İranlı aktivistler, ahlak polisinin kaldırıldığından şüpheli

Ahlak polisinin kaldırıldığının duyurulmasına rağmen insan haklarına ilişkin talepler sürüyor. (AFP)
Ahlak polisinin kaldırıldığının duyurulmasına rağmen insan haklarına ilişkin talepler sürüyor. (AFP)
TT

İranlı aktivistler, ahlak polisinin kaldırıldığından şüpheli

Ahlak polisinin kaldırıldığının duyurulmasına rağmen insan haklarına ilişkin talepler sürüyor. (AFP)
Ahlak polisinin kaldırıldığının duyurulmasına rağmen insan haklarına ilişkin talepler sürüyor. (AFP)

İran’da Mahsa Amini’nin yaşamını yitirmesi ile ülkenin tüm şehirlerinde başlayan protestoları üç aydır sürüyor. Tahran'ın ahlak polisini kaldıracağına yönelik açıklamasına yönelik ise ülke içinde ve uluslararası düzeyde farklı tepkiler mevcut.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, ahlak polisinin kaldırıldığı açıklaması ardından İran'da kadınların statüsünde düzelmeye dair hiçbir işaretin olmadığını vurguladı. Sözcü, Reuters’ın haberine göre şu ifadeleri kullandı:
“Ne yazık ki, İranlı liderlerin kadınlara ve kız çocuklarına davranış biçimlerini iyileştirdiğine veya barışçıl protestoculara yönelik şiddete son verdiğine dair hiçbir gösterge yok. İranlı yetkililerin belirsiz veya muğlak ifadeleri hakkında yorum yapmamayı tercih ediyoruz.”
Berlin yönetimi ise dün, İran'da ahlak polisinin kaldırılmasının İranlıların temel hakları için harekete geçmesini etkilemeyeceği değerlendirmesinde bulundu. Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, basın toplantısında “İranlılar temel haklarını savunmak için sokaklara çıkıyor. Özgür ve bağımsız yaşamak istiyorlar. Bu adım atılırsa durumu hiçbir şekilde değiştirmeyecek” dedi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail'de üst düzey İsrail istihbarat analisti Tuğgeneral Amit Saar dün yaptığı açıklamada, İran'ı yöneten din adamlarının haftalardır ülkeyi kasıp kavuran protestolardan muhtemelen etkilenmeyeceklerini, yıllarca iktidarda kalacaklarını öne sürdü. Gazit İstihbarat Enstitüsü’ne konuşan Saar, şu ifadeleri kullandı:
“Baskıcı İran rejimi bu protestolardan sağ çıkabilecek gibi görünüyor. Bu tür protestolarla başa çıkmak için çok ama çok güçlü araçlar teşkil etti. Ancak inanıyorum ki bu protestolar azalsa dahi arkasındaki nedenler devam edecek. İran rejiminin önümüzdeki yıllarda da sorunu olacak.”
AFP’nin haberine göre İran'daki protesto hareketini destekleyen insan hakları aktivistleri dün, yetkililerin ahlak polisinin kaldırılacağına dair resmi açıklamalarını inandırıcı bulmadıklarını bildirdiler. Aktivistler, ülkede kadınların giyimini ciddi şekilde kısıtlayan kurallarda herhangi bir değişiklik olmadığını vurguladılar.
İran İslam Cumhuriyeti Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazeri, hafta sonu yaptığı açıklamada, ahlak polisi olarak bilinen İrşad Devriyeleri’nin kaldırıldığını duyurmuştu. Ancak Muntazeri’nin bir basın toplantısında kendisine yöneltilen bir soruya verdiği spontane yanıt gibi görünen açıklamalarının doğruluğunu sorgulayan aktivistler, ahlak polisi kaldırılsa dahi hareketin İran'ın dini sisteminin temellerinden biri olan başörtüsüyle ilgili politikasında herhangi bir değişiklik anlamına gelmeyeceğini kaydettiler.
ABD merkezli ‘Abdorrahman Boroumand Center for Human Rights’ kurumunun kurucu ortağı Roya Boroumand, ahlak polisi birimlerinin kaldırılmasının, tüm sistemde değişiklik çağrısı yapan protestocular için ‘oldukça küçük ve çok geç atılmış bir adım’ olacağını belirttiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Kadınların giyimine ilişkin tüm yasal kısıtlamalar ve vatandaşların özel hayatlarını kontrol eden yasalar kaldırılmadıkça, bu adım sadece halkla ilişkiler bağlamında kalır. Diğer kolluk kuvvetlerinin ayrımcı yasaların uygulanmasını izlemesini hiçbir şey engellemez.”
Arap Dünyası için Şimdi Demokrasi (DAWN) kuruluşundaki kıdemli İran analisti Omid Memarian’ın değerlendirmesi ise şöyle oldu:
“Ahlak polisinin sözde kaldırıldığı açıklaması, kadınların kitlesel düzeydeki sivil itaatsizliği ve başörtü ile ilgili kurallara karşı gelmeleri nedeniyle zaten anlamsız hale geldi. Başörtü zorunluluğu, İslam Cumhuriyeti'nin temel direklerinden biridir. Bu yasaların ve yapıların kaldırılması, İslam Cumhuriyeti'nin kimliğinde ve varlığında köklü bir değişiklik anlamına gelecektir.”
İran’daki muhafazakar basın ahlak polisinin kaldırıldığı duyurusunu görmezden gelirken dört reformist gazete ise konuya ön sayfalarında yer verdi. Saazandegi gazetesi “Ahlak polisinin sonu” başlıklı yazısında, “Ahlak polisinin sebep olduğu 80 günlük protestoların ardından, Başsavcılık bu birimin kaldırıldığını duyurdu” ifadelerine yer verdi. Sharg gazetesi ise “Başörtüsü zorunluluğu gibi kıyafet kurallarını gözeten devriyelerin sonu mu geliyor? Başsavcılık ahlak polisinin kaldırıldığını açıklarken, Polis Halkla İlişkiler Müdürlüğü ise böyle bir şeyi onaylamadı” ifadelerini kullandı. Gazetenin iletişime geçtiği Albay Ali Sabahi, “Bizi aradığınızı dahi unutun. Böyle bir tartışmanın zamanı değil. Polis zamanı geldiğinde bu konuyu ele alacaktır” dedi.
Arman Meli gazetesi, “Ahlak polisinin sonu mu geldi?” manşetini attı. Hammihan gazetesi, “Kadınların lehine bir değişiklik mi?” başlıklı yazısında “Başsavcılık bir bildiri yayınladı ancak başka hiçbir merci böyle bir açıklamada bulunmadı” ifadelerine başvurdu.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.