Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ya Yunanistan anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Ege Adaları'nda askeri tatbikat yapmasına yönelik, "Silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlalden vazgeçmesi lazım. Ya Yunanistan geri adım atar ve anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)
TT

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ya Yunanistan anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)

Bakan Çavuşoğlu, Romanya Dışişleri Bakanı Bogdan Aurescu ile bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Rodos ve Midilli adalarında gerçekleştirdiği askeri tatbikata yönelik soru üzerine, "Maalesef Yunanistan provokasyona devam ediyor. Tabii bizim buna karşı sessiz kalmamız mümkün değil." dedi.
Yunanistan'ın silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ettikten sonra Türkiye'nin Birleşmiş Milletlere (BM) hukuki argümanlar içeren mektuplar yazmasının Yunanistan'ı çıldırttığını dile getiren Çavuşoğlu, "Bahsettiğimiz adalar ve bazı adalar 1923 Lozan ve 1947 Paris barış antlaşmalarıyla Yunanistan'a verilmiştir ve bir şartla verilmiştir. Yunanistan buraları silahlandıramaz çünkü bu anlaşmanın adı 'barış antlaşması' ve dolayısıyla Yunanistan buralara silah getiremez." şeklinde konuştu.
Yunanistan'ın ahdi yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Kime karşı yapıyor? Türkiye'ye karşı yapıyor. Yani barışı aslında istemeyen Yunanistan çünkü barış anlaşmalarını ihlal ediyor. Biz hukuki argümanlarımızı (BM'ye) gönderdikten sonra cevaplarına baktığımız zaman tamamen siyasi, demagoji içeren cevaplar çünkü haksız. Hukuki argüman ortaya koyamıyor." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, silahsızlandırılmış adaların statüsü ile egemenlikleri arasında doğrudan bir bağlantı olduğuna da vurgu yaparak, "Yunanistan bu ihlalden vazgeçmezse bunların egemenliği tartışılır. Diğer taraftan Yunanistan bizim güvenliğimize yönelik bu anlaşmalara rağmen olumsuz adımlar atıyor, buraları silahlandırıyor, başka adımlar atıyor. Dolayısıyla bizim buna karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Yani silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlalden Yunanistan'ın vazgeçmesi lazım. Ya Yunanistan bu konuda geri adım atar ve bu anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bir gece ansızın" sözünü hatırlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
Yunanistan'ın anlaşmalara uymadığını yineleyerek, "Biz bunlara sessiz kalamayız. Gerekli adımları hem hukuki zeminde hem BM başta olmak üzere uluslararası örgütler nezdinde hem de sahada atmaya devam edeceğiz. Gerekli her türlü tedbiri alacağız. Yunanistan şunu unutmasın, rüzgar eken fırtına biçer. Barış istemiyorsan biz de gereğini yaparız. Bir gece ansızın."
Çavuşoğlu, Rumen mevkidaşıyla, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için geçen hafta Bükreş'te bir araya geldiklerini hatırlatarak Türkiye-Romanya ilişkilerinin temelinde karşılıklı güven ve müttefiklik anlayışı olduğunu, 2021'de iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın 10'uncu yıl dönümünü kutladıklarını söyledi.
Ticari ilişkilerden savunma sanayisine, kültürel faaliyetlerden enerjiye kadar birçok konuyu mevkidaşı ile ele aldıklarını belirten Çavuşoğlu, "Tabii ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşıyarak Romanya ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurmayı kararlaştırmıştık ve metini de hazırladık ve metin üzerinde mutabık kaldık. Önümüzdeki süreçte Romanya başbakanını ülkemizde ağırlayacağız ve o ziyaret marjında bu belgeyi imzalamış olacağız, mümkün olduğu kadar çok sayıda belgeyi de ziyaret marjında imzalamak istiyoruz." dedi.

Türkiye-Romanya arasındaki ticaret hacmi 8,5 milyar doları aştı
Bakan Çavuşoğlu, Romanya'nın Güneydoğu Avrupa bölgesinde Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu, geçen sene iki ülkenin ticaret hacminin 8,5 milyar doları aştığını, bu yıl da artışın devam etiğini ve 10 milyar doları geçeceklerini vurguladı.
İki ülke ticaret hacmindeki hedefin ilk etapta 15 milyar dolar olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bu hedefi de yakalayabileceğimize inanıyoruz. Çok fırsatlar, potansiyeller var. Her iki ülkenin de ekonomisi büyüyor. Romanya'nın ekonomik kalkınması takdire şayan. Türk şirketleri için de önemli fırsatlar sunuyor. Şirketlerimizin Romanya'daki yatırım miktarı 7 milyar doları aştı. 17 bin civarında kayıtlı şirketimiz var." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Karma Ekonomi Komisyonu toplantısını 9 yıl aradan sonra tekrar gerçekleştirdiklerini ifade ederek Karadeniz'e kıyısı olan iki ülke olarak deniz taşımacılığında mevcuttan daha fazlasını yapabileceklerini kaydetti.
NATO müttefikleri olarak savunma, savunma sanayisi ve askeri alanda işbirliklerinin olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Karadeniz'in güvenliği bizler için çok önemli. Bugünkü görüşmelerimizde de Karadeniz'in güvenliği konusunu da hem baş başa hem de heyetler arası görüşmelerimizde birlikte ele aldık. Savunma sanayisinde işbirliğimizi daha da geliştiriyoruz. Askeri eğitim işbirliği, personel değişimi ve ortak tatbikat ile işbirliğimizi daha da güçlendirmeye kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Romanya-Polonya üçlü mekanizmasının 10'uncu yılına girdiğini ve bunun NATO bünyesindeki işbirliklerinin somut bir neticesi olduğunu kaydetti.
Mayıs ayında İstanbul'da bir araya geldiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, şimdiki hedeflerin liderleri bir araya getirmek ve en kısa süre içinde Türkiye-Romanya-Polonya üçlü liderler zirvesini Türkiye'de gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, terörle mücadele konusunda yakın işbirliklerinin olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
"Özellikle PKK ve diğer illegal örgütler, organize suçlar konusunda. Maalesef FETÖ'nün mevcudiyeti var ve bu konuları da özellikle baş başa görüşmemizde ele aldık. Vize konusunda sıkıntılar vardı, Romanya bu sıkıntıların giderilmesi için ilave personel görevlendirdi ve süreci hızlandırmak için adımlar atıyor. Romanya'da yaşayan Kırım-Tatar toplumu da aramızda güçlü bir bağ. Onların temsilcileriyle de bir araya geldik ve onlar da özellikle Romanya'da uzun yıllardır yaşamaktan elde ettikleri haklardan dolayı son derece mutlular."

"Tahıl anlaşmasının aksamaması için Rus tahılının sorunsuz bir şekilde ihraç edilmesi önemli"
Bakan Çavuşoğlu, Rumen mevkidaşıyla Ukrayna'daki savaş başta olmak üzere bazı bölgesel konuları da ele aldıklarını, Ukrayna konusunda tutumlarının tamamen örtüştüğünü vurgulayarak savaşın bir an önce sona ermesini temenni etti.
Ukrayna'ya her türlü insani yardım dahil gerekli desteği vermek konusunda da hemfikir olduklarını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Tahıl anlaşmasının sorunsuz bir şekilde işlemesi de bizim önemli gündem maddemizdi. Bugün bu konuyu da değerlendirdik ve bu anlamda Romanya'nın da çok önemli bir rol oynadığını takdirle söylemek isterim. Yaklaşık 9 milyon ton tahıl ve diğer ürünler Romanya üzerinden ihraç edildi. Tahıl anlaşmasının bundan sonra da aksamaması için Rusya'nın talebi olan ve anlaşmanın bir parçası olan Rus tahıl ve gübresinin de sorunsuz bir şekilde ihraç edilmesi de önemli ve ilk amonyum Rotterdam limanından ihraç edildi. Bu konuda da Birleşmiş Milletler ile beraber çalışıyoruz."

"İsveç'in atması gereken daha somut adımlar var"
Çavuşoğlu, toplantının soru-cevap kısmında Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine yönelik soru üzerine, Türkiye'nin NATO'nun genişlemesini desteklediğini belirterek "İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği söz konusu olduğu zaman biz 'NATO'nun genişlemesine karşı değiliz fakat müttefiklik ruhuna uymayacak şekilde bu iki ülkede maalesef terör örgütleri mevcut ve destek buluyorlar' dedik." diye konuştu.
Madrid'deki NATO zirvesinde imzalanan üçlü muhtıraya işaret eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ahitname aslında beklentilerinizin anlaşıldığını ve kabul edildiğini gösteren bir belgedir. Daha sonra bu belgenin yine ahitnamede olduğu gibi uygulamasını takip etmek için üçlü bir daimi komite kurduk. Aslında bu komitenin kurulması teklifi de onlardan gelmişti. (İsveç'teki) Yeni hükümet ile beraber bazı olumlu adımların atıldığını görüyoruz. Bazı yasalar değişti, terörle mücadele yasası ve anayasada değişiklikler yapıldı. Türkiye'ye yönelik silah ambargosunu kaldırdıklarını da söylediler."
Çavuşoğlu, kasım ayında İsveç ile yapılan karşılıklı temaslara da değinerek atılan bazı adımların memnuniyet verici olduğunu ancak hala atılması gereken adımlar bulunduğunu ifade etti.
Finlandiya Savunma Bakanı'nın Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceğini de belirten Çavuşoğlu, "Finlandiya Savunma Bakanı'nın Türkiye'ye gelmesi önemli çünkü Finlandiya'dan henüz daha bize yönelik silah ambargosunu kaldırdıklarına ilişkin bir açıklama olmadı. Böyle bir açıklamayı da kendilerinden bekliyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, bu ambargoların kaldırılması gerektiğini vurgulayarak "Biz iki ülke arasında uygulamada bir ayrım yapmıyoruz. İkisi de bunu istiyor hem de NATO da böyle bir talepte bulundu. Ama göreceli olarak bizim Finlandiya ile daha az problemimiz var. İsveç'in atması gereken daha somut adımlar var." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Çavuşoğlu, İsveç'in Türkiye'ye iade ettiği kişinin talep edilen kişiler listesinde yer almadığını ve listedeki kişilerin de iade edilmesi gerektiğini belirterek bu kişilere ait mal varlıklarının dondurulması talebinin de ciddi bir talep olduğuna işaret etti.
İki ülke tarafından atılacak adımların Meclis'i ve Türk halkını ikna edici olması gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Üyelik konusu tamamen onların (Finlandiya ve İsveç) bu üçlü ahitnamedeki şartları yerine tam olarak getirmesine bağlıdır." dedi.

"Yunanistan silahsızlandırılmış adaların statüsünü konuşmak istemediğini her toplantıda söylüyor"
Çavuşoğlu, Aurescu'nun "Sorunların diyalogla çözülmesi" yönündeki değerlendirmelerine katıldığını belirterek Yunanistan'la sorunların çözümü için AK Parti iktidarı öncesi başlatılan istikşafi görüşmelerin bugün de devam ettirildiğini hatırlattı.
İstikşafi görüşmelerin bir dönem durduğunu ancak şimdi "İstişari görüşmeler" adıyla sürdürüldüğünü kaydeden Çavuşoğlu, "Biz sorunları bu mekanizma içinde diyalogla çözmeye çalışıyoruz fakat bu görüşmelerde Yunanistan bu (adaların statüsü) ve diğer konuları kesinlikle müzakere etmek istemediğini söylüyor. Özellikle silahsızlandırılmış adaların statüsünü konuşmak istemediğini her toplantıda söylüyor." dedi.
Çavuşoğlu, diyalogla çözümün olmadığı bir noktada uluslararası hukukun devreye gireceğini vurgulayarak "Burada Uluslararası Adalet Divanı var. Biz buraya götürme teklifinde bulunduk. Yunanistan bu teklife de karşı çıktığı gibi Uluslararası Adalet Divanının silahsızlandırılmış adaların statüsü ile ilgili yargı yetkisine çekince koymuştur." diye konuştu.
Yunanistan'ın diyalog ve Uluslararası Adalet Divanı yollarına yanaşmadığı gibi gerginliği artırıcı adımlar attığının altını çizen Çavuşoğlu, "Bu durumda da bizim sessiz kalmamız mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Avrupa Birliği'nden de koşulsuz destek alarak olumsuz adımlar atmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.



Milli Savunma Bakanı Güler'den Irak ile ortak harekat merkezi kurulmasına ilişkin açıklama

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Milli Savunma Bakanı Güler'den Irak ile ortak harekat merkezi kurulmasına ilişkin açıklama

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Irak ile ortak bir harekat merkezi kurulmasına ilişkin, "Ortak çalışacağız, neler yapabiliriz diye. Ortak harekat merkezinin sorumlulukları belli olacak. Şimdi kurulma konusunda iki taraf da ortak karar aldı." dedi.
Güler, TBMM'de düzenlenen 23 Nisan Resepsiyonu'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bakan Güler, Yunanistan'ın başkenti Atina'da gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı'na ilişkin soru üzerine, "Heyet dönünce öğreneceğiz ama olumlu. Karşılıklı iyi niyetle yürütülüyor." ifadesini kullandı.

ABD'den F-16 savaş uçaklarının alımına ilişkin sürecin ne durumda olduğunun sorulması üzerine Güler, "Konuşuyoruz. Yakında her şeyle ilgili neredeyiz, bütün hepsini öğreneceksiniz. Çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Güler, Irak ile ortak harekat merkezi kurulmasına ilişkin soruya da "Daha çalışacağız. Onlarla beraber ortak çalışacağız, neler yapabiliriz diye. Ondan sonra ortak harekat merkezinin sorumlulukları belli olacak. Şimdi sadece kurulma konusunda iki taraf da ortak karar aldı." yanıtını verdi.


Azerbaycan ile Türkiye arasında gelirde çifte vergilendirme kaldırılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Azerbaycan ile Türkiye arasında gelirde çifte vergilendirme kaldırılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Azerbaycan Milli Meclisi, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması"nı onayladı.

Milli Meclis'in Genel Kurul Toplantısında, Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan "Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması" görüşüldü. Oylamaya çıkarılan anlaşma kabul edildi.

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması", 19 Şubat'ta Cumhurbaşkanları Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev'in de hazır bulunduğu törende Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikail Cabbarov tarafından Ankara'da imzalanmıştı.


Filistinli ekonomist, İsrail saldırılarının Gazze'yi ekonomik ve endüstriyel olarak yok ettiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Filistinli ekonomist, İsrail saldırılarının Gazze'yi ekonomik ve endüstriyel olarak yok ettiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in 16 yıldır abluka altında tuttuğu ve 7 Ekim'den bu yana da aralıksız şekilde saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de tarım sektörünün yüzde 80'inin, sanayi sektörünün de yüzde 90'ının yok edildiği belirtildi.

Filistinli ekonomist Muhammed Ebu Ceyyab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarının Gazze ekonomisine etkilerini değerlendirdi.

İsrail saldırılarının, Gazze'de ekonomik düzeyde her şeyi yok ettiğini, bölgede tek bir üretim alanı bırakmadığını, toplumdaki ekonomik sınıfların eşitlendiğini ifade eden Ebu Ceyyab, şunları kaydetti:

"Saldırılar, üst ve orta sınıfı yok ederek onları da yoksullaştırdı. İsrail savaş uçakları ve tankları tarafından yok edilen sanayi sektörü, tüm iş sahiplerini ve çalışanlarını yoksul insanlara dönüştürdü. Geçmişte geçimini sanayi, üretim ve tarım alanından sağlayan orta sınıf, bugün yoksul sınıfına dahil oldu. Gazze Şeridi ekonomik altyapı, sanayi merkezleri ve üretken sektörler düzeyinde tamamen yok edildi."

- "Toplumun tüm fertleri yoksullaştı"

Ebu Ceyyab, tarım ve sanayi sektöründe oluşan hasara ilişkin şunları söyledi:

"İsrail'in yıkım üslubu, Gazze Şeridi'ndeki tarımsal üretimin yüzde 80 ila 90'ının işlevsiz hale gelmesine yol açtı. Sanayi sektörü tamamen durdu, endüstriyel altyapı, fabrikalar, enerji ve diğer bileşenlerin yüzde 90'ından fazlası yok edildi."

Toplumun genel durumuna işaret eden Ebu Ceyyab, "Filistin toplumundaki tüm farklılıklar aşındı, artık ekonomik sınıflar kalmadı. Toplumun tüm fertleri yoksullaştı, ihtiyaç sahibi haline geldi." diye konuştu.

Ebu Ceyyab, sanayi, tarım ve üretim sektörlerini yeniden ihya etmek, ekonominin alt, orta ve üst sınıflarını yeniden inşa etmek için uzun yıllar alacak sıkı bir çalışma, yeniden yapılanma ve on milyarlarca dolar gerektiğini vurguladı.

- Gazze'deki kritik altyapılara verilen zararın maliyeti 18,5 milyar dolar civarında

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), şubat ayının başlarındaki açıklamasında, Gazze Şeridi'nin sosyal ve ekonomik koşullarını saldırılar öncesindeki duruma getirilmesinin on yıllar alacağını ifade etmişti.

Nüfusun yüzde 80'inin uluslararası yardıma bağlı olduğu Gazze'de oluşan ekonomik yıkım döngüsünün acilen kırılması gerektiği vurgulamıştı.

Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası'nın nisan ayı başındaki ortak raporunda da Gazze'nin altyapısındaki hasarın yaklaşık 18,5 milyar dolara olduğu belirtilmişti.

Raporda, Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 2,3 milyonluk nüfusun yarısından fazlasının açlığın eşiğinde olduğu, nüfusun tamamının ciddi gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğu aktarılmıştı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Kılıç'ın cenaze törenine katıldı

Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA
Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Kılıç'ın cenaze törenine katıldı

Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA
Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün hayatını kaybeden İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenaze törenine katıldı.

Böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında yaşamını yitiren Kılıç için Fatih Camisi'nde ikindi namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi.

Cenaze törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cemaat mensuplarına başsağlığı diledi.

Kılıç'ın cenaze namazını İsmailağa Camisi'nin emekli imamlarından Ahmet Fikri Doğan kıldırdı.

Daha sonra Kılıç için dua edip tezkiye konuşması yapan İsmailağa Camisi İmamı Salih Topçu, şunları kaydetti:

Hasan Efendi Hazretimiz dün itibarıyla Hakk'ın rahmetine kavuşuyor. Ancak önceden Hasan Efendi Hazretimizin tensibiyle teklifiyle camiamızın başında cenaze namazını kıldıran, Efendi Hazretimizin arkasından onun yaş haddinden emekli oluşunun peşinde, Efendi Hazretimiz tarafından İsmailağa Cami-i Şerifi'nde imam olarak görev yapan kıymetli Fikri Doğan Hocamız, Hasan Efendi Hazretimizin yerine halifesi olarak taayyün edilmiştir. Bunu bütün camiamıza, sizlere arz ederim.

Cenaze namazı ve tezkiye konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da Kılıç'ın tabutuna omuz verdi.

Hasan Kılıç'ın naaşı, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı'daki Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.

Cenaze törenine, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Davut Gül, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da katıldı.


Palestino futbol kulübü sahaya "Gazze'de soykırımı durdurun" pankartıyla çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Palestino futbol kulübü sahaya "Gazze'de soykırımı durdurun" pankartıyla çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Şili'de yaşayan Filistinliler tarafından kurulan Club Deportivo Palestino futbol takımı oyuncuları sahaya "Gazze'de soykırımı durdurun" pankartıyla çıktı.

Taraftarlarının yoğun desteği altında sahaya çıkan futbolcular, "Gazze'de soykırımı durdurun" yazılı pankart açtı.

Club Deportivo Palestino'nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Bayrağımıza gösterilen saygı ve hürmet için taraftarlarımıza ve aynı şekilde konuk ekibin taraftarlarına da teşekkür ederiz." ifadesi kullanıldı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaptığı saldırılara çeşitli şekillerde tepki gösteren Palestino futbol takımı, ülkenin önemli kulüpleri arasında gösteriliyor.

1900'lü yıllarda Şili'ye göç eden 500 bine yakın Filistinlinin başkent Santiago'da 1920'de kurduğu Club Deportivo Palestino, Şili futbolunda köklü bir yere sahip. Takımın 1955 ve 1958'de olmak üzere 2 şampiyonluğu bulunuyor.

Pek çoğu Osmanlı Devleti vatandaşı olan göçmenler, bu sebepten yeni ülkelerinde "Los Turcos" olarak anılıyor.


İsrail ordusu, Batı Şeria'da Filistinlilerin yaşadığı bölgeye baskın yaptı: 1 ölü, 2 yaralı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail ordusu, Batı Şeria'da Filistinlilerin yaşadığı bölgeye baskın yaptı: 1 ölü, 2 yaralı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun işgal altına bulunan Batı Şeria'da Filistinlilerin yaşadığı bölgeye yönelik baskını sırasında 1 kişinin hayatını kaybettiği ve 2 kişinin yaralandığı bildirildi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail askerleri Batı Şeria'daki Eriha şehri ve yakınlarındaki Akabet Cebir, Ayn es-Sultan ve Duyuk el-Favka dahil çok sayıda bölgeye baskın yaptı.

Baskınlar sırasında, Eriha'da üç çocuk babası 44 yaşındaki Şadi İsa Celayta, İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirirken, iki kişinin yaralandığı, göğsünden yaralanan bir kişinin durumunun ağır olduğu kaydedildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 486 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.


Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal'dan BM Genel Sekreteri Guterres'e veda ziyareti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal'dan BM Genel Sekreteri Guterres'e veda ziyareti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi olarak atanan Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e veda ziyaretinde bulundu.

Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği'nin X sosyal medya hesabından ziyarete ilişkin paylaşım yapıldı.

Önal, Guterres'e Türkiye'nin girişimlerine verdiği destek için teşekkürlerini iletti.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi olarak atanan Önal, veda ziyaretinde Türkiye'nin BM'nin barış ve kalkınma gündemine katkı sağlamaya devam edeceğini teyit etti.

Diğer taraftan BM 78. Genel Kurulu Başkanı Dennis Francis de sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda Önal'ı yeni görevinden dolayı tebrik ederek Türkçe "Teşekkür ederim." ifadesini kullandı.

Francis, Önal'a BM'de çok taraflılık için sarf ettiği çaba için teşekkürlerini ileterek, başarılar diledi.

Önal'dan boşalacak görevi Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız üstlenecek.


Zelenskiy, Biden ile Ukrayna'ya sağlanacak ilk savunma paketini görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Zelenskiy, Biden ile Ukrayna'ya sağlanacak ilk savunma paketini görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ile Ukrayna için yardım tasarısının onaylanmasından sonra sağlanacak ilk savunma paketini görüştüğünü bildirdi.

Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi'nin Ukrayna için yardım paketini onaylamasının ardından Başkan Biden ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtti.

Biden'ın, Senato tarafından onaylanması halinde yasayı derhal imzalayacağı konusunda güvence verdiğini aktaran Zelenskiy, "Joe Biden'a Ukrayna'ya verdiği sarsılmaz desteği ve gerçek küresel liderliği için minnettarım." ifadesini kullandı.

Zelenskiy, Biden'a Rusya'nın binlerce füze, insansız hava aracı ve bomba ile düzenlediği hava saldırıları hakkında bilgi verdiğini belirterek, "Özellikle görüşmemizden birkaç dakika önce Harkiv televizyon kulesine yapılan saldırıdan bahsettim. Bu, Rusya'nın şehri yaşanmaz hale getirmeye yönelik açık niyetidir." değerlendirmesini yaptı.

Görüşmede ABD'nin Ukrayna için yardım yasasının onaylanmasından sonra sağlayacağı ilk savunma paketini ele aldıklarını vurgulayan Zelenskiy, Biden'dan bu paketin hızlı ve güçlü olacağına ve uçaksavar, uzun menzilli ve topçu yeteneklerini güçlendireceğine dair güvence aldığının altını çizdi.

Zelenskiy, görüşmede ikili güvenlik anlaşmasının imzalanması ve yapılacak olan barış zirvesine hazırlık konularını da ele aldıklarını kaydetti.


İsrail ordusunun 200 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde 34 bin 183 kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail ordusunun 200 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde 34 bin 183 kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun 200 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde can kaybı son 24 saatte 32 artarak 34 bin 183'e yükseldi.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 200 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 32 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 59 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 34 bin 183'e, yaralı sayısının da 77 bin 143'e yükseldiği kaydedildi.

5y
Fotoğraf: Ashraf Amra/AA

Gazze'de son 10 günde öldürülenlerin sayısının ise 469 olduğu ifade edildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail askerlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 200 gündür sürüyor
İsrail topçu birlikleri, gece saatlerinden itibaren Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahya ile Cibalya'nın doğu kesimini ağır bombardımana tuttu.

İsrail ordusunun ağır bombardımanı nedeniyle Gazze'nin kuzeyindeki bölgelerden Cibalya Mülteci Kampı'na yeni göç dalgası yaşandı.
Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail topçu birlikleri, Beyt Lahya beldesindeki Şeyma Caddesi'nin yanı sıra Beyt Hanun beldesinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı merkezin yakınına yoğun saldırılarını sürdürüyor.

ferg
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun insansız hava araçlarıyla (İHA) Beyt Hanun beldesinde sığınma merkezinin olduğu Zamu Caddesi'ne düzenlediği saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda yerinden edilmiş Filistinli yaralandı.

Beyt Hanun beldesindeki çatışmalar dün akşamdan beri sürüyor
Öte yandan Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun beldesine giren İsrail askerleri ile Filistinli gruplar arasındaki çatışmalar dün akşamdan bu yana devam ediyor.

Gazze'nin kuzey bölgelerinden İsrail'in sınıra yakın noktalarındaki Yahudi yerleşim birimlerine de roketler fırlatıldı.

İsrail ordusunun 200 günden bu yana bombaladığı Gazze Şeridi'nden atılan roketler, İsrail'e ait hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü.

dcf
Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarından dün yapılan açıklamada, Beyt Hanun bölgesinde bazı İsrail askerleri ile bir askeri aracın "Yasin-105" füzeleriyle hedef alındığı belirtilmişti.

Beyt Hanun, İsrail ordusunun 7 Ekim'den sonra Gazze'ye karadan giriş yaptığı ilk nokta olarak öne çıkıyor.

Gazze kentine ve diğer bölgelere yoğun hava saldırıları düzenlendi
Görgü tanıkları, İsrail savaş uçaklarının Gazze kentinde yer alan Zeytun Mahallesi'ndeki bir caddeyi bombardıman çemberine alarak büyük yıkıma neden olduğunu anlattı.

Gazze kentinin orta kesimindeki bazı binaları da havadan bombalayan İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na da çok sayıda hava saldırısı düzenledi.

Yerel kaynaklar, Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki bazı evlere düzenlenen hava saldırılarında ölü ve yaralılar olduğunu, yaralıların Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildiğini aktardı.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Magazi ve El-Bureyc mülteci kampları da sabah saatlerinden itibaren topçu ve roket saldırılarıyla hedef alındı.

İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler Batı Şeria'da son 200 günde 487 Filistinliyi öldürdü
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte Batı Şeria'nın Eriha kentinde İsrail saldırıları sonucu bir kişinin yaşamını yitirdiği, El Halil ve Selfit kentlerinde ise 1'i ağır 5 kişinin yaralandığı kaydedildi.

htynjmy

Açıklamaya göre, Gazze'ye yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da ihlallerini artıran İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında son 200 günde 122'si çocuk, 4'ü kadın 487 kişi öldü, 4 bin 900 kişi yaralandı.

Ayrıca hayatını kaybedenler arasında İsrail cezaevlerindeki 10 tutuklunun da olduğu bilgisi verildi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.


İsrail saldırısında ağır yaralanan Filistinli bebek için Gazze dışında tedavi imkanı aranıyor

Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA
Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA
TT

İsrail saldırısında ağır yaralanan Filistinli bebek için Gazze dışında tedavi imkanı aranıyor

Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA
Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda ciddi şekilde yaralanan, yüzüne dikişler atılan, bir eli kesilen diğer eli kırılan 2 yaşındaki Sened el-Arabi için Gazze dışında tedavi imkanı aranıyor.

Deyr el-Belah'taki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne kaldırılan Sened bebek, tıbbi imkansızlıklar nedeniyle gerekli tedaviyi alamıyor.

Bebeklerinin gözleri önünde acı çekmesine dayanamayan aile, Sened'i Gazze dışında tedavi ettirmek istiyor.

- "Gazze'deki hastanelerde durum trajik"

Sened'in halası Mira el-Arabi, AA muhabirine, İsrail'in telefonlarına gönderdiği "güvenli bölgeye" göç etmeleri yönündeki mesajların ardından 17 Kasım'da Gazze kentindeki evlerinden ayrılarak Nusayrat Mülteci Kampı'na geldiklerini ancak burada da İsrail bombalarının hedefi olmaktan kurtulamadıklarını anlattı.

İsrail ordusunun Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda aile fertlerinden 10 kişiyi kaybettiklerini söyleyen Arabi, "Gazze'den Nusayrat'a kaçtık ama yine olmadı. Sened, orada yaralandı. Ben de yaralandım, 2 çocuğum öldürüldü. Gazze'deki hastanelerde durum trajik. Sened'in acil tıbbi bakıma ihtiyacı var. Elinin bir tarafı yaralı, diğer elinin ise acil tedaviye ihtiyacı var." dedi.

Sened'in yüzündeki yaraların ona çok acı verdiğini, yüzündeki gülümsemenin artık yok olduğunu, ifadesinin değiştiğini dile getiren Arabi, yeğeninin tedavisi için yardım çağrısında bulundu.

Arabi, uygun tıbbi bakım ve dikkatli takibin Sened'i iyileştirmeye ve yaralarının etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

- İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere 34 bin 183 Filistinli öldürüldü, 77 bin 143 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 260’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere 604 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 487 Filistinli hayatını kaybetti.

Son verilere göre, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten beri devam eden çatışmalarda 283 Hizbullah mensubu, 54 Lübnanlı sivil, 18 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile İsrailli 7 sivil ve 12 asker öldü.