Kovid-19 proteinini akciğer kanseri tedavisinde kullanmak için klinik deneyler yapılıyor

Bilimsel araştırma ekibi başkanı Prof. Dr. Pahan, Şarku’l Avsat’a konuştu: “İleri evre hastaları seçeceğiz.”

Prof. Dr. Kalibada Pahan, Biyokimya ve Farmakoloji Profesörü, Rush Üniversitesi, ABD (ABD Rush Üniversitesi)
Prof. Dr. Kalibada Pahan, Biyokimya ve Farmakoloji Profesörü, Rush Üniversitesi, ABD (ABD Rush Üniversitesi)
TT

Kovid-19 proteinini akciğer kanseri tedavisinde kullanmak için klinik deneyler yapılıyor

Prof. Dr. Kalibada Pahan, Biyokimya ve Farmakoloji Profesörü, Rush Üniversitesi, ABD (ABD Rush Üniversitesi)
Prof. Dr. Kalibada Pahan, Biyokimya ve Farmakoloji Profesörü, Rush Üniversitesi, ABD (ABD Rush Üniversitesi)

Belki de "gelişmekte olan koronavirüsüne" ünlü koroner şeklini veren ünlü "spike proteini", en tehlikeli kanser türlerinden biri olan akciğer kanseri için bir tedavi haline gelebilir.
Cancer dergisinde "spike protein"in deney hayvanlarının tedavisindeki etkinliğini kanıtlayan bir araştırma yayınlandı. Araştırmaya öncülük eden ABD'deki Rush Üniversitesi Biyokimya ve Farmakoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Kalibada Pahan, Şarku’l avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şu anda bu tedavi teknolojisini yakında akciğer kanseri kliniğine devredecek ortaklar arıyoruz. Başlangıçta, klinik deneyler için ileri evre akciğer kanseri olan hastaları seçeceğiz.”
Pahan, bu tekniğin, akciğer kanseri de dahil olmak üzere kanserli kişilerde anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE2) adı verilen bir enzim türünün arttığını gösteren önceki çalışmalardan neşet ettiğini kaydetti. Öte yandan bilinen, bu enzimin viral spike proteini tarafından insan hücrelerine bağlanmak için kullanıldığı. Fikir, bu proteini akciğer kanserini tedavi etmek için kullanmak.
Laboratuvarda yapılan deneyler sırasında araştırma ekibi, çalışma sırasında viral proteinle tedavi edilen akciğer kanseri hücrelerinin öldüğünü belgeledi. Bu durum, “Kovid-19”a yakalanıp iyileştikten sonra iyileşen akciğer kanseri hastalarının durumlarını açıklıyor.
Ayrıca bu durum, Koronavirüsü proteininin kansere karşı savaşta bir araç olabileceği ihtimaline işaret ediyor. Pahan, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bu potansiyel tedavinin ticari formu, proteini akciğere iletmek için kullanılabilecek bir burun tedavisine dönüştürmek için spike proteinini bir salin solüsyonunda çözmek olacak."
Araştırma ekibi tedaviyi akciğer kanseri için kullansa da Pahan şunları söylüyor: "İçlerindeki anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 düzeyine bağlı olarak, vücudun diğer organlarını etkileyen diğer kanserlerin tedavisinde de etkili olabilir."
Rush Üniversitesi web sitesinde (Salı) yayınlanan bir rapor, araştırmacıların spike proteinin piyasada bulunan bir versiyonunu kullanarak laboratuvarda insan hücreleri üzerinde test ettikleri ve olumlu sonuçlar verdiği deneylerin ayrıntılarını ortaya koydu. Araştırmacılar daha sonra akciğer kanseri olan farelere spike proteini vermenin sonuçlarını incelediler. Bir grup fare, proteini her gün burun deliklerine püskürtülen salinle bir karışım halinde alırken, kontrol grubu plasebo olarak normal salin aldı.
Dört haftalık protein tedavisinden sonra, fareler öldürüldü ve otopsi yapıldı. Araştırmacılar, spike proteini alan farelerde tümörlerin sayısının ve boyutunun azaldığını gördüler. Ayrıca proteini alan fareler, protein almayan gruptan daha yüksek kanser hücresi ölümü seviyesine sahiptiler.
Bu noktada Pahan, “Eğer bu sonuçlar akciğer kanseri hastalarında tekrarlanırsa, bu yıkıcı hastalığı tedavi edecek umut vadeden bir teknoloji ile karşı karşıya kalacaklarını ve bu yöntemin, ilerlemesini durduracak başka bir tedavi olmadığında, ileri evre akciğer kanserinde kullanılabileceğini” söylüyor.



İki ayak üstünde yürümenin sırrı, dizdeki küçük kemikte mi saklı?

Lateral fabella, diz eklemlerindeki kıkırdağın aşınmasını ifade eden kireçlenmeden muzdarip kişilerde daha sık görülüyor (Pexels)
Lateral fabella, diz eklemlerindeki kıkırdağın aşınmasını ifade eden kireçlenmeden muzdarip kişilerde daha sık görülüyor (Pexels)
TT

İki ayak üstünde yürümenin sırrı, dizdeki küçük kemikte mi saklı?

Lateral fabella, diz eklemlerindeki kıkırdağın aşınmasını ifade eden kireçlenmeden muzdarip kişilerde daha sık görülüyor (Pexels)
Lateral fabella, diz eklemlerindeki kıkırdağın aşınmasını ifade eden kireçlenmeden muzdarip kişilerde daha sık görülüyor (Pexels)

Dizdeki küçük ve çoğu insanda artık bulunmayan bir kemik, insanların iki ayak üstünde yürümesini sağlamış olabilir. 

Susam tanesi büyüklüğündeki lateral fabella kemiği, toplumun yaklaşık yüzde 39'unda var. Diz kapağına gömülmüş bu kemik osteoartrit veya kireçlenmeden muzdarip kişilerde iki kat daha sık görülürken, hakkında pek fazla şey bilinmiyor. 

Birleşik Krallık'taki King's College London'dan araştırmacılar, 93 ayrı primat türünde bu kemiğin varlığına dair verileri inceleyerek insanlarda farklı şekilde evrimleştiğini kaydetti.

Bilim insanları bu farklılaşmanın, ilk insanların 4 ayaktan iki ayak üstünde yürümeye geçmesini sağladığını düşünüyor. 

Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences adlı hakemli dergide bugün (11 Eylül) yayımlanan makalede, hominidler dışındaki çoğu primatta bu kemiğin olduğu tespit edildi.

Hominid familyası, insanların yanı sıra şempanze, orangutan ve bonobo gibi türleri içeriyor. 

Ekip son 100 yılda yayımlanan araştırmaları tarayarak lateral fabella da dahil, dizde yer alan susamsı kemiklerin varlığını analiz etti. 

Lateral fabellanın, hominid dışındaki türlerde hep başka bir susamsı kemikle beraber oluştuğu saptandı. 

Bilim insanları lateral fabellanın, hominidlerde diğer primatlardan farklı şekilde geliştiğini ve bu sayede farklı bir amaca, yani iki ayak üstünde yürümeye hizmet ettiğini düşünüyor.

Bu durum, insanlarda başka bir susamsı kemik olmadan lateral fabellanın ortaya çıkmasını açıklayabilir. 

King's College London'dan Dr. Michael Berthaume yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında "Sıklıkla yanlış anlaşılan bu kemiğin primatlarda birden fazla şekilde evrimleşmiş olabileceğini ve insanların, tüm hominidlerin başlangıcında ortaya çıkan farklı bir evrim biçimine sahip olduğunu gösteriyor" diyerek ekliyor:

Bu kemiği yeni bir şekilde kullanmak, Australopitekus gibi ilk insanların dört ayak üstünde yürümekten dik yürümeye geçmesini sağlamış olabilir.

Lateral fabellanın insanlarda görülme sıklığı son 100 yıldır artış gösteriyor. Araştırmacılar bunun, insanların daha iyi beslenmesi ve kemiği oluşturan kaynaklara sahip olmasıyla açıklanabileceğini düşünüyor. 

Dr. Berthaume, fabellanın iki ayak üstünde yürümeyi sağladığını doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulsa da bulguların umut verici olduğunu söylüyor: 

İnsanlar dışındaki neredeyse tüm diğer örneklerde, primatların çiftler halinde fabella geliştirdiğini biliyoruz. Primatların hareket etme şeklinin bu kemiklerin evrimini etkilemediğini de biliyoruz, peki insanlar neden farklı?

Independent Türkçe, Phys.org, Sky News, Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences