Tunus Cumhurbaşkanı’nın ABD-Afrika zirvesine katılımının siyasi boyutları

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said liderliğinde yürütülen değişikliklerle ilgili iki tarafın tavırları farklılaştı.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı’nın ABD-Afrika zirvesine katılımının siyasi boyutları

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, ABD Başkanı Joe Biden’ın davetlisi olarak ve 15 Aralık’a kadar devam edecek ABD- Afrika Zirvesi’nin ikinci oturumuna katılmak üzere, 12 Aralık’ta ABD’yi ziyaret etti.
Ziyaret, Çin’i Arap ülkeleriyle buluşturan ve ardından Tunus Cumhurbaşkanı’nın da katılımına tanık olan Riyad Zirvesi ile eş zamanlı gerçekleşti.
Temaslarda öncelikle ekonomik bir nitelik taşıması nedeniyle Tunus ile ilgili konular da ele alındı. Öyle ki Tunus, aylardır Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) Tunus ekonomisinin büyük ihtiyaç duyduğu mali krediyi serbest bırakmasını bekliyor. Ancak IMF tarafından önerilen ‘koşullar paketinin’ gerçekleştirilmesinin zor olması, iki taraf arasındaki toplumsal ve ekonomik yönlerin siyasi açılardan örtüştüğü müzakereleri zor ve karmaşık hale getirdi.
Tunuslu yetkililer, IMF’nin alacağı kararın, özellikle 25 Temmuz 2021’de olağanüstü hal tedbirlerinin açıklanması, ardından hükümetin, seçilmiş parlamentonun ve Yüksek Yargı Konseyi’nin feshedilmesi ve 2014 anayasasının yıkıntıları üzerine yeni bir Tunus anayasasının kabul edilmesi sonrasında Tunus’ta yaşananlara ilişkin önceki ABD tutumlarının gerisinde kaldığının farkında.
Bu çerçevede Tunuslu siyasi analist Naci el-Abbasi, Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tunus’un ABD ile ilişkisi, Arap Baharı ülkelerinin geri kalanına kıyasla mali ve siyasi ayrıcalıklar elde eden eski Cumhurbaşkanı Beci Kaid Es-Sibsi ile olan ilişkisinden farklıydı. Cumhurbaşkanı Said ile olan ilişki, Nahda liderliğindeki eski rejimin ayrılmasının ardından Tunus’ta yaşananların çelişkili değerlendirilmesinin bir sonucu olarak birçok belirsizlik ve uyumsuzlukla gölgelendi.”
Abbasi, değerlendirmesinin devamında ABD baskısına dikkat çekti:
“Özellikle gelecek cumartesi yapılması planlanan parlamento seçimlerinin sonuçlarının açıklanmasının ardından Tunus üzerinde çifte ABD baskısı olacak. Parlamento sahnesinin üreteceği şey, tüm Tunusluların temsil edilmemesi, çoğu siyasi parti tarafından tanınmaması ve hükümetin çalışmalarını denetleme veya cumhurbaşkanlığı kurumunun performansını izleme düzeyinde anayasal yetkileri bulunmaması olabilir.”
Cumhurbaşkanı Said, ABD’ye gitmeden önceki gece başkent Tunus’un bir mahallesini ziyareti etti. Kays Said siyasi muhaliflerine sözlü saldırıda bulunduğu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Geçtiğimiz yıllarda görünüşte muhalif oldukları halde bugün sözde muhalefet kisvesi altında bir araya gelenler, sahnenin gidişatını protesto ediyorlar. Çıkış yolu aynı. Tunus halkının gerçek taleplerini umursamadıkları gibi güçten başka bir dertlerinin olmadığını göstermedikleri bir gün dahi geçmedi. Geçmişte, dışarıdaki malum ittifaklarına ek olarak, sadece devletin kasasını boşalttılar. Dolayısıyla ne vatan umurlarında ne de egemenlik.”
Tunus’un bir yılı aşkın bir süre önce Said’in onayladığı siyasi rotasındaki belirsiz noktaları netleştirmek için ekonomik nitelikteki bu zirveden yararlanması bekleniyor.
İki taraf arasında, özellikle eski iktidar rejiminden kurtulduktan sonra, siyasi süreci değerlendirme düzeyinde görüşler sıklıkla çatıştı. Tunus Cumhurbaşkanı “Yaptığım şey, yozlaşmış bir hükümet sistemini ortadan kaldırmak için hayati bir mesele” dedi. ABD ise anayasal kurumlara saygı gösterilmesi ve yetki devrinin sandık merkezleri aracılığıyla yapılması gerekliliğine bağlığını vurguladı.
Diğer Afrika ülkeleri gibi Tunus da bu zirvenin sonucunu ve Çin’in güçlü rekabeti ortasında, ABD’nin çoğu Afrika ülkesinin ekonomik performansını yükseltmek için yatırım projeleri ve teknolojik çözümler açısından neler ortaya koyabileceğini bekliyor.



İsrail’in Han Yunus’a düzenlediği saldırıda 18 Filistinli öldü

İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırılarında yıkılan binaların enkazı, 7 Ocak 2025 (Reuters)
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırılarında yıkılan binaların enkazı, 7 Ocak 2025 (Reuters)
TT

İsrail’in Han Yunus’a düzenlediği saldırıda 18 Filistinli öldü

İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırılarında yıkılan binaların enkazı, 7 Ocak 2025 (Reuters)
İsrail'in daha önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırılarında yıkılan binaların enkazı, 7 Ocak 2025 (Reuters)

Gazze Şeridi Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams dün Alman Haber Ajansı DPA 'ya yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde çadırları, evleri ve bir aracı hedef alan saldırılarında 9’u çocuk 18 Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü’nden dün sabah saatlerinde yapılan açıklamada, İsrail’in Han Yunus'un batısında yerinden edilen kişilerin kaldığı bir çadıra insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği saldırıda 4 çocuğun öldürüldüğü ve 20 yaralının hastaneye nakledildiği belirtildi.

AFP'ye konuşan bir görgü tanığı, işgalci İsrail uçaklarının Han Yunus kentinin batısındaki Mevasi bölgesinde yerinden edilen insanların kaldığı çadırlara iki hava saldırısı düzenlediğini ve bunun çadırlarda yangın çıkmasına neden olduğunu söyledi. Görgü tanığı, saldırıda 4 çocuğun öldüğünü ve çok sayıda kişinin yaralandığını belirtti.

Sivil Savunma Müdürlüğü’nden yapılan bir başka açıklamada, işgalci İsrail’in Han Yunus'un güneyindeki Kizan Al-Neccar bölgesinde bir eve düzenlediği bombardımanda 3’ü çocuk olmak üzere 5 kişinin cesedine ulaşıldığı bildirildi.

Açıklamada ayrıca İsrail tarafından Han Yunus'un güneydoğusunda bir araca düzenlenen hava saldırısında 2, şehir merkezinde bir apartmanı hedef alan hava saldırısında 2 olmak üzere 4 kişinin öldürüldüğü duyuruldu.

Sivil Savunma Müdürlüğü açıklamasında, işgalci İsrail’in Gazze’de sivillere yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığı ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki konutları hedef aldığı belirtildi.

Gazze Şeridi'ndeki savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in güneyine düzenlediği, daha önce eşi benzeri görülmemiş saldırının ardından patlak verdi. AFP'nin İsrail'in resmi verilerine dayanarak elde ettiği bilgiye göre saldırıda çoğu sivil bin 208 kişi öldü. Bu sayıya öldürülen ya da esaret altındayken ölen rehineler de dahil.

Buna karşın Gazze Şeridi’ndeki Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu sivil olmak üzere en az 45 bin 885 kişi İsrail tarafından öldürüldü.

İsrail, Hamas'ın yeniden toparlanmasını engellemek amacıyla Gazze Şeridi'nin kuzeyinde geniş çaplı hava ve kara hharekatı yürütüyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, pazartesi akşamı Gazze Şeridi’ndeki Cibaliya Mülteci Kampı’na yaptığı ziyaret sırasında “Durmayacağız. Hamas'ı, tüm rehineleri iade etmek zorunda olduklarını anlayacakları bir noktaya getireceğiz” açıklamasında bulundu.