ABD, İran Devrim Muhafızları ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle Türk iş insani Sıtkı Ayan’a yaptırım uyguladı

ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)
ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)
TT

ABD, İran Devrim Muhafızları ile bağlantısı olduğu gerekçesiyle Türk iş insani Sıtkı Ayan’a yaptırım uyguladı

ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)
ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Türk iş insanı Sıtkı Ayan ve şirketlerini, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) adına petrol satışına aracılık etmek ve kara para aklamak suçlamalarıyla yaptırım listesine aldı.
Reuters haber ajansına göre, ABD Hazine Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Ayan’a ait şirketlerin, İran petrolü için uluslararası sözleşmeler imzaladığı, nakliye sağladığı ve gelirlerin aklanmasına yardımcı olarak İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü’nün çıkarları için petrol kaynağını gizlediği bildirildi.
Açıklamada, Ayan’ın, Çin ve Avrupa'daki alıcılara yüz milyonlarca dolar değerindeki İran petrolünü satmak için ticari sözleşmeler yaptığı kaydedildi.
Yaptırımlar ayrıca Ayan'ın oğlu Bahaddin Ayan, ortağı Kasım Öztaş ve şirketler ağına bağlı diğer Türk vatandaşlarının yanı sıra Cebelitarık merkezli ASB Holding Şirketler Grubu dahil olmak üzere 26 şirketi hedef alıyor.
Sıtkı Ayan, Bahaddin Ayan ve Kasım Öztaş’tan konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
Yaptırımlar kapsamında Ayan veya şirketlerinin ABD'de bulunan mal varlıkları dondurulacak ve Amerikan vatandaşlarının bu kişi ve şirketlerle iş yapması da yasaklanacak.
ABD yaptırımları, ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerin Suriye'deki siyasi yaklaşım konusundaki anlaşmazlık ve Ankara'nın Rus hava savunma sistemlerini satın alması da dahil olmak üzere bir dizi konuda gergin olduğu bir dönemde geldi.
Washington, İran'a geniş kapsamlı yaptırımlar uygulamaya devam ediyor ve Tahran ile 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırma çabaları sekteye uğrarken baskıyı artırmanın yollarını arıyor.
ABD Başkanı Biden, göreve gelmesinin ardından, eski Başkan Donald Trump'ın 2018'de anlaşmadan çekilmesinin ardından İran'ın nükleer anlaşmaya geri dönmesi için müzakerelere tekrar başlamaya karar vermişti.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.