Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ya Yunanistan anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Ege Adaları'nda askeri tatbikat yapmasına yönelik, "Silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlalden vazgeçmesi lazım. Ya Yunanistan geri adım atar ve anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)
TT

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Ya Yunanistan anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu (AFP)

Bakan Çavuşoğlu, Romanya Dışişleri Bakanı Bogdan Aurescu ile bakanlıktaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Rodos ve Midilli adalarında gerçekleştirdiği askeri tatbikata yönelik soru üzerine, "Maalesef Yunanistan provokasyona devam ediyor. Tabii bizim buna karşı sessiz kalmamız mümkün değil." dedi.
Yunanistan'ın silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ettikten sonra Türkiye'nin Birleşmiş Milletlere (BM) hukuki argümanlar içeren mektuplar yazmasının Yunanistan'ı çıldırttığını dile getiren Çavuşoğlu, "Bahsettiğimiz adalar ve bazı adalar 1923 Lozan ve 1947 Paris barış antlaşmalarıyla Yunanistan'a verilmiştir ve bir şartla verilmiştir. Yunanistan buraları silahlandıramaz çünkü bu anlaşmanın adı 'barış antlaşması' ve dolayısıyla Yunanistan buralara silah getiremez." şeklinde konuştu.
Yunanistan'ın ahdi yükümlülüklerini yerine getirmediğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Kime karşı yapıyor? Türkiye'ye karşı yapıyor. Yani barışı aslında istemeyen Yunanistan çünkü barış anlaşmalarını ihlal ediyor. Biz hukuki argümanlarımızı (BM'ye) gönderdikten sonra cevaplarına baktığımız zaman tamamen siyasi, demagoji içeren cevaplar çünkü haksız. Hukuki argüman ortaya koyamıyor." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, silahsızlandırılmış adaların statüsü ile egemenlikleri arasında doğrudan bir bağlantı olduğuna da vurgu yaparak, "Yunanistan bu ihlalden vazgeçmezse bunların egemenliği tartışılır. Diğer taraftan Yunanistan bizim güvenliğimize yönelik bu anlaşmalara rağmen olumsuz adımlar atıyor, buraları silahlandırıyor, başka adımlar atıyor. Dolayısıyla bizim buna karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Yani silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlalden Yunanistan'ın vazgeçmesi lazım. Ya Yunanistan bu konuda geri adım atar ve bu anlaşmalara uyar ya da biz gereğini yaparız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bir gece ansızın" sözünü hatırlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
Yunanistan'ın anlaşmalara uymadığını yineleyerek, "Biz bunlara sessiz kalamayız. Gerekli adımları hem hukuki zeminde hem BM başta olmak üzere uluslararası örgütler nezdinde hem de sahada atmaya devam edeceğiz. Gerekli her türlü tedbiri alacağız. Yunanistan şunu unutmasın, rüzgar eken fırtına biçer. Barış istemiyorsan biz de gereğini yaparız. Bir gece ansızın."
Çavuşoğlu, Rumen mevkidaşıyla, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı için geçen hafta Bükreş'te bir araya geldiklerini hatırlatarak Türkiye-Romanya ilişkilerinin temelinde karşılıklı güven ve müttefiklik anlayışı olduğunu, 2021'de iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın 10'uncu yıl dönümünü kutladıklarını söyledi.
Ticari ilişkilerden savunma sanayisine, kültürel faaliyetlerden enerjiye kadar birçok konuyu mevkidaşı ile ele aldıklarını belirten Çavuşoğlu, "Tabii ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşıyarak Romanya ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurmayı kararlaştırmıştık ve metini de hazırladık ve metin üzerinde mutabık kaldık. Önümüzdeki süreçte Romanya başbakanını ülkemizde ağırlayacağız ve o ziyaret marjında bu belgeyi imzalamış olacağız, mümkün olduğu kadar çok sayıda belgeyi de ziyaret marjında imzalamak istiyoruz." dedi.

Türkiye-Romanya arasındaki ticaret hacmi 8,5 milyar doları aştı
Bakan Çavuşoğlu, Romanya'nın Güneydoğu Avrupa bölgesinde Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olduğunu, geçen sene iki ülkenin ticaret hacminin 8,5 milyar doları aştığını, bu yıl da artışın devam etiğini ve 10 milyar doları geçeceklerini vurguladı.
İki ülke ticaret hacmindeki hedefin ilk etapta 15 milyar dolar olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bu hedefi de yakalayabileceğimize inanıyoruz. Çok fırsatlar, potansiyeller var. Her iki ülkenin de ekonomisi büyüyor. Romanya'nın ekonomik kalkınması takdire şayan. Türk şirketleri için de önemli fırsatlar sunuyor. Şirketlerimizin Romanya'daki yatırım miktarı 7 milyar doları aştı. 17 bin civarında kayıtlı şirketimiz var." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Karma Ekonomi Komisyonu toplantısını 9 yıl aradan sonra tekrar gerçekleştirdiklerini ifade ederek Karadeniz'e kıyısı olan iki ülke olarak deniz taşımacılığında mevcuttan daha fazlasını yapabileceklerini kaydetti.
NATO müttefikleri olarak savunma, savunma sanayisi ve askeri alanda işbirliklerinin olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Karadeniz'in güvenliği bizler için çok önemli. Bugünkü görüşmelerimizde de Karadeniz'in güvenliği konusunu da hem baş başa hem de heyetler arası görüşmelerimizde birlikte ele aldık. Savunma sanayisinde işbirliğimizi daha da geliştiriyoruz. Askeri eğitim işbirliği, personel değişimi ve ortak tatbikat ile işbirliğimizi daha da güçlendirmeye kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Romanya-Polonya üçlü mekanizmasının 10'uncu yılına girdiğini ve bunun NATO bünyesindeki işbirliklerinin somut bir neticesi olduğunu kaydetti.
Mayıs ayında İstanbul'da bir araya geldiklerini hatırlatan Çavuşoğlu, şimdiki hedeflerin liderleri bir araya getirmek ve en kısa süre içinde Türkiye-Romanya-Polonya üçlü liderler zirvesini Türkiye'de gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, terörle mücadele konusunda yakın işbirliklerinin olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
"Özellikle PKK ve diğer illegal örgütler, organize suçlar konusunda. Maalesef FETÖ'nün mevcudiyeti var ve bu konuları da özellikle baş başa görüşmemizde ele aldık. Vize konusunda sıkıntılar vardı, Romanya bu sıkıntıların giderilmesi için ilave personel görevlendirdi ve süreci hızlandırmak için adımlar atıyor. Romanya'da yaşayan Kırım-Tatar toplumu da aramızda güçlü bir bağ. Onların temsilcileriyle de bir araya geldik ve onlar da özellikle Romanya'da uzun yıllardır yaşamaktan elde ettikleri haklardan dolayı son derece mutlular."

"Tahıl anlaşmasının aksamaması için Rus tahılının sorunsuz bir şekilde ihraç edilmesi önemli"
Bakan Çavuşoğlu, Rumen mevkidaşıyla Ukrayna'daki savaş başta olmak üzere bazı bölgesel konuları da ele aldıklarını, Ukrayna konusunda tutumlarının tamamen örtüştüğünü vurgulayarak savaşın bir an önce sona ermesini temenni etti.
Ukrayna'ya her türlü insani yardım dahil gerekli desteği vermek konusunda da hemfikir olduklarını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Tahıl anlaşmasının sorunsuz bir şekilde işlemesi de bizim önemli gündem maddemizdi. Bugün bu konuyu da değerlendirdik ve bu anlamda Romanya'nın da çok önemli bir rol oynadığını takdirle söylemek isterim. Yaklaşık 9 milyon ton tahıl ve diğer ürünler Romanya üzerinden ihraç edildi. Tahıl anlaşmasının bundan sonra da aksamaması için Rusya'nın talebi olan ve anlaşmanın bir parçası olan Rus tahıl ve gübresinin de sorunsuz bir şekilde ihraç edilmesi de önemli ve ilk amonyum Rotterdam limanından ihraç edildi. Bu konuda da Birleşmiş Milletler ile beraber çalışıyoruz."

"İsveç'in atması gereken daha somut adımlar var"
Çavuşoğlu, toplantının soru-cevap kısmında Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine yönelik soru üzerine, Türkiye'nin NATO'nun genişlemesini desteklediğini belirterek "İsveç ve Finlandiya'nın üyeliği söz konusu olduğu zaman biz 'NATO'nun genişlemesine karşı değiliz fakat müttefiklik ruhuna uymayacak şekilde bu iki ülkede maalesef terör örgütleri mevcut ve destek buluyorlar' dedik." diye konuştu.
Madrid'deki NATO zirvesinde imzalanan üçlü muhtıraya işaret eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ahitname aslında beklentilerinizin anlaşıldığını ve kabul edildiğini gösteren bir belgedir. Daha sonra bu belgenin yine ahitnamede olduğu gibi uygulamasını takip etmek için üçlü bir daimi komite kurduk. Aslında bu komitenin kurulması teklifi de onlardan gelmişti. (İsveç'teki) Yeni hükümet ile beraber bazı olumlu adımların atıldığını görüyoruz. Bazı yasalar değişti, terörle mücadele yasası ve anayasada değişiklikler yapıldı. Türkiye'ye yönelik silah ambargosunu kaldırdıklarını da söylediler."
Çavuşoğlu, kasım ayında İsveç ile yapılan karşılıklı temaslara da değinerek atılan bazı adımların memnuniyet verici olduğunu ancak hala atılması gereken adımlar bulunduğunu ifade etti.
Finlandiya Savunma Bakanı'nın Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştireceğini de belirten Çavuşoğlu, "Finlandiya Savunma Bakanı'nın Türkiye'ye gelmesi önemli çünkü Finlandiya'dan henüz daha bize yönelik silah ambargosunu kaldırdıklarına ilişkin bir açıklama olmadı. Böyle bir açıklamayı da kendilerinden bekliyoruz." dedi.
Çavuşoğlu, bu ambargoların kaldırılması gerektiğini vurgulayarak "Biz iki ülke arasında uygulamada bir ayrım yapmıyoruz. İkisi de bunu istiyor hem de NATO da böyle bir talepte bulundu. Ama göreceli olarak bizim Finlandiya ile daha az problemimiz var. İsveç'in atması gereken daha somut adımlar var." değerlendirmesini yaptı.
Bakan Çavuşoğlu, İsveç'in Türkiye'ye iade ettiği kişinin talep edilen kişiler listesinde yer almadığını ve listedeki kişilerin de iade edilmesi gerektiğini belirterek bu kişilere ait mal varlıklarının dondurulması talebinin de ciddi bir talep olduğuna işaret etti.
İki ülke tarafından atılacak adımların Meclis'i ve Türk halkını ikna edici olması gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Üyelik konusu tamamen onların (Finlandiya ve İsveç) bu üçlü ahitnamedeki şartları yerine tam olarak getirmesine bağlıdır." dedi.

"Yunanistan silahsızlandırılmış adaların statüsünü konuşmak istemediğini her toplantıda söylüyor"
Çavuşoğlu, Aurescu'nun "Sorunların diyalogla çözülmesi" yönündeki değerlendirmelerine katıldığını belirterek Yunanistan'la sorunların çözümü için AK Parti iktidarı öncesi başlatılan istikşafi görüşmelerin bugün de devam ettirildiğini hatırlattı.
İstikşafi görüşmelerin bir dönem durduğunu ancak şimdi "İstişari görüşmeler" adıyla sürdürüldüğünü kaydeden Çavuşoğlu, "Biz sorunları bu mekanizma içinde diyalogla çözmeye çalışıyoruz fakat bu görüşmelerde Yunanistan bu (adaların statüsü) ve diğer konuları kesinlikle müzakere etmek istemediğini söylüyor. Özellikle silahsızlandırılmış adaların statüsünü konuşmak istemediğini her toplantıda söylüyor." dedi.
Çavuşoğlu, diyalogla çözümün olmadığı bir noktada uluslararası hukukun devreye gireceğini vurgulayarak "Burada Uluslararası Adalet Divanı var. Biz buraya götürme teklifinde bulunduk. Yunanistan bu teklife de karşı çıktığı gibi Uluslararası Adalet Divanının silahsızlandırılmış adaların statüsü ile ilgili yargı yetkisine çekince koymuştur." diye konuştu.
Yunanistan'ın diyalog ve Uluslararası Adalet Divanı yollarına yanaşmadığı gibi gerginliği artırıcı adımlar attığının altını çizen Çavuşoğlu, "Bu durumda da bizim sessiz kalmamız mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Avrupa Birliği'nden de koşulsuz destek alarak olumsuz adımlar atmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.



Beyaz Saray: Refah'a yönelik İsrail operasyonuna ilişkin kapsamlı bir plan görmedik

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)
TT

Beyaz Saray: Refah'a yönelik İsrail operasyonuna ilişkin kapsamlı bir plan görmedik

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre (AFP)

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Washington'un Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta planlanan askeri operasyona ilişkin kapsamlı bir İsrail planı görmediğini söyledi.

Reuters'in haberine göre Jean-Pierre gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın Refah hakkındaki görüşmeleri sürdürmek istediğini belirtti.

Bu açıklama, Politico web sitesinin cuma günü Amerikalı bir yetkili ve sitenin bilgili olduğunu belirttiği iki kaynaktan alıntı yaparak, İsrail'in, Amerikan hükümetine ve yardım kuruluşlarına, Refah'tan sakinlerini İsrail'in işgaline hazırlık amacıyla nakletmeye başlama planını bildirdiği yönündeki haberine cevap olarak yapıldı.

Politico sitesi, İsrail'in planının, sakinleri Refah'tan Gazze Şeridi'nin güneybatı kıyısındaki El Mevasi bölgesine nakletmek olduğunu ifade ederek, İsrail ordusunun bu hafta yardım görevlilerine bölgenin bir haritasını gönderdiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi sözcüsü dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah'a herhangi bir saldırısının yüz binlerce Gazzelinin hayatını riske atacağı ve Şeridin tamamındaki insani yardım operasyonlarına büyük bir darbe olacağı konusunda uyarıda bulundu.

Sözcü Jens Laerke, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında: “Bu, sivillerin katledilmesi ve tüm sektördeki insani yardım operasyonuna büyük bir darbe olabilir. Çünkü operasyon ağırlıklı olarak Refah’tan yönetiliyor” ifadelerini kullandı.


Brezilya: Şiddetli yağışlar nedeniyle en az 31 kişi öldü, 70'den fazla kişi de kayıp

Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)
Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)
TT

Brezilya: Şiddetli yağışlar nedeniyle en az 31 kişi öldü, 70'den fazla kişi de kayıp

Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)
Hayvanları boğulmaktan kurtarmak için çalışan gönüllü belediye çalışanları (AFP)

 

Brezilya'daki yerel yetkililerin dün (Cuma) yaptığı açıklamada, ülkenin en güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde şiddetli yağmurlar nedeniyle 31 kişinin öldüğünü, onlarca kişinin hâlâ kayıp olması nedeniyle ölü sayısının artmasının beklendiğini belirtti.

Rio Grande do Sul Sivil Savunma yetkilileri, 70'den fazla kişinin kayıp olduğunu, Uruguay ve Arjantin sınırındaki eyalette en az 17 bin kişinin yerinden edildiğini ve 497 şehrinin neredeyse yarısının hasar gördüğünü söyledi.

Rio Grande do Sul eyaletindeki evleri su bastı (Reuters).

Rio Grande do Sul eyaletindeki evleri su bastı (Reuters).

Pek çok şehirde sokaklar tamamen sular altında kalırken, yollar ve köprüler yıkıldı. Fırtına ayrıca toprak kaymalarına ve küçük bir hidroelektrik santrali barajının kısmen çökmesine neden oldu.

Reuters'in haberine göre yetkililer, Pinto Goncalves kentindeki bir başka barajın da çökme tehlikesine karşı, baraj yakınında yaşayan insanlara evlerini boşaltma talimatı verdi.

Rio Grande do Sul eyaletindeki Porto Alegre'de sular altında kalan bir sokak (AFP)

Rio Grande do Sul eyaletindeki Porto Alegre'de sular altında kalan bir sokak (AFP)

Eyalet valisi Eduardo Lecce, sosyal medyada canlı yayında yaptığı açıklamada, "Durum sadece kritik değil, aynı zamanda eyaletin şimdiye kadar maruz kaldığı en tehlikeli durum olabilir. Bazı bölgelere ulaşılamaması nedeniyle muhtemelen ölü sayısı artabilir" ifadelerini kullandı.

Başkan Luiz Inacio Lula da Silva, selden etkilenen yerleri ziyaret etmek ve kurtarma çalışmalarını valiyle görüşmek üzere önceki gün eyalete gitti.


İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
TT

İsrail, "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı

İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)
İsrail, yerel siber savunma sistemlerini "Siber Kubbe'yle" tek bir ağda birleştirmek istiyor (Reuters)

İsrail, bilgisayar korsanlarının saldırılarına karşı "Siber Kubbe" çalışmalarını hızlandırdı. 

İsrail Ulusal Siber Güvenlik Direktörlüğü'nden Aviram Atzaba, Fransız haber ajansı AFP'ye "Gözle görülmeyen, sessiz bir savaş veriyoruz" dedi.

Aztaba, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşının ardından siber saldırıların ciddi şekilde arttığını söyledi.

Yetkili, Hamas ve Hizbullah'la bağlantılı hackerların yoğun siber saldırılar düzenlediğini belirtirken, bilgisayar korsanlarının şimdiye dek İsrail'deki dijital altyapıya ciddi bir zarar veremediğini savundu. 

Savaşın başından beri en az 800 siber saldırıyı savuşturduklarını söyleyen Atzaba, gerçek zamanlı koruma sağlayan ve merkezi şekilde yönetilen bir siber savunma sistemi geliştirdiklerini ifade etti.

Altyapısı iki yıl önce hazırlanan "Siber Kubbe" isimli savunma sistemiyle ilgili çalışmaların son dönemde hızlandırıldığı aktarıldı.

Atzaba, sistemin "roketlere karşı koruma sağlayan Demir Kubbe gibi çalıştığını" belirterek, büyük bir veri havuzu oluşturduklarını söyledi. 

İsrail Başbakanlığı'na bağlı direktörlük, söz konusu sistemi geliştirmek için ABD dahil çeşitli Batılı ülkelerle işbirliği yaptı. 

Tel Aviv Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Chuck Freilich, İran'ın da İsrail'e yönelik siber saldırılarda önemli rol oynadığına dikkat çekti. 

Freilich, İran'ın Rusya ve Çin'den aldığı yardımlarla hem askerlere hem de öğrencilere siber saldırı ve savunma eğitimi verdiğini savundu. 

Savaş başladıktan sonra Filistin yanlısı AnonGhost adlı bir hacker, Hamas saldırılarını önceden haber verdiğini öne süren bir telefon uygulaması tasarlamıştı. Bilgisayar korsanı, daha sonra uygulama üzerinden sahte bildirim ve uyarılar göndererek bunları açan birçok kişinin verilerini çalmıştı.

Independent Türkçe, AFP, The Conversation


BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
TT

BAE'nin yasağı ABD'yi harekete geçirdi: Ortadoğu'daki birliklerin yeri değiştirildi

Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)
Katar'daki El Udeid üssü, ABD Hava Kuvvetleri'nin bölgesel komuta merkezine ev sahipliği yapıyor (ABD Ulusal Hava Muhafızları)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bazı savaş jetleri ve drone'larını Katar'a taşıdığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen ABD'li yetkililer, Amerika ordusunun Abu Dabi'deki El Dafra üssünde yer alan jet ve drone'larını, Katar'daki El Udedi üssüne naklettiğini belirtti.

BAE, ABD'nin ülkedeki üssü kullanarak Irak ve Yemen'deki İran destekli gruplara saldırı düzenlemesine izin verilmeyeceğini şubatta açıklamıştı. 

WSJ, ABD'nin bunun üzerine savaş jetleri, keşif uçakları ve drone'ları Katar'ın başkenti Doha'ya 40 kilometre mesafedeki üsse taşıdığını aktardı. 

Haberde, Abu Dabi yönetiminin "ABD'nin askeri operasyonlarına destek verdiği için, İran'ın fonladığı gruplardan gelebilecek misillemelerden çekindiği" savunuldu.

Adının açıklanmasını istemeyen BAE'li bir yetkili, "Irak ve Yemen'deki hedeflere yönelik saldırı görevlerine kısıtlamalar getirildi. Bu kısıtlamalar kendimizi koruma ihtiyacımızdan kaynaklanıyor" dedi. 

Yemen'deki Husiler, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunun ardından patlak veren Gazze savaşında İsrail'e karşı Hamas'ı destekliyor. Bu doğrultuda grup Batılı ülkelerin yanı sıra İsrail'e ait gemilere 31 Ekim'den beri saldırılar düzenliyor. 

ABD Kongresi'ne bağlı araştırma komitesinin 1 Mayıs'ta paylaştığı bilgilere göre İran destekli Husiler, toplamda en az 100 gemiye saldırdı. Amerikan ordusuysa Ortadoğu'daki üslerden kaldırdığı drone'larla misilleme yapmıştı. Husiler, bu saldırılarda en az 34 kayıp verdiklerini bildirmişti.

Diğer yandan haberde, ABD'nin misillemelerinin Husileri durdurmaya yetmediğine dikkat çekildi. 

ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, perşembe günkü açıklamasında Husiler'in "çok sayıda drone ve farklı silah sistemleri üretmeyi sürdürdüğünü, bu konuda özellikle İran'dan destek aldıklarını" söylemişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Stars and Stripes


ABD'de Filistin'e destek eylemlerine müdahale sırasında silah ateşlendi

Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
TT

ABD'de Filistin'e destek eylemlerine müdahale sırasında silah ateşlendi

Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)
Columbia Üniversitesi, eylemlerde şimdiye dek iki kez kampüse polisin girmesine izin verdi (AP)

ABD'deki Columbia Üniversitesi'nde protestoculara müdahale edilirken bir polisin silahının yanlışlıkla ateşlendiği bildirildi.

New York Polis Teşkilatı'ndan (NYPD) dün yapılan açıklamada, kampüste öğrencilerin işgal ettiği Hamilton Hall binasına giren ekipler arasında yer alan bir polisin silahının yanlışlıkla ateşlendiği belirtildi.

Olayın, polislerin binanın ilk katında kurulan barikata salı günü müdahale ederken yaşandığı ifade edildi.

Kimsenin yaralanmadığı aktarılırken, silahı ateşlenen polisin kimliği paylaşılmadı.

Olay, New York'un yerel medya kuruluşlarından The City'nin perşembe günü yaptığı haberle ortaya çıktı. Haberde, polis müdahalesi sırasında binadan silah sesi geldiği yazıldı.

Diğer yandan ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in aktardığına göre ülke çapında protestolarda gözaltına alınan öğrenci ve akademisyen sayısı 2 bini geçti.

ABD Başkanı Joe Biden da protestolarla ilgili en detaylı açıklamasını dün yaptı. Biden, öğrencilerin ifade özgürlüğüne her zaman saygı duyduklarını fakat şiddet içeren olaylara dönüşen hiçbir eyleme izin vermeyeceklerini söyledi. 

Biden, bazı eyaletlerde eylemlerin bastırılması için Ulusal Muhafızlar'ın devreye sokulmasına ilişkin çağrılara olumsuz yanıt verirken, protestoların İsrail ve Ortadoğu politikalarını etkilemediğini ifade etti.

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan'da başlayan olaylarda güvenlik güçleri en az 108 öğrenciyi gözaltına almış, 80 öğrenciye de disiplin cezası verilmişti. 

Bunun ardından aralarında Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversitede Filistin'e destek eylemleri hızla yayıldı.

Oregon eyaletindeki Portland Devlet Üniversitesi'nde, dün Filistin'e destek gösterisi düzenleyen protestocuların üzerine aracını süren şüpheli de gözaltına alındı. 

Kimsenin yaralanmadığı olayda, araçtan çıkan kişi kendisine müdahale etmeye çalışan aktivistlere biber gazı sıkarak kaçmıştı. Polis henüz saldırganın kimliğini açıklamadı.

ABD üniversitelerinde başlayan Gazze'ye destek eylemleri, Avrupa ve Ortadoğu'daki kampüslere de sıçradı.

CNN'in aktardığına göre Fransa'nın başkenti Paris'teki Sciences Po Üniversitesi'nde polis, eylemcileri kampüsten dışarı çıkardı. Üniversitenin kampüsünü bugünlük kapattığı, olaylarda kimsenin gözaltına alınmadığı aktarıldı.

Öğrenciler Kuveyt, Lübnan ve Mısır'daki kampüslerde de Filistin'e destek eylemleri düzenledi.

Independent Türkçe, CNN, Times of Israel, New York Times


Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf
TT

Özel'den Erdoğan ile görüşmesine ilişkin ilk açıklama

Fotoğraf: X / @CHPfotograf
Fotoğraf: X / @CHPfotograf

Erdoğan ile bir araya gelmesine ilişkin konuşan Özel, “Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum" dedi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

Görüşme sonrası başkanlar basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmesindeki 'boş koltuk' ile ilgili bir soruya yanıt veren Özel şunları kaydetti:

Krizleri yeniden konuşmak anlamlı değil. Orada ortaya çıkan tablo ve aramızdaki görüşmeden sonra sayın Erdoğan'ın CHP'ye bir ziyaret yapma talebini iletmesi ile birlikte olabilecek en iyi şekilde çözülmüş oldu. Artık dönüp bir değerlendirmeyi doğru bulmam. Biz kamuoyunun gündeminde ne varsa hepsini sayın Erdoğan'la görüşme imkanı bulduk. Kendisi dinledi, heyetinde bulunan arkadaşlar not aldılar. Biz de sayın Erdoğan'ın değerlendirmelerini dinledik. Dünkü toplantının Türkiye demokrasisi açısından önemli bir kilometre taşı olduğunu düşünüyorum.

Namık Tan'ın görüşmede yer alması

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan'ın görüşmede yer almasının kimin tarafından önerildiği sorulması üzerine Özel, şunları söyledi:

Ben, sayın Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etmeden önce seçilmiş son tarafsız Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e bir ziyarette bulundum. Ziyaretimde bir cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce kendisinin önerilerini almak ve bazı sorularıma yardım istemek üzerineydi. Kendisinin uyarısı şöyle oldu; Cumhurbaşkanı'nın özel kaleminin ve protokol müdürlüğünün bir büyükelçi olduğunu, onun için benim de partide bulunan bir büyükelçiyi görevlendirmek suretiyle bu protokol akışını, randevulaşmayı ve devamını büyükelçinin götürmesinin doğru olacağını ifade ettiler. Ben de partimizde görev yapan İstanbul Milletvekilimiz Namık Tan'ı görevlendirdim.

Deprem Bakanlığı önerisi

Görüşmede Erdoğan'a "Deprem Bakanlığı önerisinde bulunup bulunmadığı" sorulan Özel, şu cevabı verdi:

Deprem üzerine, ismi doğrudan Deprem Bakanlığı olarak konur mu yoksa Doğal Afetlerle Mücadele ve Depreme Hazırlık Bakanlığı mı olur bilmiyorum ama bir bakanlık kurulmasını önerdim. Dahasını önerdim. Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partilerden birer bakan yardımcısı talep etmesi durumunda ben partimden bir bakan yardımcısını görevlendireceğimi ve deprem meselesini siyaset üstü bir şekilde ele almanın önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundum. Sayın Cumhurbaşkanı dikkatle takip etti, not aldı ve not aldırdı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın nasıl bir adım atacağını bilmiyorum.

Independent Türkçe


Disney World, George W. Bush'un yaptığı resimleri sergileyecek

Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
TT

Disney World, George W. Bush'un yaptığı resimleri sergileyecek

Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)
Walt Disney Company, George W. Bush Enstitüsü'nün "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" adlı özel sergisine Walt Disney World Resort'taki EPCOT'ta yer alan The American Adventure fuar alanında 12 ay boyunca ev sahipliği yapacağını ve serginin 9 Haziran 2024'teki büyük açılışla başlayacağını duyurdu (George W. Bush Başkanlık Merkezi)

Eski ABD Başkanı George W. Bush'un resimleri, gazilere yönelik bir kutlama kapsamında Florida'daki Walt Disney World'de sergilenecek. 

Disney, EPCOT tema parkında haziranda açılacağını çarşamba günü duyurduğu yeni serginin Bush'un askeri personele "kişisel bağlılığını" ve onlarla "devam eden çalışmalarını" yansıtacağını duyurdu.

Florida'nın merkezindeki parkta yer alan American Adventure fuar alanındaki sergide, birçoğunda Başkan'ın şahsen tanıdığı ordu mensuplarının yer aldığı 60'tan fazla resim olacak.

George W. Bush Başkanlık Merkezi Başkanı ve CEO'su Ken Hersh yaptığı basın açıklamasında, "Umuyorum ki bu özel sergiyi görme fırsatı bulanlar, resmedilen kahramanların her birinin ardındaki liderliği, hizmeti ve fedakarlığı ve askeri personelimizin ve ailelerinin ordudan ayrılırken karşılaştıkları benzersiz zorlukları da hatırlayacak" dedi.

xscdv
Florida'daki Walt Disney World Resort'ta yer alan EPCOT'taki yeni sergide gösterilecek portreler (Disney/George W. Bush Başkanlık Merkezi)

Disney, "Cesaret Portreleri: Bir Komutanın Amerika'nın Savaşçılarına Övgüsü" sergisindeki her bir tabloya, sergide yer alan kişilerin "ilham verici hikayelerinin" eşlik edeceğini açıkladı.

Disney Deneyimleri Başkanı Josh D'Amaro, "Ülkemiz için çok şey verenleri kutlamak, 100 yıllık tarihimiz boyunca The Walt Disney Company'nin dokusunun bir parçası olmuştur" dedi.

Bush Enstitüsü'ne bu özel koleksiyona yer vermemize ve konuklarımızla paylaşmamıza imkan sunduğu için minnettarız.

77 yaşındaki Bush, 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yapılan saldırılar sırasında Beyaz Saray'daydı ve George W. Bush Enstitüsü'nün çalışmaları o tarihten bu yana orduda görev yapanlara odaklanıyor.

Benzer bir sergi 2017'de açıldığında Başkan Bush, resmini yaptığı herkesi tanıdığını söylemişti.
 

Bush, NBC News'a "Bu insanlar kendilerine kahraman denmesini istemiyorlar" diye konuşmuştu.

Onlar sadece iyi bir iş çıkardıkları için  [başkalarının] teşekkür etmesini istiyor ve ben insanların onlara acımasını istemiyorum.

Disney, serginin yeni versiyonunun 9 Haziran'da açılıp bir yıl süreceğini ve 11 Eylül sonrası gazileri ve aileleri için kaynak oluşturulacağını söyledi.

Independent Türkçe

 


Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
TT

Musk'ın düzenlediği "Biden karşıtı" yemeğe pek çok önemli isim katılmış

Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)
Elon Musk nisanda Los Angeles'ta düzenlenen bir etkinliğe katılıyor. Ayrıca geçen ay şehirde "Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptığı bildirildi (AP)

Elon Musk geçen ay davet listesinde dünyanın en zengin ve en güçlülerinden bazılarının yer aldığı "Joe Biden karşıtı" bir yemekli davete ev sahipliği yaptı.

Bu yemeği ilk haberleştiren Puck'a göre girişimci ve yatırımcı David Sacks, nisanda ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Hollywood Hills'taki malikanesinde bu elit toplantıya ortak ev sahipliği yaptı. Bir kaynak, yemekli davetteki sohbetin büyük ölçüde Demokratları yenmek için nasıl para toplanacağı etrafında döndüğünü belirtti. 

Bu toplantı Puck tarafından "Biden karşıtı" diye nitelendirildi ancak özellikle eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin muhtemel adayı Donald Trump'ı desteklemek amacıyla yapılmadı. Aslında Sacks, 2021 Ocak'ta yayımlanan bir podcast'te Trump'ın 6 Ocak'taki eylemlerinin kendisini "ulusal düzeyde yeniden aday olmaktan diskalifiye ettiğini" söylemişti.

Konuk listesinde Peter Thiel, Rupert Murdoch, Michael Milken ve Travis Kalanick'in yer aldığı bildirildi.

Puck'ın haberine göre göç, yemeğin gündem konusu oldu. 

Dünyadaki en zengin ikinci kişi Musk'ın son yıllarda siyasete ilgisi arttı ve sık sık dünya liderleriyle birlikte görüldü. Musk, eski adı Twitter olan sosyal medya platformu X'te bir dizi siyasi görüşünü kamuoyuyla paylaştı.

Musk, kasımdaki ABD başkanlık seçimi için henüz bir adayı desteklemedi. Milyarder, martta yaptığı açıklamada ne Biden ne de Trump'ın kampanyalarına bağış yapmayı planladığını söylemişti. 

Ancak SpaceX'in kurucusu 2020'de oyunu Biden'a verdiğini söylemişti. Ocak ayında sosyal medya ağı X'te şöyle yazmıştı:

Kendimi bu kez Biden'a oy verirken göremiyorum.

Musk, Biden'ın göç politikasını açıkça eleştirmiş ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas'ın "yasaları kasten çiğnediği ve yasadışı göçü tüm tarihsel emsallerin ötesinde devasa ölçüde artırdığı için" görevden alınması çağrısında bulunmuştu.

Aynı zamanda X'te "ifade özgürlüğünü" açıkça savunan Musk, Başkan'ın eski baş tıbbi danışmanı Anthony Fauci'den duyduğu hoşnutsuzluğu şöyle dile getirmişti:

Zamirlerim Yargılansın/Fauci.

Musk ayrıca Trump'ı da eleştiriyor. Tesla milyarderi, ABD'nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesinin ardından Haziran 2017'de Trump'ın oluşturduğu danışma konseylerindeki görevlerinden istifa etmişti. 

Temmuz 2022'de Trump, milyarderi "saçmalıklarıyla ünlü biri" diye nitelendirerek yerden yere vurması üzerine Musk şöyle bir yanıt vermişti:

Adamdan nefret etmiyorum ama Trump'ın ununu eleyip eleğini asarak emekli olmasının zamanı geldi.

Yemeğe katılan diğer konuklar da eskiden Trump'a yakından bağlantılı isimlerdi.

Trump'ın affettiği finansçı Michael Milken, Trump yönetiminin hazine bakanı Steven Mnuchin'le birlikte yemeğe katıldı.

Fox News'un sahibi News Corp'un eski başkanı olan medya patronu Rupert Murdoch, Trump'ın ekonomik danışma konseyinin bir dönem üyesi olan eski Uber CEO'su Travis Kalanick, PayPal'ın kurucu ortağı ve 2016'da Trump'ı destekleyen Peter Thiel de davette yer aldı. 

The Independent; Musk, Sack, Thiel, Murdoch, Milken ve Kalanick'in temsilcileriyle temasa geçti ancak henüz yanıt alamadı. 
Independent Türkçe


ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
TT

ABD'nin Gazze'deki iskelesi bitse de yardım gecikebilir

Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)
Yardım limanı, ABD ordusu ve müttefiklerinin inşa ettiği karmaşık bir sistem (ABD Ordusu Merkez Komutanlığı)

ABD'nin inşa ettiği geçici liman tesisi büyük ölçüde tamamlansa da insani yardımların Gazze'ye gidişi bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle gecikebilir .

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby perşembe günü, yeni tesis üzerinden Gazze'ye yardım akışının ne zaman başlayabileceği sorulması üzerine gazetecilere, (ABD Savunma Bakanlığı'nın Kıyı Ötesi Ortak Lojistik Operasyonu adını verdiği operasyon kapsamında ABD askerlerinin kurduğu) yardım iskelesinin inşasının neredeyse bittiğini söyledi. Geçici liman Amerikan ordusu ve Ortadoğu'daki diğer müttefikleri için büyük bir proje.

Kirby limanla ilgili olumlu haberlerini bir uyarıyla dengeledi.

"Doğu Akdeniz'de insani yardım malzemelerini almaya başlayabileceğimiz tarihi etkileyebilecek, hava durumuna dair bazı endişeler var" dedi. Emekli bir ABD Deniz Kuvvetleri Tuğamirali olan Kirby, deneyimlerine dayanarak o bölgedeki hava durumunun "öngörülemez olabileceğini" de sözlerine ekledi.

"An itibarıyla hava durumunun diğer her şey kadar önemli bir faktör olduğunu anlıyorum" dedi.

Kirby'nin açıklamaları Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh'in gazetecilere "yüzer iskelenin tamamen inşa edildiğini ve kurulduğunu" söylemesinden sadece bir gün sonra geldi.

Singh, iskeleyi Gazze kıyısına bağlayan "geçidin inşasının devam ettiğini" de sözlerine eklemiş ancak ne zaman tamamen bitebileceğini ayrıntılı olarak belirtmekten kaçınmıştı.

"Teslim tarihinde en başından beri mayıs başında demiştik. Hâlâ bu hedefe ulaşma yolunda olduğumuza inanıyoruz ancak insani yardımın, o ilk kamyonların ne zaman Gazze'ye gireceğine dair kesin bir tarih veremiyorum. Ancak elimizde bir tarih olur olmaz elbette sizi bu konuda bilgilendireceğiz" demişti.

Denizde inşa edilen karmaşık bir sistem olan yüzer platform, İsrail güçlerinin yardım taşıyan kamyonlar için sahile demirlediği bir geçide sahip.

ABD Savunma Bakanlığı inşaatın 25 Nisan'da başladığını duyurmuştu. The Independent yardımların ulaştırılmasıyla ilgili tahminler hakkında daha fazla yorum için bakanlığa ulaştı ancak yanıt alamadı.

Biden, Demokrat Partililer ve partinin seçmenleri arasında ABD Başkanı'nın Netanyahu'nun Gazze'deki eylemlerine verdiği tepkiye yönelik memnuniyetsizliğin artmasının ardından marttaki Ulusa Sesleniş konuşması sırasında yardım iskelesinin inşasını duyurmuştu. Son birkaç günde Amerikan kampüslerinde düzenlenen Filistin yanlısı protestolar insani yardımın bölgeye ne zaman ulaşacağı sorularını daha da yoğunlaştırdı.

İsrail-Hamas savaşı, Hamas teröristlerinin geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'i istila ederek çok sayıda kişiyi rehin almasının ardından başlamıştı. Bu rehinelerin bir kısmı iade edilirken, diğerleri hâlâ Filistin topraklarında. Bu hafta Hamas rehinelerden birinin videosunu yayımladı.

İsrail bombardımanı sonrasında Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 30 binden fazla kişinin öldüğüne inanılıyor.

Independent Türkçe


Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi
TT

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Güneş koronasının tüylü yapısı gözler önüne serildi

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Güneş atmosferinin en dış katmanı koronanın detaylı görüntülerini paylaştı. ESA'yla NASA'nın işbirliğinde görevini sürdüren Solar Orbiter uzay aracının çektiği videoda bu son derece sıcak katmanın tüy benzeri şeylerle kaplı olduğu görülüyor.

ESA dün yaptığı açıklamada videonun Solar Orbiter'ın Ekstrem Ultraviyole Görüntüleme adlı aracıyla geçen yıl 27 Eylül'de çekildiğini belirtti. Görüntüleri kaydettiği sırada uzay aracının Güneş'le arasındaki mesafe, Dünya'nın yıldızıyla mesafesinin yaklaşık üçte biri kadardı. 

Videodaki parlak yerlerin sıcaklığının 1 milyon derece civarında olduğunu açıklayan uzay ajansı, radyasyonu emen soğuk maddelerin bu nedenle daha karanlık göründüğünü ifade etti. 

Şubat 2020'de başlatılan Solar Orbiter görevi kapsamında çekilen video ve fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'e dair yeni bakış açıları kazandırıyor. Son videosunda da koronal yosun denen tüy benzeri yapıların yanı sıra iğne ve koronal yağmurun yeni görüntülerini sundu. 

Yosuna benzediği için bu şekilde adlandırılan koronal yosun, plazmadan meydana geliyor. Bu yosunlar genellikle, Güneş atmosferinde yine plazmadan oluşan kemer benzeri yapıları ifade eden koronal döngülerin dibinde görülüyor. Yıldızın atmosferinin, kromosfer ve korona adlı iki katmanına yayılan koronal yosun, çok sıcak olduğundan pek çok alet tarafından saptanamıyor. 

Solar Orbiter ayrıca iğne veya spikül denen, uzun gaz kulelerini de kaydetti. Kromosfere kadar uzanan iğnelerin boyu 10 bin kilometreye varabiliyor. 

Videoda soğuk maddelerin yükselip daha sonra büyük ölçüde tekrar yere düştüğü "küçük bir patlama" da gözlemleniyor. Öte yandan ESA yaptığı açıklamada, bu küçük patlamanın Dünya'dan büyük olduğunun altını çizdi. 

Koronadaki sıcak plazmanın soğuyup yoğunlaştıktan sonra geri yağmasını ifade eden koronal yağmur da yeni videoda görülüyor. Kütleçekim etkisiyle meydana gelen "soğuk yağmur" 10 bin dereceden daha düşük bir sıcaklığa sahipken, arkasındaki daha parlak kısım olan koronal döngüler yaklaşık 1 milyon derece.

Solar Orbiter'ın yanı sıra NASA'nın Parker Solar Probe ve Solar Dynamics Observatory görevleri de Güneş'i izleyerek görüntüler topluyor. Parker Solar Probe geçen yıl ekimde yıldızın 7,26 milyon kilometre uzağından geçerek Güneş'e en çok yaklaşan araç olmuştu.

Independent Türkçe, Universe Today, ESA, Space