Libya: Fizan kabileleri Kaddafi'nin üç sembol isminin serbest bırakılmasını talep ediyor

Fizan kabileleri Dibeybe’ye 48 saat süre verdi. İtalya'ya giden petrol ve doğalgazı kesmekle tehdit etti

Abdullah el-Senussi önceki bir oturumda mahkeme önünde (Reuters)
Abdullah el-Senussi önceki bir oturumda mahkeme önünde (Reuters)
TT

Libya: Fizan kabileleri Kaddafi'nin üç sembol isminin serbest bırakılmasını talep ediyor

Abdullah el-Senussi önceki bir oturumda mahkeme önünde (Reuters)
Abdullah el-Senussi önceki bir oturumda mahkeme önünde (Reuters)

Libya'nın güneyinde bulunan Fizan bölgesindeki Ubari kabileleri, topraklarından geçip İtalya’ya giden petrol ve doğalgazı kesmeden önce eski rejimin üç sembol ismini serbest bırakması için Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’ye 48 saat süre verdi.
Üç tutuklu: Eski rejimin Libya İstihbarat Teşkilatı Başkanı ve Muammer Kaddafi'nin damadı Abdullah el-Senussi, Kaddafi'nin eski İç Güvenlik Örgütü Başkanı Abdullah Mansur ve Trablus Askeri Savcılığı tarafından aylar önce hakkında tahliye kararı çıkarılan ancak halen gözaltında tutulan ‘Devrim Muhafızları’nın eski komutanı Mansur ed-Dav.
Ubari kabilelerinin bazı önde gelenleri üç mahkûmun aileleriyle beraber, Cumartesi akşamı şehirlerinde tutukluluklarının devam etmesini protesto ettiler ve Dibeybe hükümetinin Libya eski istihbarat görevlisi Ebu Acile Mesud el-Meryemi’nin Amerika Birleşik Devletleri'ne iadesini kınadılar.
Protestolarda, Ubari kabilelerinin şeyhlerinden biri tarafından okunan bildiride, “İnsanlar yoksulluğun altında ezilirken, ülkeyi ve halkı satan bir grup hırsız tarafından yıllardır acı, baskı ve mahrumiyet yaşatılıyor” ifadeleri yer aldı ve Libya'nın “en tehlikeli günlerini yaşadığı, yolsuzluk ve hırsızlık nedeniyle karanlık bir tünele girdiği” ifade edildi.
Abdullah el-Senussi, Abdullah Mansur ve Mansur ed-Dav'ın oğulları ülkenin ve halkın geri kalanının satışına izin vermeyeceklerini söyleyerek uluslararası toplumu ‘saçmalık’ olarak adlandırdıkları şeyi sona erdirmek için ‘derhal müdahale etmeye’ çağırdılar.
Göstericiler, ‘kukla’ olarak nitelendirdikleri Dibeybe hükümetine 48 saat süre vererek, “Üç tutukluyu bir an önce aşiretlerine teslim etmezseniz suyu kapatmak ve İtalya’ya giden petrol ve doğalgazı kesmek zorunda kalacağız ve hepimiz ülkeyi ve halkı satmaya adı karışan herkesi tutuklamakla mükellef olacağız.” Dediler.
72 yaşındaki Senussi, Abdurrauf Kare liderliğindeki Özel Caydırıcılık Gücü tarafından yönetilen Meitika hapishanesinde bulunuyor. Ailesinin anlattıklarına göre “kalp hastalığı ve karaciğer kanserinden dolayı ciddi sağlık sorunları yaşıyor. Mansur ve ed-Dav ise, ülkenin batısındaki Misrata'da bir hapishanedeler.
Senussi, “17 Şubat 2011 devrimini kanlı bir şekilde bastırma” suçlamasıyla 2015 yılında idam cezasına çarptırıldı, ancak 2019'un sonunda başkent Trablus'ta bir mahkeme onu ve diğerlerini benzer bir karardan beraat ettirdi. Daha sonra ülkenin Yüksek Mahkemesi yaklaşık bir yıl önce kararı bozdu ve davayı yeni bir ceza dairesine yeniden atadı.
Üç şahsın aileleri, Ebu Acile'nin kaderiyle yüzleşebileceklerinden ve Dibeybe hükümetinin ‘istenirse’ onları ABD'ye teslim edeceğinden korkuyor.
Magarha kabilesinin ileri gelenlerinden Şeyh Harun Erhume, daha önce Şarku'l-Avsat'a Libya'daki siyasi atmosferin "Dibeybe hükümetinin Senussi'yi ve hapishanelerde kalan eski rejimin diğer sembol isimlerinin, Ebu Acile’ye yapılan gibi ABD’ye teslim edileceğinden korkmalarına yol açtığını" söylemişti.
Albay Abdullah el-Senussi, merhum Cumhurbaşkanı Muammer Kaddafi’nin ikinci eşi Safiye Farkas’ın kız kardeşinin kocasıdır ve Kaddafi’nin 42 yılı aşan idaresi boyunca çok yakın çevresinde bulunmuş olan Senussi’nin davası Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından takip ediliyor.
‘Şerara’ petrol sahası, diğer sahalara ek olarak günde yaklaşık 300 bin varil ürettiği için ‘el-Fil’ petrol sahasıyla beraber güney Libya'da bulunan en önemli kuyulardan biri olarak kabul ediliyor. Güneyde yaşayan pek çok kişi, "ülkenin petrolünün büyük bir kısmının ayaklarının altından çıktığına ve kaynaklarının harcanıp israf edilmesini izlerken yoksulluk ve dışlanmışlıktan muzdarip olduklarına" inanıyor.
Libya kabileleri bölgesel ve siyasi bölünmelerden kaynaklı olarak daha önce birkaç ay boyunca petrol sahalarının üretim ve ihracatını kesintiye uğrattığı için Libya petrol sektörü tehditten kurtulmuş değildi.
Ubari kabilelerinin tehdidi, Fizan aşiretlerinin "tutukluları en fazla 72 saat sonra adaletsizlikten kurtarmak için demir yumrukla vuracakları" tehdidinden iki gün sonra geldi. Ayrıca, "yasanın onlara tanıdığı en temel haklardan mahrum bırakıldıklarını" söyleyen üç tutuklunun da serbest bırakılması çağrısında bulundular.
Fizan kabileleri, "yetkili makamları ve uluslararası toplumu çok geç olmadan tutukluların ve haksız yere hapsedilenlerin serbest bırakılması için müdahale etmeye" çağırdı. Ayrıca, Dibeybe Hükümeti ve ondan önceki hükümetlerin daha önce 2014 yılında Parlamento tarafından çıkarılan genel af yasasının uygulanmasını görmezden gelmesinin ardından, cezaevlerinden sorumlu olanları akıl dilini tahkim etmeye ve taleplerine yanıt vermeye çağırdı.



Gazze Şeridi'nin güneyinde 4 İsrail askeri öldürüldü

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde 4 İsrail askeri öldürüldü

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün Gazze'de dört askerin öldürüldüğünü duyurdu. Olayı takip eden gazeteciler, hepsinin tuzaklanmış bir binada öldürüldüğünü bildirdi.

Netanyahu, "Hamas'ı ortadan kaldırmak ve rehinelerimizi kurtarmak için Gazze'de savaşta şehit düşen dört kahramanımızın ailelerine" başsağlığı dileklerini iletti ve askerlerden ikisinin adını duyurdu: Başçavuş Yoav Raver ve Yedek Çavuş Chen Gross.

Netanyahu, "Dört savaşçımız hepimizin güvenliği için hayatlarını feda etti" dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre ordu, diğer iki askerin isimlerinin henüz açıklanmadığını duyurdu.

Dört askerin ölümüyle birlikte Gazze'ye yönelik kara harekâtının başlamasından bu yana öldürülen İsrailli asker sayısı 429'a ulaştı.

Ordu, dördünün güney Gazze'de öldürüldüğünü duyurdu. İsrail medyası, patlama sırasında Han Yunus'taki bir evde olduklarını bildirdi.

Ordu, aynı olayda bir başka yedek subayın da ağır yaralandığını ifade etti.

Askerler öldürüldükten sonra, ordu sözcüsü Effie Defrin, askerlerin bazen Gazze Şeridi'ndeki binalara girip tünel içerip içermediklerini belirlemek için onları incelemekten başka "seçeneklerinin" olmadığını belirtti.

"Bunu patlayıcılardan zarar görmeden yapmak için çeşitli yöntemler kullanıyoruz. Bu olayı araştıracağız," diyen Defrin, basın toplantısında "Bu olaydan dersler çıkaracağız" ifadesini kullandı.

İsrail yakın zamanda Gazze'deki askeri harekatını yoğunlaştırdı.

Filistin medyası, İsrail'in dün şafak vaktinden sonra Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği hava saldırılarında 35 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.