Uzun yıllar boyunca Rusya'da yasaklanan 1984, artık en çok okunan roman oldu

"Bin Dokuz Yüz Seksen Dört", Rusya'nın çevrimiçi kitap satış platformunda 2022'nin en çok indirilen kurgu kitabı oldu

Moskova'nın Puşkin Meydanı'nda bir adam George Orwell'in 1984 kitabının Rusça çevirisini okuyor (AFP)
Moskova'nın Puşkin Meydanı'nda bir adam George Orwell'in 1984 kitabının Rusça çevirisini okuyor (AFP)
TT

Uzun yıllar boyunca Rusya'da yasaklanan 1984, artık en çok okunan roman oldu

Moskova'nın Puşkin Meydanı'nda bir adam George Orwell'in 1984 kitabının Rusça çevirisini okuyor (AFP)
Moskova'nın Puşkin Meydanı'nda bir adam George Orwell'in 1984 kitabının Rusça çevirisini okuyor (AFP)

George Orwell'in sürekli anlamsız bir savaşla meşgul olan baskıcı bir rejim altında yaşayan yurttaşları anlatan Bin Dokuz Yüz Seksen Dört romanı, Rusya'da en çok okunan kitap haline geldi.
Devlete bağlı haber ajansı Tass'a göre, klasikleşmiş roman, Rusya'nın çevrimiçi kitap satıcısı LitRest'te 2022'de kurgu kategorisinde en çok indirilen, tüm kategorilerdeyse ikinci en çok indirilen kitap oldu.
Daha çok George Orwell takma adıyla tanınan İngiliz yazar Eric Arthur Blair, romanı 1949'da, II. Dünya Savaşı'ndan kısa süre sonra ve Batı'yla Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş başlamadan önce yayımlamıştı. Roman, Sovyetler Birliği'nde 1988'e kadar yasaklı kaldı.
The Independent'ın haberine göre, romanın konusu, "Büyük Birader" adlı gizemli bir totaliter lider tarafından kontrol edilen, "Parti" adıyla bilinen, rejimin iktidar partisinin gözetiminde kalan bir adamın yolculuğunu izliyor.
Yazar, Batı'nın eski müttefiki Joseph Stalin'in diktatörlüğünü, Büyük Birader'in kişi kültüne model olarak aldığını söylemişti. Romanda Büyük Birader'in Düşünce Polisi olarak anılan birimi, gözü korkmuş yurttaşları kendilerine söylenenlere inanmaları için "çift düşünmeye" zorluyor.
Romanda Parti'nin sloganı şöyle:⁠
"Savaş barıştır, özgürlük köleliktir, cahillik güçtür."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu yıl şubatta Ukrayna'daki savaşını başlatırken, yönetimi de "askeri operasyon" olarak adlandırdıkları şeyi gazetecilerin "savaş" veya "istila" olarak tanımlamasını yasaklayan yeni yasalar çıkardı. Putin yönetimi, birkaç askeri personel devlet başkanı aleyhinde konuşmasına rağmen, savaşa karşı yapılan protestoları da önemsiz gibi gösterdi.
Moskova'daki yetkililer, Kremlin'in Ukrayna'ya karşı kötü niyet taşımadığını, Rusya'nın komşusuna saldırmadığını ve Rus askerlerinin Rusya'nın ele geçirdiği ve ilhak ettiği Ukrayna topraklarını işgal etmediğini savunmayı sürdürüyor.
Rus yönetimi geçen hafta savaşı eleştiren kişilere yönelik baskı uygulama girişiminde, muhalif siyasetçi İlya Yaşin'i ordu hakkında "yanlış bilgi" yaymaktan yargılayıp yaklaşık 9 ay hapis cezasına çarptırdı. Bu, Yaşin'in Batılı gazetecilerin Kiev yakınlarındaki Buça'da Rus zulmüne dair ortaya çıkardığı kanıtlara değinmesinden sonra oldu.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ün en yeni baskısının Rusça çevirmeni Darya Tselovalnikova, Orwell'in romanıyla olan benzerlikleri başka bir yerden kurdu.
Teslovalnikova mayısta, "Orwell, en kötü kabuslarında bile 'liberal totaliterlik' veya 'totaliter liberalizm' döneminin Batı'da geleceğini ve insanların (ayrı, epey izole bireylerin) öfkeli bir sürü gibi davranacağını hayal edemezdi" demişti.



Wes Anderson, yıllardır birlikte çalışmak istediği oyuncuyu açıkladı

Wes Anderson'ın senaryosunu Roman Coppola'yla birlikte kaleme aldığı Fenike Planı'nda Oscar ödüllü Benicio del Toro'ya, oyunculuk yeteneğini annesi Kate Winslet'tan miras alan Mia Threapleton eşlik ediyor (Universal Pictures)
Wes Anderson'ın senaryosunu Roman Coppola'yla birlikte kaleme aldığı Fenike Planı'nda Oscar ödüllü Benicio del Toro'ya, oyunculuk yeteneğini annesi Kate Winslet'tan miras alan Mia Threapleton eşlik ediyor (Universal Pictures)
TT

Wes Anderson, yıllardır birlikte çalışmak istediği oyuncuyu açıkladı

Wes Anderson'ın senaryosunu Roman Coppola'yla birlikte kaleme aldığı Fenike Planı'nda Oscar ödüllü Benicio del Toro'ya, oyunculuk yeteneğini annesi Kate Winslet'tan miras alan Mia Threapleton eşlik ediyor (Universal Pictures)
Wes Anderson'ın senaryosunu Roman Coppola'yla birlikte kaleme aldığı Fenike Planı'nda Oscar ödüllü Benicio del Toro'ya, oyunculuk yeteneğini annesi Kate Winslet'tan miras alan Mia Threapleton eşlik ediyor (Universal Pictures)

Wes Anderson filmleri bugüne dek Scarlett Johansson, Tom Hanks, Owen Wilson, Ben Stiller, Benedict Cumberbatch, Margot Robbie, Bill Murray, Bruce Willis ve Bryan Cranston gibi pek çok ünlü ismi bir araya getirdi. Ancak iki Oscar ödüllü oyuncu Jodie Foster, Anderson'ın kadrosuna katmayı bir türlü başaramadığı isimlerden biri.

Oscar ödüllü yönetmen, yeni filmi Fenike Planı (The Phoenician Scheme) filmi için çıktığı tanıtım turu kapsamında Collider'a verdiği röportajda, Foster'a bugüne kadar birçok filminde rol teklif ettiğini ancak bu tekliflerin hiçbirinin gerçekleşmediğini açıkladı.

"Yıllar boyunca o kadar çok filmde Jodie Foster'ın olmasını istedim ki" diyen Anderson, sözlerine şöyle devam etti: 

Eskiden neredeyse her filmde ona bir rol teklif ederdik. Sanırım üç ya da dört film üst üste denedim. Onunla tanıştım, çok sevdim. 'Tamam, bu kez olacak' diye düşünmüştüm. Jodie Foster'ı gerçekten harika buluyorum. Onu hep sevmişimdir.

Anderson, hâlâ Foster'la çalışmayı çok istediğini ancak artık birkaç kez denedikten sonra vazgeçtiğini de sözlerine ekledi: 

Sanırım bazen insanların, hayatlarının o döneminde yapmak istedikleri işler hakkında kafalarında bir fikir oluyor ve bizimkiler o an onunla örtüşmedi.

Anderson'ın 13. uzun metraj filmi olan Fenike Planı, şu sıralar sinemalarda gösteriliyor. Filmde Benicio del Toro, servetini rahibe kızı Sister Liesl'e bırakma kararı aldıktan sonra ölümcül bir kovalamacanın hedefi olan zengin iş insanı Zsa-zsa Korda karakterini canlandırıyor. Filmde del Toro'ya Mia Threapleton eşlik ediyor. 

Jodie Foster yönetmenlik planları yapıyor

Jodie Foster ise geçen ay Cannes Film Festivali'nde prömiyerini yapan Fransız yapımı Vie Privée filmiyle Fransız sinemasındaki ilk başrolünü üstlendi. Aynı festivalde Fenike Planı da Altın Palmiye için yarıştı.

Foster, geçen ay Variety'ye verdiği röportajda, yakında yeniden yönetmen koltuğuna oturmak istediğini söylemişti. Ancak işin finansman boyutunun zorlayıcı olduğunun da altını çizmişti. "Yönetmenliği oyunculuğa kıyasla daha çok seviyorum" diyen Foster şöyle konuşmuştu: 

Ama bir projeyi hayata geçirmek gerçekten zor. Öncelikle senaryoyu uzun süre çalışmam, ona tamamen sahip olmam gerekiyor. Çektiğim filmleri çok seviyorum çünkü hepsi hayatıma dokunuyor ve benim için auteur sineması gibi hissediliyor. Eğer bunu böyle yapamayacaksam, açıkçası yapmak istemem.

Independent Türkçe, Collider, Variety, IndieWire, Deadline