Akshay Kumar ve Nadin Labaki, Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nin oturum aralarındaki röportajlarına yoğun ilgi

Akshay Kumar, Kızıldeniz Uluslararası Film Festival Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana el-Raşid ve Festival CEO’su Muhammed Turki ile birlikte  (AFP)
Akshay Kumar, Kızıldeniz Uluslararası Film Festival Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana el-Raşid ve Festival CEO’su Muhammed Turki ile birlikte  (AFP)
TT

Akshay Kumar ve Nadin Labaki, Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nin oturum aralarındaki röportajlarına yoğun ilgi

Akshay Kumar, Kızıldeniz Uluslararası Film Festival Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana el-Raşid ve Festival CEO’su Muhammed Turki ile birlikte  (AFP)
Akshay Kumar, Kızıldeniz Uluslararası Film Festival Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Cumana el-Raşid ve Festival CEO’su Muhammed Turki ile birlikte  (AFP)

Ünlülerle röportajların merkezi olan Kızıldeniz AVM’deki Fox Cinema, Hintli aktör Akshay Kumar’ın büyük bir hayran kitlesinin toplanmasına tanık oldu. Hayranların birçoğu, beklenmedik kalabalık ve röportaj için ayrılan salonun dolması nedeniyle bilet almış olmalarına rağmen röportajı izleyemedi.
Kızıldeniz Film Festivali Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve Suudi Araştırma ve Medya Grubu CEO’su Cumana el-Raşid ve festivalin CEO’su Muhammed Turki Bollywood aktörü Akshay Kumar’i ağırladı. Kumar, bir saat kadar süren röportajda, inişli çıkışlı hikayesinden, Bollywood’a giriş yolculuğundan, kariyerinden ve Bollywood’da oyuncu olmasını sağlayan süreçten, film endüstrisinin sahnelerinden ve sırlarından bahsetti.


Nadin Labaki röportaj sırasında (AFP)

Tehlikeli sahnelerin aktörü, yapımcısı ve oyuncusu olan Akshay Kumar, yüzden fazla filmde rol aldı ve dünya sinemasının en büyük yıldızlarından biri oldu. Gerek aksiyon gerek romantik film olsun tüm kategorilerde ustalıkla performans sergiledi.
Çıkışını 1992’de bir gerilim filmi olan ‘Khiladi’ ile yapan Kumar, o zamandan bu yana eleştirmenlerce beğenilen romantik, komedi ve drama filmleri oyuncusu olarak farklı roller aldı. 2016 yılında Hindistan Ulusal Film Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı.
Bollywood sanatçısının ardından, Lübnanlı yönetmen Nadin Labaki ile röportaj yapıldı. Labaki kariyerine reklam ve klip yönetmenliği ile başladı, ardından oyunculuğa ve yönetmenliğe geçti. Çalışmalarından bazıları uluslararası ödüller kazandı ve bazıları da Oscar Ödülleri’ne aday gösterildi. Röportajda, sanat kariyerindeki aşamalar, başarısının sırları ve kadın sorunlarına olan ilgisi ele alındı. Oyuncu ve yönetmen Nadin Labaki, Kızıldeniz Film Festivali etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen röportajda Stephen Gates’e konuştu.
Labaki, filmlerinde Lübnan’daki yaşamın çeşitli yönlerine ışık tutmasıyla öne çıktı. Röportaj sırasında, kariyerine yardım ve destek almadan başladığını ve bu noktaya ulaşmak için çok şey öğrendiğini belirtti.


Nadin Labaki (AFP)

Labaki kadın-erkek ilişkisinin biraz karışık olduğunu, çalışmalarında kadın hikâyelerini ve meselelerini tüm içtenliği ve samimiyetiyle anlattığını ve bir kadın olduğu için kadınların endişelerini ve sorunlarını anladığını belirtti. Çalışmaları aracılığıyla, bu sorunları gündeme getirmeye, tartışmaya ve kadınları sinemanın eskiden sunduğundan farklı bir şekilde gündeme getirmeye kararlı olduğunu belirtti.
Nadin Labaki geçtiğimiz günlerde Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nde uluslararası Variety Dergisi Ödülü’nü kazandı. Labaki Kefernahum filmi ile Oscar Ödüllerine aday gösterildi. Bu, En İyi Yabancı Film dalında Oscar'a aday gösterilen ilk Arap kadın yönetmen oldu.
Nadin, 2007’de ilk uzun metrajlı filmi Şeker Kızlar’da rol aldı. Bu film, Arap kadınlarını genel kabul görmüş klişeden uzaklaştırarak, dikkat çekici bir şekilde sundu. Şeker Kızlar filmi Cannes Film Festivali’nde gösterildi ve uluslararası başarı elde etti. Nadin bu filmdeki karakterleri etkileyici bir şekilde yazarak, Lübnanlı kadınların statüsünü yükseltmeyi başardı. Nadin Labaki meselelere odaklanan bir sinema yaratmaya çalışmadı ancak kariyeri boyunca kaçınılmaz olarak kariyeri bunu yapmasının gerekliliğini hissettiğini belirtti.
2011’de yayınlanan ‘Peki Şimdi Nereye?’ filmi bir Arap ülkesindeki mezhep çatışmalarına odaklanırken, 2018’de yayınlanan Kefernahum filmi işçilerin trajedilerine ve endişelerine ışık tutuyordu. Film uluslararası beğeni topladı ve Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazandı. Nadin’in sanatsal vizyonu, uluslararası ve yerel izleyicilere aynı anda hitap eden gerçekçi bir sinemada somutlaştırdı. Nadin yönetmenlik kariyerinin yanı sıra, genç yönetmenlerin birçok eserinde oyuncu olarak karşımıza çıktı. Söz konusu filmler arasında Mounia Akl tarafından yönetilen Costa Brava, Wissam Samira’nın yönettiği ‘İskenderiye’ye Dönüş” ve yine Samira’nın yönettiği ‘Friends or Dearest’ filmi yer alıyordu.



Netflix'in iptallerine tepki yağıyor: İzleyiciler öfkeli

The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)
The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)
TT

Netflix'in iptallerine tepki yağıyor: İzleyiciler öfkeli

The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)
The Residence; Grey's Anatomy, Scandal ve Bridgerton gibi popüler dizilere imza atan yapım şirketi Shondaland'in en son projesiydi (Netflix)

Netflix'in yılın en büyük çıkış yapan dizilerinden Pulse ve The Residence'ı iptal etmesi tepkiyle karşılandı. Her iki yapım da bu yılın başlarında gösterime girmişti.

What's On Netflix tarafından yılın en başarılı 5 yeni dizisi arasında gösterilmelerine rağmen bu övgüler dizileri kurtarmaya yetmedi.

Öte yandan, Bad Thoughts ve Bet gibi daha az izlenen bazı diziler ikinci sezon onayını almayı başardı.

Beyaz Saray'da geçen polisiye The Residence, Bıçaklar Çekildi (Knives Out) serisine benzetiliyordu. Uzo Aduba'nın, "dünyanın en iyi dedektifi" diye anılan Cordelia Cupp'ı canlandırdığı dizi, yayına girdikten sonraki iki hafta içinde yaklaşık 15 milyon izlenmeye ulaşmıştı.

Platformun ilk İngilizce medikal dizisi Pulse ise "Netflix'in Grey's Anatomy'si" diye anılmaya başlamıştı. Miami'deki hareketli Maguire Hastanesi'nde geçen dizi, acil servis ve cerrahi asistanlarının hem profesyonel hem kişisel mücadelelerini konu alıyordu. Pulse da ilk iki haftasında yaklaşık 15 milyon izlenmeye ulaşmıştı.

Ancak etkileyici final sahnesine rağmen dizi sessiz sedasız iptal edildi. 

Lisa Kudrow'un dizisine ne olacak?

Seyirciler için esas şok dalgasıysa, Aralık 2024'te yayın hayatına başlayan No Good Deed'in de geleceğinin belirsizliğe sürüklenmesiydi. Ray Romano ve Friends yıldızı Lisa Kudrow'un başrollerinde yer aldığı dizinin de akıbeti henüz netlik kazanmadı.

Yüksek profilli oyuncu kadrolarına ve olumlu eleştirilere rağmen The Residence'ın iptal edilmesi, No Good Deed'in de tehlikede olması Netflix'in kararlarını sorgulatan tepkilere neden oldu.

Birçok izleyici sosyal medyada tepkisini dile getirirken, özellikle The Residence'a yoğun destek verildi. Reddit'te bir kullanıcı, "Karakterin geçmişine dair geri dönüşleri çok beğenmiştim. İkinci sezonda karakteri daha da derinleştirebilirlerdi" dedi. 

Bir diğeriyse "Düşündüğümden çok daha fazla keyif aldım. İptal edilmesi çok üzücü" yorumunu yaptı.

"Sıcacık bir diziydi"

Yayın devinin "kaliteli dizileri iptal edip zayıf yapımları sürdürme" alışkanlığına vurgu yapan yorumlar da dikkat çekti. Bir başka kullanıcıysa "Bu sıcacık bir diziydi. Devamını izlemeyi gerçekten çok isterdim" diyerek üzüntüsünü paylaştı.

X'te de benzer yorumlar geldi: 

The Residence, şimdiye dek izlediğim en iyi dizilerden biriydi. O sezon ne yapması gerekiyorsa yaptı.

Bir hayran ise "Bu iptale çok sinirlendim" diyerek tepkisini ortaya koydu.

Bazı kullanıcılar The Residence'ı kurtarması için yapımcı Shonda Rhimes'a çağrıda bulundu: 

Çözülecek cinayetler furyası devam etmeli!

Independent Türkçe, Express, Metro