Çin, sağlık sistemini güçlendirmek için zamana karşı yarışıyor

Fotoğraf (AFP)
Fotoğraf (AFP)
TT

Çin, sağlık sistemini güçlendirmek için zamana karşı yarışıyor

Fotoğraf (AFP)
Fotoğraf (AFP)

Çin'deki krematoryumlar (cesetlerin yüksek sıcaklıklarda yakıldığı yerler), ülkenin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) enfeksiyonları açısından karşı karşıya olduğu krizin ortasında ceset sayısındaki artışla başa çıkmaya çalışıyor.
Çin bu ay, virüsün yayılmasını üç yıl boyunca önleyen kısıtlamalar nedeniyle protestoların patlak vermesinin ardından ‘sıfır kovid’ stratejisi olarak bilinen katı prosedürlerden bazılarını kaldırmaya başladı. Ancak bu kararın topluma ve dünyanın ikinci en büyük ekonomisine sahip ülkeye büyük bir maliyeti oldu.
Pekin dün, Kovid-19 kaynaklı iki ölüm vakası açıklamıştı. Bugün ise beş ölüm daha meydana geldiğini duyurdu.
Çin, 2019'un sonlarında merkezi Wuhan’da ortaya çıkan pandemi sürecinde toplam 5 bin 42 ölüm açıkladı.
Hastaneler enfeksiyon sayısındaki artış nedeniyle büyük bir baskı altındayken Çinli yetkililerin geçtiğimiz ay aldığı kapanma ve karantina önlemlerinin çoğunu kaldırma yönündeki ani kararının ardından eczaneler ilaç sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı.
Çin merkezli Global Times gazetesi, birçok büyük şehir hastanesinin daha fazla ventilatör ve diğer acil durum ekipmanı sağladığını bildirdi. Gazete uzmanların sağlık kurumlarında, özellikle yoğun bakım hemşirelerinde personel sayısıyla ilgili büyük endişeler olduğunu belirttiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta boyunca doktorların ve hemşirelerin testleri pozitif çıksa bile çalışmaya zorlandıkları bildirildi.
30 milyon nüfuslu Çongçing şehri yetkilileri, bu hafta ‘hafif’ semptomlar gösterenleri işlerine dönmeye çağırdı.
Krematoryumda çalışan, isminin açıklanmaması koşuluyla açıklamalarda bunan bir sağlık personeli şunları söyledi:
"Son günlerde alınan ceset sayısı geçmişe göre birkaç kat fazla. Çok yoğunuz. Artık cesetleri saklamak için alan kalmadı. Ölümlerin koronavirüs ile ilgili olup olmadığından emin değiliz. Bunun yetkililere sorulmaı gerekiyor.”
Ülkenin güneyindeki Guangzhou şehrinin Şingcheng ilçesindeki bir krematoryumda günde 30'dan fazla ölü yakıldığı bildirildi.
Çalışanlardan biri şu açıklamada bulundu:
“İş oranı önceki yıllara göre 3-4 kat daha fazla. Günde 40'tan fazla cenaze yakıyoruz. Durum, Guangzhou'nun tamamı için geçerli. Sürekli telefon alıyoruz. Ceset sayısındaki artışın koronavirüs ile ilgili olup olmadığını bilmek zor.”
Baoding şehrinin merkezindeki bir krematoryum çalışanı da AFP'ye, "Tabii ki yoğunuz. Şu anda hangi tesis yoğun değil ki” açıklamaında bulundu.
AFP muhabirleri, Dongjiao şehrindeki krematoryumun önünde bekleyen onlarca araba gördüklerini aktardı.
Krematoryuma girişindeki sürücülerden biri AFP'ye saatlerdir beklediğini aktardı.
Çin’de testlerin durdurulması, koronavirüs vakalarında artış olup olmadığının takibini zorlaştırdı. Yetkililer geçtiğimiz hafta, salgındaki artışın boyutunu belirlemenin ‘imkansız’ olduğunu kabul etti.
Diğer yandan uluslararası alandan sağlık yetkilileri ve uzmanlar 1,4 milyar nüfuslu ülkenin yeterince aşılanamayacağından endişeli. Çin'de artan enfeksiyon sayısını endişeyle izliyorlar. Uzmanlara göre 2023'e kadar bir milyon kişinin yaşamını yitirmesine neden olması beklenen vaka dalgasıyla mücadele etmek için gerekli sağlık hizmetleri bulunmuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price dün, virüsün Çin'de yayıldığı sırada mutasyona uğrama olasılığının ‘her yerde, herkes için tehdit’ oluşturduğunu söyledi.



Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında gıda yardımlarını taşıyan Filistinliler (AFP)

ABD’li yetkililerin, müzakerelerin gidişatını Gazze Şeridi'nde kısmi ateşkesten tüm esirlerin geri getirilmesini öngören ‘kapsamlı anlaşma’ çabalarına çevirme konusundaki açıklamaları, Washington ve İsrail'in istişare için geri çekilmesinden bu yana bir haftadan fazla süredir devam eden çıkmazın gölgesinde bunun mümkün olup olmadığına dair soruları yeniden gündeme getirdi.

Geçtiğimiz perşembe günü İsrail'e gelen ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilci Steve Witkoff'un önerdiği görüşme, müzakerelerdeki çıkmazı kırmanın başlangıcı gibi görünebilir. Ancak, Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, müzakerelerin zaman alacağını ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesi veya İsrail'in Gazze Şeridi'nin geniş bölgelerinden çekilmeye karşı çıkması gibi engellerle karşılaşacağını tahmin ediyor.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, perşembe ve cuma günleri, Gazze Şeridi'ndeki mevcut insani durumu yansıtan, yorgun ve zayıf iki esiri gösteren iki video yayınladı ve bu, İsrail'de büyük yankı uyandırdı.

Dün, çoğu siyah kıyafetler giymiş yüzlerce esir yakını Tel Aviv'de bir meydanda toplandı. Sosyal medyada yayınlanan ve İsrail medyasında yer alan fotoğraflara göre Witkoff da onlara katıldı.

İsrail'in Haaretz gazetesi, Witkoff'un ailelerle yaptığı görüşmede, “Binyamin Netanyahu savaşı sona erdirmeye kararlı ve Hamas silahlarını teslim etmeyi kabul etti” dediğini aktardı.

Gösteriye katılan bir aile üyesi, Witkoff'un ‘Donald Trump yönetiminin, Arap ülkeleri ve ABD'nin tüm gücünü içeren, savaşı sona erdirecek yeni bir çözüm üzerinde çalıştığını’ söylediğini bildirdi.

İsrail Yayın Kurumu, Witkoff'un gösteri sırasında “Müzakerelerin gidişatı ya hep ya hiç şeklinde değişti. Herkes evine dönmeli” dediğini aktardı.

Bu, perşembe günü Witkoff ve Netanyahu'nun görüşmesinin ardından üst düzey bir İsrailli yetkilinin, İsrail ve ABD'nin bazı esirlerin serbest bırakılması planından tüm esirlerin serbest bırakılması, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Gazze Şeridi'nin silahtan arındırılması planına geçilmesi gerektiğini anladığını söylemesiyle örtüşüyor.

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, iki gün önce Gazze Şeridi'ne yaptığı saha ziyaretinin ardından savaşa ilişkin tutumuyla ilgili olarak AFP’ye şunları söyledi: “Tahminimce, önümüzdeki günlerde esirlerimizin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı öğreneceğiz, aksi takdirde savaş acımasızca devam edecek.”

hyu7ı
Gazze'nin er-Rimal mahallesinde annesiyle birlikte yerde oturan yetersiz beslenmeden mustarip Filistinli çocuk (AFP)

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde İsrail uzmanı olan Dr. Said Ukkaşe, İsrail'in şu anda saldırılarını şiddetlendirmesinin mümkün olmadığını düşünüyor. Ukkaşe, Witkoff'un anlaşma hakkındaki açıklamalarının, iki aşamalı müzakerelerin yeniden başlamasına yol açacağını tahmin ediyor; Birincisi, esirler karşılığında savaşın sona erdirilmesi, ikincisi ise Hamas’ın silahsızlandırılmasıyla Filistin devletinin kurulmasına giden yolda ilerlemek. Kuşkusuz bu, istişareler için zaman alacak.

Filistinli siyasi analist Dr. Abdulmehdi Mutava, İsrail'in şu anda operasyonlarını genişletmek istemediğini düşünüyor. Zira bu, müzakerelerin fiilen çökmesi ve yakın zamanda yeniden başlamaması anlamına gelir. Witkoff'un önerisi, Knesset'in tatilde olduğu bu dönemde Netanyahu için uygun olabilir. Çünkü rakipleri şu anda hükümetini devirme gücüne sahip değil ve Netanyahu şehirlerden çekilme ve diğer bölgelerde kontrolü elinde tutma konusunda ısrarcı.

Mutava, Trump'ın İran'ın şu anda Hamas'ı yönlendirdiğinin farkında olduğunu ve Gazze meselesini bir kerede bitirmek istediğini düşünüyor; bu nedenle, manevra yapmak, Hamas'ı ifşa etmek ve ona baskı uygulamak için bu konuyla ilgili konuşmalar artacak. Mutava, “Netanyahu ve Hamas, müzakerelerin tıkanmasının ve kapsamlı anlaşma görüşmelerinin tehlikeye girmesinin iki ana nedeni olmaya devam ediyorlar. Çünkü Hamas silahlarını teslim etmiyor ve İsrail de Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinden çekilmiyor” ifadelerini kullandı.

Silah bırakmayı kabul ettiklerine ilişkin iddiaları yalanlayan Hamas, son aylarda ısrarla talep ettiği kapsamlı anlaşma konusuna değinmedi. Hamas tarafından dün yayınlanan açıklamada, “Bazı medya kuruluşlarının Witkoff'un sözlerini aktararak, hareketin silahlarını teslim etmeye hazır olduğunu yayınladığı haberlere ilişkin olarak, işgal devam ettiği sürece direniş ve silahların ulusal ve yasal bir hak olduğunu bir kez daha yineliyoruz. Bu, sözleşmeler ve uluslararası normlarla onaylanmıştır” denildi.

cdfvdc
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de İsrail'in hava saldırısı sonucu hasar gören binanın enkazı arasında hasarı inceleyen Filistinliler (AFP)

Washington ve İsrail, yaklaşık bir hafta önce, 6 Temmuz'dan beri Doha'da süren müzakerelerden heyetlerini çekeceklerini açıklamışlardı. Bu açıklama, Hamas ile ABD ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında karşılıklı suçlamaların yaşandığı bir dönemde geldi.

Hamas’tan bir kaynak cuma günü Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, hareketin Gazze Şeridi'nde ateşkes konusunda sunduğu teklife İsrail'in verdiği yanıtın ‘cesaret verici olmadığını’ söyledi. Kaynak, ‘arabulucuların Hamas’a İsrail'in sözlü yanıtını ilettiğini, ancak İsrail'in Filistinliler tarafından reddedilen Amerikan yardım kurumunun kurulmasını ve güçlerinin Gazze Şeridi'nde konuşlandığı güvenlik noktalarının kalmasını ısrarla talep ettiğini’ belirtti. Kaynak, İsrail'in yanıtının ‘savaşı sona erdirme konusunda gerçek bir niyetinin olmadığını gösterdiğini’ vurguladı.

Müzakerelerin gidişatına aşina olan Mısırlı bir kaynak da cuma günü Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, İsrail ve Washington'un bir haftadan fazla bir süre önce istişare için çekilmesinden bu yana müzakerelerde bir kriz olduğunu söyledi. Kaynak, baskı altında müzakerelerle ilgili toplantılar yapılsa bile, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki kontrol bölgelerinde kalma eğiliminin, müzakerelerin yine sonuçsuz kalacağını gösterdiğini belirtti.

Ukkaşe, Hamas'ın gelecekteki varlığını güvence altına almak amacıyla yeni şartlar bahanesiyle talep ettiği kapsamlı anlaşmayı reddetmesi halinde, kendisini dünyanın karşısına koymuş olacağına inanıyor ve Hamas'ın silahsızlanmayı reddetmesinin uzlaşma yoluyla aşılacağını öngörüyor. Ukkaşe, “Hamas ve İsrail, sanki her iki tarafın da galip gelmek istediği bir maçta olduğu gibi, anlaşmayı bozmaya çalışacak” dedi.

Mutava ise Hamas'ın silahlarına sarılmasının, zaman kazanmak ve Gazze savaşının ertesi günü için kendine bir yer aramak amacıyla olduğunu düşünüyor. Mutava, “İran'a sadık olan radikal kanat halen söz sahibi ve hareketin silahsızlandırılması konusunda Arap ve uluslararası konsensüsün boyutlarını ve bunun kesinleştiğini anlamıyor” dedi. Hareketin iki seçeneği olduğunu belirten Mutava, ‘ya baskı altında bu seçeneği kabul edeceğini ya da risk alıp silah ve iktidarı elinde tutacağını’ söyledi.