Ürdün'deki insan hakları ihlallerinin ekonomik ve siyasi bedeli

Bir insan hakları araştırması, Ürdün hükümetinin idari gözaltı ve işkence vakaları sebebiyle yılda 26 milyon dolar harcadığını ortaya koydu

Ürdün'ün başkent Amman yakınlarındaki Zerka Hapishanesi / Fotoğraf: Salih Melkav-Independent Arabia
Ürdün'ün başkent Amman yakınlarındaki Zerka Hapishanesi / Fotoğraf: Salih Melkav-Independent Arabia
TT

Ürdün'deki insan hakları ihlallerinin ekonomik ve siyasi bedeli

Ürdün'ün başkent Amman yakınlarındaki Zerka Hapishanesi / Fotoğraf: Salih Melkav-Independent Arabia
Ürdün'ün başkent Amman yakınlarındaki Zerka Hapishanesi / Fotoğraf: Salih Melkav-Independent Arabia

Tarık Dilvani
Adalet İnsan Hakları Merkezi tarafından hazırlanan bir araştırma, Ürdün hükümetinin artan idari gözaltı vakalarının bir sonucu olarak yılda yaklaşık 26 milyon dolar zarar ettiğini ortaya koydu.
Gözlemciler Ürdün'de insan hakları ihlallerinin artmasına büyük endişeyle bakıyorlar. Hibelere ve dış yardıma en bağımlı ülkelerden biri olan Ürdün, bağışçıların isteklerini özgürlükler ve insan hakları hukuku ile uzlaştırmaya çalışıyor.
Ancak son yıllarda Ürdün, şartlı yardımlarını artık temiz bir özgürlük siciline bağlı hale getiren uluslararası kuruluşlardan ve bazı bağışçı ülkelerden çok sayıda eleştiri aldı.

Gerilemenin devlet bütçesine yıllık maliyeti yaklaşık 25,7 milyon dolar 
Adalet İnsan Hakları Merkezi, işkence vakalarındaki artışın Ürdün Sağlık Bakanlığı'ndaki harcama maliyetlerinde her işkence vakası için ayda yaklaşık 480 dolar artışa yol açtığını ve hapishanelerin kapasitelerini yüzde 33'ü aştığını ortaya koydu.
Merkez, her bir mahkûm veya tutuklunun maliyetinin ayda yaklaşık 1,365 dolar olduğunu belirtti.
Ulusal İnsan Hakları Merkezi'nin raporları, aldığı şikayet sayısındaki artışa ve son yıllarda siyasi, ekonomik ve sosyal özgürlükler ve haklar konusunda yaşanan düşüşe işaret etti.
Bu haklar konusundaki gerilemenin devlet bütçesine bedelinin ayda yaklaşık 2,15 milyon dolar, yıllık ise yaklaşık 25,7 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Merkez, işkence vakalarını sona erdirmek için mevzuat ve yasalarda değişiklik yapılması, devlet bütçesindeki mali maliyetleri azaltmak için suç önleme yasasında değişiğe gidilmesi ve alternatif cezalar politikasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Ürdün İnsan Hakları Merkezi: Ürdün, insan hakları konusunda 'eşikte'
Aylar önce Ürdün hükümeti, kendi bakış açısını temsil eden resmi bir insan hakları merkezi olan Ulusal İnsan Hakları Merkezi'nin yaşadığı iç krizi fark etti.
Başkan ve üyelerin bir kraliyet kararnamesi ile atanması ve parlamentonun merkezdeki atama mekanizmasında yapılacak değişiklikleri onaylamasıyla kriz daha da derinleşti.
Cumhurbaşkanlığına atananların herhangi bir siyasi partiye bağlı olmaması şartı getirildi ve değişiklikler, merkezdeki yetkililerin, Krallık'taki insan hakları ihlallerini eleştirmek ve barışçıl toplanma hakkını talep etmek gibi, hükümetin ihmal ettiği insan haklarını koruma amacıyla gerçekleştirildi.
2020 yılında Ürdün İnsan Hakları Merkezi, Ürdün'ün insan hakları konusunda "eşikte" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Merkezin yaptığı en göze çarpan eleştiri, Ürdün Medeni Kanunu'nda işkence mağdurlarına tazminat sağlayan özel ve açık bir hükmün bulunmaması, cezasızlığın devam etmesi ve işkencenin genel af kapsamı dışında bırakılması hakkındaydı. 
Hükümet, medya özgürlükleri de dahil olmak üzere genel anlamda özgürlükler adına bir dizi önlem aldığını, 9 temel insan hakları sözleşmesinden yedisini onayladığını, BM insan hakları örgütleriyle uyum içinde çalıştığını ve devletlerin uygulamalarını izleyen bağımsız uluslararası komisyonlara düzenli olarak raporlar sunduğunu belirterek eleştirilere yanıt verdi.
Diğer taratfan Ürdün, soruşturmayı "İşkenceye Karşı Sözleşme" kapsamında yürütmeyi kabul etti, ancak bu anlaşmanın Ulusal İşkenceyi Önleme Komitesinin kurulmasını öngören İhtiyari Protokolü henüz onaylamadı ve insan hakları anlaşmalarına dayalı bireysel şikayet prosedürlerini kabul etmedi.
Hükümet, Ürdün'ün insan hakları açısından Arap dünyasında birinci olarak uluslararası tanınırlık kazandığına ve dünyada 78. sırada yer aldığına dikkat çekti.

Ürdün "kısmen özgür" ülkeler arasında sınıflandırıldı
Amerikan Özgürlük Evi Örgütü'nün 2020 yılı raporu, Ürdün'ün sivil ve siyasi özgürlükler konusunda gerileme yaşadığını gösterdi.
Uluslararası "Civicus" örgütünün endekslerinde Ürdün baskıcı bir ülke olarak kaydedildi.
Ürdün, dünyadaki "özgür olmayan ülkeler" sıralamasında 34. sırada yer aldıktan sonra "kısmen özgür" ülkeler arasında sınıflandırıldı.
Ürdün cezaevlerinde işkencenin varlığı bilinirken, Ürdün makamları, insan hakları kurumlarının açıklamalarının aksine, işkencenin diğer komşu ülkelere kıyasla hiç olmadığını savundu.
Ancak Ürdün 1991'de İşkenceye Karşı Sözleşme'yi onaylamasına rağmen, alınan yüzlerce şikayet olsa da, Krallık mahkemelerinin hiçbiri tarafından, herhangi bir yetkiliye işkence suçunu işlemekten dolayı ceza vermedi.

Independent Türkçe



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.