Nobel ödüllü doktordan Avrupa'ya çağrı: "Ruanda'ya yaptırım uygulayın"

"Esnek hümanizminiz genç Afrikalıları hayal kırıklığına uğratıyor"

Denis Mukwege, KDC'deki tansiyonun düşürülmesi için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi (Reuters)
Denis Mukwege, KDC'deki tansiyonun düşürülmesi için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi (Reuters)
TT

Nobel ödüllü doktordan Avrupa'ya çağrı: "Ruanda'ya yaptırım uygulayın"

Denis Mukwege, KDC'deki tansiyonun düşürülmesi için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi (Reuters)
Denis Mukwege, KDC'deki tansiyonun düşürülmesi için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi (Reuters)

2018'de Nobel Barış Ödülü'nü alan Kongolu jinekolog Denis Mukwege, Batılı devletlerin çifte standarttan vazgeçip Ruanda'ya yaptırım uygulamasını talep etti.
Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Guardian'a verdiği söyleşide Mukwege, Avrupa ülkelerinin savaşta Ukrayna'ya desteğiyle Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ne (KDC) gösterdikleri ilgi arasında çok büyük fark olduğuna dikkat çekti.
Avrupa ülkelerinin KDC'yi neredeyse tamamen unuttuğunu savunan Mukwege, şu ifadeleri kullandı:
"Bu çifte standart politikasının uluslararası ve çok katmanlı sistemin güvenilirliğine zarar verdiğini açıkça görüyoruz. Bu türden esnek bir hümanizmin genç Afrikalıları hayal kırıklığına uğrattığını üzülerek söylemek zorundayım."
KDC'de son dönemde etnik çatışmalar yeniden alevlenmişti.
23 Mart Hareketi (M23) savaşçılarının 10 yıl aradan sonra Kasım 2021'de tekrar saldırıya geçmesiyle, KDC'deki iki milyon kişi gıda ve akaryakıt sıkıntısı yaşamaya başlamıştı.
Ruanda'yı yöneten Paul Kagame'nin de kabilesi olan Tutsilerden oluşan M23, KDC ordusuna mensup eski askerlerce Kongo Devrimci Ordusu adıyla kurulmuştu.
KDC, Hutu milislerine karşı Ruanda'nın baskın etnik grubu Tutsileri savunma iddiasıyla kurulan grubun, ülke sınırları içinde çıkarılan madenleri Ruanda'ya kaçırdığını öne sürüyor.
Birleşmiş Milletler (BM) de ağustostaki açıklamasında M23'ün Ruanda askerleriyle birlikte hareket ettiğine dair deliller tespit edildiğini öne sürmüştü.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise geçen hafta Kagame'yle yaptığı telefon görüşmesinde M23'e desteğini sonlandırması gerektiğini söylemişti.
Ruanda yönetimiyse M23'le bağlantısı olduğu iddialarını defalarca yalanlamıştı.
Mukwege, son dönemde yaşanan bu gelişmelere dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"ABD'nin kanıtı var, BM uzmanlarının da kanıtları var. Dolayısıyla soru şu: Batı, işlenen insanlık suçları nedeniyle Ruanda'ya yaptırım uygulamak için neyi bekliyor?"
Nobel ödüllü doktor, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın 2013'te Ruanda'ya askeri yardımı durdurma kararını hatırlatarak, bunun mevcut durumdaki “endişelendirici ihmalkarlıkla” ciddi tezat oluşturduğunu vurguladı.
BM, kasımda M23'ün KDC'deki Kishise ve Bambo köylerine düzenlediği baskınlarda en az 131 sivili öldürdüğünü öne sürmüştü. M23 iddiaları reddederken, KDC hükümeti ölü sayısının 300'e yakın olduğunu savunmuştu.
Mukwege'yle Yezidi insan hakları savunucusu ve BM İyi Niyet Elçisi Nadiya Murad, tecavüzün savaşlarda silah olarak kullanılmasını engellemek amacıyla yürüttükleri çalışma dolayısıyla 2018 Nobel Barış Ödülü'nü almıştı.

Independent Türkçe, Guardian, AA



Berlin, Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Hamas'a tüm rehineleri serbest bırakma çağrısında bulundu

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)
TT

Berlin, Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Hamas'a tüm rehineleri serbest bırakma çağrısında bulundu

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock dün yaptığı açıklamada, "acımasız bir katil" olarak nitelediği Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesini memnuniyetle karşıladı ve Filistin hareketine "tüm rehineleri derhal serbest bırakması ve silahlarını bırakması" çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Baerbock açıklamasında, “Sinvar, İsrail'i ve halkını yok etmek isteyen acımasız bir katil ve teröristti. "7 Ekim terörünün azmettiricisi olarak binlerce kişinin ölümüne ve tüm bölgenin anlatılmaz acılar çekmesine neden oldu" diyerek, "Gazze halkının acılarının artık sona ermesi gerektiğini" vurguladı.

İsrail, Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar'ın, ordunun tasfiye olasılığına ilişkin soruşturma başlattığını duyurmasından birkaç saat sonra, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlenen bombalı saldırı sırasında kaza sonucu öldürüldüğünü resmen duyurdu.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Sinvar'ın ölümünü doğrulayarak, bunu “büyük bir zafer” olarak nitelendirdi. Katz, 7 Ekim'de “katliamların ve kıyımların beyninin” ortadan kaldırılmasının “büyük bir askeri ve manevi başarı ve özgür dünya için bir zafer” olduğunu, “(Hamas) ve İran'ın kontrolü olmadan Gazze'de yeni bir gerçekliğe yol açan bir değişimin ... ve İsrailli mahkumların derhal serbest bırakılması olasılığına kapı açtığını” belirtti.