El-Fetih Hareketi Devrimci Konseyi’nin Ramallah'ta ‘işgale ve yerleşimci sömürgeciliğine tüm meşru yollarla direnmek’ sloganıyla gerçekleştirilen toplantılarının 10’uncu oturumunun sonunda yapılan açıklamada, “Öldürme ve soğukkanlı infaz sıklığındaki artış, direnmeyi herkes için bağlayıcı bir ulusal görev ve kaçınılmaz ve geri dönülemez bir seçim haline getiriyor” ifadelerine yer verildi. Hareketin her yerde halk direnişine katılımını güçlendireceği vurgusu yapıldı.
Merkez Komite'den sonra hareketin en yüksek ikinci örgütleyici organı olan Devrimci Konseyi, İsrail’de kurulan sağcı hükümeti, ‘dizginleri katil çetelerinin ellerine veren ve İsrail'in bir Apartheid devletine dönüşümünü onaylayan bir yerleşimci yönetim’ olarak niteledi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Halkımız bu işgale karşı direniyor. Yeni İsrail hükümetinin kutupların açıkladığı ve bir sonraki patlamayı kaçınılmaz kılacak programlara ve tedbirlere yanıt verme ihtiyacıyla dünyayı karşı karşıya getiriyor. Bölgeyi nefret, kan ve şiddet batağına sürükleyen işgali ve hükümetini caydırmak için hiçbir pratik uluslararası önlem alınmadı. Halkımızın ve hareketimizin sahada giriştiği meşru müdafaa tepkilerinin yansımalarından işgal hükümeti sorumludur. Uluslararası toplum, halkımıza koruma sağlama konusunda sorumluluklarını yerine getirmelidir.”
Direnişi güçlendirmek; Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın konseyin önüne koyduğu, güçlü İsrailli aşırılık yanlılarının da katıldığı yeni İsrail hükümeti karşısında üyelerinden ne yapacaklarını tartışmalarını istediği yol haritasının bir parçası olarak kabul ediliyor.
Abbas konuya dair şu açıklamayı yaptı:
“Yurt içinde ve yurt dışında tüm halkımızın ve onların liderliğini gerektiren bölgede ve dünyada yaşanan değişimler neticesinde çok hassas ve zor bir aşamadayız. Arap ve İslam ülkeleri ve Filistin davasının tüm destekçileri, bu değişimlere karşı koymak için bir arada duruyor ve birleşiyor.”
Filistin uzlaşmasına ilişkin olarak Abbas tarafından gündeme getirilen ve Devrim Konseyi tarafından kabul edilen ikinci bir konu, tartışmalı bir nokta olan grupların uluslararası meşruiyeti tanımasıyla ilgili.
Konsey şu açıklamada bulundu:
“Hareket, halkımızın tek meşru temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) çerçevesinde ve Filistin Ulusal Konseyi'nin birbirini izleyen oturumlarında onaylanan siyasi programı ve halkımızın işgali sona erdirme kararlarının uygulanması için çağrıda bulunduğu uluslararası meşruiyet taahhüdüne dikkat çekiyor. Bu temelde Mısır himayesinde bu konuda imzalanan anlaşmalar ve Cezayir tarafından desteklenen son anlaşmanın derhal uygulanmasına hazırdır. Vazgeçilmez ve devredilemez ulusal haklarımızı elde etmek için elimizdeki meşru ve yasal bir silah olduğu için hiçbir Filistinli buna uymaktan çekinmez.”
Abbas, Filistin iç uzlaşmasını yürütmek için kendi şartlarını Konsey'in önüne koyarak, "Hareket, FKÖ'nün tüm gruplarının, Filistin halkının tek ve meşru temsilcisi olarak tanınması ve uluslararası meşruiyetin kabulü temelinde uzlaşma süreciyle ilerleyecektir" dedi.
FKÖ'nün tanınması, Cezayir'deki son uzlaşı anlaşmasıyla kararlaştırıldı. Ancak Hamas ve İslami Cihat hareketlerinin bu çerçeveye eklemlenmesi vurgusu ile bunun nasıl yapılacağı konusunda anlaşmazlıklar yaşanıyor. Hamas, Fetih Hareketi’nin şu an karşı çıktığı ‘örgütün yeniden inşası, liderliğinin ve programının seçimler yoluyla yenilenmesi’ temelinde konunun tamamlanmasını talep ediyor. Fetih ise iktidar ayrılığını sona erdirmek için önce cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimleri yapmak istiyor. Böylece, Hamas ve İslami Cihat hareketlerinin İsrail'in var olma hakkının zımni olarak tanınmasını ima ettiği için reddettiği eski ve yenilenmiş talep olan uluslararası meşruiyetin tanınması temelinde örgüt içinde seçimler yapılabileceği ifade ediliyor.
Abbas ve Fetih'in pozisyonu, 13 Ekim'de burada imzalanan uzlaşma anlaşmasını ilerletmek için bu ayın sonunda Cezayir'de Filistinli grupların beklenen toplantısı öncesinde geldi. Uygulanmasına ise henüz başlamadı.
Fetih ve Hamas yıllar içinde, hepsi sahadaki uygulamayla çatışan birçok anlaşma imzaladı. Bu, FKÖ'nün meselesi gibi görünen yeni anlaşmayı ve uluslararası meşruiyetin tanınmasını sınayacak. Bu da onu uygulanmadan başka bir anlaşmaya dönüştürecek.
Hamas, Abbas'ın ‘Filistinli grupların, uluslararası meşruiyetini ulusal uzlaşmanın bir koşulu olarak tanımasını kabul etme konusundaki ısrarının Cezayir Deklarasyonu ile çeliştiğini ve uygulanmasını geciktirdiği’ değerlendirmesinde bulundu.
El-Fetih’in Devrimci Konseyi’nden direnişin güçlendirilmesi çağrısı
Abbas'ın uzlaşmanın bir koşulu olarak ‘uluslararası meşruiyetin tanınması’ konusundaki tutumu vurgulandı.
El-Fetih’in Devrimci Konseyi’nden direnişin güçlendirilmesi çağrısı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة