Mısır, Ürdün ve Irak, bölgesel krizlerle mücadele çabalarını koordine edecek

Şukri, ‘üçlü iş birliği mekanizmasının’ bölgede istikrarı sağlamayı amaçladığını vurguladı.

Bakanlar Fuad Hüseyin (solda), Ayman Safadi (ortada) ve Samih Şukri dün Amman'da basın toplantısı düzenlediler. (Reuters)
Bakanlar Fuad Hüseyin (solda), Ayman Safadi (ortada) ve Samih Şukri dün Amman'da basın toplantısı düzenlediler. (Reuters)
TT

Mısır, Ürdün ve Irak, bölgesel krizlerle mücadele çabalarını koordine edecek

Bakanlar Fuad Hüseyin (solda), Ayman Safadi (ortada) ve Samih Şukri dün Amman'da basın toplantısı düzenlediler. (Reuters)
Bakanlar Fuad Hüseyin (solda), Ayman Safadi (ortada) ve Samih Şukri dün Amman'da basın toplantısı düzenlediler. (Reuters)

Mısır, Ürdün ve Irak, ‘bölgesel krizleri çözmek ve Arap hedef ve çıkarlarına hizmet etmek için çalışmaya, koordinasyona ve istişareye devam etme’ konusunda anlaştılar. Üç ülkenin dışişleri bakanları, aralarındaki ‘üçlü iş birliği mekanizması’ çerçevesinde dün Ürdün'ün başkenti Amman'da bir araya gelerek ‘ekonomi, ticaret, endüstri, güvenlik ve siyasi alanda iş birliği yollarının güçlendirilmesi ve koordinasyon mekanizmalarının artırılması’ konusunu görüştüler. Ardından bir bildiri yayınladılar.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, toplantının ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, ‘üç ülke arasındaki dayanışma ve çalışmanın bölgede çıkar, güvenlik ve istikrar sağladığını’ belirterek ortak Arap eylemini artırmanın önemini vurguladı.
Şukri açıklamasında "Üçlü iş birliği mekanizması öncelikle entegrasyon, ekonomik fırsatlar ve bölgesel meselelerle bağlantılı vizyon alışverişine dayalı olarak üç ülke arasındaki mevcut bağları güçlendirmeyi hedefliyor” dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin de ‘üçlü iş birliği mekanizmasının ticaret, sanayi, ekonomi, kara taşımacılığı, elektrik bağlantısı ve enerji sektörlerinde iş birliğini artırmayı hedeflediğini’ söyledi.
Mısır, Ürdün ve Irak arasında 2019 yılında Kahire'de koordinasyon ve üçlü iş birliği mekanizması başlatılmış ve üç ülkenin dışişleri bakanları mekanizma çerçevesinde bir dizi toplantı düzenlemişlerdi. Bu toplantıların sonuncusu 2 Kasım’da Cezayir'deki Arap Birliği Zirvesi’nin oturum aralarında gerçekleşti.
Ürdün Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi  ‘Kahire ve Amman'ın Irak'ın güvenliğine ve istikrarına verdiği desteği’ vurgulayarak, ‘Irak hükümeti ile daha fazla iş birliği ve koordinasyon’ arzusunu dile getirdi. Safadi, üç ülke arasındaki iş birliğini ‘Ortak bir Arap eylemi modeli’ olarak değerlendirdi.
Irak Dışişleri Bakanı, ‘toplantıda, özellikle ekonomik meseleler, aşırıcılık ve terörizm ile ilgili konuların yanı sıra Riyad'daki Arap-Çin zirvesine ilişkin hazırlıklar gibi bir dizi konunun ele alındığını’ belirterek ‘bölge ülkelerinin karşı karşıya olduğu gıda ve enerji güvenliği gibi zorlukların’ altını çizdi. Hüseyin, “Irak, örgüte (DEAŞ) karşı tarihi bir zafer elde etti ve ülkeyi yeniden inşa etmeye başladı.” ifadesini kullandı.
Irak Dışişleri Bakanı, dış müdahale ve Irak topraklarına yönelik sürekli saldırılar konusunda ‘hükümetin diyalog yoluyla çözülmesi gereken bu müdahaleleri durdurmak için diğer taraflarla sürekli temas halinde olduğunu’ söyledi.
Mısır Dışişleri Bakanı, üç ülke arasındaki iletişimin devam ettiğini belirterek bir sonraki toplantının Irak'ta, Kahire, Amman ve Bağdat arasında kurulacak projeler alanlarında ilgili bakanların huzurunda gerçekleştirileceğini kaydetti. Gelecek yılki zirvenin Mısır'ın ev sahipliğinde yapılacağı bilgisini verdi.
Liderler arasındaki ilk zirve 24 Mart 2019'da Kahire'de, ikinci zirve 25 Ağustos 2020'de Amman'da ve son üçlü zirve de 27 Haziran 2021'de Irak'ın başkenti Bağdat'ta düzenlenmişti.
Mısır Dışişleri Bakanı ‘üç ülkenin mevcut jeostratejik konumlarından dolayı iklim ve Ukrayna krizinden kaynaklanan ekonomik baskılar, gıda güvenliği ve enerji güvenliği ile ilgili zorluklarla karşı karşıya kaldığına ve bunun da daha fazla iş birliğine duyulan ihtiyacı güçlendirdiğine’ işaret etti. Mısır Dışişleri Bakanı ayrıca Mısır'ın su güvenliğine verdikleri güçlü destek için hem Irak'a hem de Ürdün'e teşekkür ettiğini ifade ederek bu konunun Mısır halkı için büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Ürdün Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi de “Mısır su güvenliği, Arap su güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır ve bu konuda Ürdün liderliğinin açık direktiflerine dayanarak her zaman Kahire'nin yanındayız” dedi.
Dışişleri bakanları, başta Filistin davası olmak üzere bir dizi Arap meselesini ele aldılar. Bakanlar, toplantının ardından Mısır'ın üçlü iş birliği mekanizması çerçevesinde gelecek yıl ev sahipliği yapacağı dördüncü zirveye hazırlık niteliğindeki toplantıların yapılması konusunda anlaştılar. Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Özellikle sistematik iş birliğini daha acil bir gereklilik haline getiren ekonomik zorluklar ışığında, sunulan projelerin uygulanmasını takip etmek, bunlara daha fazla ivme kazandırmak ve gelecekteki adımları koordine etmek için kurumsal iletişimin sürdürülmesi gerekiyor.”



Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, Yunan şirketlerini Libya'nın ‘yeniden inşasına’ katkıda bulunmaya çağırdı

Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)
Hafter pazar akşamı Bingazi'de Yunanistan Dışişleri Bakanı ile görüştü (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Yunanistan, Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Türkiye ile Libya arasında imzalanan tartışmalı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nı onaylamasının beklendiği bu günlerde Libya ile deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda tırmanan anlaşmazlıkları yatıştırmaya çalıştı. Atina, Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis'in Bingazi ve Trablus'ta yaptığı görüşmelerle Libya’daki siyasi ve ekonomik varlığını güçlendirmeyi amaçlarken Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasının onaylanmasına dair yapılacak oylama öncesinde ülkenin önde gelen aktörlerinin tutumlarını etkilemeye çalışıyor.

hyjuıo
Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Gerapetritis pazar akşamı Hafter ile bir araya geldi (Libya Ulusal Ordusu Genel Komutanlığı)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, Yunanistan’ın inşaat ve altyapı alanlarında uzman şirketlerini, Libya'nın çeşitli şehirlerinde ve bölgelerinde yürütülen kalkınma projelerine katılmaya çağırdı.

Pazar akşamı ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde Yunan Bakan Gerapetritis ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin güçlendirilmesinin önemini vurgulayan Hafter, ortak çıkarları gözeterek, özellikle ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğini destekleme ve güçlendirme yollarını araştırdıklarını belirtti.

Öte yandan bugün Trablus'a giderek Başkanlık Konseyi ve geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle görüşecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı, Hafter ile düzensiz göç ve deniz yetki alanları konularının yanı sıra ikili iş birliğini de görüştüğünü söyledi.

Bakanlığın resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada “Libya ile bizi ortak kökler ve tarih birleştiriyor, ayrıca uluslararası hukuka bağlılığımız ve Akdeniz'in halkları için barış ve refah dolu bir bölge olması konusundaki taahhüdümüz de bizi birbirimize bağlıyor” ifadeleri yer aldı.

gtyu7ı8
TM'nin önceki oturumundan bir kare (TM Başkanlığı)

Bu çerçevede Libya ile olan ‘sakin ilişkilerini’ sürdürme taahhüdünde bulunan Gerapetritis, yakın gelecekte bu ilişkilerin ilerlemesi için somut sonuçlar elde edilmesini umduğunu belirtti.

Deniz yetki alanlarının belirlenmesi

Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın Libya’ya yaptığı ziyaret, Yunanistan'ın, Libya'nın münhasır ekonomik bölgesinin bir parçası olan Girit adasının güneyindeki ihtilaflı deniz bölgelerinde petrol ve gaz arama ruhsatları vermesine yanıt olarak Akile Salih başkanlığındaki TM'nin Libya ile Türkiye arasındaki deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasını onaylamak üzere planlanan resmi oturumdan önce gerçekleşti.

Hafter ve TM tarafından desteklenen Usame Hammad liderliğindeki İstikrar Hükümeti Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan makamlarının bu bölgelerde sondaj ihalesi açtığını duyurması üzerine geçtiğimiz pazar günü Bingazi'deki Yunanistan Konsolosu Agapios Kalognomis'i çağırarak sözlü protestosunu iletmişti.

Abdulhamid ed-Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanlığı da Yunanistan'ın bu hamlesini ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi. Bakanlık, önceden yasal bir mutabakat sağlanmadan bu bölgelerdeki herhangi bir keşif ya da arama çalışmasına itiraz ettiğini belirterek ‘yapıcı diyalog ve müzakere yolunun adil ve hakkaniyetli çözümlere ulaşmak için tek seçenek’ olduğunu vurguladı.

Yunan yetkililer geçtiğimiz günlerde, ihtilaflı bölgede petrol ve doğalgaz arama ve sondaj çalışmaları yapmak üzere uluslararası şirketlerle sözleşme imzalamayı planladıklarını açıklamışlardı.

Libya ile Yunanistan arasındaki deniz yetki alanlarının belirlenmesi konusundaki anlaşmazlıklar 2004 yılına kadar uzanıyor. O yıl iki ülke arasında sınırların belirlenmesi için müzakereler başlamış, ancak Girit adasının güneyinde büyük doğalgaz rezervleri keşfedilince müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Anlaşmazlıklar, 2019 yılı sonlarında UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe’nin Türkiye ile Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına izin veren yeni anlaşmalar imzalamasıyla daha da derinleşti. Ankara, bu anlaşmaları önemli deniz bölgelerindeki haklarını genişletme çabaları kapsamında imzaladı.

Askeri düzey

Askeri düzeyde ise LUO Savaş Enformasyon Birimi, askeri birliklerinin güney sınırında, bölgedeki güvenlik operasyonları kapsamında Çadlı muhaliflerin silahlı bir grubunu hedef alan ve ‘başarılı bir askeri operasyon’ olarak nitelendirdiği bir operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, operasyonun söz konusu silahlı gruba büyük kayıplar verdirdiğini ve grup üyelerinden bazılarının esir aldığını belirtirken kara ve hava keşif birimlerinin ‘grubun geri kalanını takip etmeye devam ettiğini ve bölgedeki şüpheli hareketleri izlediğini’ kaydetti.

LUO Savaş Enformasyon Birimi, LUO’nun güney sınırlarını güvence altına alma görevini sürdürme ve ülkenin güvenliğini tehdit eden her türlü tehdide ve kaçakçılar, sınır ötesi suç çeteleri ve ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan herkese kararlılıkla karşı koyacağını vurguladı.

LUO Savaş Enformasyon Birimi ayrıca güney sınırında güvenliği sağlama, sınırları koruma, kaçakçılıkla mücadele ve şüpheli hareketleri izleme gibi saha görevlerini yürüten kara kuvvetleri birimlerinin çöl devriyelerinin yaygınlaştırılmasına ilişkin bir video yayınladı.

Bir diğer gelişmede LUO Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Halid Hafter dün Mısır Askeri Akademisi'nin askeri komuta eğitimlerini bitiren subayları kabul ederken, akademik ve askeri eğitimine devam etmenin yanı sıra ‘yeterlilik ve disipline sahip, performans ve hazırlık düzeyini etkin bir şekilde yükseltebilecek lider kadrolar oluşturmanın’ önemini vurguladı.