Netanyahu’dan Smotrich’e ‘Filistinlilerin inşaatları’ konusunda yetki

Yetkiler, sivil idareyi de kapsıyor.

 İsrail güvenlik güçleri 2 Aralık’ta Batı Şeria’daki Huvara kasabasında devriye gezdi. (AFP)
İsrail güvenlik güçleri 2 Aralık’ta Batı Şeria’daki Huvara kasabasında devriye gezdi. (AFP)
TT

Netanyahu’dan Smotrich’e ‘Filistinlilerin inşaatları’ konusunda yetki

 İsrail güvenlik güçleri 2 Aralık’ta Batı Şeria’daki Huvara kasabasında devriye gezdi. (AFP)
İsrail güvenlik güçleri 2 Aralık’ta Batı Şeria’daki Huvara kasabasında devriye gezdi. (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Likud Partisi’nin Bezalel Smotrich liderliğindeki ‘Dini Siyonizm’ partisiyle imzaladığı anlaşma kapsamında, aşırı sağcı lider Smotrich’e Batı Şeria’daki İsrail yerleşimleri ve Filistinlilerin inşaatları üzerinde geniş yetkiler verdi.
Bir Likud Sözcüsü, anlaşma uyarınca Sivil İdare’ye bağlı yerleşim ve açık arazi birimleri ile Topraklardaki Devlet Faaliyetleri Koordinatörlüğü üzerindeki yetkinin, Dini Siyonizm partisinden Savunma Bakanlığı’na atanacak bir bakana devredileceğini söyledi. İsrail merkezli ‘Kanal 12’, bakanın büyük olasılıkla Maliye Bakanlığı’nı da devralacak olan Smotrich olacağını bildirdi.
İsrail ordusuna bağlı Sivil İdare, yerleşimi düzenlemek, İsrail kontrolündeki C Bölgesi’nde Filistinlilere ruhsat vermek, binaları yıkmak, yol yapmak, araziye el koymak ve elektrik, su ve proje ruhsatları vermekten sorumlu. Bu durum, Dini Siyonizm’e Batı Şeria’daki Filistinlilerin yaşamlarını fiilen kontrol etme sorumluluğunu vermek anlamına geliyor.
Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Sivil İdare’den sorumlu bir savunma bakanına sahip olmanın ve yıllardır takılıp kalmış planları hayata geçirmenin, Batı Şeria’da 1967’den bu yana en dramatik değişiklik anlamına gelebileceğini aktardı. İsrail ‘Yediot Aharonot’ gazetesi, 2 Aralık sayısında bunun, yeni hükümetin uluslararası toplumla, özellikle ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri açısından bir sınav olacağını bildirdi.

C Bölgesi
ABD yönetimi ve Avrupa ülkeleri, İsrail hükümetindeki Filistinlilerin yaşamlarını düzenlemekten sorumlu ‘koordinatörlük’ ofisi ile C Bölgesi’ndeki sorunları ele almak ve Filistin Yönetimi’nin güçlendirilmesine ve kendisine kolaylıklar sağlanmasına ilişkin konuların takibi amacıyla yakın bir iş birliği içerisinde çalışıyor. ABD yönetimi, Smotrich’in Savunma Bakanı olarak atanmasını kabul etmemişti. ABD’nin İsrail büyükelçisi Thomas Nides, Netanyahu’yu Smotrich’i bu konuma getirmemesi konusunda uyarırken, gelecekteki herhangi bir ilhaka direnecekleri sözü verdi.
Ancak Smotrich’in sivil idareden sorumlu olarak atanması, ABD’nin tavrına uyulmadığını gösteriyor. Öyle ki ‘Times of İsrael’ internet sitesinin haberine göre bu şu anlama geliyor:
Uygulamada, genel olarak Savunma Bakanı’nın üstlendiği sorumluluklar onun kontrolüne girecek. Filistinliler açısından ise bu durum, Batı Şeria’nın fiilen ilhakı olacak.
Haaretz gazetesi ve İsrailli insan hakları örgütü ‘Peace Now’ (Barış Şimdi), Smotrich’e bu yetkinin verilmesinin, ‘yerleşim yerlerinin genişlemesine, yerleşim odaklarının yasallaşmasına ve Filistinlilerin evlerinin yıkılmasında artışa’ yol açacağını aktardı.
Filistin Yönetimi, 2 Aralık’ta Netanyahu’nun en sonucusu Smotrich ile olmak üzere ırkçı aşırı sağdaki ortaklarıyla imzaladığı anlaşmanın bir sonucu olarak, çatışma alanında ortaya çıkan gerçek tehlikeler konusunda uyarıda bulundu.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu’nun hükümetini ‘Filistin halkının hakları ve kaderi pahasına’ kurduğunu, işgal ve yerleşim inşasını sürdürmeye ve Apartheid rejimini derinleştirmeye doğru ilerlediğini söyledi. Ayrıca hükümetin, Ben-Gvir, Smotrich ve diğerlerinin politikalarının tehlikelerine dair ABD ve uluslararası arenadan yapılan tüm iddiaları ve uyarıları hiçe sayarak, sömürgeci gündemini Filistin Devleti topraklarında uygulamak için aşırı sağın arkasına saklanmaya çalıştığını vurguladı. Bakanlığa göre Netanyahu ayrıca, Filistinliler için ekonomik ve güvenlik barışı ve bazı sivil hakları sağlama yolunda çatışmanın çözümüne yönelik siyasi ufku kapatmaya devam ediyor. Bu da Filistin devletini sahada somutlaştırmak için son fırsatı baltalıyor.
Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu’nun anlaşmalarının çatışma alanını havaya uçurmak için en kısa yol olduğunu ve iki taraf arasındaki müzakereleri yeniden canlandırma fırsatlarını engellediğini dile getirdi. Ayrıca Netanyahu’nun, Filistin tarafıyla yapılan müzakereleri Ben-Gvir ve Smotrich ile yaptığı müzakerelerle değiştirdiği belirtildi.

Netanyahu’ya baskı
Bakanlık, uluslararası toplumu, ABD yönetimini ve Avrupa Birliği’ni (AB), ‘bu yayılmacı, barış karşıtı gündemi uygulamasını engellemek’ için Netanyahu’ya baskı yapmak üzere açık ve net bir tavır takınmaya çağırdı. Ayrıca, “Bu durum, uluslararası meşruiyete ve kararlarına açık bir saygısızlık ve çok geç olmadan çatışma arenasında ve tüm bölgedeki durumu havaya uçurmak için doğrudan bir tehdit oluşturuyor” açıklamasında bulundu.
Filistinlilerin Smotrich endişesi, İsraillilerin korkularıyla da örtüşüyor. Öyle ki İsrail medyası, Smotrich’in başarısının İsrail içerisinde, ABD ve uluslararası toplum arasında olası bir çekişme kaynağına dönüşebileceğini aktardı. Zira Smotrich, yerleşim yerlerinin genişletilmesine destek veriyor ve Filistinlilere karşı aşırılık yanlısı bir duruşa sahip.
Smotrich, yalnızca kısa bir askerlik hizmeti yaptı. 2005 yılında Gazze’den çekilmeyi protesto etmek için terör faaliyetleri planladığından şüphelenildiğinde Şin Bet tarafından üç hafta hapsedildi.
Likud, Savunma Bakanlığı’ndaki bakanın Batı Şeria’daki ‘yerleşimlerden’ sorumlu olacağı ve Netanyahu ile koordineli çalışacağını söyleyerek, endişeleri yatıştırmaya çalıştı.
Partisinin Batı Şeria’daki yerleşim inşaları ve Filistinlilerin inşaatlarının yıkımı üzerindeki kontrolüne ek olarak Smotrich, Şas lideri Aryeh Deri ile dönüşümlü olarak maliye bakanı görevini üstlenecek.
Partinin yargının kanatlarını kesmeye yönelik kapsamlı planının mimarlarından biri olan Dini Siyonizm milletvekili Simcha Rotman, Knesset’tin yargı reformu mevzuatı için kilit bir platform olan etkili Anayasa, Hukuk ve Adalet Komisyonu’na başkanlık edecek.
Diğer yandan Smotrich’in partisi, Göç ve Yerleştirme Bakanlığı’nın yanı sıra, sorumlulukları henüz detaylandırılmamış olan yeni bir Ulusal Güvenlik Bakanlığı’nı üstlenecek. Kanal 12’ye göre Ofis Sofer’in de Yahudi göçünden sorumlu olması beklenirken, Knesset üyesi Orit Strook’un da Ulusal Misyonlar Bakanlığı’n üstlenmesi bekleniyor.
İki partinin anlaşması kapamında ‘Yahudi kimliği, eğitim, hukuk, yerleşim ve toplum’ da yer alıyor. Netanyahu, anlaşmanın, kendilerini İsrail’in tüm vatandaşlarıyla ilgilenen ulusal sağcı bir hükümet kurmaya yaklaştıran önemli bir adım olduğunu dile getirdi.
Smotrich ise ‘Yahudi, Siyonist ve ulusal’ bir hükümet kurmaya yönelik ‘tarihi bir adım’ olarak nitelendirdi.
Likud ile ‘Dini Siyonizm’ arasındaki anlaşma, bir koalisyon partisiyle imzalanacak üçüncü anlaşma olarak sayılıyor. Geriye İsrail tarihinin en katı hükümetini kurmak için ‘Şas’ ve ‘Birleşik Tevrat Yahudiliği’ partileriyle anlaşmak kaldı. Eski Başbakan Yair Lapid, yeni hükümeti ‘sağcı değil, deli bir hükümet’ olarak nitelendirdi.



Suveyda’da ateşkes bir ihtiyaç olsa da gerçek bir çözümün yerini tutamaz

Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)
Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)
TT

Suveyda’da ateşkes bir ihtiyaç olsa da gerçek bir çözümün yerini tutamaz

Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)
Bedevi aşiretlerinden kişiler, Suriye’nin güneyindeki Suveyda ilinin et-Tera beldesinde bir kamyonun üzerinde Dera'ya doğru yol alırken, 21 Temmuz 2025 (AFP)

Hayed Hayed

ABD’nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, Suveyda'da on yıllardır görülen en şiddetli çatışmalar geçici olarak sona erdirdi. Olaylar 13 Temmuz'da Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretlerinden silahlı gruplar arasında yerel bir çatışma olarak başladı. Ancak kısa sürede tırmandı ve Dürzi silahlı gruplarla Şam’daki geçici hükümete bağlı güçler arasında geniş çaplı bir askeri çatışmaya dönüştü.

Şiddet şu anda azalmış olsa da bu durgunluğu istikrarın geri dönüşü olarak yorumlamak yanlış olur. Tüm ilk göstergeler, ateşkesin çatışmanın patlak vermesinden önceki durumu yeniden üretmekten öteye gitmediğini ve bölgedeki Dürzilerin Suveyda’nın fiili olarak kontrolünü geri aldığını gösteriyor. Şiddetin durdurulması gerekli bir ilk adım olsa da bu sağlam bir siyasi çözüme ulaşmak için yeterli değil. Gerginliği tırmandıran temel sorunlar, yani siyasi olarak ötekileştirme ve iktidar mücadelesi, gerçek anlamda köklü bir şekilde çözülmedikçe, bu sükunetin uzun süre devam edemez.

Krizin fitili

Krizin fitilini ateşleyen kıvılcım, bir Dürzi tüccarın Bedevi aşiretleriyle bağlantılı kişiler tarafından kaçırılması olayıydı. Buna misilleme olarak bir dizi kaçırma olayı yaşandı ve bu olaylar daha geniş çaplı bir mezhep çatışmasına dönüştü. Bu olayların Suriye'nin güneyinde sıkça yaşandığını belirtmek gerekiyor. Bu bölgede, karşılıklı güvensizlik ortamında yerel topluluklar arasında gerginlikler halen devam ediyor. Bu olayı diğerlerinden ayıran noktaysa geçici hükümet yetkililerinin askeri müdahale kararı alması oldu.

Şam, güvenlik güçlerini konuşlandırmayı düzeni yeniden sağlamak ve güvenliği sağlamak için gerekli bir görev olarak nitelendirdi. Ancak Suveyda'nın vatandaşları, en azından şiddetle direnenler, bunu bölgedeki iktidarı ele geçirme girişimi olarak gördü. Bu algı, Suveyda'nın önde gelenleri ile geçiş dönemi yetkilileri arasında, özellikle yönetim, güvenlik düzenlemeleri ve Suriye'nin gelecekteki kimliği konusunda süregelen anlaşmazlıklardan kaynaklanıyor.

Tartışmalı yetki

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Suveyda'nın önde gelenleri, merkezi olmayan bir yönetim modelinin (adem-i merkeziyet) ve toplumun ihtiyaçlarına uygun olarak yerel olarak yönetilen güvenlik yapılarının kurulmasını talebini her zaman dile getirdiler. Ancak Şam, kararların en üst düzeyde alındığı ve daha sonra aşağıya doğru uygulandığı hiyerarşik bir yapıya dayanan katı bir merkezi yaklaşımı sürdürdü. Tekrarlanan müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla daha da tırmanan bu gerilimler, birçok kişinin devletin müdahalesinin barışı korumak için değil, merkezi otoritesini zorla yeniden dayatmak için yapıldığına dair inancını pekiştirdi.

Bu gerginlikler, hükümet güçleri ile Dürzi mezhebinin önde gelen ruhani liderlerinden Şeyh Hikmet el-Hicri'ye bağlı silahlı gruplar arasında çatışmaların patlak vermesiyle doruğa ulaştı. Taraflar birbirlerini suçladı. Şam, Hicri'ye bağlı silahlı grup üyelerini önceki anlaşmaları ihlal ederek güvenlik güçlerine saldırmakla suçlarken, Hicri'nin destekçileri hükümetin sözlerini tutmadığını ve sahada ciddi ihlallerde bulunduğunu iddia etti.

Dürzi karşıtı kışkırtıcı söylemler, İsrail'in saldırılarını, bu mezhebi İsrail ile iş birliği içinde veya ayrılıkçı olarak gösterme amacıyla kullandı.

Ateşkes var barış yok

Olaylar, İsrail'in çatışmalara yanıt olarak Suriye hükümet güçlerini ve ülkenin bir dizi hayati tesisini, başta Savunma Bakanlığı binası olmak üzere, hava saldırılarıyla hedef almasıyla tehlikeli bir dönemece girdi. Gerginliğin tırmanmasından endişe eden ABD, Türkiye'nin yardımıyla ateşkes anlaşması sağlanması için arabuluculuk yaptı. Geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, devlet televizyon ekranlarından yaptığı konuşmada ateşkes anlaşmasına varıldığını duyurdu ve ‘bu anlaşmayı durumun daha fazla kötüleşmesini önlemek için atılan gerekli bir adım’ olarak nitelendirdi.

dfrgthyu
Suriye'nin güneyindeki Suveyda ili yakınlarındaki Dera ilinin Busra el-Harir beldesinde konuşlanan Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri, tampon bölge olarak kurdukları toprak setin yanında duruyorlar, 21 Temmuz 2025 (AFP)

Ateşkes, şiddeti kontrol altına almak için gerekli ve memnuniyetle karşılanan bir adımdır, ancak krizin temel nedenlerine müdahale etmezken çatışmaların patlak vermesinden önceki duruma geri dönülmesini sağladı, ancak uzun vadeli bir siyasi çözüme yönelik ciddi ve somut adımlar atılmadı. Fakat bu adımların atılmaması, gerçekleri ciddi şekilde göz ardı etmek anlamına geliyor. Geçtiğimiz haftaki olayların Suriye'deki siyasi ortamı derinden değiştirdiği şüphe götürmez bir gerçekti. Bu olaylar, toplumda var olan bölünmeleri ortaya çıkarmış ve aynı zamanda yeni bölünmelere yol açtı.

Dürzi karşıtı kışkırtıcı söylemler, İsrail'in saldırılarını, bu mezhebi İsrail ile iş birliği içinde veya ayrılıkçı olarak gösterme amacıyla kullandı. Bu da mezhepçi söylemleri güçlendirirken toplu cezalandırma çağrılarını alevlendirdi ve nihayetinde Dürzi azınlığa karşı kışkırtma endişe verici bir boyuta ulaştı. Öyle ki Dürzi tüccar ve iş adamlarını boykot etme çağrıları yapıldı, birçok ilde Dürzi öğrenciler üniversite yurtlarından atıldı. Buna karşın, mezhebin geniş bir kesiminin, özellikle de Şeyh el-Hicri'ye bağlı olanların, devlete ve devlet kurumlarına olan güvensizlikleri arttı. Bu durum, geçiş hükümetinin meşruiyetini daha da zayıflattı.

Ateşkes silah seslerini susturmuş olabilir, ancak Suriye'nin kanayan yaralarını sadece gerçek ve kapsamlı bir siyasi geçiş süreci sarabilir.

Yıllardır kabuğun altında kaynayan mezhepçilik patlak verdi ve açık bir düşmanlığa dönüştü. Marjinal bir konuma hapsolmuş olan nefret söylemi, kuru otların ateşe verilmesi gibi yayıldı, sesini yükselterek diğer sesleri bastırdı ve her yönde yankılandı. Mevcut ateşkes anlaşmasını kırılgan ve riskli hale getiren de işte bu. Çünkü siyasi ve toplumsal alanda meydana gelen derin dönüşümü hesaba katmıyor. Kriz öncesi duruma geri dönmek, barışın sağlandığı anlamına gelmiyor, aksine galip ve mağlup olmayan, değişken bir çatışmada yeni bir tıkanıklık anlamına geliyor.

Ateşkes silah seslerini susturmuş olabilir, ancak Suriye'nin kanayan yaralarını sadece gerçek ve kapsamlı bir siyasi geçiş süreci sarabilir. Suveyda'daki şiddetin temelindeki nedenleri ele almak için acil adımlar atılmazsa, bu kırılgan ateşkes uzun sürmez. Suriye'nin daha fazla bölünme ve parçalanmaya doğru sürüklenmesini önlemek için bir umut ışığı olsa da kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm arayışı için alan hızla daralıyor.