Suudi Arabistan-Çin ilişkilerinde kilometre taşları

1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)
1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Çin ilişkilerinde kilometre taşları

1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)
1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)

Suudi Arabistan ve Çin yaklaşık 80 yıldır devam eden ilişkilere sahip.
İki ülkenin diplomatik ilişkileri, seçkin ve yakın bir gelişmeye tanık oluyor ve iki dost ülkenin yararına olacak şekilde çeşitli alanlarda daha fazla işbirliği ve karşılıklı anlayışa doğru hızla ilerliyor.

İkili ticari ilişkiler
Çin tüketim malları ihraç eden en büyük sanayi ülkelerinden biri ve Suudi Arabistan bu tür malların önemli bir ithalatçısı.
Çin’in olağanüstü miktarlarda ham petrole ihtiyacı var ve Suudi Arabistan bu artan ihtiyacın büyük bir bölümünü karşılıyor.
Bu denklem, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin bundan sonrası için temel bir başlangıç ​​noktası haline gelmesinde her zaman rol oynadı.
Tarihe dayalı olarak, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin geçmişi fazla eskiye gitmese de, Arap Yarımadası ülkeleri ile Çin arasında ilişkilerin kurulmasında ticari işbirliği önemli bir rol oynadı.
İki ülke arasında istikrarlı bir şekilde ilerleyen ekonomik ve kültürel yakınlaşmanın ardından, 1990 yazında Riyad ile Pekin arasında tam diplomatik ilişkiler kuruldu.

İlk resmi görüşme
Çin tarihi kaynaklarına göre, iki ülkenin üst düzey yetkilileri arasındaki ilk resmi görüşme, Nisan 1955’te Bandung’da düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi Konferansı sırasında gerçekleşti.
Dönemin Veliaht Prensi (daha sonra Kral olan) Faysal bin Abdulaziz ve Çin Başbakanı Çu Enlay’ın bu görüşmesi, yeni Çin’in Ortadoğu ülkeleriyle etkileşim kapılarını aralamasına katkıda bulundu.

İki ülke liderlerinin ilk üst düzey ziyareti
1990’ların sonundan günümüze kadar ilişkilerin gelişme hızı, Suudi Arabistan ile Çin arasındaki tüm hayati yönleri içerecek şekilde hızlandı.
Aynı seviyede, iki ülke yetkilileri arasındaki üst düzey ziyaretler arttı ve merhum Suudi Kralı Abdullah bin Abdulaziz’in Ekim 1998’de Veliaht Prens olduğu sırada Çin’e yaptığı tarihi bir geziyle sonuçlandı.
3 Kasım 1999’da ise, Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin Suudi Arabistan’a resmi bir ziyarette bulundu ve bu ziyaret sırasında Prens Abdullah bin Abdulaziz ile görüştü.
Çin Devlet Başkanı, Kral Abdulaziz Halk Kütüphanesi’nde verdiği bir konferansta, Suudi Arabistan’ın Çin’in Batı Asya ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük ticaret ortağı olduğunu söyledi.
Ayrıca, “Çin ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği güçlü bir tamamlayıcı karakter ve büyük bir potansiyele sahip ve parlak bir gelecek vaat ediyor” diye konuştu.
Abdullah bin Abdulaziz ise, 22 Ocak 2006’da ülkenin Kralı sıfatıyla yurtdışı turlarını başlatmak için başkent Pekin’i seçti.
Bu ziyaret, Kral Abdullah’ın Ağustos 2005’te tahta çıkışının ardından Ortadoğu dışındaki ilk ziyareti olması nedeniyle bir dönüm noktası niteliğindeydi.
Bu aynı zamanda, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana bir Suudi Arabistan Kralı’nın Çin’e yaptığı ilk ziyaret oldu.
Ziyaret sırasında taraflar, başta petrol, gaz ve mineraller alanında işbirliği olmak üzere bir dizi tarihi anlaşmaya imza attı.

Düzenli Siyasi Diyalog Komitesi
Çin Dışişleri Bakanı Li Zhao Zeng, Eylül 2004’te Cidde’yi ziyaret edip, Suudi yetkililerle görüşerek siyasi ilişkiler seyrine önemli bir ivme kazandırdı.
Ziyaret sırasında iki taraf, düzenli bir siyasi diyalog başlatma ve iki ülkenin dışişleri bakanlarının başkanlık edeceği ortak bir Suudi Arabistan-Çin Komitesi kurma konusunda anlaştılar.

Kral Selman farklı sorumluluklarla Çin’i ziyaret etti
Kral Selman, daha önce üç kez farklı sorumluluklarla Çin’i ziyaret etti.
İlk olarak 1999’da başkent Riyad’ın valisi olarak, daha sonra 2014’te Veliaht Prens olduğu dönemde ve son olarak Mart 2017’de Çin’e bir ziyaret gerçekleştirdi.
Şi Cinping’in Suudi Arabistan’a çok sayıdaki seyahati
Şi, Haziran 2008’de devlet başkanı yardımcısı olduğu dönemden itibaren, Suudi Arabistan’a birden fazla resmi ziyaret gerçekleştirdi ve Suudi yönetimiyle resmi görüşmelerde bulundu.
Bu görüşmelerde, Çin-Suudi Arabistan ilişkilerine büyük önem verdiklerini ve ülkesinin Suudi Arabistan’ı ‘yakın dost ve ortak’ olarak gördüğünü vurguladı.
Çin Devlet Başkanı, Ocak 2016’da Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyarette Kral Selman ile görüştü.
İki lider, ülkeleri arasındaki ilişkilerin seviyesini kapsamlı bir stratejik ortaklığa yükseltme ve çeşitli alanlarda işbirliğini yoğunlaştırma konusunda mutabık kaldı.

Çin, Suudi Arabistan’ın en büyük petrol ithalatçısı oldu
2020’de Çin Gümrük Genel İdaresi’nden alınan veriler, Çin’e yapılan yıllık Suudi petrol sevkiyatının yıllık yüzde 1,9 artışla, 84,92 milyon ton veya günde yaklaşık 1,69 milyon varil olduğunu ortaya koydu.
Bu da, Çin’i Suudi Arabistan’ın en büyük petrol ithalatçısı yapıyor.

Veliaht Prens’in Çin’e iki tarihi ziyareti
İki ülke arasındaki ilişkiler, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in 2016 ve 2019’da başkent Pekin’e yaptığı, tarafların bir dizi ekonomik işbirliği anlaşması imzaladığı iki tarihi ziyaretin ardından daha geniş ufuklara taşındı.
O dönemde Veliaht Prens, ‘İpek Yolu’ girişimi ve Çin’in stratejik yönelimlerinin, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu ile büyük ölçüde örtüştüğüne işaret etti.



Trump: Ukrayna ile Rusya arasında anlaşmaya varılması için "iyi bir şans" var

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump: Ukrayna ile Rusya arasında anlaşmaya varılması için "iyi bir şans" var

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)
Trump, Air Force One uçağında gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında Florida'da yapılan son görüşmelerin ardından bir anlaşmaya varılmasının "yüksek ihtimal" olduğunu söyledi. Trump, elçisinin görüşmelere devam etmek üzere Rusya'ya gitmeye hazırlandığını belirtirken, Kiev'i sarsan yolsuzluk skandalının "faydalı olmadığını" ifade etti.

Trump, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, müzakere ekibinin de başında bulunan Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı'nı görevden almasına neden olan yolsuzluk soruşturmasına atıfta bulunarak, "Ukrayna'nın bazı zorlu küçük sorunları var," dedi. Trump, "Ancak bir anlaşmaya varma şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Miami'nin kuzeyindeki Hallandale Plajı'nda her iki tarafın da "üretken" olarak nitelendirdiği saatler süren görüşmelerin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söylerken, Kiev heyetindeki bir kaynak görüşmeleri "kolay değil" olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kiev'in askeri baskılarla karşı karşıya olduğu ve iç yolsuzluk skandalına bulaştığı bir dönemde gerçekleşen görüşmeler, Trump'ın temsilcisi Steve Witkoff'un salı günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin beklendiği Moskova ziyaretinin önünü açtı.

Washington, üç yıldan uzun süre önce başlayan çatışmayı sona erdirmek için bir plan sundu ve Moskova ve Kiev'in onayıyla bunu sonuçlandırmaya çalışıyor. Rubio daha önce gazetecilere, Witkoff ve Trump'ın damadı Jared Kushner'in de katıldığı Florida'daki görüşmelerin "çok verimli" geçtiğini, ancak "hala yapılması gereken çok iş olduğunu" söylemişti. Ukrayna heyetine Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Rustem Umerov başkanlık ederken, Amerikan tarafını Rubio, Witkoff ve Kushner temsil ediyor.

Umerov ise müzakereleri överek, "verimli ve başarılı" olarak nitelendirdi. Facebook'ta Zelenskiy'e görüşmelerde kaydedilen "önemli ilerleme" hakkında bilgi verdiğini yazdı. Zelenskiy, görüşmelerin ardından X platformunda, "Görüşmelerin yapıcı bir dinamiğe sahip olması ve tüm konuların Ukrayna'nın egemenliği ve ulusal çıkarlarının güvence altına alınmasına odaklanılarak açıkça müzakere edilmesi önemlidir" diye yazdı.

Görüşmeler, Moskova'nın Ukrayna'nın başkenti Kiev ve çevresine yönelik gece saldırılarını iki gece üst üste yoğunlaştırmasının ve Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin kapsamlı bir yolsuzluk soruşturmasının ardından Özel Kalem Müdürü Andrey Yermak'ı görevden almasının ardından yaşanan iç siyasi karışıklıkların ortasında başladı.


Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Moody's, güçlü petrol dışı büyümenin desteğiyle Suudi Arabistan'ın Aa3 notunu teyit etti

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad (SPA)

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Suudi Arabistan’ın kredi notunu ‘Aa3’ olarak teyit etti ve görünümünü ‘durağan’ olarak belirledi. Kuruluş, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıl güçlü ekonomik büyüme göstermesine olumlu bakıyor; özellikle ekonomik çeşitlendirme çabaları sayesinde petrol dışı sektörlerdeki güçlü büyümeyi destekliyor.

Moody’s, Suudi Arabistan’a yönelik düzenli not gözden geçirmesinde, ülke ekonomisinin gücüne ve mali politikalarının istikrarına dikkat çekerek, Aa3 notunun büyük ekonomik hacim, yüksek gelir düzeyi ve güçlü kamu bütçesi ile desteklendiğini vurguladı. Kuruluş ayrıca, ülkenin ekonomik çeşitlendirme programlarında kaydettiği ilerlemeyi de öne çıkardı.

Moody’s’in Aa3 notunu teyit etmesi ve durağan görünümü, Suudi Arabistan’ın kredi değerliliğinin istikrarlı olduğunu gösteriyor. Bu durum, kuruluşun Kasım 2024’te ülke notunu A1’den Aa3’e yükseltmesinin ardından geldi; yükseltme, ekonomik reformlarda sağlanan ilerlemeye dayanıyordu. Diğer büyük uluslararası derecelendirme kuruluşları da Suudi Arabistan’ın güçlü kredi profilini onaylıyor. Standard & Poor’s ve Fitch, ülkeye A+ notu ve durağan görünüm verirken, bu yüksek dereceler ülkenin mali ve dış pozisyonunun gücünü ve artan ekonomik esnekliğini teyit ediyor.

Ekonomik ivme ve beklenen büyüme

Ekonomik momentum güçlü seyrini sürdürüyor; özellikle petrol dışı sektörler güçlü büyüme oranları yakalamaya devam ediyor. Moody’s, Suudi Arabistan’ın gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) 2025’te yaklaşık yüzde 4 oranında büyümesini bekliyor; bu oran, 2024’teki yüzde 2’lik büyümenin üzerine çıkıyor. 2026 yılında ise büyümenin yüzde 4,5’e ulaşması öngörülüyor. Bu dönemde petrol sektörü, OPEC+ ittifakının üretimi artırmaya başlamasıyla birlikte yeniden büyüme eğilimine girecek.

frg
Riyad'da açık havada futbol maçı izleyen insanlar (Reuters)

Suudi Arabistan hükümeti, gelecek yıl için ekonomik büyüme tahminini önceki yüzde 3,5 seviyesinden yüzde 4,6’ya yükseltmişti. Bu artış, büyük ölçüde petrol dışı sektörlerin beklenen büyümesine dayanıyor. Moody’s de açıklamasında, petrol dışı faaliyetlerin büyük projelerin kesintisiz şekilde yürütülmesini desteklediğine dikkat çekti.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ise Suudi ekonomisinin 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini yüzde 4’e yükseltti. IMF, bu büyümenin arkasında petrol dışı sektörlerdeki önemli genişleme ve OPEC+ çerçevesinde kademeli petrol üretim kesintilerinin bulunduğunu belirtti. Kuruluş, Suudi Arabistan ekonomisinin şoklara karşı güçlü bir dayanıklılık gösterdiğini vurguladı ve enflasyonun yaklaşık yüzde 2 seviyesinde istikrarlı kalacağını öngördü.

Kredi derecelendirme gücü

Suudi Arabistan’ın ekonomik gücü, büyük ekonomik hacmi, yüksek kişi başı gelir seviyesi ve düşük üretim maliyetleriyle birlikte bol hidrokarbon kaynaklarına dayandırılıyor. Moody’s’in açıklamasına göre, ülkenin güçlü kurumları ve iyi yönetim yapısı, 2016’dan bu yana uygulanan kapsamlı reform ajandasındaki önemli ilerlemeyi destekliyor. Mali gücü ise nispeten düşük kamu borç yükü, borçlanma maliyetlerini karşılayabilme kapasitesi ve güçlü devlet mali varlıklarına dayanıyor.

frg
Kral Abdullah Finans Bölgesi'ndeki (KAFD) Riyad tren istasyonu dışında yürüyen insanlar (Reuters)

Buna karşın, Suudi Arabistan’ın risklere maruz kalabilirliği, daha çok siyasi risklerden kaynaklanıyor; bu riskler, bölgesel jeopolitik dinamiklerin zorluklarını yansıtıyor.

Moody’s, petrol fiyatlarının yüksek harcamaları destekleme kapasitesinin azaldığını belirtmesine rağmen, hükümetin ekonomik dönüşüm sürecini desteklemek amacıyla ekonomik dalgalanmalara karşı mali politika uyguladığını vurguladı.

Durağan görünüm

Moody’s, durağan görünümün, ülkenin kredi notunu etkileyen risklerin dengede olduğunu gösterdiğini belirtti. Kuruluş, büyük ölçekli çeşitlendirme projelerinin daha fazla ilerlemesinin, özel sektörü çekebileceğini ve petrol dışı ekonominin mevcut tahminlerden daha hızlı şekilde gelişmesini teşvik edebileceğini kaydetti.

Suudi Arabistan Ekonomi ve Planlama Bakanı Faysal el-İbrahim geçen ay yaptığı açıklamada, ülkenin doğrudan ve dolaylı olarak petrol bağımlılığının yüzde 90’dan yüzde 68’e gerilediğini, bugün petrol dışı faaliyetlerin ise GSYİH’nin yüzde 56’sını oluşturduğunu duyurmuştu.


Suudi Arabistan, yapay zekâ modellerinde dünya çapında üçüncü sırada yer alıyor

Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)
Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan, yapay zekâ modellerinde dünya çapında üçüncü sırada yer alıyor

Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)
Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında dünya çapında en iyi on ülke arasında yer alarak uluslararası alanda adından söz ettirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, yapay zekâ alanında yeni bir başarıya imza atarak, Stanford Üniversitesi İnsan Merkezli Yapay Zekâ Enstitüsü’nün (HAI) 2025 Yapay Zekâ Endeksi’ne göre, büyük dil modellerinde ABD ve Çin’in ardından üçüncü; yapay zekâ alanındaki istihdam oranında da Hindistan ve Brezilya’nın ardından üçüncü sırada yer aldı.

Stanford Üniversitesi’nin küresel yapay zekâ göstergesinde Suudi Arabistan’ın çeşitli kategorilerde kaydettiği belirgin ilerleme, ülkeyi yapay zekâ alanında dünyanın ilk on ülkesi arasına taşıdı. Bu sonuçlar, Vizyon 2030 doğrultusunda veriye dayalı ekonomi ve yapay zekâ teknolojilerinde ülkeyi lider ülkeler arasına yükseltmeyi hedefleyen Suudi Arabistan Veri ve Yapay Zekâ Kurumu’nun (SDAIA) yürüttüğü çalışmaların etkisini ortaya koyuyor.

Yapay zekâ modellerinde ve yapay zekâ istihdamının büyüme oranında dünya üçüncülüğü, ülkenin yüksek yenilik kapasitesine ve ileri model geliştirme yeteneğine işaret ediyor. Bu modeller arasında, Arapça üretilen içeriklerde dünyanın en güçlü üretken yapay zekâ modellerinden biri olarak gösterilen ‘ALLAM’ modeli de bulunuyor. Ülke ayrıca, yapay zekâ teknolojileriyle ilişkili yeni istihdam fırsatlarını genişletmeye devam ediyor.

Aynı endekste Suudi Arabistan, yapay zekâ yeteneklerini çekmede dünya yedincisi olurken, gelişmiş teknoloji ekosistemi ve küresel uzmanlar için cazip düzenleyici ortamıyla da öne çıktı. Ülke, yapay zekâ konusunda kamuoyu farkındalığı ve bilimsel atıf sayıları kategorilerinde de dünya sekizincisi oldu.

Bu başarılar; yapay zekâ araştırmalarına yapılan yatırımların, bilgi toplumunun güçlendirilmesine yönelik projelerin ve geniş katılımlı eğitim programlarının etkisini yansıtıyor. Bu programlar arasında, yapay zekâ alanında bir milyon kişiyi yetkinleştirmeyi hedefleyen ‘SAMAI’ girişimi de yer alıyor ve toplumun farklı kesimlerinden yoğun ilgi görüyor.

Bu sıralamalar, Suudi Arabistan’ın veri ve yapay zekâ alanlarında uluslararası alanda örnek gösterilen bir model haline geldiğini ortaya koyuyor. Aynı zamanda ülkenin insan kaynağını geliştirme ve teknolojik farkındalığı artırma çabalarının, Vizyon 2030’un hedefleriyle uyumlu şekilde, kapsamlı bir dijital dönüşüme ve ulusal ekonominin güçlenmesine katkı sunduğunu gösteriyor.