Suriye’nin güneyinde gençler, zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle göç ediyor

Pasaport almak için Göçmenlik ve Pasaport Dairesi önünde bekleyen Deralı gençler. (Dera 24 Ağı)
Pasaport almak için Göçmenlik ve Pasaport Dairesi önünde bekleyen Deralı gençler. (Dera 24 Ağı)
TT

Suriye’nin güneyinde gençler, zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle göç ediyor

Pasaport almak için Göçmenlik ve Pasaport Dairesi önünde bekleyen Deralı gençler. (Dera 24 Ağı)
Pasaport almak için Göçmenlik ve Pasaport Dairesi önünde bekleyen Deralı gençler. (Dera 24 Ağı)

Suriye’nin güneyindeki Dera ve Süveyde şehirleri halen rejim güçlerinin kontrolü dışında.  Bu durum, Suriye makamları tarafından uygulanan zorunlu askerlik uygulamasından kaçmak isteyen birçok kişinin bu bölgelere göç etmesine neden oluyor.
Rejim bir süre önce Suriye halkının zorunlu askeri hizmeti yerine getirmek istemeyen kesimine ‘yatırım’ yapmaya çalışmış ve Nisan 2021’de Dera ile ilgili bir yasa çıkarmıştı. Bu yasaya göre zorunlu hizmeti reddeden gençlere, ilgili makamlara kayıt yaptırdıkları tarihten itibaren ‘idari erteleme’ olarak bir yıllık süre veriliyordu. Ancak daha sonra çelişkili bazı kararlar alındı. Örneğin, aynı yılın 23 Mayıs tarihinde seyahat yasağı kararı çıkarılırken askere kabul merkezlerinden ‘seyahat izni’ alınmasına izin veren yeni bir karara da imza atıldı.
Dera’daki müzakere komitelerinin bir üyesi, Şarku’l Avsat’a seyahatle ilgili kararların arkasında mali bir sebep olduğunu aktardı. Binlerce gencin hızla pasaporta başvurmasının ardından rejimin doğrudan veya dolaylı olarak büyük miktarda gelir elde ettiğini belirtti. Bu durum görülmemiş bir krize yol açtı. Suriye’de alışılageldiği üzere karaborsa devreye girdi. Göçmenlik ve Pasaport Dairesi’nde yolsuzluk başladı. Pasaport almak isteyen gençler, yurt dışındaki göçmen veya gezginlerin ödediği meblağlara ulaşan miktarlarda, milyonlarca Suriye lirası ödeyerek pasaportu bir an önce alabilecekleri yöntemlere başvurdu.
Genel olarak zorunlu hizmetini yerine getirmek istemeyen ve askerlik veya yedek askerlik için çağırılan 19 - 42 yaş arasındaki kişilerin iki seçeneği bulunuyor. Bunlardan biri, yasal sınırlardan veya yasa dışı yollardan insan kaçakçılığı çeteleri gibi çeşitli yöntemlerle ülke dışına kaçmak. Diğeri de rejimin kontrolü dışındaki bölgelere göç etmek.
Dera kırsalında askerlik hizmetine katılmayı reddeden gençlerden biri, askerden kaçma veya askerlik yapmaya yönelik isteksizlik olgusunun Dera’da Suriye olayların başlamasıyla başladığını ve sadece bayrağa hizmet etmekle görevlendirilen kişilerle sınırlı olmadığını belirtti. Başlangıçta protestoları bastırma emirlerine uymayan subayların arasında da görüldüğünü vurguladı.
Ancak isteksizlik ve firarın zorunlu hizmetin bir parçası haline geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Durum, devrimin başlangıcında olduğundan farklı görünüyor. Zira zorunlu hizmete başlayan gençler kendilerini bir bilinmezliğe atmış oluyor. Hayatlarının uzun yılları, heyecanla bekleyecekleri bir gelecek olmadan geçiyor. Bazılarının askerlik hizmeti, yedek askerliğin eklenmesiyle zorunlu hizmet kapsamında 10 yıla kadar uzuyor. Bu nedenle gençlerin kaybolmuş hissetmeleri anlaşılabiliyor. Zira eğer hayatta kalırlarsa bile hizmetleri bittikten sonra onları bekleyen bir gelecek ve kurtuluş bulunmuyor.”
Zorunlu hizmete katılmak istemeyenlerin sığınacakları ülkelere ulaşabilmeleri için tahminen 10 ila 16 bin ABD doları arasında bir meblağ gerekiyor. Suriye’den ayrılmak isteyenlerin bir kısmı, yolculuğun masraflarını karşılamak için arazilerini, arabalarını ve evlerini satıyor.
Süveyde’deki Suriyeli aktivistler, rejim tarafından yönetilen zorunlu askerlik meselesinin yetkililer ile toplum arasında bir anlaşmazlık yarattığı ve söz konusu durumun güney Suriye’deki bazı bölgelerde (Dera ve Süveyde), silahlı grupların, genç erkekleri zorunlu hizmete boyun eğdirmeye çalışan rejim güçlerine karşı mücadele ettiği bir noktaya kadar ulaştığı görüşünde. Aktivistler, Süveyde’deki Onurlu Adamlar Harekatı ve Dera’daki 8. Tugay güçleri de dahil olmak üzere ülkenin güneyindeki bazı güçlerin, gençler için zorunlu askerlik hizmetini geri çekmeyi reddettiğini belirtiyor.



Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
TT

Filistin Dışişleri Bakanlığı: Yerleşimcilerin idari gözetimine son verme kararı onları suç işlemeye teşvik ediyor

El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)
El Halil kentindeki Eski Şehir'de yerleşimcilerin yürüyüşü esnasında güvenlik önlemleri alan İsrail askerleri (WAFA)

Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in yerleşimcilerin idari gözetimini iptal etme kararının onları daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği ifade edildi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı'nın ‘Filistinli vatandaşlara karşı suç ve ihlal işleyen yerleşimcilerin idari tutukluluk hallerinin kaldırılmasına yönelik kararını, tutuklananların sayısı çok az olmasına rağmen, ciddi bir endişeyle karşıladıklarını’ bildirdi.

Bakanlık, bu kararın aşırılık yanlısı yerleşimcileri ‘Filistinlilere, topraklarına ve mülklerine karşı terör uygulamaya teşvik ettiğini ve onlara ek bir dokunulmazlık ve koruma hissi verdiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı, ‘yerleşimci milislerin terörizmini engellemek, devam eden cezasızlıklarına son vermek ve Filistin halkını işgalcilerin tecavüzünden korumak için etkili uluslararası eylem’ çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria'da Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı uygulamasına son verme kararı aldığını duyurdu.

Katz yaptığı açıklamada, ‘Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerin ciddi Filistinli terör tehditlerine maruz kaldığı ve yerleşimcilere karşı haksız uluslararası yaptırımların uygulandığı bir gerçeklikte, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilere karşı idari gözaltı kararlarının kullanımını durdurmaya karar verdiğini’ belirtti.

AFP'nin aktardığına göre Katz, “İsrail devletinin yerleşim sakinlerine karşı bu tür tehlikeli bir adım atması uygun değildir” dedi.