Kişileri paralarına göre sıralayan ATM dikkat çekti

Skor tablosunda şu andaki "en yüksek puanlı kullanıcının" hesap bakiyesi 2,9 milyon dolar

MSCHF
MSCHF
TT

Kişileri paralarına göre sıralayan ATM dikkat çekti

MSCHF
MSCHF

Art Basel sanat fuarındaki bir ATM, kendisini kullanan herkesin hesap bakiyesini gösteriyor ve ardından kullanıcıları varlıklarına göre sıralıyor.
Her yıl düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından koleksiyoncuların, galerilerin, görsel sanatçıların, yeni görsel sanat biçimlerini takdir etmek için bir araya geldiği sanat fuarı, şu an ABD'nin Florida eyaletine bağlı Miami Beach'te gerçekleşiyor.
The Independent'ın haberine göre, bu yıl çok dikkat çeken parçalardan biri, son çalışmaları ATM Leaderboard'u (ATM Skor Tablosu) paylaşan Brooklyn'deki sanat kolektifi MSCHF'den geliyor.
Kelimenin tam anlamıyla çalışan bir bankamatik olan bu parça, kendisini kullanan kişilerin bakiyesini herkese açık şekilde gösteriyor.
Daha sonra ATM'nin kamerasıyla çekilen fotoğraflarla kullanıcılar, ne kadar paraları olduğuna göre sıralanıyor.
MSCHF'nin kurucu ortağı Daniel Greenberg, bu parçanın ardındaki anlamı, insanların maddi açıdan ne kadar değerli olduklarıyla hava atma dürtülerine meydan okumanın bir yolu olarak açıkladı.
CNN'e konuşan Greenberg, "ATM Leaderboard, zenginlikle gösteriş yapma dürtülerinin kelimenin gerçekten tam anlamıyla damıtılması" dedi.

"Bu çalışmayı, konseptinden dolayı, Lamborghini kiralayan ve Rolex takan kişilerin yoğun olduğu Miami Basel gibi bir yer için aklımızda kenara ayırmıştık. Bunlar, ATM Leaderboard'un açıkça gösterdiğine benzeyen örtülü hareketler."

Bu haber yazıldığı sırada, skor tablosundaki "en yüksek puana" sahip kişi, 2,9 milyon dolar hesap bakiyesine sahip.

Daniel Greenberg, Art Basel'dan sonra ATM Leaderboard'un başka yerlerde de pekala görünebileceğini ekledi.
Greenberg, "Kamera sayesinde ATM, kendisini kullanan herkesin ve kurulduğu her yerin sürekli kaydını tutuyor. Bu nedenle daha fazla yere taşınma imkanı bulmasını umuyoruz" açıklamasını yaptı.
Sosyal medya kullanıcıları bu parçaya, skor tablosunda verilen bilgileri nasıl kullanabileceklerine dair entrikalar paylaşarak karşılık verdi.
Bir izleyici, "Zengin sevgili bulmak için harika bir sistem bu hahahahaha" diye espri yaptı.



İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
TT

İlk kez bir Antik Mısırlının tam genomu çözüldü

Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)
Üç boyutlu taramayla yüzü oluşturulan kişinin, ileri yaşlarda hayatını kaybettiği saptandı (Caroline Wilkinson/Liverpool John Moores Üniversitesi)

Bilim insanları ilk kez bir Antik Mısırlının tüm genomunu diziledi. Yaklaşık 4 bin 500 yıl önce yaşayan adamın kalıntıları, antik uygarlıktan gelen en eski genetik veriyi de sunuyor.

Uzmanlar, bölgenin sıcak iklimi DNA'nın kolayca bozunmasına yol açtığı için Antik Mısır'dan genetik kayıtlar bulmanın epey zorlu bir iş olduğunu söylüyor. Ayrıca bu toplumda yaygın olan mumyalama da yumuşak dokuları muhafaza etmesine karşın DNA'nın düzgün bir şekilde korunmasını engelliyor.

Bugüne kadar Antik Mısır'dan sadece üç kişinin genomunun bir kısmı dizilenmişti. Ayrıca bu kişiler uygarlığın daha geç dönemlerinde yaşamıştı. 

Bulguları önde gelen hakemli dergi Nature'da dün (2 Temmuz) yayımlanan çalışmadaysa, bu örneklerden en az bin yıl daha önceye ait bir genom ilk kez tamamen dizilendi. 

Kahire'nin güneyindeki Nuwayrat köyünde 1900'lerin başında bulunan kalıntılar, kayaya oyulmuş bir mezarın içine yerleştirilmiş bir çömlek kabın içindeydi.

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Dr. Adeline Morez Jacobs liderliğindeki araştırmacılar, 4 bin 500 ila 4 bin 800 yıl önce yaşamış kişinin kemiklerini inceledi. Ayrıca dişinden aldıkları örneklerle genomunu dizileyen ekip, Antik Mısırlı hakkında eşsiz bilgiler elde etti.

VFDGH
Adamın kalıntılarını içeren çömlek 1902'de keşfedilmişti (Garstang Arkeoloji Müzesi/Liverpool Üniversitesi)

İlk piramitler inşa edilirken yaşayan kişinin kalıntıları, 44-64 yaşında ölen bir erkek olduğuna işaret ediyor. Makalenin yazarlarından Joel Irish, MÖ 2855 ila 2570'de hayatını kaybeden adam hakkında "Öldüğünde muhtemelen 60'lı yaşlarındaydı, ki bu o dönem için inanılmaz derecede ileri bir yaş" diyor.

Bilim insanları kişinin genetik materyalinin yüzde 80'inin beklendiği gibi Kuzey Afrika kökenine sahip olduğunu tespit etti. Ancak yüzde 20'si, Batı Asya ve Mezopotamya bölgesindeki insanlara dayanıyordu.

Araştırmacılar Antik Mısır ve Mezopotamya halkları arasında bir ilişki olduğunu uzun zamandır düşünüyordu. Arkeolojik bulgular bu etkileşime güçlü kanıtlar sunsa da bugüne kadar genetik bir veri elde edilememişti. 

Harvard Üniversitesi'nden Iosif Lazaridis, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Bu örnek bize, bu kadar erken bir tarihte Mısır'da çoğunlukla Kuzey Afrikalı soyundan gelen ancak Mezopotamya'dan da bir miktar soy katkısı olan insanlar olduğunu söylüyor" diyor: 

Bu coğrafi açıdan mükemmel derecede mantıklı.

Araştırmacılar bulunan kemiklerde artrit ve osteoporoz belirtilerinin yanı sıra yaşamının büyük bölümünde aşağı baktığını ve öne doğru eğildiğini gösteren işaretler tespit etti. Ayrıca kollarını uzun süre önünde tuttuğunu, ağır malzemeler taşıdığını ve sert yüzeylere oturduğunu gösteren bulgulara rastlandı. 

Ekip bu verilere dayanarak bu kişinin ağır işçilik yaptığı ve muhtemelen çömlekçi olduğu sonucuna vardı. Irish çömlekçi çarkının da Mısır'a bu dönemde geldiğini söyleyerek ekliyor:

Öte yandan bir çömlekçiye genellikle böyle üst sınıf bir cenaze töreni düzenlenmez. Belki de olağanüstü yetenekli ya da başarılı olduğu için sosyal statüsü yükselmişti.

Bilim insanları Antik Mısır ve Mezopotamya ilişkisine ışık tutan yeni çalışmanın sadece tek bir genom örneğine dayandığına ve daha fazla kanıt bulmayı beklediklerine değiniyor. Bu sayede iki bölgede yakın zamanda ortaya çıkan yazının kökenlerini ve farklı toplumlar arasındaki göçleri daha iyi anlamayı umuyorlar.

Makalenin ortak yazarı Dr. Linus Girdland-Flink "Bu, insan genetik varyasyonu bulmacasının sadece bir parçası: Bugüne kadar yaşamış her insan ve onların genomu bu bulmacanın benzersiz bir parçasını oluşturuyor" diyerek ekliyor:

Hiçbir zaman herkesin genomunu dizileyemeyeceğiz ancak insanlık tarihinde bugün kim olduğumuzu şekillendiren önemli olayları doğru bir şekilde yeniden yapılandırmak için dünyanın dört bir yanından yeterince çeşitli örnek toplamayı umuyoruz.

Independent Türkçe, CNN, New Scientist, Nature