Ürdün'de protestolar devam ederken, illerde konuşlandırılan güvenlik güçlerinin sayısı artırılıyor

Hükümet, kanun gücünü korumak için önlemler alıp barışçıl ifade hakkını vurguluyor

Güneydeki Maan şehrinde konuşlandırılan polis güçleri (Emniyet Genel Müdürlüğü)
Güneydeki Maan şehrinde konuşlandırılan polis güçleri (Emniyet Genel Müdürlüğü)
TT

Ürdün'de protestolar devam ederken, illerde konuşlandırılan güvenlik güçlerinin sayısı artırılıyor

Güneydeki Maan şehrinde konuşlandırılan polis güçleri (Emniyet Genel Müdürlüğü)
Güneydeki Maan şehrinde konuşlandırılan polis güçleri (Emniyet Genel Müdürlüğü)

Ürdün Başbakanı Bişr el-Hasavne, kanunları uygulayıp kanun gücünün üstünlüğünü pekiştirmek, kamu ve özel mülkiyeti korumak ve vatandaşlara sorunsuzca hizmet sunmak için gerekli önlemleri almaya devam etmenin önemini vurguladı.
Hasavne dün çok sayıda bakan, görevli, güvenlik lideri ve yetkili birimin katıldığı bir toplantıya başkanlık ettiği sırada, hükümetin anayasa şemsiyesine uygun olarak insanların barışçıl bir şekilde görüşlerini ifade etme hakkına saygı duyduğunu belirtti. Ayrıca yetkili emniyet teşkilatlarının ‘hain elleri şehit Delabih’in ruhuna ve yaralılara uzanan katil ve vandalların soruşturulmaları ve cezalarını almak üzere adalete teslim edilmeleri için çalışmalarını sürdürdüğünü’ belirtti.
Başbakan, Akabe limanındaki sevkiyat trafiği ile ilgili olarak, normale dönmeye başlayan Akabe şehrindeki mal tedarik akışına ilişkin bir brifing dinledi. Limanda gecikmeye dayanamayacak malların sevk edilme önceliklerine göre kamyonların hareketini kolaylaştırma ve Ürdün pazarına uzanan mal tedarik zincirlerinin sorunsuz akışını sağlama talimatı verdi.
Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü, güvenliği sağlamak, vatandaşları korumak ve yollarda hareket özgürlüğünü sağlamak için Krallığın çeşitli illerinde bir güvenlik gücü konuşlandırdığını bildirerek, kamu ve özel mülkiyete saldırmaya teşebbüs edenlere karşılık verileceğine ve kanun hükümlerine göre haklarında işlem yapılacağına dair uyarıda bulundu.
Protestocuların taleplerini bastırmaya yönelik resmi çabalara rağmen, hükümetin akaryakıt fiyatlarını düşürmeme konusundaki tutumunu reddeden protestocular cuma ve cumartesi geceleri gösterilerine devam etti. Enerji Bakanlığı kış mevsimi sonuna kadar gazyağı fiyatını sabitlerken, özellikle yerel fiyatlara yansıyacak olan küresel petrol fiyatlarındaki düşüşün ışığında hükümet akaryakıt fiyatlarını düşürmeme kararını ay sonunda gözden geçirme sözü verdi.
Bir diğer gelişme ise, başkent Amman'ın 150 km güneyindeki El-Karak İli Belediye Meclisi, Şarku’l Avsat’ın bir nüshasına ulaştığı bir basın açıklaması yayınladı. Söz konusu açıklamada, yarın Karak ilinde ulusal boykot günü sayılarak kent içinde protesto nöbeti tutulacağını duyuruldu. Belediye Meclisi vatanı ‘meçhul bir akıbete sürükleyen yozlaşmış gruptan’ korumak için diğer illeri de boykota katılmaya çağırdı.
Krallığın pek çok yeri akaryakıt fiyatlarının artması sebebiyle protesto gösterilerine tanık oldu. Ülkenin güneyindeki Maan ilinde yolları kapatan, resmi bir merkeze giren ve özel mülklere saldıran göstericiler görüldü. Bu olaylar sırasında Maan İl Emniyet Müdür Yardımcısı Abdurrezzak Delabih öldürüldü. Delabih’in naaşı cuma günü defnedildi.
Ürdün Kralı 2. Abdullah, ‘devlete karşı silaha sarılanlara ve kamu mülklerine ve vatandaşların haklarına saldıranlara acımayacaklarını’ belirterek ‘saldırılar ve sabotaj eylemlerinin, ülkenin güvenliğini tehdit ettiğini ve buna izin vermeyeceklerini’ ifade etti.
Ürdün Hükümet Sözcüsü Bakan Faysal Şubul, olayın ‘devletin yüzüne silah doğrultmak’ niteliğinde olduğunu ve yasanın herkese uygulanması gerektiğini belirtti. Hükümetin ‘sosyal medya üzerinden yapılan kışkırtma çağrılarını takip ettiğini ve buna kanun ile karşılık vereceğini’ vurguladı.
Emniyet Genel Müdürü Ubeydullah el-Muayta, güvenlik servislerinin elinde güvenlik görevlilerine ateş açıldığına dair yeterli sayıda kanıt bulunduğunu açıkladı. 49 polis ve güvenlik görevlisinin yaralandığını ve 70 emniyet aracının ve 90'dan fazla sivil aracın hasar gördüğünü bildirdi. Ayrıca ayaklanmaların başta uyuşturucu olmak üzere suçla mücadele görevlerinin aksamasına sebep olduğunu kaydetti.
Cuma günü Siber Suçlarla Mücadele Birimi, TikTok platformunun kötüye kullanılması, kaos çağrısı yapan yayınlar açılması ve şiddeti kışkırtan nefret söylemini yayması sebebiyle geçici olarak Krallık içindeki faaliyetlerinin askıya alındığını duyurdu. Yetkili merciler video yayınlayanlar hakkında yasal sürecin başlatılacağını ifade etti.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.