Washington, El Kaide üzerindeki baskıyı arttırıyor

Terörist listelerine yeni isimler eklendi.

Geçtiğimiz ağustos başında Kabil'de öldürülen El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri. (AP)
Geçtiğimiz ağustos başında Kabil'de öldürülen El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri. (AP)
TT

Washington, El Kaide üzerindeki baskıyı arttırıyor

Geçtiğimiz ağustos başında Kabil'de öldürülen El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri. (AP)
Geçtiğimiz ağustos başında Kabil'de öldürülen El Kaide lideri Eymen el-Zevahiri. (AP)

ABD, ‘terörist listelerine’ yeni liderleri ekleyerek terör örgütü El Kaide üzerindeki baskıyı arttırdı. El Kaide, yeni liderini belirleme konusunda bocaladığı bir dönemden geçiyor. Gözlemciler, ‘yeni liderin seçimi konusunda örgütün kolları arasında bir anlaşmazlık olduğu’ görüşündeler. Yeni liderin isminin ilan edilmesinin El Kaide kolları tarafından, örgüt için bir tehdit oluşturabileceğini belirttiler.
ABD Dışişleri Bakanlığı dün Afganistan hakkında artan uyarılar ışığında, Güney Asya'daki El Kaide örgütünün liderlerinin ve Pakistan Taliban'ın terörist listesine alındığını duyurdu.
Mısır’ın resmi haber ajansı MENA’ya göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken – ABD menşeili Al-Hurra kanalı tarafından bildirilen bir açıklamada –  şunları söyledi:

“Bu adım, teröristlerin Afganistan'ı uluslararası terörizm için bir platform olarak kullanmamalarını sağlamaya yönelik aralıksız çabaların bir parçasıdır. Taahhütleri yerine getirmek ve uluslararası teröristlerin Afganistan'da cezasız kalmalarını önlemek için ilgili tüm araçları kullanmaya devam ediyoruz.”
 ABD’nin Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları tarafından yapılan açıklamalarda, " Söz konusu dört lider uluslararası teröristler olarak nitelendirilmekte. Bu da onlarla iş yapmayı suç saymayı ve ayrıca ülkede sahip oldukları her türlü varlığın dondurulmasına yol açıyor” ifadelerine yer verildi.
Diğer yandan El Kaide terör örgütü, 71 yaşındaki Eymen el-Zevahiri'nin geçtiğimiz ağustos ayında Afganistan'ın başkenti Kabil'de bir balkonda ABD’li insansız hava aracı saldırısı sonucunda öldürüldüğünün duyurulmasından bu yana lidersiz. Zevahiri'nin halefi olmaya aday birçok isim bulunmasına rağmen henüz bir lider belirlenemedi.
Seyfu’l Adl lakaplı Mısırlı Muhammed Salah Zeydan, Zevahiri'nin yerini alacak en önemli adaylardan biri olarak kabul ediliyor. 60 yaşlarında olan Zeydan, askeri ve terör tecrübesi sayesinde uluslararası terör örgütünün gazilerinden biri sayılıyor. ABD Federal Soruşturma Bürosu, onu 10 milyon dolarlık bir ödülle dünyanın en çok aranan ‘teröristlerinden’ biri olarak nitelendiriyor. Seyfu’l Adl’ın daha önce fotoğrafı yayınlanmıştı bu da örgüt lideri olarak seçileceği tahminlerine yol açtı.
Seyfu’l Adl, 2001'de İran'a yerleştiğinden beri oradan ayrılmadı. Ancak yakın zamana kadar örgüt, İran'da hapsedildiğini iddia ediyordu. Ancak Seyfu’l Adl, ikinci kod adı olan ‘Abiru Sebil’ adıyla yazdığı bir mektupta, İran'daki varlığının bir çıkar anlaşmasına dayandığını ve oradan çıkmanın gemiden mezara atlamakla eşdeğer olduğunu itiraf etmişti.
2014 yılında, ‘Zevahiri'nin halefi’ için aday gösterilen isimler hakkında bir belge ortaya çıkmıştı. Belgede Ebu’l Hayr el-Masri, Ebu Muhammed el-Masri, Seyfu’l Adl ve Ebu Basir el-Vahişi isimleri yer alıyordu. Ancak bu belgede yer alan isimlerden yalnızca Seyfu’l Adl hayatta bulunuyor. Yine de bu, onun lider olarak seçileceği anlamına gelmiyor. İran'da ikamet etmesi bunun önünde bir engel teşkil ediyor.
Son dönemde ‘Ebu Abdurrahman el-Mağribi’ lakaplı Muhammed Abati’nin de ismi El Kaide liderliği adayları arasında anılıyor. Zevahiri’ye en yakın isimlerden biri olan Mağribi, Zevahiri'nin iletişimini güvence altına almaktan ve ‘şifreli’ mesajların dünya çapındaki örgüt kollarına iletimini denetlemekten ve örgütün medya kuruluşu Al-Sahab'dan sorumluydu. Ayrıca El Kaide'nin Arap Yarımadası şubesinin lideri Halid Batarfi de ismi geçenler arasında yer alıyor. Kasım er-Rimi'nin Şubat 2020'de bir ABD operasyonu sonucunda öldürülmesinin ardından liderlik ona geçmişti. Mağrip El Kaidesi lideri Ebu Ubeyde Yusuf el-Anabi (Yezid Mübarek olarak bilinir), Ahmed Ömer, Ebu Ubeyd olarak bilinen Somali eş-Şebab Hareketi lideri Ömer Ahmed Diri ve El Kaide’nin Suriye kolu Hurras ed-Din örgütünün emiri Ebu Hammam eş-Şami'nin yanı sıra Ebu Abdulkerim el-Masri’nin de ismi geçiyor.

El Kaide’ye bağlı olarak Somali’de faaliyet gösteren eş- Şebab Hareketi üyeleri. (Arşiv - AP)
Radikal gruplar konusunda araştırmalar yürüten Mısırlı Ahmed Zağlul konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Örgüt, kurucusu Usame bin Ladin'de ve ondan sonra değişen derecelerde Zevahiri’de mevcut olan örgütsel karizma ve meşruiyetten yoksun. Örgüt şu anda bir liderlik krizi yaşıyor ve Zevahiri'nin öldürülmesinden bu yana anılan isimler, özellikle bu aday liderlerden bazıları belirli ülkelerde bulunduğundan, örgütsel bir fikir birliğine sahip görünmüyor. Bu da bu ülkelerin örgütün kontrolünde etkisi olabileceğine dair şüphelere neden oluyor. Örgütte işleri yürüten bir figür, yani eylemlerden sorumlu biri olmalıdır. Çünkü cihatçı örgütler, şer’i açıdan bir lidere ihtiyaç duyarlar. Bu kişi, örgüte geçici olarak liderlik ediyor olabilir veya karakter olarak zayıf olabilir ya da üzerinde bir fikir birliği olmayabilir.”



800'den fazla Avrupalı ​​finans grubu İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerle çalışıyor

İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)
İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)
TT

800'den fazla Avrupalı ​​finans grubu İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerle çalışıyor

İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)
İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti (Reuters)

Sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan ve dün açıklanana bir araştırma, 800'den fazla Avrupalı ​​finans kuruluşunun İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerle iş ilişkisi içinde olduğunu gösterdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre İsrail, yerleşim faaliyetlerini benzeri görülmemiş bir hızla genişletti ve bazı yerleşimciler, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın, Filistinlilerin gelecekteki devletlerinin odak noktası olarak gördükleri Batı Şeria'da egemenlik kurma hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacağını umuyor.

Artan yerleşimci şiddeti ABD'nin yaptırımlarına yol açtı ve bazı şirketler işgal altındaki Batı Şeria'daki işlerini durduracaklarını açıkladı.

“İşgalden Alışveriş Yapma” koalisyonu tarafından hazırlanan bir rapora göre, 2023 yılında 776 olan toplam 822 finans kuruluşu, bu yıl İsrail yerleşimlerinde ‘aktif olarak yer alan’ 58 şirketle ilişki kurdu.

Sivil toplum kuruluşları, incelemelerin artırılması ve gerekirse tasfiye yapılması çağrısında bulundu.

Araştırmayı yürüten 25 Avrupalı ​​ve Filistinli sivil toplum kuruluşundan biri olan Norveç Halk Yardımı'ndan Andrew Preston, "Göstergeler, işlerin yanlış yönde ilerlediğini gösteriyor" dedi.

Raporun sunulduğu Cenevre Basın Kulübüne verdiği demeçte, “Avrupa finans kurumlarının yasadışı işgalde yer alan şirketlere yaklaşımlarını acilen yeniden değerlendirmesi gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail Maliye Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Batı Şeria yaklaşık 100 kilometre uzunluğunda ve 50 kilometre genişliğinde ve İsrail'in 1967 savaşında ele geçirmesinden bu yana İsrail-Filistin çatışmasının merkezinde yer alıyor.

Çoğu ülke, Batı Şeria'nın işgal altındaki bölge olduğunu düşünüyor ve yerleşimler uluslararası hukuka göre yasa dışı. Bu görüş BM'nin en yüksek mahkemesi tarafından temmuz ayında onaylandı.

Raporda, BNP Paribas ve HSBC'nin de aralarında bulunduğu büyük bankaların listedeki Avrupalı ​​şirketler arasında yer aldığı belirtildi. Bankalar henüz yorum talebine yanıt vermedi.

Raporda, yerleşimlerde aktif olarak yer alan 58 şirketin arasında "Booking" ve "Expedia" seyahat sitelerinin yanı sıra Caterpillar Heavy Machinery'nin de yer aldığı belirtildi. Bu şirketlerin hiçbiri yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Booking daha önce, müşterilere tartışmalı ve çatışmalardan etkilenen alanlar hakkında bilinçli kararlar verebilmeleri için daha fazla bilgi vermek amacıyla kılavuzunu güncellediğini açıklamıştı. Expedia, konaklama birimlerinin açıkça Filistin topraklarında bulunan İsrail yerleşimleri olarak tanımlandığını belirtti.

Raporda adı geçen şirketlerin hepsi olmasa da çoğu, İsrail yerleşimleriyle iş yapan BM şirketlerinin veri tabanında da yer alıyor.

Raporda, aralarında Norveç Emeklilik Fonu'nun (KLB) da bulunduğu bazı finans kuruluşlarının son birkaç yılda İsrail yerleşimleriyle bağlantılı şirketlerden yatırımlarını geri çektiği ifade edildi.