Nijerya kökenli Yunan NBA yıldızı Antetokounmpo, Afro-Yunan gençlere ilham kaynağı oldu

Basketbolla hayatlarını kurtarmak isteyen gençler bir yandan da yasal engellerle mücadele ediyor

Giannis Antetokounmpo'dan ilham alan genç Atinalılar basketbol becerilerini geliştirmek için çalışıyor (AFP)
Giannis Antetokounmpo'dan ilham alan genç Atinalılar basketbol becerilerini geliştirmek için çalışıyor (AFP)
TT

Nijerya kökenli Yunan NBA yıldızı Antetokounmpo, Afro-Yunan gençlere ilham kaynağı oldu

Giannis Antetokounmpo'dan ilham alan genç Atinalılar basketbol becerilerini geliştirmek için çalışıyor (AFP)
Giannis Antetokounmpo'dan ilham alan genç Atinalılar basketbol becerilerini geliştirmek için çalışıyor (AFP)

Nijerya asıllı Yunan NBA yıldızı Giannis Antetokounmpo ve kariyeri, Yunanistan'da yaşayan göçmen çocuklarına ilham oluyor. Milwaukee Bucks'ın süperstarı gibi başarılı bir basketbolcu olma hayali kuran gençler bir yandan da karşılarına çıkan yasal engellerle mücadele ediyor.
Atina doğumlu Antetokounmpo'nun kariyeri zorluklarla başladı. Kalıcı yasal statüsü olmayan ve maddi zorluklar yaşayan ailesi, para kazanmak için her yolu denedi. Basketbol, Giannis ve kardeşi Thanasis Antetokounmpo'ya bir kurtuluş yolu sundu. Sporcu kardeşlerin yeteneği keşfedilince NBA'in yolunu tuttular. Ailenin diğer çocukları Kostas Antetokounmpo ve Alex Antetokounmpo da NBA G-League'de mücadele ediyor.
Giannis Antetokounmpo'nun sportif başarıları, Yunanistan'da 18 yaşında vatandaşlık alması gibi süreçleri kolaylaştırdı.
AFP haber ajansı, Afrikalı göçmenlerin de bunu hedeflediğini yazdı. Yunanistan'daki göçmen çocuklarının sporu vatandaşlık almak ve daha iyi bir yaşam için fırsat olarak gördüğü belirtildi. Zira ülkede vatandaşlık verilme kriterleri yaşa, ebeveynlerin durumuna ve gençlerin eğitimine göre değişiyor. 
Haberde "İdari engeller, özellikle yanıt süreleri süresiz uzadığında, gençleri genellikle yasal belirsizlik içinde bırakıyor" ifadesi kullanıldı.
Bu tür zorluklarla karşılaşan gençlere hukuki destek sunan Generation 2.0 adlı örgütün kurucusu Nikos Odubitan, bürokratik gecikmelerin kanunda öngörülen süreyi aştığını vurguladı:
"Kanun, işlemlerin 6 ayda tamamlanması gerektiğini söylüyor. Gerçekteyse ortalama 4 yıldan fazla. Bazı kişiler 6-7 yıl bekliyor."
Odubitan, bu belirsizliğin çocukların ücretsiz sağlık hizmetine erişmesini engellediğini ifade etti.

Gençler tepkili
Nijerya asıllı David ve Joshua Nnadi kardeşler de Antetokounmpo'nun izinden gitmek istiyor. Nnadiler, çabalarının her fırsatta engellenmesinden şikayetçi
17 yaşındaki David Nnadi, "Okul her yıl yurt dışı gezisi düzenliyor. Ancak ben evraklar olmadan ülkeyi terk edemiyorum" dedi. David Nnadi sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anlamıyorum, Antetokounmpo da bizim gibiydi. Bugün bütün övgüyü onlar alıyor ve biz hiçbir şey alamıyoruz."
Nnadi kardeşlerin arkadaşı Benjamin Tangu ise "Hepimizin aynı haklara sahip olduğunu söylüyorlar ama bu yanlış" diye konuştu.
Yunanistan'a 13 yaşında gelen Kongo ve Angola kökenli Tangu "Antetokounmpo sıkı çalışanların başarılı olacağını gösterdi" değerlendirmesini yaptı.

18 yaşındaki Dave Okonkwo "Giannis Antetokounmpo benim idolüm" dedi (AFP)
Tangu, Antetokounmpo kardeşlerin "yetersiz hizmet alan gençler" fırsat vermek ve sporla hayatlarını değiştirmelerini sağlamak için kurduğu AdetokunBros Akademi'de eğitim aldı.
Aynı akademide basketbola başlayan Dave Okonkwo ise şu ifadeleri kullandı:
"Kendimizi hep Giannis'e benzetmek istiyoruz ama herkes kendi yolunu izliyoruz. O başardı. Şimdi tanınma sırası bizde."
Independent Türkçe, AFP



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe