Londra ve Berlin’den İran’da bir göstericinin infaz edilmesine tepki

Avrupa Birliği, Tahran'a yeni yaptırımlar uygulamayı planlıyor.

Belucistan eyaletinin merkezi Zahedan dün gösterilere sahne oldu. (Twitter)
Belucistan eyaletinin merkezi Zahedan dün gösterilere sahne oldu. (Twitter)
TT

Londra ve Berlin’den İran’da bir göstericinin infaz edilmesine tepki

Belucistan eyaletinin merkezi Zahedan dün gösterilere sahne oldu. (Twitter)
Belucistan eyaletinin merkezi Zahedan dün gösterilere sahne oldu. (Twitter)

İngiltere cuma günü, İran'ın Londra'daki üst düzey diplomatını son hükümet karşıtı protestolarda tutuklanan gösterici Muhsin Şakiri'nin idamı nedeniyle Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly konuya dair şu açıklamada bulundu:
"İran rejiminin Muhsin Şakiri'yi infaz etmesi kabul edilemez. Şakiri, orantısız cezaların, siyasi güdümlü yargılamaların ve zorla itirafların yaygın olduğu bir hukuk sisteminin trajik bir kurbanıdır. İranlı yetkililere konuya ilişkin görüşlerimizi ilettik. İran derhal infazları durdurmalı ve kendi halkına yönelik şiddete son vermelidir.”
Almanya da cuma günü, İran'ın son hükümet karşıtı olaylar nedeniyle bir göstericiyi infaz etmesini kınadı, Tahran'dan protestoculara yönelik şiddete derhal son vermesi istendi. Yapılan açıklamada İran'ın Berlin Büyükelçisi’nin Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığı kaydedildi.  Almanya Hükümet Sözcüsü, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında infaza ilişkin şunları söyledi:
"Alman hükümeti, İran rejimi tarafından İran'daki gösteriler kapsamında bir protestocunun idam edilmesini en güçlü şekilde kınıyor."
Diğer yandan İran'ı sarsan protesto dalgasıyla bağlantılı olarak ilk infazın uygulanmasının ertesi günü, İran'a yeni yaptırımlar getirilmesi için adım atıldı. Dün Brüksel'deki diplomatik kaynaklara göre AB, gösterilerin bastırılması sırasında işlenen insan hakları ihlallerine yanıt olarak İran'dan 20 kişiyi ve bir kuruluşu kara listesine eklemeye hazırlanıyor.
Brüksel'de hazırlanan yeni yaptırımlar pazartesi günü AB dışişleri bakanları toplantısında onaylanacak ve ardından yürürlüğe girmesi için resmi gazetede yayımlanacak. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında Bahreyn'de güvenlik konulu bir konferansta bu yaptırımların hazırlandığını duyurdu.

Protesto çağrıları
Şarku’l Avsat’ın edindiği nbilgilere göre Uluslararası Af Örgütü, Şakiri'nin infazını ‘korkunç’ olarak nitelendirdi ve ‘infazının, onlarca kişinin aynı kaderi paylaştığı İran'daki sözde adalet sisteminin vahşetini ortaya koyduğunu’ bildirdi. Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü direktörü Mahmud Amiri Moghaddam, güçlü bir uluslararası tepki çağrısında bulunduğu açıklamasında "Aksi takdirde göstericilere yönelik toplu infazlarla karşı karşıya kalacağız" dedi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de İran'da idam cezalarının uygulanmasının ciddi bir endişe konusu olduğunu ve protestocuları sindirmeyi amaçladığını bildirdi.
"Tasvir 1500" twitter hesabı tarafından yayınlanan bir videoya göre infaz, yeni gösterilere ve protesto çağrılarına yol açtı. Göstericiler perşembe gecesi Şakiri'nin durduğu sokağa inerek "Muhsin'i aldılar ve cesedini geri verdiler" sloganını haykırdı. Tahran'ın Çitgar semtindeki düzenlenen bir başka gösteride de protestocular, İran Dini Lideri Ali Hamaney ve DMO'ya atıfta bulunarak "Diktatöre ölüm" sloganı attı. Berlin, Paris ve diğer şehirlerde gösteriler düzenleyen İranlı-Kanadalı aktivist Hamid Ismailiyun, hafta sonu yeni protestolara yapılacağını duyurduğu Twitter mesajında "İnançları ve ideolojileri ne olursa olsun, Muhsin Şakiri'nin korkunç infazını protesto etmek için bu gösterilere katılalım" ifadesini kullandı.
"Tasvir 1500" hesabı ölüm cezasının oldukça hızlı infaz edildiğine ve Şakiri'nin ailesinin karara karşı temyiz sonucunu beklemeye devam ettiği sırada gerçekleştiğine dikkat çekti. Gösterilerin bastırılması, hareketin eylül ortasında başlamasından bu yana aralarında onlarca çocuğun da bulunduğu yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı. Şakiri'nin infazının ardından insan hakları örgütleri, gösterilere katıldıkları için cezalandırılan en az on kişinin daha infaz edilmekle karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.
İran, 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin ülkenin katı kıyafet kurallarını ihlal ettiği için ‘ahlak polisi’ tarafından tutuklanmasından üç gün sonra, 16 Eylül'de ölümünün ardından patlak veren protesto dalgasına tanık oluyor. Thran ynetimi perşembe günü, göstericilerin bir yolu kapattığını ve Besic güçlerinden bir unsuru yaraladığını duyurmasının ardından Muhsin Şakiri'ye yönelik protestolarla ilgili olarak verilen idam cezasını infaz etti. İnfaz başta ABD, İngiltere ve BM olmak üzere uluslararası alandan kınamalara yol açtı.
İran Dışişleri Bakanlığı ise Avrupa ülkelerinin protesto hareketine katılan bir kişinin infazını kınamasına yanıt olarak, Tahran'ın ‘isyanlar karşısında azami itidal gösterdiğini’ bildirdi. Bakanlık perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İran azami itidal uyguladı. İran güvenlik güçleri barışçıl protestocuları bile aşağılayan ve şiddetle bastıran birçok Batılı rejimin aksine, isyanlara karşı orantılı güç ve standart yöntemler kullandı. Bu yargı süreci için de geçerlidir. Ancak kamu güvenliği kırmızı çizgimizdir. Batılı rejimler İran'a ikiyüzlü bir şekilde hitap etme fırsatı buldu. Batı, sahtekârlığını göstermek yerine teröristlere ev sahipliği yapmaktan, onları desteklemekten ve cesaretlendirmekten vazgeçmelidir.”
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahiyan, Batı'nın eleştirilerini ‘ikiyüzlülük’ olarak nitelendirdiği Twitter mesajında şunları söyledi:
“Terör, şiddet ve nefret söylemiyle mücadele tartışmasız bir uluslararası sorumluluktur. Almanya'nın bu uygulamaları kendi toprakları ve güvenliği konusunda kırmızı çizgi olarak görmesi ikiyüzlülüktür. Ancak aynı kötü niyetli durumu İran'da kışkırtmakta ve bunlara karşı meşru mücadelemizi kınamaktadır."
Tahran, ABD ve Batılı müttefiklerini protesto hareketlerini kışkırtmakla suçluyor ve bu ülkelere sığınan İranlı muhalifleri ‘terörist’ olarak nitelendiriyor.



Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı
TT

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Selam: Lübnan ordusu, Litani'nin güneyinde 500'den fazla askeri mevziyi dağıttı

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgede 500'den fazla mevzi ve silah deposunu imha ettiğini belirterek, ‘İsrail saldırganlığının gölgesinde istikrarın sağlanamayacağını’ vurguladı.

Yeni hükümetin kuruluşunun 100’üncü günü münasebetiyle konuşan Selam, ‘devletin otoritesini dayatmak’ için çalışmaya devam etme sözünü yineledi. Selam, “Kurtuluş ancak gerçek bir reform süreci başlatarak ve Arap kardeşlerimizin güvenini yeniden kazanarak sağlanabilir… Lübnan tarihinin önemli bir aşamasında” ifadelerini kullandı.

“Refik Hariri Uluslararası Havaalanı yolundaki tüm partizan resimler ve sloganlar kaldırıldı. Bu yolda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) unsurlarına saldıranlar gözaltına alındı” diyen Selam, yerinden edilmiş Suriyelilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünü kolaylaştırmak için çalışmaların devam ettiğini bildirdi.

Selam, hükümetin 100 gün içinde gerçekleştirdiklerinden bahsederek şunları söyledi: “Bugün bir yük haline gelen bankacılık gizliliği yasasını çıkardık. Hedefimiz modern ve iyileşen bir bankacılık sistemi kurmak. Zira insanların mevduatlarını geri kazanmanın yolu bu.”

Uluslararası Para Fonu (IMF) ile devam eden müzakerelerde kaydedilen ilerlemeye işaret eden Selam, “Ben mevduatların silinmesi fikrinden vazgeçilmesinden yanayım” dedi.

“Biri yeniden yapılanma diğeri de yatırım için olmak üzere iki konferans düzenleyeceğiz” diyen Selam, hükümetin yeniden yapılanmaya öncelik verdiğini, bu amaçla 250 milyon dolarlık bir kredi sağlandığını ve dört yıllık bir plana göre eğitim, sağlık ve diğer sektörleri desteklemek için 350 milyon dolardan fazla değerde projeler üzerinde çalışıldığını vurguladı.

“Gerçek büyümenin tüm bölgeleri kapsaması gerektiğini” vurgulayan Selam, bu nedenle güney, kuzey ve Bekaa Vadisi'ni ziyaret ederek bu bölgelerin ihtiyaçlarını yerinde gördü.

Hükümetin reformları bağlamında, ‘performansı arttırmak ve hizmet seviyesini yükseltmek için liyakat ve rekabetçiliğe dayalı yeni bir işe alım mekanizmasının benimsenmesinin’ yanı sıra telekomünikasyon sektörünün geliştirilmesine, elektrik sektöründe reform yapılmasına ve yenilenebilir enerji projelerine odaklanılmasına işaret etti.