ABD, Avrupa'nın bağımsızlığı ile Çin’le rekabeti dengeleyebilir mi?

ABD, Avrupa'nın bağımsızlığı ile Çin’le rekabeti dengeleyebilir mi?
TT

ABD, Avrupa'nın bağımsızlığı ile Çin’le rekabeti dengeleyebilir mi?

ABD, Avrupa'nın bağımsızlığı ile Çin’le rekabeti dengeleyebilir mi?

ABD’li araştırmacı Seth Cropsey, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel'in geçtiğimiz günlerde Çin'e yaptığı ziyareti, Avrupa'nın Avrasya bölgesiyle ilgili rekabeti konusunda tutumuna ilişkin bir endişe dalgası olduğunun göstergesi olarak değerlendirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, son aylardaki kararlı duruşuyla ABD ve İngiltere ile defalarca kez fikir ayrılığına düştü. Macron, Rusya ile bir tür uzlaşı olması gerektiğini de tavsiye etti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB üyesi olan üç Baltık ülkesi ile Rusya arasında serbest ticaretin devam etmesi meselesi de dahil bazı konularda kararlı şekilde uzlaşıya çağıran bir ses oldu.
Eski ABD Donanma Bakanlığı müsteşarlarından Yorktown Enstitüsü Başkanı Seth Cropsey, ABD merkezli National Interest dergisinde yayınlanan makalesinde, İngiltere’nin eski Başbakanı Boris Johnson'ın Fransa ve Almanya'nın Rusya tehdidine ciddi bir şekilde inanmadığına dair açıklamalarının ve dahası Almanya'nın Ukrayna'daki savaşın ekonomik zararın az olması için Rusya'nın hızlı bir zaferiyle sona ereceğine dair umudunun, bu tutumlarla örtüştüğünü yazdı.
Batı Avrupa ülkelerinin uzun soluklu bir Avrasya rekabetine girmeye halen hazır olmadıklarının gün geçtikçe daha da netleştiğini belirten Cropsey, bu sebeple ABD’nin Avrupa'nın stratejik önemini en etkin şekilde nasıl kullanacağını ve yeni Avrupa'nın eski Avrupa'nın geleneksel devletlerinden daha etkili ve uzun ömürlü bir ortak olup olmayacağını düşünmesi gerektiğini kaydetti.
Batı Avrupa’nın Çin politikasındaki anlaşılmazlığının ve netlikten yoksun olmasının, uzun vadeli jeopolitik eğilimlerin zirvesi olduğunu vurgulayan Cropsey, gerçekte bu durumun Fransa’nın ve Almanya'nın ve daha az düzeyde İngiltere’nin Çin’e yönelik politikalarından ve Avrupa'nın Rusya'ya yönelik politikasındaki benzer şekilde net stratejik seçimlerinden kaynaklandığını ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline ve Çin'in muazzam bir şekilde genişlemesine katkıda bulunan birtakım son derece kusurlu stratejik tahmini takip ettiğini söyledi.
Fransa ve Almanya’nın bağımsızlık arayışının Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle bitmediğini öne süren Cropsey, iki ülkenin ekonomik ve siyasi güçlerini ABD’den kaçınmak için kullandıklarını ve Berlin, Paris, Londra ve Washington arasında Yugoslavya ve Irak konularındaki görüş ayrılıklarının siyasi statülerini korumakla ilişkili olduğunu vurguladı.
Eski Avrupa'nın küreselleşme yoluna, ertelenmiş demokratik hayaller nedeniyle değil, geleneksel siyasi hedefler uğruna girdiğini vurgulayan Cropsey, küreselleşmenin, bağımsızlığa giden bir yol olduğunu ve küreselleşmenin ekonomik gücü bölmesi ve ABD'nin konumunu zayıflatması sayesinde, Avrupa ülkeleri stratejik açıdan önemli ülkeler olarak kendilerine bir rol bulabildiğini belirtti. Cropsey’e göre buna karşın stratejinin iyi bilinen tanımı değişti. Bu yüzden Soğuk Savaş'ın geleneksel askeri yeteneklerin işe yaramaz olduğunu ve artık geleneksel askeri yeteneklere ihtiyaç olmadığını kanıtladı. Özellikle Almanya için, kabusu sona erdiren nükleer ya da konvansiyonel silahlar değil, ‘yakınlaşma politikası’ oldu.
Ancak bu yanlış anlaşılan stratejik düşünceye rağmen, ABD’nin Avrupa'yı öylece terk edemeyeceğini belirten Cropsey, Çin ile ABD arasında Avrupa kıtasında bir rekabet için önemli olduğunu dolaylı olarak kanıtlayan yeterli miktarda ekonomik güç, siyasi sermaye, teknik yetenekler ve coğrafi avantajlar olduğunun altını çizdi. Avrupa’nın Avrasya sorununun yarısını temsil ettiğini ve sakin Hint Okyanusu dengesinden ayrılamayacağını söyleyen Cropsey, yeni Avrupa'nın oldukça umut verici olduğu yorumunda bulundu.
Sovyet sonrası Doğu Avrupa ülkeleri, Rusya-Ukrayna savaşının tehlikelerinin farkındalar ve Çin'in Avrasya’ya karşı yarattığı tehdidin giderek daha çok anlıyorlar. Baltık ülkeleri, ihtiyatlı bir şekilde Tayvan ile daha fazla diplomatik temas ve ekonomik işbirliği için zemin hazırlıyor. Polonya, Güney Kore ile birkaç büyük askeri anlaşma imzaladı. Ukrayna ile Güney Kore arasında doğrudan askeri işbirliği anlaşmaları yapıldığına dair bazı haberler doğru çıkarsa, ABD, Güney Kore'nin Ukrayna'yı askeri olarak desteklemeyeceğine dair yasal varsayımı sürdürmek için arabulucu olacaktır. Doğu Avrupa yeniden silahlanıyor. Ukrayna da Çin'den uzaklaşıyor. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Çin’in savaş konusunda Kiev tarafında yer almak gibi bir niyeti olmadığını anlayınca, Avrasya’daki Çin’den yatırım çekmeye yönelik ihtiyatlı politikayı sessizce terk etti.
ABD’nin bu yüzden Doğu Avrupa’yı Çin’e yönelik politikasını desteklemesini sağlama yollarını araştırması gerektiğini açıkça ifade eden Cropsey, bunu başarmak için atılacak adımlardan birinin askeri ve sanayi işbirliğine ivme kazandırmak olduğunu açıkladı. Doğu Avrupa ülkelerinin, Güney Kore ve Japonya başta olmak üzere askeri teçhizat sağlayan Asya ülkeleriyle işbirliği yapmaya teşvik edilmeleri gerektiğine dikkati çeken Cropsey, bunun da ABD’nin Asyalı müttefiklerine yeteneklerini genişletmek için gereken üretim istikrarı sağlamasının ve dolayısıyla Çin Halk Kurtuluş Ordusu'na karşı koymak için meşru bir Avrasya savunma-sanayi sistemi yaratmasının önünü açacağını söyledi.
Cropsey, analiz makalesinin sonunda, Batı Avrupa ülkelerini Ukrayna’daki son durum dahil ABD'nin isteklerine uymaya iten hiçbir nedenin olmadığını ve bu yüzden ABD politikasının buna uyum sağlaması gerektiğini vurguladı.
 



İsrail, Cenin yakınlarında düzenlediği saldırıda 3 Filistinliyi öldürdü

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)
TT

İsrail, Cenin yakınlarında düzenlediği saldırıda 3 Filistinliyi öldürdü

İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarında nöbet tutan bir İsrailli güvenlik görevlisi (Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde düzenlenen bir askeri operasyon sırasında "silahlı" olarak nitelendirdikleri üç Filistinliyi öldürdüklerini duyurdu.

Associated Press'e (AP) göre İsrail polisi yaptığı açıklamada, üç kişinin Batı Şeria'daki silahlı grupların önemli kalesi olan Cenin kenti yakınlarındaki bir mağaradan çıktıkları sırada vurularak öldürüldüğünü belirtti.

Filistinlilerin "terör saldırısı" planladığını ifade eden yetkililer, daha fazla ayrıntı vermedi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre açıklamada, İsrail ordusunun kısa bir süre sonra mağarayı yok etmek için bir hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Ordu, bölgedeki saldırıyı doğruladı ancak daha fazla bilgi vermedi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısından bu yana, İsrail, Gazze Şeridi'nde devam eden savaşın ortasında, işgal altındaki Batı Şeria'daki askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.

İsrail, bu operasyonların Batı Şeria'daki militanları takip etmeyi amaçladığını belirtirken, Filistinliler ve insan hakları örgütleri, çatışmalara katılmayan düzinelerce sivilin de hayatını kaybettiğini ve on binlerce kişinin evlerinden edildiğini iddia ediyor.


Trump, Ortadoğu İşleri Dışişleri Bakan Yardımcılığı adaylığını geri çekti

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
TT

Trump, Ortadoğu İşleri Dışişleri Bakan Yardımcılığı adaylığını geri çekti

Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)
Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olan Joel Rayburn (Arşiv- Reuters)

Konuya yakın bir kaynak dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Beyaz Saray'daki ilk döneminde Suriye elçisi olarak görev yapan Joel Rayburn'ün Yakın Doğu işlerinden sorumlu dışişleri bakan yardımcısı adaylığını geri çektiğini söyledi.

Cumhuriyetçi başkan, Rayburn'ü şubat ayında Ortadoğu politikasını denetleyecek pozisyon için aday göstermişti. Senato Dış İlişkiler Komitesi, mayıs ayında bir onay oturumu düzenledi. Ancak Cumhuriyetçi Senatör Rand Paul ve komitedeki Demokratlar, Trump'ın seçimiyle ilgili endişelerini dile getirdi ve komite geçen hafta yalnızca adaylığı ilerletmek için alışılmadık bir oylama yaptı, Rayburn'ü Senato'ya önermedi.

Senatörler, Rayburn'ün Trump'ın ilk döneminde Suriye'deki ABD askerlerinin sayısı konusunda ABD yetkililerini yanıltıp yanıltmadığını sorgulamıştı. Rayburn, duruşmada böyle bir aldatmacada hiçbir rolü olmadığını söyledi. Beyaz Saray, ilk olarak Axios tarafından bildirilen adaylığın geri çekilmesiyle ilgili yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Rayburn, Trump'ın ilk yönetimi sırasında Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nde görev yaptı.


Rusya: Altın Kubbe projesi uzay silahlanma yarışını başlatacak

Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)
Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)
TT

Rusya: Altın Kubbe projesi uzay silahlanma yarışını başlatacak

Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)
Trump, Washington'da "Altın Kubbe" füze savunma kalkanını duyururken (Reuters)

Rusya Dışişleri Bakanlığı dün, "Altın Kubbe" olarak bilinen ABD füze savunma projesine karşı uyarıda bulunarak, projenin uzayda bir silahlanma yarışını ateşleyeceğini söyledi.

Bakanlık açıklamasında, ABD füze savunma projesinin uzaya silah konuşlandırma ve bunları askeri amaçlarla kullanma politikasının açık bir örneği olduğunu belirtti.

Açıklamada, ABD füze savunma sistemi içinde yörüngesel önleme kabiliyetlerinin geliştirilmesinin "önemli istikrarsızlaştırıcı risklerle dolu" olduğunu ifade edildi.

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından Yuri Ushakov, Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD'li mevkidaşı Donald Trump arasında bir zirveye hazır olduğunu, ancak bu toplantı için henüz belirli bir zaman dilimi olmadığını söyledi.