Tunus İşçi Sendikası yeni bir halk hareketine mi hazırlanıyor?

Muhalefet, parlamento seçimlerindeki katılım oranını eleştirmeye devam ediyor.

Genel İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi, 20 Aralık’ta destekçilerinden oluşan bir kalabalığa konuştu (EPA)
Genel İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi, 20 Aralık’ta destekçilerinden oluşan bir kalabalığa konuştu (EPA)
TT

Tunus İşçi Sendikası yeni bir halk hareketine mi hazırlanıyor?

Genel İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi, 20 Aralık’ta destekçilerinden oluşan bir kalabalığa konuştu (EPA)
Genel İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi, 20 Aralık’ta destekçilerinden oluşan bir kalabalığa konuştu (EPA)

Güçlü bir etkiye sahip olan Tunus İşçi Sendikası, 20 Aralık’ta sivil toplum güçlerine ve ulusal örgütlere ülkeyi etkileyen boğucu krizle mücadelede ulusal rollerini oynama çağrısı yaparken, “Tunus’taki bu faydasız durum, devam edemez” açıklamasında bulundu. Sendikanın söz konusu açıklaması, ilerleyen günlerde halk hareketlerini örgütleme planları yaptığı ihtimalini akla getirdi.
Tunus Genel İşçi Sendikası Genel Sekreteri Nureddin et-Tabbubi, katılımın yüzde 11,2’yi geçmediği yasama seçimlerinden iki gün sonra 20 Aralık’ta destekçilerinden oluşan bir kalabalığa konuşma yaptı. Bu çerçevede Tabbubi, seçimlere yönelik kitlesel boykotun, kötüleşen yaşamsal koşullar ve siyasi ufkun tıkanması karşısında tüm siyasi sınıfa Tunusluların hayal kırıklığını ve çaresizliğini gösteren bir mesaj olduğunu söyledi.
Bir milyondan fazla üyesi olan ve ekonomiyi grevlerle felç etme yeteneğini kanıtlayan Tunus Genel İşçi Sendikası, daha önce de geçen yıl yetkilerin çoğunu ele geçirmesi sonrasında Cumhurbaşkanı Kays Said’e desteğini açıklamıştı. Ancak son haftalarda özgürlüklerin ciddi şekilde gerilediğini söyleyerek, Cumhurbaşkanını en sert ifadelerle eleştirenlerden biri haline geldi.
Nureddin et-Tabbubi, “Sivil toplum ve ulusal kuruluşların, milli rollerini oynama zamanı gelmiştir. Bugün susmak suçtur. Ülkeyi karıştırmanıza izin vermeyeceğiz. Hapishanelerden korkmuyoruz” diyerek, zamanın dolduğunu ve mesajın anlaşılmaması halinde insanların barışçıl mücadele yoluyla söz sahibi olacağını vurguladı. Genel Sekreter ayrıca, ciddi ve sorumlu bir ulusal diyalog başlatma ve siyasi bir inisiyatifle Tunus’u kurtarmak için karar alma çağrısında bulundu.
İslami eğilimli Nahda Partisi’ni de içeren Kurtuluş Cephesi ve rakibi Özgür Anayasal Partisi de dahil Tunus’taki büyük partiler, geçen haftaki seçimlerde düşük bir katılımın kaydedildiğinin ilanı sonrasında ‘mevcut rejimin meşru olmadığını’ söyleyerek, kitlesel halk hareketleri çağrısında bulundu.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Said, Başbakan Necla Buden ile bir araya geldi. Kays Said, görüşme sırasında 17 Aralık’ta yapılan parlamento seçimlerinin sonuçlarına ve muhalefetin düşük katılım hakkındaki yorumlarına ilişkin olarak, “Bu kez ilk oturumda katılım oranından başka odaklanacak bir şey bulamayan bazı tanınmış partiler, gelecek Halk Temsilcileri Meclisi’nin temsilini sorguluyorlar. Ancak katılım oranı, ilk oturumla değil iki oturumla ölçülür” dedi. Kays Said, “Şüphecilikten başka bir şey yapma alışkanlığı olmayan partilerin şüpheciliğine dayanan bu tutum, sahipleri tarafından her bakımdan çürütülmektedir. Bu tutum, daha çok bir spor müsabakasının sonuçlarının ilk yarı sonunda ilanına ve bazılarının hala Tunus mahkemelerinde olan davalara dahil olmasına benziyor” ifadelerini kullandı. Kays Said, Tunus’un bugünlerde tanık olduğu paradokslara da değinirken, “Her ne şekilde olursa olsun siyaset sahnesine sızmaya çalışanlar arasında yolsuzluk davalarına bulaşanlar var ve bir kısmı son milletvekili seçimlerini sadece birkaç oyla kazanamadı” dedi.
Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Said’in seçimlerine karşı çıkan ‘Demokratik Akım Partisi’, 2011 devriminin ardından (yaklaşık 2 yıl önce istifa eden) Muhammed Abbou liderliğinde kurulan bu partinin 3 liderinin istifa dilekçelerini sunmasına tanık oldu. İstifasını sunan yetkililerin, parti başkanı Gazi eş-Şevaşi, parti liderlerinden Muhammed el-Hamidi ve partinin İtalya’daki temsilcisi Mecdi el-Karbai olduğu belirtildi. Şevaşi, Tunus’un tanık olduğu bu zor ve istisnai koşullarda Demokratik Akım Partisi’nden ayrılmasının, ‘ülkenin içinden geçmekte olduğu ciddi krizin çözümüne katkıda bulunmak için gerekli araçları artık sağlayamamasından’ kaynaklandığını vurguladı.



İngiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı

Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
TT

İngiltere, Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden başlattı

Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)
Şara'a, Şam'da İngiliz Dışişleri Bakanı David Lammy'yi kabul etti (SANA)

İngiltere, dün Suriye ile diplomatik ilişkilerini yeniden tesis ettiğini duyurdu. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, Şam'ı ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşmelerde bulundu.

Lammy, Londra'da yayınlanan bir açıklamada, “Suriye halkı için yeniden umut var. Birleşik Krallık, yeni hükümeti desteklemek ve tüm Suriyeliler için daha istikrarlı, daha güvenli ve daha müreffeh bir gelecek inşa etme taahhüdünü yerine getirmek için diplomatik ilişkileri yeniden kuruyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, Şara'nın Lammy'yi Dışişleri Bakanı Esad Şeybani'nin de hazır bulunduğu bir törenle karşıladığını ve ikili ilişkilerle, iş birliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerin ele alındığını açıkladı.

Şeybani ayrıca Lammy ile ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarında diyalog ve iş birliğinin güçlendirilmesi konusunda kapsamlı görüşmelerde bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Lammy'nin Şeybani'ye Londra'nın Suriye'nin tarım ve eğitim sektörlerini destekleme taahhüdünü ilettiğini belirtti. Bakanlık, Şeybani'nin İngiltere'yi ziyaret için resmi davet aldığını doğruladı. Bakanlık, Suriye'nin Londra'daki büyükelçiliğinin yeniden açılması için çalışmaların süreceğini belirtti, ancak bu konuda başka ayrıntı vermedi. Bakanlık, Suriye-İngiltere Ekonomi Konseyi'nin kurulması konusunda anlaşmaya varıldığını açıkladı.

İngiltere Dışişleri Bakanı, “X” platformunda yaptığı açıklamada, “Suriye'nin kaydettiği ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz ve Suriye'de kapsamlı bir siyasi geçişin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandı. İngiltere'nin yeni Suriye hükümetine destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

 İngiltere'nin Suriye Özel Temsilcisi Ann Snow, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ortak güvenlik önceliklerini ele aldığını açıkladı.

İngiliz elçisi, X platformu aracılığıyla, İngiltere'nin Suriye'ye "terörizmin her türüyle mücadele" konusunda desteğini teyit etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İngiltere, Suriye'deki protestoların artmasının ardından 2012 ortalarında Suriye ile ilişkilerini kesti.

İngiltere Hazine Bakanlığı, geçen nisan ayında, Suriye'ye yönelik yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik Avrupa önlemleri kapsamında, daha önce Savunma ve İçişleri Bakanlıkları ile güvenlik birimlerine uygulanan varlık dondurmalarının kaldırıldığını duyurmuştu.