'Gnaoua' müziğinin manevi parçası: Hint keneviri

Fas, Suvayra'daki Gnaoua müzisyenleri "el-hadra" veya "gece" dedikleri ritüel zamanında tütsü ve enstrüman çalma da dahil olmak üzere özel ritüeller gerçekleştiriyor

Fas'ın Suvayra kentindeki festival sırasında Gnaoua grubu (AFP)
Fas'ın Suvayra kentindeki festival sırasında Gnaoua grubu (AFP)
TT

'Gnaoua' müziğinin manevi parçası: Hint keneviri

Fas'ın Suvayra kentindeki festival sırasında Gnaoua grubu (AFP)
Fas'ın Suvayra kentindeki festival sırasında Gnaoua grubu (AFP)

Fas’ın Suvayra kentindeki Rastafaryanlar, Gnaoua Festivali'ni tanıtmaya çalışıyor. 
Gnaoua müzisyenleri yeteneklerini sundukları gecede tütsü yakma ve enstrüman çalma dahil olmak üzere özel ritüeller gerçekleştiriyor.
Yıllardır Suvayra şehri, dünyanın farklı ülkelerinden Rastafaryanlar için bir buluşma merkezi haline geldi.
Gnaoua ritüelleri sadece Faslıları kendine çekmiyor. Aynı zamanda tütsünün müzikle karışarak insan ve ruh dünyası arasında bir bağlantı oluşturduğu "ruhsal sakinlik" durumunu elde etmek isteyen yabancı turistleri de cezbediyor.

Dini törenler dışında uyuşturucu yasak
"Dini törenlerde uyuşturucu kullanımının (Hint keneviri) Jamaika'da yaklaşık 100 yıl önce başlayan bir hareket olan Rastafaryanizm tarafından benimsendiğine" inanan araştırmacı Adolf Van Der'e göre, tütsü yakma ve sigara içmenin birçok kültürde manevi bir anlamı var.
Rastafaryanizm, 20'nci yüzyılın 30'lu yıllarında Afrikalı Jamaikalıların yoksul ve sosyal açıdan dezavantajlı topluluklarında ortaya çıktı ve Avrupa sömürgeciliğine karşı bir ideoloji olarak benimsendi.
Geçen yüzyılın 60 ve 70'li yıllarında, hareketten etkilenen müzisyenlerin ünü nedeniyle hareket Jamaika'da ve yurt dışında popülerlik kazandı.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre hareket, Afrika'dan Amerika ve Avrupa'ya köle olarak getirilen kölelerin torunlarının menşe ülkelerine geri dönmesi çağrısında bulunmuştu.

Ritüel grubunun üyelerini ruhani bir atmosfer yaratmaya yönlendiren ritüel liderine, "öğretmen" deniyor (AFP)

Dünyanın farklı ülkelerinden Rastafaryanlar için bir buluşma merkezi haline gelen Suvayra şehri, yıllardır ziyaretçilerini kendine çekiyor.
Rastafaryanlar siyahların haklarını savunuyorlar. Ve onların uyuşturucu içmekle özel bir ilişkileri var.
Adolf Van Der, konuya ilişkin şunu özellikle belirtiyor:
"Dini törenler dışında uyuşturucu içmelerine izin verilmiyor. Onlar için uyuşturucu zevkle değil, manevi ritüellerle ilişkilidir."
Araştırmacıya göre tütsü veya Hint esrarı, ruhsal ritüellerde insan dünyası ile ruhlar arasında bir bağlantı kurulmasını sembolize ediyor, dolayısıyla bu ritüeller dünyanın hemen her yerinde yapılıyor.   

Müziğin ritminde "el-Hadra"
Suvayra'daki Gnaoua müzisyenleri "el-hadra" veya "gece" dedikleri ritüel zamanında tütsü ve enstrüman çalma da dahil olmak üzere özel ritüeller gerçekleştiriyor.
Grup üyelerini ruhani bir atmosfer yaratmaya yönlendiren grup liderine "öğretmen" deniyor.
Gnaoua müzisyenleri, genellikle babadan oğula mesleki eğitim alıyorlar.
"Öğretmen" unvanını alacak olan müzisyenin, müzik aracılığıyla ruhlar alemine girebilmesi için oldukça uzun zaman alan bir çalışma sürecinden geçmesi gerekiyor.
Ritüelin bir parçası olan "Tagnawit", ritüel ustalığının ileri bir aşamasını ifade eden bir terim.
Ayrıca "Tagnawit", bir profesyonel ile bir aceminin performansı arasında ayrım yapmanın bir yolu.
Rastafaryanlar, Suvayra şehrini ve Gnaoua Festivali'ni tanıtmaya çalışıyorlar.
Hareketin en önemli sembollerinden Bob Marley, Gnaoua müziğinin ve sanatının tanıtılmasına katkıda bulunarak çok sayıda yabancı turistin şehri ziyaret etmesini sağladı.
Genç bir Alman olan Anna Carlotta, Suvayra'ya yaptığı ziyaret hakkında şunları söyledi:
"Suvayra'daki Gnaoua Festivali'ne iki kez gittim. Ruhani ritüeller özeldi. Orada dünyanın farklı ülkelerinden ruhani ve mistik çıkış arayan gençlerle tanışılabilir."

"Gnawalar" kimdir?
Gnawalar, 15 ve 16'ncı yüzyıllarda Sahra'nın güneyinden Fas'a çoğunlukla köle olarak gelen insanlar.
Antropolog Viviana Buck, Gnawalar ile ilgili şuna dikkat çekti:
"Bazı Gnawalar hala müzik sayesinde tekneyle köle olarak nasıl getirildiklerini hatırlıyorlar. Onlar daha önceleri kuzeye doğru yolculuklarına devam etmek için Suvayra'dan geçiyorlardı."

Bazıları uyuşturucu içmek ile mistik boyuta geçmek arasında bağlantı olduğu iddiasını eleştiriyor (AFP)
Gnaoua müziğinin, kölelerin tarihi ile ilişkilendirilmesi Rastafari hareketini bu sanatla ilgilenmeye yöneltti.
Çünkü Rastafari hareketi Afrika kıtasının tarihini ifade ediyor.
Rastafariler kendilerini şöyle tanımlıyor:
"Bizler bütün gece süren bir kutlamada ruhları müzikle iyileştiren Müslümanlarız. İslam ve Afrika ritüellerinin estetiği arasında ahenk yaratan sözleri telaffuz ediyoruz. Sözlerimiz zikirden yoksun değildir."

Sufiler tabulara uymaz
Bazıları Hint kenevirinin dumanının Suvayra şehrinde ruhani ritüellerin yaratılmasına katkıda bulunduğuna inanırken, Suvayra şehrinde yaşayan Abdulkerim bunun aksini düşünüyor.
Abdulkerim, konuya dair şunları söyledi:
"Hippi veya Rastafari gençliği, ruhani şehir Suvayra'nın ritüellerini uyuşturucu içmekle ilişkilendirdi ve bu durum şehri, tarihini ve sakinlerini rahatsız ediyor. Kenevir içmek Suvayra'nın maneviyatının bir özelliği değildir. Gnaoua festivalinin Sufi boyutu olması gerekiyor, oysa gerçekte olan, dinimizde yasaklanan uyuşturucuyla uyum sağlayamıyor."

Festival başlamadan önce Suvayra'da bir sokakta Gnaoua grubu üyelerinin performansı (AFP)

 Fas hükümeti, Gnaoua Festivali'ne yönelik bazı eleştirilere rağmen, Fas'ta yaygın tartışmalara yol açan kenevir ekimine ve üretimine ve fidanlıklarının kurulmasına ve işletilmesine izin veren bir kararname taslağını onaylamıştı.
Suvayra şehri, dünyanın farklı ülkelerinden manevi sakinlik arayan turistleri kendine çekmeyi başarıyor.



Ev eşyalarındaki sonsuz kimyasalların diyabet riskini artırdığı bulundu

26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)
26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)
TT

Ev eşyalarındaki sonsuz kimyasalların diyabet riskini artırdığı bulundu

26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)
26 Mayıs 2024'te Fransa'nın Oullins komününde, önlem olarak ulusal ve uluslararası düzeyde per- ve polifloroalkil maddelerin (PFA'lar) kullanımına karşı protesto gösterisi düzenlendi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre, yapışmaz pişirme kapları, gıda ambalajları ve su geçirmez giysiler gibi günlük ürünlerde bulunan yaygın "sonsuz kimyasallar", tip 2 diyabet riskini artırabiliyor.

Bu çalışma, plastikle ilgili "sonsuz kimyasalların" (per- ve polifloroalkil maddeler ya da PFA'lar diye de biliniyor) insan metabolizmasını bozmadaki rolünü gösteren, sayıları giderek artan araştırmalara bir yenisini ekliyor.

360 kişinin sağlık kayıtlarını ve kan örneklerini analiz eden New York'taki araştırmacılar, yakın zamanda tip 2 diyabet teşhisi konan kişileri, bu hastalığa yakalanmayanlarla karşılaştırdı.

Kanlarında daha yüksek PFA seviyeleri olan kişilerin diyabet geliştirme ihtimalinin yüzde 31 daha fazla olduğunu buldular.

PFA'lar, 1940'lardan beri leke tutmaz mobilyalarda, yağ geçirmez gıda ambalajlarında, kozmetik ürünlerinde ve yangın söndürme köpüklerinde kullanılan binlerce insan yapımı kimyasalın oluşturduğu bir sınıf. Çevre ve kan dolaşımında kalıcı olmalarıyla bilinen bu kimyasallar, "sonsuz kimyasallar" diye adlandırılıyor.

Çalışma, bu kimyasalların amino asit biyosentezi ve ilaç metabolizması gibi vücudun kan şekeri düzenlemesinde kritik öneme sahip süreçleri engellediğini ortaya koydu.

Araştırmanın başyazarı ve Mount Sinai'nin Icahn Tıp Fakültesi'nde çevre tıbbı yardımcı doçenti olan Dr. Vishal Midya, "PFA'lar, ısıya, yağa, suya ve lekelere dirençli sentetik kimyasallardır ve sayısız günlük tüketim ürününde bulunurlar" dedi

Kolayca parçalanmadıkları için PFA'lar, çevrede ve insan vücudunda birikir.

Araştırmacılar, bulgularının tip 2 diyabeti önlemeye çalışırken sadece genetik veya yaşam tarzını değil, çevreden maruz kalmayı da hesaba katmanın gerekli olduğunu gösterdiğini söyledi.

Mount Sinai'de halk sağlığı ve çevre tıbbı doçenti olan Dr. Damaskini Valvi, "Artan sayıda araştırma, PFA'ların obezite, karaciğer hastalığı ve diyabet gibi birçok kronik hastalığın risk faktörü olduğunu gösteriyor" dedi.

fghyju
Bir koşucu, ABD'nin Massachusetts eyaletindeki Hopkinton'da düzenlenen 116. Boston Maratonu'nun başlamasından önce atlet köyünde bir şişe su alıyor (AP)

PFA'ların kanser, üreme sistemi hasarı ve bağışıklık sistemi baskılanması gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla bağlantılı olduğu biliniyor. Bu maddeler o kadar yaygın ki, ABD yönetiminin uzun vadeli bir araştırmasında Amerikalıların yüzde 98'inin kanında bir miktar PFA bulunduğu tespit edildi.

Harvard Üniversitesi'nin araştırması da dahil daha önceki araştırmalar PFA'ları diyabet riskiyle ilişkilendirmiş olsa da Mount Sinai'den araştırmacılar, çalışmalarının bu kimyasalların çeşitli kent nüfuslarında metabolik yolları nasıl bozabileceğini araştıran ilk araştırmalardan biri olduğunu söylüyor.

Bu bulgular, PFA'ların sınırlandırılmasının Birleşmiş Milletler plastik anlaşmasına dahil edilip edilmeyeceğine dair küresel tartışma sürerken geldi. Avrupa Birliği'nin birçok üyesi dahil giderek artan sayıda ülke, tüketici ürünlerinde PFA'lara yönelik kendi kısıtlamalarını duyurup uyguluyor.

Independent Türkçe