Suudi Arabistan-Çin ilişkilerinde kilometre taşları

1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)
1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)
TT

Suudi Arabistan-Çin ilişkilerinde kilometre taşları

1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)
1998’den bu yana iki ülke liderleri ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi karşılıklı resmi ziyarette bulundu (SPA)

Suudi Arabistan ve Çin yaklaşık 80 yıldır devam eden ilişkilere sahip.
İki ülkenin diplomatik ilişkileri, seçkin ve yakın bir gelişmeye tanık oluyor ve iki dost ülkenin yararına olacak şekilde çeşitli alanlarda daha fazla işbirliği ve karşılıklı anlayışa doğru hızla ilerliyor.

İkili ticari ilişkiler
Çin tüketim malları ihraç eden en büyük sanayi ülkelerinden biri ve Suudi Arabistan bu tür malların önemli bir ithalatçısı.
Çin’in olağanüstü miktarlarda ham petrole ihtiyacı var ve Suudi Arabistan bu artan ihtiyacın büyük bir bölümünü karşılıyor.
Bu denklem, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin bundan sonrası için temel bir başlangıç ​​noktası haline gelmesinde her zaman rol oynadı.
Tarihe dayalı olarak, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin geçmişi fazla eskiye gitmese de, Arap Yarımadası ülkeleri ile Çin arasında ilişkilerin kurulmasında ticari işbirliği önemli bir rol oynadı.
İki ülke arasında istikrarlı bir şekilde ilerleyen ekonomik ve kültürel yakınlaşmanın ardından, 1990 yazında Riyad ile Pekin arasında tam diplomatik ilişkiler kuruldu.

İlk resmi görüşme
Çin tarihi kaynaklarına göre, iki ülkenin üst düzey yetkilileri arasındaki ilk resmi görüşme, Nisan 1955’te Bandung’da düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi Konferansı sırasında gerçekleşti.
Dönemin Veliaht Prensi (daha sonra Kral olan) Faysal bin Abdulaziz ve Çin Başbakanı Çu Enlay’ın bu görüşmesi, yeni Çin’in Ortadoğu ülkeleriyle etkileşim kapılarını aralamasına katkıda bulundu.

İki ülke liderlerinin ilk üst düzey ziyareti
1990’ların sonundan günümüze kadar ilişkilerin gelişme hızı, Suudi Arabistan ile Çin arasındaki tüm hayati yönleri içerecek şekilde hızlandı.
Aynı seviyede, iki ülke yetkilileri arasındaki üst düzey ziyaretler arttı ve merhum Suudi Kralı Abdullah bin Abdulaziz’in Ekim 1998’de Veliaht Prens olduğu sırada Çin’e yaptığı tarihi bir geziyle sonuçlandı.
3 Kasım 1999’da ise, Çin Devlet Başkanı Jiang Zemin Suudi Arabistan’a resmi bir ziyarette bulundu ve bu ziyaret sırasında Prens Abdullah bin Abdulaziz ile görüştü.
Çin Devlet Başkanı, Kral Abdulaziz Halk Kütüphanesi’nde verdiği bir konferansta, Suudi Arabistan’ın Çin’in Batı Asya ve Kuzey Afrika bölgesindeki en büyük ticaret ortağı olduğunu söyledi.
Ayrıca, “Çin ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği güçlü bir tamamlayıcı karakter ve büyük bir potansiyele sahip ve parlak bir gelecek vaat ediyor” diye konuştu.
Abdullah bin Abdulaziz ise, 22 Ocak 2006’da ülkenin Kralı sıfatıyla yurtdışı turlarını başlatmak için başkent Pekin’i seçti.
Bu ziyaret, Kral Abdullah’ın Ağustos 2005’te tahta çıkışının ardından Ortadoğu dışındaki ilk ziyareti olması nedeniyle bir dönüm noktası niteliğindeydi.
Bu aynı zamanda, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana bir Suudi Arabistan Kralı’nın Çin’e yaptığı ilk ziyaret oldu.
Ziyaret sırasında taraflar, başta petrol, gaz ve mineraller alanında işbirliği olmak üzere bir dizi tarihi anlaşmaya imza attı.

Düzenli Siyasi Diyalog Komitesi
Çin Dışişleri Bakanı Li Zhao Zeng, Eylül 2004’te Cidde’yi ziyaret edip, Suudi yetkililerle görüşerek siyasi ilişkiler seyrine önemli bir ivme kazandırdı.
Ziyaret sırasında iki taraf, düzenli bir siyasi diyalog başlatma ve iki ülkenin dışişleri bakanlarının başkanlık edeceği ortak bir Suudi Arabistan-Çin Komitesi kurma konusunda anlaştılar.

Kral Selman farklı sorumluluklarla Çin’i ziyaret etti
Kral Selman, daha önce üç kez farklı sorumluluklarla Çin’i ziyaret etti.
İlk olarak 1999’da başkent Riyad’ın valisi olarak, daha sonra 2014’te Veliaht Prens olduğu dönemde ve son olarak Mart 2017’de Çin’e bir ziyaret gerçekleştirdi.
Şi Cinping’in Suudi Arabistan’a çok sayıdaki seyahati
Şi, Haziran 2008’de devlet başkanı yardımcısı olduğu dönemden itibaren, Suudi Arabistan’a birden fazla resmi ziyaret gerçekleştirdi ve Suudi yönetimiyle resmi görüşmelerde bulundu.
Bu görüşmelerde, Çin-Suudi Arabistan ilişkilerine büyük önem verdiklerini ve ülkesinin Suudi Arabistan’ı ‘yakın dost ve ortak’ olarak gördüğünü vurguladı.
Çin Devlet Başkanı, Ocak 2016’da Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyarette Kral Selman ile görüştü.
İki lider, ülkeleri arasındaki ilişkilerin seviyesini kapsamlı bir stratejik ortaklığa yükseltme ve çeşitli alanlarda işbirliğini yoğunlaştırma konusunda mutabık kaldı.

Çin, Suudi Arabistan’ın en büyük petrol ithalatçısı oldu
2020’de Çin Gümrük Genel İdaresi’nden alınan veriler, Çin’e yapılan yıllık Suudi petrol sevkiyatının yıllık yüzde 1,9 artışla, 84,92 milyon ton veya günde yaklaşık 1,69 milyon varil olduğunu ortaya koydu.
Bu da, Çin’i Suudi Arabistan’ın en büyük petrol ithalatçısı yapıyor.

Veliaht Prens’in Çin’e iki tarihi ziyareti
İki ülke arasındaki ilişkiler, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in 2016 ve 2019’da başkent Pekin’e yaptığı, tarafların bir dizi ekonomik işbirliği anlaşması imzaladığı iki tarihi ziyaretin ardından daha geniş ufuklara taşındı.
O dönemde Veliaht Prens, ‘İpek Yolu’ girişimi ve Çin’in stratejik yönelimlerinin, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu ile büyük ölçüde örtüştüğüne işaret etti.



KİK Genel Sekreteri ve AB Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Körfez vatandaşlarının Schengen vizesinden muaf tutulması hakkında görüştü

KİK Genel Sekreteri Cassim el-Budeyvi ve AB Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio Brüksel’de (KİK)
KİK Genel Sekreteri Cassim el-Budeyvi ve AB Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio Brüksel’de (KİK)
TT

KİK Genel Sekreteri ve AB Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Körfez vatandaşlarının Schengen vizesinden muaf tutulması hakkında görüştü

KİK Genel Sekreteri Cassim el-Budeyvi ve AB Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio Brüksel’de (KİK)
KİK Genel Sekreteri Cassim el-Budeyvi ve AB Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio Brüksel’de (KİK)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Cassim el-Budeyvi, Avrupa Birliği’nin (AB) Körfez bölgesi Özel Temsilcisi Luigi Di Maio ile dün Brüksel’de bir araya geldi.

Görüşmede, KİK ülkelerinden vatandaşların Schengen vizesinden muaf tutulması da dahil olmak üzere, ikili ilişkilere ilişkin konularda görüş alışverişinde bulunuldu.

Toplantıda, Nisan ayında yapılması planlanan ‘bölgesel güvenlik ve KİK ile AB arasındaki işbirliğine’ ilişkin üst düzey forumun hazırlıkları da dahil olmak üzere birçok konu tartışıldı.

Görüşmede ayrıca, Gazze Şeridi’ndeki vahim durum başta olmak üzere, forum sırasında tartışılacak gündem maddeleri de ele alındı.

Budeyvi, KİK ülkelerinin bölge ve dünyada istikrar ve kalkınmayı desteklemek ve geliştirmek için AB ile iş birliğini güçlendirmeyi sabırsızlıkla beklediklerini belirtti.

Mevcut zorlukların üstesinden gelmek ve her iki tarafın çıkarlarına hizmet eden işbirliğini geliştirmek için ortaklıkları geliştirmenin gerekliliğini de vurguladı.

fevdfe
Cassim el-Budeyvi Brüksel’de Hannah Newman ile görüşmesi sırasında (KİK)

KİK Genel Sekreteri ayrıca, AB’nin Arap Yarımadası ile ilişkilerden sorumlu misyon başkanı Hannah Newman ile görüştü.

Görüşmede, taraflar arasındaki ilişkileri geliştirme yollarının yanı sıra bölgesel ve uluslararası konulardaki son gelişmeler ele alındı.

Budayvi, KİK ile AB kurumları arasındaki birçok konudaki bakış açılarını birbirine yakınlaştırmayı ve her iki taraf için ortak hedeflere ulaşmayı amaçlayan ilişki ve koordinasyon düzeyine övgüde bulundu.


Suudi Arabistan ve Fransa kültürel iş birliğini geliştirmeyi görüştü

 Suudi Kültür Bakanı Prens Bedir bin Abdullah bin Farhan, Fransa'nın Kültür Bakanı Rachida Dati (SPA)
Suudi Kültür Bakanı Prens Bedir bin Abdullah bin Farhan, Fransa'nın Kültür Bakanı Rachida Dati (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Fransa kültürel iş birliğini geliştirmeyi görüştü

 Suudi Kültür Bakanı Prens Bedir bin Abdullah bin Farhan, Fransa'nın Kültür Bakanı Rachida Dati (SPA)
Suudi Kültür Bakanı Prens Bedir bin Abdullah bin Farhan, Fransa'nın Kültür Bakanı Rachida Dati (SPA)

Suudi Kültür Bakanı Prens Bedir bin Abdullah bin Farhan, bugün (Salı) Krallık’ı ziyaret eden Fransız mevkidaşı Rachida Dati ile bir araya geldi. Prens Bedir bin Abdullah bin Ferhan, iki ülke arasındaki güçlü kültürel ilişkilere ve son dönemde tanık olunan gelişmelere övgüde bulunarak, Suudi liderliğinin ilişkileri sürdürme konusundaki kararlılığını vurguladı.

İki taraf, başta müzeler, tiyatro ve sahne sanatları, görsel sanatlar, kütüphaneler, müzik, moda, mimari ve tasarım, sinema ve tarihi miras olmak üzere çeşitli kültürel alanlarda iş birliği konusunda karşılıklı ilişkileri geliştirmenin yollarını ele aldı.


Muhammed bin Selman’dan Putin'e tebrik telefonu

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Salman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku'l Avsat)
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Salman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman’dan Putin'e tebrik telefonu

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Salman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku'l Avsat)
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Salman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, bugün (Salı) Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi yaptı Görüşmede Veliaht Prens yeniden seçilen Putin’i tebrik etti. Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prens'e iyi dileklerinden dolayı teşekkürlerini iletti.

Görüşmede ayrıca iki ülke arasındaki seçkin ikili ilişkilere vurgu yapılarak, bunun çeşitli alanlarda geliştirmesi temennisinde bulunuldu.


Muhammed bin Selman ve Guterres Gazze'deki gelişmeleri değerlendirdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres  (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres  (SPA)
TT

Muhammed bin Selman ve Guterres Gazze'deki gelişmeleri değerlendirdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres  (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres  (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile , bugün (Salı) telefonda görüştü..

Görüşmede, Gazze ve çevresinde yaşananlar başta olmak üzere son gelişmelerle barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik çabalar değerlendirildi.


Mekke’de düzenlenen ‘İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurmak’ adlı konferansta ortak çıkarların güçlendirilmesi konusundaki kararlılık vurgulandı

İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurmak adlı konferansın katılımcıları (Fotoğraf: Adnan Mahdali)
İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurmak adlı konferansın katılımcıları (Fotoğraf: Adnan Mahdali)
TT

Mekke’de düzenlenen ‘İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurmak’ adlı konferansta ortak çıkarların güçlendirilmesi konusundaki kararlılık vurgulandı

İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurmak adlı konferansın katılımcıları (Fotoğraf: Adnan Mahdali)
İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurmak adlı konferansın katılımcıları (Fotoğraf: Adnan Mahdali)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in himayesinde, İslam mezhepleri arasında anlayış ve işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan ‘İslam Mezhepleri Arasında Köprüler Kurmak’ adlı konferans dün Mekke’de düzenlendi.

Dünya İslam Birliği (Rabıta) tarafından düzenlenen, müftüler ve çeşitli İslam mezheplerinden üst düzey alimlerin katıldığı konferansta, İslam alimlerinin ortak çıkarları birleştirme konusundaki kararlılığına tanık olundu.

Rabıta Genel Sekreteri ve Müslüman Alimler Birliği Başkanı Şeyh Dr. Muhammed El-İsa, konferansta ‘İslam Mezhepleri Arasında Köprü Kurma Belgesi’nin kabul edildiğini bildirdi.

xs vdsf
Konferansta Rabıta ile İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) arasında iki mutabakat zaptı imzalandı (Fotoğraf: Adnan Mahdali)

Açılış konuşmasını yapan, Suudi Arabistan Başmüftüsü ve Kıdemli Alimler Konseyi Başkanı Şeyh Abdulaziz Al eş-Şeyh, tefrika ve ihtilafa karşı uyarıda bulunarak, Peygamber’in sünnetinde, Müslümanların sözlerini bir araya getirecek, aralarında kırgınlık ve nefrete sebep olan her türlü sebebi ortadan kaldıracak sebepler olduğuna işaret etti.

Başmüftü, kendisi adına Kıdemli Alimler Konseyi Genel Sekreteri Dr. Fahd el-Macid tarafından yapılan konuşmada, Müslümanları birleştirmek için her türlü davayı yürütmeye ve onları bölecek her şeyden uzak durmaya çağıran İslam’ın getirdiği büyük prensibi vurguladıklarını söyledi.

Aş eş-Şeyh ayrıca, konferansı himayesi nedeniyle Kral Selman ve güçlü ve güvenilir desteği için de Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a teşekkür etti.

Başmüftü ayrıca, Rabıta’ya bu asil amaç doğrultusunda düzenlediği konferans ve İslam ile Müslümanlara hizmet etme yönündeki sürekli çabalarından dolayı teşekkür etti.

sdfv df
Dr. İsa, mezhep farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların İslam’ın sancağı altında olduğunu vurguladı (Fotoğraf: Adnan Mahdali)

Dr. İsa ise konuşmasında, Mekke Belgesi’nin içeriğinin bir uzantısı olan konferansın, İslam ümmetinin iyi durumda olduğunu ve alimlerin iyi rol modelleri olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Mezhep farkı gözetmeksizin, tüm Müslümanların İslam’ın sancağı altında olduğunu dile getiren Dr. İsa, mezhepçi ve partizan sloganların çatışma ve mezhep çatışmasını kışkırttığına ve bu durumun birçok ülke için sorun yarattığına dikkat çekti.

Dr. İsa konuşmasının sonunda, Kral Selman ve Veliaht Prens’e ülkenin üstlendiği büyük İslami çabalar için teşekkür ve şükranlarını dile getirdi.

ds vfd
İslami mezhep temsilcilerinin geniş katılımıyla gerçekleşen konferanstan bir kesit (Fotoğraf: Adnan Mahdali)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin Taha ise, bu konferansın İslam mezhepleri arasındaki yakınlaşmanın temellerini oluşturulmaya katkı sağlayacağını dile getirdi.

Taha, Rabıta’nın yorulmak bilmeyen faaliyetini ve dünyanın çeşitli yerlerinde İslam ve Müslümanlara hizmet etmedeki aktif varlığına övgüde bulundu.

Konferansta ayrıca Rabıta ile İİT arasında iki mutabakat zaptı imzalandı.

Mutabakat, birlik ve hoşgörünün sembolü olan ‘İslam Mezhepleri Arasında Köprüler Kurmak’ konferansında alınan kararların hayata geçirilmesi için ortak işbirliğini öngörüyor.


Katar Emiri, Belçika Başbakanı ile Gazze'yi görüştü

Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani (AA)
Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani (AA)
TT

Katar Emiri, Belçika Başbakanı ile Gazze'yi görüştü

Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani (AA)
Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani (AA)

Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani, Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile İsrail'in aylardır saldırı düzenlediği abluka altında tutulan Gazze Şeridi'ndeki gelişmeleri görüştü.

Katar resmi ajansı QNA'da yer alan habere göre Emir Temim, ülkesini ziyaret eden Belçika Başbakanı De Croo'yu başkent Doha'daki Lusail Sarayı'nda kabul etti.

İkili ilişkilerin ve çeşitli alanlarda işbirliğini geliştirme yollarının masaya yatırıldığı görüşmede, Gazze'deki gelişmeler de ele alındı.

Belçika Başbakanı De Croo daha sonra Katarlı mevkidaşı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi.

Gazze'deki gelişmeleri görüşen ikili, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaştırılması konusunda çabaların arttırılması gerektiğini vurguladı.


Suudi Arabistan BM’nin ‘İslamofobi’ ile mücadele kararını memnuniyetle karşıladı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir toplantı (AFP)
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir toplantı (AFP)
TT

Suudi Arabistan BM’nin ‘İslamofobi’ ile mücadele kararını memnuniyetle karşıladı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir toplantı (AFP)
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda bir toplantı (AFP)

Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun "İslamofobiyle mücadeleye yönelik tedbirler" konulu bir karar almasını ve "İslamofobiyle" mücadeleyle ilgili örgütün özel bir temsilci atamasını memnuniyetle karşıladı.

Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın aşırı fikirlerle mücadele etmeyi ve fonlarını kesmeyi amaçlayan tüm uluslararası çabalara verdiği destek yinelendi ve Riyad'ın dinlerin ve medeniyetlerin takipçileri arasında barış ve diyalog değerlerini teşvik ettiği ve benimsediği kaydedildi.

Bakanlık, Suudi Arabistan'ın din, mezhep ve mezhep mensupları arasında karşılıklı saygı kültürünün oluşturulmasına ve tüm dünyada barış ve refahın sağlanması amacıyla halklar arasında bir arada yaşama kültürünün teşvik edilmesine yönelik kalıcı desteğini vurguladı.


KİK ülkeleri, Gazze Şeridi'ndeki gıda güvensizliği konusunda endişeli

AA
AA
TT

KİK ülkeleri, Gazze Şeridi'ndeki gıda güvensizliği konusunda endişeli

AA
AA

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, İsrail'in aylardır süren saldırılarının yanı sıra yardım girişine izin vermeyerek kıtlığa sürüklediği Gazze Şeridi'nde gıda güvensizliği konusunda endişelerini ifade etti.

Katar resmi ajansı QNA'da yer alan habere göre, Katar'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Hind el-Muftah, Cenevre'de BM İnsan Hakları Konseyi'nin 55. oturumu çerçevesinde "Gıda Hakkı Konusunda İnteraktif Diyalog" programında Körfez Grubu Başkanı sıfatıyla KİK ülkeleri adına açıklama yaptı.

Muftah, "Gazze Şeridi'nde İsrail'in saldırıları ve haksızca uygulanan abluka nedeniyle oluşan gıda güvensizliğinin daha da kötüleşmesiyle ilgili derin endişelerini" ifade etti. Muftah, katliam ve soykırım suçlarının yanı sıra İsrail'in kasten tarım arazilerini buldozerlerle tahrip ettiğini, mahsulleri yaktığını ve deniz yaşamını ortadan kaldırdığını belirtti.

İsrail bombardımanlarının kanalizasyon şebekesini tahrip ederek yer altı, yer üstü suları ile tarım arazilerinin kirlenmesine yol açtığını vurgulayan Muftah, bunun Filistin topraklarında yaşamı neredeyse imkansız hale getiren bir çevre suçu olduğuna dikkati çekti.

İsrail Gazze'yi kıtlığa sürüklüyor

İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırdığı Gazze'de yaşayan 2,3 milyon Filistinliyi açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 10 Mart'taki açıklamasında, İsrail'in 17 yıldır kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi'nde "açlığın her yerde olduğunu" belirtmişti.

BM, İsrail'in yoğun saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde 2,2 milyon kişinin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.

BM'ye göre, Gazze'de 378 bin kişi Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) ölçeğine göre "felaket" olarak adlandırılan 5. seviye, 939 bin kişi de "acil durum" olarak bilinen 4. seviye açlıkla karşı karşıya bulunuyor.

Özellikle Gazze'nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerin un bulamadıkları için hayvan yemlerini öğütmeye başladığı bildiriliyor.

Gazze Şeridi'nde kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle ölenlerin sayısının 27'ye yükseldiği bildirilmişti.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suriyeli mevkidaşı ile ikili ilişkileri geliştirme yollarını görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdad (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdad (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suriyeli mevkidaşı ile ikili ilişkileri geliştirme yollarını görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdad (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdad (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, bugün bakanlığın Riyad’daki genel merkezinde Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Dr. Faysal Mikdad ile bir araya geldi.

Görüşmede ikili ilişkileri güçlendirme yolları ele alındı ​​(SPA)
Görüşmede ikili ilişkileri güçlendirme yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmede, ikili ilişkileri güçlendirme yolları ve ortak ilgi alanlarına ilişkin konular ele alındı.

Söz konusu görüşmeye, Suudi Arabistan Siyasi İşler Müsteşarı Dr. Saud es-Sati ve Dışişleri Bakanı Danışmanı Muhammad el-Yahya da katıldı.


İran kamuoyu, iki ülke arasındaki ilişkilerin Mart 2023'te yeniden tesis edilmesinin ardından Suudi modelinden olumlu etkilendi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Riyad'daki Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin oturum aralarında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Riyad'daki Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin oturum aralarında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi kabul etti. (SPA)
TT

İran kamuoyu, iki ülke arasındaki ilişkilerin Mart 2023'te yeniden tesis edilmesinin ardından Suudi modelinden olumlu etkilendi

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Riyad'daki Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin oturum aralarında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Riyad'daki Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin oturum aralarında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi kabul etti. (SPA)

Yakın zamanda yapılan bir çalışma, yaşanan birçok önemli gelişme ve Suudi Arabistan’ı bölgesel ve uluslararası alanda önemli bir konuma getiren gösterge ve rakamlar göz önüne alındığında, Suudi kalkınma modelinin bölgesel ve uluslararası alanda resmen ilgi görmeye başladığını ortaya koydu.

Çalışmaya göre İran, Mart 2023'te iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin ardından, özellikle İran kamuoyunun seçkinleri ve geniş bir kesimi arasında Suudi modelinin etkisinin ortaya çıktığı ülkelerden biri.

Riyad merkezli Uluslararası İran Araştırmaları Enstitüsü'nün (Rasanah) kurucusu ve başkanı Dr. Muhammed es-Sulemi tarafından yürütülen çalışma, ilişkilere ideolojik ya da mezhepsel bir perspektiften bakan bazı ‘sert’ seslere rağmen, İranlı elitler ve kamuoyu arasında Suudi Arabistan hakkında olumlu bir kanaat oluştuğu sonucuna vardı.

Es-Sulemi, son on yılda Suudi modelinin, ülkenin iç kalkınma yolunda niteliksel değişimler gerçekleştirmesi ve bölgesel ve küresel statü ve varlığını teyit etmesinin ardından İran da dahil olmak üzere büyük bir bölgesel ilginin odağı olduğunu açıkladı.

Es-Sulemi'ye göre gelecekte, Suudi Arabistan’ın bypass edilemeyen bölgesel bir güç, uluslararası bir hedef ve küresel güçlerin çıkarlarının kesiştiği bir istasyon olarak gelecekteki katılımcılara sunduğu gerçek bir modelin varlığı sonucunda, İran sahnesindeki Suudi varlığının ivmesinin devam etmesi bekleniyor.

FOTO: Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 10 Mart 2023 tarihinde anlaşma belgesi imzalandıktan sonra Suudi Arabistan ve İran müzakere heyetlerinin başkanları Dr. Musaid el-Ayban ve Ali Şemhani ile birlikte poz veriyor. (Reuters)
 Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, 10 Mart 2023 tarihinde anlaşma belgesi imzalandıktan sonra Suudi Arabistan ve İran müzakere heyetlerinin başkanları Dr. Musaid el-Ayban ve Ali Şemhani ile birlikte poz veriyor. (Reuters)

Çalışmada ayrıca, İranlı gençlerin turist vizesiyle Suudi Arabistan’ı ziyaret etmelerine izin verilmesi ya da sosyal medya platformlarındaki bazı İranlı fenomenlerin Riyad Mevsimi gibi eğlence etkinliklerine katılmaya yahut tarihi el-Ula şehrini ziyaret etmeye davet edilmesi halinde, İran toplumunun bazı kesimlerinin Suudi Arabistan'a yönelik tutumlarında daha büyük bir değişiklik olacağı öngörülüyor.

Suudi Arabistan imajı

Çalışma, Suudi Arabistan-İran ilişkilerinin yeniden tesis edilmesinin ardından Suudi Arabistan'ın İran'daki imajında önemli değişiklikler olduğunu, Krallığın İranlı elitler ve kamuoyu arasında daha olumlu bir şekilde tartışılan bir konu haline geldiğini belirtiyor.

Bu değişimler, Suudi diplomasisinin uluslararası çatışmalardaki rolü aracılığıyla Suudi Arabistan'ın içeride ve dışarıdaki siyasi performansına yönelik İranlı elitler ve kamuoyunda artan hayranlık düzeyinde kendini gösterdi. Zira İran kamuoyunun seçkinleri ve geniş bir kesimi, Suudi Arabistan'ın ulusal projesine hizmet etmek için uluslararası arenada çeşitli ilişkilere yatırım yapmayı başardığına ve bunun Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından temsil edilen Krallığın genç liderliğinin vizyonundan kaynaklandığına inanıyor.

Çalışmaya göre İranlı seçkinler, Suudi diplomasisini, uluslararası çatışmaların çözümündeki önemli rolünü ve Suudi Arabistan'ın Cidde kentinin ev sahipliğinde düzenlenen ve aralarında Brezilya, İngiltere, Hindistan, Çin, ABD, Türkiye, Güney Afrika ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de bulunduğu yaklaşık 40 ülkeden temsilcilerin katıldığı Ukrayna krizinin çözümüne yönelik barış toplantısında İran yönetiminin tutumunu övdü.

İran'ın eski Suudi Arabistan Büyükelçisi Muhammed Huseyni, Cidde toplantısının Rusya-Ukrayna krizini durdurmayı başaramamış olsa da Suudi Arabistan için büyük bir zafer olduğunu söyledi. Çin gibi büyük bir gücü ve Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika gibi uluslararası sistemdeki yükselen güçleri pasif tarafsızlıktan çıkarıp tarafsız olumlu aktörler haline getirmeyi başaran toplantı, özellikle Çin'i katılmaya ikna ettikten sonra Suudi Arabistan için küresel bir statü yarattı.

Modernist model

Çalışmada ayrıca, İranlı elitlerin bakış açısına göre Suudi Arabistan'ın petrol gelirlerini kalkınma ve modernizasyon için kullanmayı başardığı, İran'ın ise devasa petrol kaynaklarından yararlanamadığı ve önemli fırsatları kaçırdığı belirtiliyor.

Eski milletvekili, eski tarım bakanı yardımcısı ve Tarbiat Modares Üniversitesi öğretim üyesi Ali Kanberi şu ifadeleri kullandı: “Komşu ülkelerin 15 yıl gerisindeyiz, en iyi ihtimalle 10 yıl gerisindeyiz. En gerçekçi durumda Suudi Arabistan, Türkiye ve diğerleri gibi çevre ülkelerin 15 yıl gerisindeyiz.”

Çalışmaya göre İranlılar, Suudi Arabistan'ın dengeli dış politikasına ve Doğu ile Batı arasında gidip gelmesine, tüm uluslararası taraflarla çeşitli ve olumlu ilişkilere sahip olmasına ve tüm taraflarla etkili ilişkiler sürdürmek de dahil olmak üzere siyasi ve ekonomik destek kaynaklarını çeşitlendirmesine olumlu bakmaya başladı.

Çalışmada eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin danışmanı ve Beheşti Üniversitesi'nde siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Mahmud Seri el-Kalem'in şu sözlerine yer verildi: “Altı ülke (Brezilya, Suudi Arabistan, Hindistan, Güney Afrika, Türkiye ve Endonezya) merkez güçler arasında önemli bir konuma ulaştı. Bu altı ülke Doğu ve Batı ile birlikte çalışıyor ve hepsi de Rusya ile iyi ilişkiler sürdürüyor.”

İran'ın Doğu'ya odaklanarak ve Batı'dan uzaklaşarak başlayan ve İran'ın sorunlarını ve krizlerini çözmede başarılı olamamış gibi görünen dış politikasıyla spontane bir karşılaştırma yapan el-Kalem sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan diplomatik faaliyetlerini ve hareket alanını genişletirken ve mevcut uluslararası sistemde aktif bir taraf olarak yer alırken, İran bu sisteme ve onun değerlerine, kurallarına ve ilkelerine karşı olan dar ve sınırlı bir çerçevede hareket ediyor. Bu nedenle Suudi Arabistan en önemli çatışmalarda bir arabulucu, G20'de bir aktör ve Rusya ve Çin'in gruplarına dahil etmek istediği bölgesel bir aktör olarak görünürken, benim cumhurbaşkanım bazı Latin Amerika ülkelerine ve bazı Afrika ülkelerine izolasyon, baskı ve yaptırımlarla yüzleşmek için gidiyor.”

Sıfır sorun

Bölgesel düzeyde ise çalışma, Suudi Arabistan'ın sorunları sıfırlama, sükûnet ve iş birliği politikasını benimsemesi sayesinde İran açısından en önemli bölgesel oyuncu haline geldiğini gösteriyor. Arman Meli gazetesinin uluslararası ilişkiler uzmanı Ali Bigdli'ye göre, Suudi Arabistan bölgede çeşitlilik ve çoğulculuk yaratmanın yanı sıra bölgedeki ilişkilerde de değişiklik yaratmaya çalışıyor.

Eski İranlı diplomat Kuruş Ahmedi de Suudi Arabistan'ın Arap dünyasına açılan bir kapı haline gelmek için gerekli koşullara sahip olduğuna ve bu sayede Ortadoğu'da doğrudan ve dolaylı nüfuz için benzeri görülmemiş bir fırsat bulduğuna inanıyor.

FOTO: Uluslararası İran Araştırmaları Enstitüsü (Rasanah) Başkanı Dr. Muhammed es-Sulemi (Şarku’l Avsat)
Uluslararası İran Araştırmaları Enstitüsü (Rasanah) Başkanı Dr. Muhammed es-Sulemi (Şarku’l Avsat)

Es-Sulemi'ye göre İranlı seçkinler, Suudi Arabistan'ın yumuşak güç konusundaki çabalarını ve bu amaca hizmet etmek için tüm yetenekleri seferber etmesini hayranlıkla izliyor.

Ali Feriduni'nin Sitâre Subh gazetesinde belirttiği gibi, gündeme gelen konular arasında, yıldızları çekmeye ve uluslararası spor etkinlikleri düzenlemeye dayanan spor ve eğlence diplomasisi de yer alıyor. Feriduni, “Suudiler, krallığı Arap Körfezi bölgesinde önde gelen bir spor-eğlence merkezi haline getirmek için komşu ülkelerle yarışıyor. Suudiler sporu, özellikle de futbolu dünya ile diplomasi kurmak için bir araç olarak kullanmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.