Sadr destekçilerinin seçim yasasını değiştirme tartışmalarına girmemesi şaşırttı

Şii partiler dar çerçevelerden kurtulmak istiyor

Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr (Twitter)
Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr (Twitter)
TT

Sadr destekçilerinin seçim yasasını değiştirme tartışmalarına girmemesi şaşırttı

Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr (Twitter)
Sadr hareketinin lideri Mukteda es-Sadr (Twitter)

Irak’ta (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, seçim yasasını ülkedeki her ilin tek bir seçim bölgesi olarak belirlenmesini öngören Sainte-Lague Yöntemi’ne geri dönülmesi yönünde değiştirilmesi konusunda ilerleme kaydettiler. Şii siyasi partiler, bu konuda Sünni ve Kürt partilerin desteğini alırken, Sadr Hareketi siyaset sahnesine dönmesi için yolunu açacak bir süreci ıskalamaya devam ediyor.
Koordinasyon Çerçevesi çatısı altındaki partilerin liderleri, seçim yasasındaki değişikliği tartışmak için teknik nitelikte toplantılar düzenlediler. Bu toplantılar, her ilin seçim bölgesi haline gelmesi formülü üzerinde bir ön anlaşma ile sonuçlandı. Böylece Sadr Hareketi’nin, son seçimlerde pek çok küçük bölgeden bir aday çıkardığı ve onu seçimlerin galibi yapan seçim yönteminin değiştirilmesinin önü açıldı. Koordinasyon Çerçevesi tarafından düzenlenen toplantılara katılan bir kaynak, yasanın değiştirilmesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu ve önümüzdeki dönemde Meclis'te bu yeni oylamanın uygulamaya koyulacağını söyledi.
Şii partilerin çoğunluğu, küçük değişikliklerle illerin seçim bölgesi olarak belirlendiği formülü yeniden hayata geçirmeye çalışıyor. Çünkü yasanın mevcut halinin kendilerine Sadr Hareketi gibi yükselen güçler ve istikrarlı bir kitleye sahip partilerle rekabet etme yeteneği sağlamadığını düşünüyorlar.
Fetih Koalisyonu’nun önde gelen isimlerinden biri, Kürt ve Sünni partilerin yasa değişikliğini desteklediğini söylerken Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi’nin lideri olduğu Tekaddum Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri, yeni bir yasanın çıkarılmasının desteklemesine rağmen ‘değişiklik konusunda henüz mutabakat olmadığını’ vurguladı.
Şii kaynaklar, bundan iki ay önce Şii partiler arasında, Muhammed Şiya es-Sudani hükümetinin kurulmasının, yaklaşan seçimlerde Sadr Hareketi destekçilerini yeniden harekete geçirecek bir diyalogun önünü açacak ‘bir geçiş aşaması’ olduğuna dair fikir birliği olduğundan söz ediyorlardı.
Ancak Sadr Hareketi destekçilerinin seçim yasası gibi kilit konularda ilginç bir şekilde sahneden uzak kalmaları, siyaset sahnesinden geri çekilmelerinin Tahran'la Şiilerin güçlendirilmesini içeren bir anlaşmaya ve çerçeveye dayandığı hipotezini destekliyor. Ancak Sadr Hareketi’nin önde gelen isimleri Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamalarda bu hipotezi yalanladılar. Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr’ın tutumundaki belirsizlik devam ederken rakibi, Hukuk Devleti Koalisyonu’nun lideri Nuri el-Maliki, siyasi değişim sürecinin yönetilmesinde çok önemli bir rol oynuyor. Maliki’ye yakın kaynaklar, Şii güçlerin lehine bir siyasi denklem üretmek ve önceki iki seçim döneminde kaybettiklerini geri almak için tasarlanan ‘yeni bir seçim yasasını hayata geçirmeye istekli’ olduğunu söylediler.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.