Londra’daki el-Saki Kütüphanesi bu ayın sonunda kapılarını kapatıyor

Kütüphane, 44 yıl boyunca adeta bir kültür merkeziydi.

Londra'daki el-Saki Kütüphanesi.
Londra'daki el-Saki Kütüphanesi.
TT

Londra’daki el-Saki Kütüphanesi bu ayın sonunda kapılarını kapatıyor

Londra'daki el-Saki Kütüphanesi.
Londra'daki el-Saki Kütüphanesi.

Londra’da 44 yıldır adeta kültür merkezi konumunda olan el-Saki Kütüphanesi, kapılarını 31 Aralık'ta kapatma kararı aldı. Söz konusu karar büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Genel ekonomik koşullar, karantina, uzun süreli kapanmalar, yüksek kağıt ve nakliye fiyatlarının kütüphanenin yaşadığı krizi artırdığı kaydedildi.
Son dönemde kütüphaneler, özellikle Arapça kitap alanında çalışanlar çok sayıda kayıp yaşadı. İngiltere'deki Araplar ve Arap kültürüyle ilgilenenler için önemli bir merkez olan el-Saki Kütüphanesi  gurbetçiler için Arapça yayınlarını güvence altına alma kariyerini sonlandırıyor.
The Bookseller dergisi, kütüphanenin sahibi Salwa Gaspard’ın şu açıklamasına yer verdi:
“Ardı ardına yaşanan kapanmalar, daha sonra yaşanan çöküş ve tedarik zinciri sorunları bizimki gibi birçok bağımsız kurumu olumsuz etkiledi. Arap dünyasında uzman kitapçılar olarak kitaplarımızı Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan ithal ediyoruz. Arapça kitap fiyatlarında, nakliye ücretlerinde e döviz kurlarında da keskin artışlarla karşı karşıya kaldık.”
Lynn Gaspard, ailesi tarafından Mai Ghossoub ile birlikte kurulan ve Arap topluluğu için oldukça önemli olan kütüphanenin kapanmasına ilişkin üzüntüsünü şu sözlerle ifade etti:
"Benim için el-Saki bir kütüphaneden çok daha fazlasıydı. el-Saki'de büyüdüm. Kız kardeşimle saatlerce kitaplar arasında oyun oynardık. Babamın yanında çalışmak benim için bir onurdu. Kütüphanede çalışmayı özleyeceğiz. Ancak el-Saki tarihinin bir sonraki bölümünü, batı Londra'daki yeni ofis merkezimizden dört gözle bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda Arap dünyasından İngiltere'ye ve ötesine en iyi yeni ve klasik kitapları getirme konusunda heyecanlıyız.”
1979'da Andre Gaspard ve Mai Ghossoub adlı iki arkadaş tarafından Londra'da kurulan el-Saki, İngiltere’deki ilk Arap kütüphanesiydi. 1982'de kütüphanede Ortadoğu'daki İngilizce kitaplara adanmış bir şube kuruldu ve ertesi yıl İngilizce yayınlara başlandı. el-Saki, okuyucuları ve Londra'daki diğer yayıncılarla olan güçlü ilişkisi sayesinde 1987'de Arapça yayın yapmaya başladı. 1991 yılında Beyrut'ta el-Saki Kütüphanesi kuruldu ve entelektüel moderniteyi ve Arap kültürünün yeniliklerini destekleme görevini üstlenen kurum oldu.
El-Saki, diyalogu ve tartışmayı teşvik etmek, batı kültürünü tanımak ve Arap okuyucularına tanıtmak için çaba gösterdi. Ayrıca Batı’yı Arap toplumunu ilgilendiren konular hakkında bilgilendirmek için Batı ve Arap kültürleri arasında bir köprü olmaya çalıştı.
El-Saki, 2012 yılında çocuklar ve gençler için bir bölüm kurdu.  Çok sayıda yazarı ödüller kazandı. Londra Kütüphanesi'nin kapanmasıyla birlikte el-Saki Yayınevi’nin tek şubesi Beyrut'ta kalacak ve hayatta kalmak için mücadele edecek.
El-Saki dün kapanma haberini şu açıklamayla duyurdu:
“Londra'daki el-Saki Kütüphanesi’nin kapatılmasına rağmen mirası iki bağımsız yayıneviyle devam edecek. Beyrut'ta Arapça yayıncılık için el-Saki Yayınevi ve Londra'daki İngilizce yayıncılık için el-Saki Kitapları, her zamanki gibi çalışmaya ve kitap yayımlamaya devam edecek.



Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı
TT

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Avustralya'daki kakadu kuşları, sokaklardaki çeşmelerin musluklarını açarak su içmeyi öğrendi. Araştırmacılar bu davranışı birbirlerinden öğrendiklerini düşünürken, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydukları bilinmiyor. 

Sidney'de yaşayan Cacatua galerita türündeki kakadu kuşlarının çöp kutularını açabildiği daha önce kaydedilmişti. 

Bu çalışmayı yürüten Dr. Barbara C. Klump, bölgeye özgü bu hayvanların 2018'de halka açık çeşmelerden su içtiğini görünce durumu araştırmaya karar verdi. Yerel yaban hayatı yetkililerine göre kakadu kuşları bunu yıllardır yapıyordu. 

Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü'nden Dr. Klump ve ekip arkadaşları yaklaşık 150 kuş içeren popülasyondan 24'ünü işaretledi ve neler olup bittiğini izlemek için kentteki bazı çeşmelerin önüne kameralar yerleştirdi. 

Bulguları hakemli dergi Biology Letters'ta bugün (4 Haziran) yayımlanan çalışmada kuşların, 44 gün boyunca 500'den fazla kez çeşmeleri kullanmaya çalıştığı kaydedildi. Araştırmacılar işaretlenen kuşların yüzde 70'inde bu davranışı gözlemledi. 

Ancak hayvanların sadece yüzde 41'i başarıya ulaştı ve musluğu çevirip su içebildi. Bu durum işin düşünüldüğü kadar kolay olmadığını gösteriyor.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden ve makalenin yazarlarından Dr. Lucy Aplin, "Kuşlar vücutlarını epey karmaşık bir şekilde koordine etmek zorunda" diyerek ekliyor: 

Bir ayaklarını çeşmenin gövdesine koyup ardından musluğu çevirip basılı tutmaları gerekiyor. Bu yüzden kuşlar diğer ayaklarıyla kolu çeviriyor. Ancak musluğu o şekilde tutmaya ayaklarının gücü yetmediğinden, vücutlarını eğerek ağırlıklarını kullanmak zorundalar. Ardından vücut ağırlıklarını musluğun üzerinde tutarken başlarını geriye çevirerek suyu içiyorlar.

Araştırmacılar kuşların etrafta içebilecekleri su birikintileri varken neden çeşmeleri kullandığından emin değil. Gözlemlere göre hayvanların çeşme tercihi havanın sıcaklığına göre değişmiyor. Ayrıca bu davranışı günün hep aynı saatlerinde sergiliyorlar.

Dr. Aplin "Çeşmeyi sabahları ve akşamları kullanıyorlar ve bu saatler kakaduların genellikle günlük su içme saatleri" diyor.

Bilim insanları çeşmedeki suyun daha lezzetli olması veya burada avcılara yakalanma riskinin düşük olması gibi nedenlerin bu davranışı açıklayabileceğini söylüyor. Ayrıca musluğu açıp su içmenin kakadular için eğlenceli bir aktivite olması da mümkün.

Dr. Klump "Acil bir ihtiyaç yoksa ve susuzluktan ölmüyorlarsa, neden hoşlarına giden bir şeyi yapmasınlar ki?" diye soruyor. 

Ekip bu karmaşık işi bir veya birkaç kuş çözdükten sonra diğerlerinin onlardan öğrendiğini tahmin ediyor. 

Queensland Üniversitesi'nden Christina Zdenek, yer almadığı çalışma hakkında "Bu kültürün, yeni davranışların sosyal yolla aktarımının net bir örneği ve kültürün sadece insanlara özgü bir özellik olduğunu düşünen birçok kişiyi şaşırtabilir" diyerek ekliyor:

Yeni yiyecek ve su kaynaklarına erişmek için inovasyon yapma yetenekleri, yaşam ağacındaki en etkileyici özelliklerden biri.

Independent Türkçe, New York Times, New Scientist, Biology Letters