Mısır-İsrail doğalgaz ihracatında kazanan ya da kaybeden var mı?

İsrail basını Tel Aviv'in Kahire'den daha az kâr elde ettiğini öne sürdü

Mısır-İsrail doğalgaz ihracatında kazanan ya da kaybeden var mı?
TT

Mısır-İsrail doğalgaz ihracatında kazanan ya da kaybeden var mı?

Mısır-İsrail doğalgaz ihracatında kazanan ya da kaybeden var mı?

İsrail basını, kaynaklarından Tel Aviv'in özel istasyonları aracılığıyla doğalgazı sıvılaştıran ve Avrupa’ya yeniden ihraç eden Mısır'a doğalgaz ihracatından daha az kâr elde ettiği bilgisini aktardı. Ancak, enerji uzmanları, bu bilginin doğru olmadığını ve bunu söyleyenlerin doğalgaz sıvılaştırma işlemlerine dair teknik ve yasal hususları dikkate almadıklarını vurguladılar.
Geçtiğimiz Haziran ayında Mısır, İsrail ve Avrupa Birliği (AB) arasında başkent Kahire'de Doğu Akdeniz Gaz Forumu (EMGF) çatısı altında doğal gazın taşınması ve ihraç edilmesi için üçlü bir anlaşma imzaladı. Kahire ve Tel Aviv, (bazıları özel sektörden olan şirketler aracılığıyla) 2020 yılında ihraç edilen ikinci doğalgaz miktarlarının yaklaşık 85 milyar metreküpe ulaştığı 19,5 milyar dolar değerinde ikili anlaşmalar imzaladılar.
Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, doğalgaz fiyatlarının uzun vadeli sözleşmelerle belirlendiğini, Mısır ile İsrail arasında imzalanan ve sıvılaştırılmış doğalgazın (LNG) satışının piyasa değerlendirmeleri ve arz-talep kriteri çerçevesinde olduğunu belirterek, aralarındaki bu iş birliğinin şu an ‘tüm taraflar için kazanç sağladığını’ söylediler.
İsrail merkezli ekonomi sitesi Bizportal, ‘İsrailli doğalgaz şirketlerinin iyi kar elde etmesine rağmen, Mısır’a kıyasla bu kârın nispeten daha az olduğunu’ bildirdi. Bizportal, Mısır'a ihraç edilen doğalgazın fiyatının, fiyatların en düşük olduğu 2019 yılının sonunda belirlendiğini, fakat şuan Mısır’ın Rusya-Ukrayna savaşının ardından doğalgazı zirveye ulaşan fiyatlardan sattığını belirtti.
Kahire’nin sıvılaştırıp tankerleriyle Ukrayna krizi nedeniyle enerji krizi yaşayan, enerji için rekor fiyatlar ödeyen Avrupa'ya gönderdiği İsrail doğalgazı Mısır için olağanüstü ekonomik ve stratejik faydalar sağlıyor.
Mısır LNG Yatırımcıları Derneği Başkanı Dr. Muhammed Saadeddin, “Doğalgaz ithalatı ve ihracatı, önceden varılan anlaşmalara ve kararlaştırılan fiyatlara tabidir. Mısır ile İsrail arasında yapılan anlaşmalar için de bu geçerli. Enerji fiyatlarında rekor seviyeleri gördüğümüz bu günlerde Mısır'ın doğalgaz ihraç ederek kar elde etmesi gayet doğaldır” ifadelerini kullandı.
İsrail'in ham doğalgaz ihraç edemeyeceğinden Mısır'ın sunduğu imkanlara ihtiyacı olduğunu belirten Dr. Saadeddin, Mısır’ın doğalgaz ihraç ederek elde ettiği kârın, doğalgaz sıvılaştırmaktan ve ardından şu an Rusya tarafından kesilen doğalgaz tedarikini telafi etmek için rekor seviyede talepte bulunulan Avrupa'ya ihraç etmesinden kaynaklandığını söyledi.
Ham petrol fiyatından daha yüksek fiyata satılan petrol türevlerinin üretimi için petrol üzerinde yapılan işlemlere bir örnek veren Dr. Saadeddin, kârdaki artışın nedenini, maliyetli yatırımlar gerektiren üretim faaliyetleri olduğunu söyledi.
Anadolu Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi'nde (AYAM) uluslararası ekonomi araştırmacısı ve enerji güvenliği konularında uzman olan Hasan eş-Şagil, konuya ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmesinde, “Petrol, uluslararası piyasalarda sabit bir fiyatı olan küresel bir ürün olduğundan, petrolle ilgili kurallar doğalgaz için geçerli değildir. Doğalgaz bölgesel bir emtia olmakla birlikte, bir milyon BTU'nun fiyatı bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir. Fiyat ise, genellikle ihracatçı ve ithalatçı taraflar arasında yapılan sözleşmelere göre belirlenir” ifadelerini kullandı.
Şagil, şunları söyledi:
“İsrail'in Mısır'a yönelik doğalgaz ihracatının fiyatının uzun vadeli bir anlaşma ile belirlendi. Anlaşmanın tüm şartlarını bilmek zor. Zira bu tür anlaşmalar genellikle gizlidir ve tüm maddeler açıklanmaz. Katar ile Japonya arasındaki anlaşma gibi bazı doğalgaz anlaşmalarında, ihracatçı ülke, LNG’yi kendi onayı olmadan üçüncü bir ülkeye yeniden ihraç edilmemesini şart koşabilir. Ancak İsrail ile Mısır arasındaki anlaşmada böyle bir şartın olmadığı ortada.”
Doğalgaz arzı için vadeli işlem anlaşmaları ihracatçı ülkelere istikrarlı bir gelir garantisi verse de düşük fiyatlarla tedarik etmeye zorlandıklarını belirten Şagil, “İhracatçı ülke olarak İsrail ile ithalatçı ülke olarak Mısır arasındaki anlaşmada olduğu gibi, anlaşma kapsamındaki bir milyon BTU'nun tavan fiyatı 6 doları geçmiyor. İthalatçı ülke ise fiyat artışı durumunda fayda sağlıyor. Bu örnekte olduğu anlaşmalar, fiyat değişimlerinden fayda sağladığından üretici ülke için karlı oluyor” yorumunda bulundu.
Öte yandan Dr. Saadeddin, İsrail'in Mısır'a doğalgaz ihraç etmekten büyük kazanç elde ettiğini ve Mısır tarafıyla imzalanan sözleşmelerin İsrail tarafına da kârlı yatırım fırsatları sunduğunu vurgulayarak, “Daha fazla gelir elde etme fırsatları olsaydı, bunları daha yüksek ödeme yapan taraflara satmaktan çekinmezlerdi” dedi.
Mısır'daki LNG tesislerinde çalışmaların askıya alınmasına yol açan sorunların giderilmesinin yanı sıra Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nden (GKRY) ve İsrail'den doğalgaz ithalatının yeniden başlamasının ardından son yıllarda LNG endüstrisinin kaydettiği ilerlemeye rağmen, halen kapasitelerinin altında çalıştığını söyleyen Dr. Saadeddin, “Mısır'ın bölgesel bir enerji merkezine dönüşme hedefi, özellikle artan doğalgaz talebi çerçevesinde iki katı daha fazla çaba gösterilmesini gerektiriyor” şeklinde konuştu.
Buna karşın Hasan eş-Şagil, Mısır'ın bölgesel bir enerji merkezine dönüşmesi için ihracatçı ülkelerle imzalanan sözleşmelerin yeniden ihracat özgürlüğüne izin vermesi gerektiğini düşünüyor. Bu nedenle Rusya doğalgazının sıvılaştırıldığı ve Avrupa'ya yeniden ihraç edildiği bir nokta olan Hollanda modeline atıfla Mısır’ın şu an bölgedeki birçok üretici ülkede mevcut olmayan LNG tesislerini genişleterek, üretim pazarlarından enerjiye aç tüketim pazarlarına, özellikle Avrupa'ya yeniden ihracattan kâr elde etmesini sağlayacak şekilde bu modeli kendisine örnek alabileceğini söyledi.



Suriye Dışişleri Bakanlığı yetkilisi: Hükümet ile SDG arasındaki anlaşmanın uygulanmasında ilerleme yok

Şara ve Abdi, 10 Mart 2025'te SDG'nin Suriye ordusuyla birleşme anlaşmasını imzalarken (EPA)
Şara ve Abdi, 10 Mart 2025'te SDG'nin Suriye ordusuyla birleşme anlaşmasını imzalarken (EPA)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı yetkilisi: Hükümet ile SDG arasındaki anlaşmanın uygulanmasında ilerleme yok

Şara ve Abdi, 10 Mart 2025'te SDG'nin Suriye ordusuyla birleşme anlaşmasını imzalarken (EPA)
Şara ve Abdi, 10 Mart 2025'te SDG'nin Suriye ordusuyla birleşme anlaşmasını imzalarken (EPA)

Suriye el-İhbariye televizyonu, Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkilinin dün yaptığı açıklamada, hükümet ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında geçen mart ayında imzalanan anlaşmanın uygulanmasında herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini belirtti.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı Amerikan İşleri Dairesi Başkanı Kuteybe İdlib, "Açık bir çözüme ulaşmak ve anlaşmayı hayata geçirmek için aklımızı kullanmaya hâlâ inanıyoruz" dedi. İdlib, anlaşmanın "aylarca sürmesi gerekmediğini, aksine onu hayata geçirmek için gerçek bir istek gerektiğini" belirtti.

İdlib, Paris'te SDG ile yapılacak istişare toplantısının, SDG liderleriyle "tam entegrasyona doğru" yürütülen müzakere turunun devamı niteliğinde olduğunu belirterek, "ABD ve Fransa, Suriye'nin birliğini koruyan tedbirlerin tamamlanmasının gerekliliğine inanıyor" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın el-İhbariye’den aktardığına göre şöyle devam etti: Fransa'nın tutumu, Paris'in Suriyelilerin istediği çözüme ulaşması için SDG'ye baskı yapmaya hazır olduğunu doğruluyor... Gerekli olan, SDG'nin Fransız ve Amerikan arabuluculuk çabalarıyla masaya oturmasıdır."

İdlib, SDG'nin Deyrizor vilayetindeki politikalarını eleştirerek, "Deyrizor'da toplumsal ve kültürel bir gerçeklik dayatmaya çalıştığını ve vilayet kaynaklarına el koyduğunu" söyledi.

Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Suriye'nin ilerlemesi için "ülkede birleşik bir liderlik" gerektiğini vurguladı.

ABD ile ilişkiler konusunda İdlib, Washington'ın Suriye hükümetiyle "tam bir anlayış" içinde olduğunu ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani Şam'daki başkanlık sarayında konuşuyor (AFP)Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani Şam'daki başkanlık sarayında konuşuyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Fransız mevkidaşı Jean-Noël Barrot ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün yaptıkları ortak açıklamada, Suriye hükümetinin siyasi geçiş sürecine ve özellikle Süveyda ve ülkenin kuzeydoğusunda ulusal uzlaşının sağlanmasına destek verdiklerini ifade ettiler.

Üç tarafın Paris'te yaptığı toplantının ardından yayınlanan ortak açıklamada, Suriye'nin bölgesel istikrarı korumak için komşularının güvenliğine herhangi bir tehdit oluşturmamaya kararlı olduğu belirtildi. Aynı zamanda, komşu ülkelerin Suriye'nin istikrarına herhangi bir tehdit oluşturmaması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, Suriye hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında en kısa sürede Paris'te bir dizi görüşme yapılmasının önemi vurgulandı.