Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı

İstanbul'da 13 yıl önce öldürülen Münevver Karabulut'un ailesinin, cezaevinde intihar eden Cem Garipoğlu'nun ölmediği iddiası üzerine, mezarın açılması için başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

AA
AA
TT

Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için başlatılan soruşturmada takipsizlik kararı

AA
AA

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Münevver Karabulut'un ailesinin Garipoğlu'nun ölmediğini iddia ederek fethi kabir yapılması yönündeki talebi üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı.
Başsavcılık, Adli Tıp Kurumunca yapılan incelemede Cem Garipoğlu'ndan alınan DNA profili ile anne-babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 uyumluluk bulunduğu gerekçesiyle soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Verilen takipsizlik kararı kapsamında, Karabulut ailesinin yaptığı fethi kabir talebi reddedilmiş oldu.

Karabulut'un ailesi itiraz edecek
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık bir ay önce Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un Cem Garipoğlu'nun ölmemiş olabilme ihtimaline istinaden vicdanen de rahatlamak için fethi kabir yapılmasını istediğini söyledi.
Bunun üzerine, gömülü cesede otopsi yapılmasını düzenleyen Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 87. maddesi kapsamında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduklarını belirten Epözdemir, fethi kabir işleminin yapılmasını talep ettiklerini dile getirdi.
Epözdemir, savcılığın bu talebi kabul etmediğini belirterek, "Müvekkilin talimatı uyarınca adaletin tecellisi, maddi gerçeğin ortaya çıkması için mutlaka ve mutlaka Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz hakkımızı kullanacağız. Hak arama özgürlüğü ve hukuk devletinin gereği olarak bu itiraz hakkı neticesinde sonuna kadar hukuki girişimlerimizi sürdüreceğiz. Henüz bize karar tebliğ olmadı. Tebliğ olur olmaz yasal süreç içerisinde itiraz hakkımızı kullanacağız." ifadelerini kullandı.

Olayın geçmişi
Bahçeşehir'de bir villada öldürülen Münevver Karabulut'un parçalanmış cesedi, 3 Mart 2009'da Etiler'de bir çöp konteynerinde bulunmuştu.
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Kasım 2011'de Münevver Karabulut'u öldürdüğü gerekçesiyle Cem Garipoğlu'nu 24 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Cem Garipoğlu, 10 Ekim 2014'te kaldığı Silivri 5 No'lu Cezaevi'nde intihar etmişti.
Yapılan otopsinin ardından Garipoğlu toprağa verilirken, aileden alınan DNA örnekleri de uyuşmuştu.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.