Türkiye'de misyonerlik yapmış olan papaz ve oğlu, pandemi yardımıyla Disney'den ev almaya çalışınca tutuklandı

Papaz ve ailesi yıllarca Türkiye'de yaşamış

Evan Edwards ve Josh Edwards maksimum 30 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya (Facebook)
Evan Edwards ve Josh Edwards maksimum 30 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya (Facebook)
TT

Türkiye'de misyonerlik yapmış olan papaz ve oğlu, pandemi yardımıyla Disney'den ev almaya çalışınca tutuklandı

Evan Edwards ve Josh Edwards maksimum 30 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya (Facebook)
Evan Edwards ve Josh Edwards maksimum 30 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya (Facebook)

ABD'nin Florida eyaletinde Kovid-19 yardımı parasıyla Disney'den ev almaya çalışan baba oğul tutuklandı. Papaz Evan Edwards ve oğlu Josh Edwards çarşamba günü evlerinde yakalanarak hapse atıldı.
Papaz Edwards, Aslan Uluslararası Papazlığı (Aslan International Ministry) adına Nisan 2020'de ülkedeki işletmelere koronavirüs desteği sağlamak amacıyla başlatılan Maaş Koruma Programı'na başvurmuştu.
Papazlık kendisini dini hizmetler veren ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak tanımlıyor.
Başvuruda kuruluşta 486 kişinin çalıştığı ve aylık maaş giderinin 2,7 milyon doları aştığı belirtildi. Bunun ardından Küçük İşletmeler Yönetimi, papazlığa 8,4 milyon dolar destek verilmesini kararlaştırdı.
Edwards ailesi iki ay sonra Walt Disney World Resort'taki bir köşkü 3,7 milyon dolara satın almaya çalışınca yakayı ele verdi. Yetkililer paraya el koyarken, yapılan soruşturmanın ardından ailenin, yardımın geri kalanını saklamak için farklı hesaplarda tuttuğu belirlendi.
ABD Adalet Bakanlığı, Nisan 2021'de yaptığı açıklamada Edwardsların bütün parayı geri ödemek zorunda olduğunu duyurmuştu.
İki gün önce haklarında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunulan 64 yaşındaki papaz ve 30 yaşındaki oğlu yakalandı.

Aile Türkiye'de yaşamış
NBC News, Kanadalı papazın eski adının Ian Heringa olduğu ve Türkiye'den kovulduktan sonra adını değiştirdiğini yazdı. 
Haberde, Edwards'ın Mary Jane adlı Filipinli bir göçmenle evlendikten sonra 1980'lerin sonunda Türkiye'ye taşındığını bildirdi. Misyoner Edwards, Aslan Uluslararası Papazlığı'nın adının da Türkçeden geldiğini açıklamıştı.
Türkiye'de Yeni Ahit'in 500 binden fazla kopyasını sattığını söyleyen Edwards, bu süreçte yetkililerin hedefi haline geldiğini öne sürmüştü. 2012'deki bir röportajında "Türkiye'de polis ve ordu tarafından 50'den fazla kez tutuklandım ve taciz edildim" demişti.
Edwards sokakta saldırıya uğradığını ve dayak yediğini iddia etmişti.
Bir zamanlar papazlıkta görev yapan bir kişi, Edwards'ın Türkiye'ye girişinin yasaklandığını ve ülkeye girebilmek için adını değiştirdiğini söyledi.
Kuzeni Alan Heringa, Edwards ailesinin yaklaşık 10 yıl önce Kanada'ya geri döndüğünü ifade etti. Edwardslar daha sonra ABD'ye yerleşti.
Independent Türkçe, The Washington Post, Insider, NBC News



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine