindeki kaynaklar, görevden alma kararını, Amara'nın Tunus'ta ‘tahliye savaşı’ olarak bilinen olay sırasında Bizerte'de işlenen suçlardan olmasına bağladı.
Bu bağlamda Tunus Belediyeler Ulusal Üniversitesi Başkanı Adnan Bouassida, Bizerte Belediye Başkanı’nın görevden alınması kararının gerekçelerini açıkladı. Bouassida, Bizerte Belediye Başkanı’nın bölge valisi tarafından hesap vermeyi reddetmesi ve Tunus’un işgalden kurtuluşunun kutlandığı 15 Ekim’e günler kala taraflar arasında çıkan anlaşmazlığa bağlı olduğunu söyledi
Bouassida yaptığı basın açıklamasında, yasaların çiğnenmesi ve yetkinin kötüye kullanılması davalarına bakan Tunus İdare Mahkemesi’nin iki taraf arasında hakem konumunda olduğuna değinerek, tüm göstergelerin mahkemenin bu kararı Mahalli Topluluklar (Belediyeler) Kanunu'nda öngörülenlere aykırı olduğu için reddedeceği yönünde olduğunu vurguladı. Kanunun 253’üncü maddesi gereğice ihraç kararını cumhurbaşkanının değil hükümet emriyle verileceğine değinen Bouassia, belediye meselelerin İçişleri Bakanlığı’nın görevi olmadığını bildirdi.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.