Suudi Arabistan Yemek Festivali’nde ülke mutfağının çeşitliliği göz kamaştırıyor

Suudi Arabistan Yemek Festivali’ne (Fest Saudi Food) ülkenin tüm bölgelerinden katım sağlandı.
Suudi Arabistan Yemek Festivali’ne (Fest Saudi Food) ülkenin tüm bölgelerinden katım sağlandı.
TT

Suudi Arabistan Yemek Festivali’nde ülke mutfağının çeşitliliği göz kamaştırıyor

Suudi Arabistan Yemek Festivali’ne (Fest Saudi Food) ülkenin tüm bölgelerinden katım sağlandı.
Suudi Arabistan Yemek Festivali’ne (Fest Saudi Food) ülkenin tüm bölgelerinden katım sağlandı.

Suudi Arabistan geniş yüzölçümü, kadim tarihi ve seçkin coğrafyası ile eski zamanlardan bu yana daima en önemli ticaret yollarından biri olmuştur. Bu durumun zengin kültürel çeşitliliğinin oluşmasına katkıda bulunduğu Suudi Arabistan ayrıca İslam'ın da beşiğidir.
Suudi Arabistan'daki yemekler, kültürel çeşitliliğinin en belirgin göstergelerinden biri. Ülke başta Kasım’ın Kiliçe Çöreği, Medine’nin Lebeniye Tatlısı, Baha’nın ed-Değabis yemeği olmak üzere çeşitli lezzetler ve birbirinden farlı malzemelerle kendine özgü yemekleriyle meşhur.
Mutfak Sanatları Kurumu bu büyük çeşitliliği vurgulamak için, 60 bin metrekarelik bir alan üzerinde, başkent Riyad'da Suudi Arabistan yemeklerinin isimlerini ve özelliklerini gözler önüne seren Suudi Arabistan Yemek Festivali’nin ikincisini başlattı.  Festival, yerel içeriği geliştirmeyi, keşfetmeyi ve Suudi Arabistan yemeklerinde uzmanlık ve bilgi aktarımını amaçlıyor.
Gençlere Suudi Arabistan yemeklerini hazırlama yöntemlerini de öğretmeyi amaçlayan festival, Suudi Arabistan'daki kültürel çeşitliliği vurguluyor.
Festivalde Suudi Arabistan yemeklerini sunmanın yanı sıra ziyaretçileri malzemeler ve tariflerle tanıştırmak amacıyla bir grup restoran ve özel yemek arabasının bulunduğu geniş bir etkinlik alanı mevcut. Festival kapsamında ürünlerin tarihi tanıtılarak tatlarına bakma fırsatı sunuluyor.
Festival, bu mirasın ve tariflerin yaşatılması için çocuklara da yeteneklerini sergileyecekleri basit yemekler yapmasına imkan sağlıyor. Ayrıca katılımcılara hurma ağaçları arasında gezinti ve hurmalar hakkında bilgi alma fırsatı da sunuyor.
Festival kapsamında düzenlenen hazırlık çalıştayları yerel ve uluslararası yatırım fırsatları sunarken restoran sektöründeki girişimciler de destekleniyor. Festival bu bağlamda girişimciler ve yatırımcılar arasında bir dizi anlaşmanın imzalanmasına da katkıda bulunuyor.
Festivalde yemek hazırlama yöntemlerini tanıtmak için Suudi Arabistan yemekleri yarışması düzenledi. Yarışma, geleneksel yöntemlerle yemek pişirmeyi desteklemeyi, Suudi Arabistan mirasını korumayı ve tüm dünyaya tanıtmayı hedefliyor.
Festivale mutfak sanatlarına ilgi duyanlar tarafından geniş katılım sağlanıyor.
Günlük ödülü 30 bin riyali (8 bin dolar) aşan yarışmalar arasından günde üç kazanan seçilmesi ve bu yarışmaların festival sonuna kadar devam etmesi için kayıtlar sürüyor.
Halktan büyük ilgi gören Suudi Arabistan Yemek Festivali,  ülkenin en önemli etkinliklerinden biri sayılıyor.
Mutfak sanatları ve sunumları, geleneksel Suudi Arabistan yemeklerini sergileme konusunda uzmanlaşmış ünlü şeflerin katılımıyla c aşçılık tiyatrosu da dahil olmak üzere eğlence etkinlikleriyle ön plana çıkıyor.
Muhammed ez-Zahir, Suudi Arabistan'da zengin kültürel çeşitliliği doğrulayan bu denli çeşit yemek gördüğüne sevindiğini söyledi. Suudi Arabistan’ın tüm bölgelerine ait yiyecek ve tatlıları denemekten zevk aldığını ve daha önce hakkında hiçbir şey bilmediği yemeklerle tanıştığını kaydetti.
Mutfak Sanatları Kurumu festivali, yerel ve uluslararası şeflerden özel yöntemler öğrenmek ve aynı zamanda dünyanın önde gelen isimleriyle tanışmak fırsatı da dahil Suudi Arabistan'daki ulusal gıda mirasını temsil eden uluslararası bir etkinliğe dönüştürmeyi hedefliyor.



Leonardo DiCaprio neden yönetmen koltuğuna oturmak istemiyor?

Martin Scorsese (solda) ve Leonardo DiCaprio (sağda), son olarak 1920'lerde geçen ve 10 dalda Oscar'a aday gösterilen Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) birlikte çalışmıştı (Paramount Pictures)
Martin Scorsese (solda) ve Leonardo DiCaprio (sağda), son olarak 1920'lerde geçen ve 10 dalda Oscar'a aday gösterilen Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) birlikte çalışmıştı (Paramount Pictures)
TT

Leonardo DiCaprio neden yönetmen koltuğuna oturmak istemiyor?

Martin Scorsese (solda) ve Leonardo DiCaprio (sağda), son olarak 1920'lerde geçen ve 10 dalda Oscar'a aday gösterilen Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) birlikte çalışmıştı (Paramount Pictures)
Martin Scorsese (solda) ve Leonardo DiCaprio (sağda), son olarak 1920'lerde geçen ve 10 dalda Oscar'a aday gösterilen Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) birlikte çalışmıştı (Paramount Pictures)

Leonardo DiCaprio, kamera arkasına geçme fikrine hiçbir zaman sıcak bakmadığını bir kez daha vurgulayarak neden "asla yönetmen olmak istemediğini" açıkladı.

TIME dergisinin New York'ta düzenlediği A Year in TIME etkinliğinde konuşan DiCaprio, kendisine sık sık yönetmenlik sorusu yöneltildiğini belirterek şöyle dedi:

'Asla yönetmen olmak istemem' yanıtını veriyorum. Martin Scorsese'nin yaptıklarının yanına yaklaşabilecek bir şey bile çekemem. Neden böyle bir şeye kalkışayım ki?

Ünlü oyuncu, daha önce 2016'da Variety'ye verdiği bir röportajda da, Scorsese ve Diriliş (The Revenant) filminin yönetmeni Alejandro González Iñárritu gibi isimlerle çalıştıktan sonra kendisini "muhtemelen asla yönetmenlik yapamayacak kadar lanetlenmiş" hissettiğini söylemişti.

TIME tarafından "2025 Yılının Eğlence Figürü" seçilen DiCaprio, etkinlikte Scorsese'yle birlikte sahneye çıkarak yaklaşık 25 dakikalık bir söyleşi gerçekleştirdi. 

"Tek bir pişmanlığım var"

51 yaşındaki DiCaprio, uzun soluklu iş birliklerine dair tek "pişmanlığının", Scorsese'nin kamera arkasındaki çalışma sürecini daha yakından izlemek için yeterince zaman ayırmamış olmak olduğunu ifade etti.

"Bir oyuncu olarak yaptığım işe o kadar odaklandım ki" diyen DiCaprio sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu kararları alıyorsunuz, bu karakterleri oynuyorsunuz ve mümkün olduğunca ruhlarının derinliklerine inmeye çalışıyorsunuz. Oysa kamera arkasında neler yaptığını daha fazla izleyebilmiş olmayı isterdim.

İkili, 7. ortak projeleri için şu sıralar hazırlık aşamasında. Peter Cameron'ın 2020 tarihli doğaüstü korku romanı What Happens at Night'tan uyarlanacak filmde DiCaprio, Jennifer Lawrence'la birlikte rol alacak. Oyuncu, bir hayalet hikayesini anlatan filmin çekimlerinin şubatta başlayacağını doğruladı. 

Roman, Amerikalı bir çiftin bebek evlat edinmek için karlarla kaplı, esrarengiz bir Avrupa şehrine yolculuğunu anlatıyor. Kadın, kanserle mücadele ettiği için yolculuk sırasında giderek güçten düşüyor. Eşi ise bu durumun yetimhanenin bebeği vermesine engel olabileceğinden endişe ediyor.

O zamana kadar DiCaprio, oyunculuk sürecine odaklanmayı sürdürüyor: Karaktere yaklaşımını ince ince düşünmek ve bu süreçte 83 yaşındaki Scorsese'yle fikir alışverişinde bulunmak.

Birlikte çalışırken en önemli şey, aylar süren bir tartışma yürütebilmemiz" diyen DiCaprio, "Bir sürü soru soruyoruz, şeytanın avukatlığını yapıyoruz ve en bariz olmayan ihtimalleri bile masaya yatırıyoruz. Yeni filmde de bunu yapıyoruz ve bu süreç benim için son derece derin bir öğrenme deneyimi oldu.

Scorsese ve DiCaprio daha önce, New York Çeteleri (New York Gangs), Göklerin Hakimi (The Aviator), Köstebek (The Departed), Zindan Adası (Shutter Island), Para Avcısı (The Wolf of Wall Street) ve Dolunay Katilleri'nde (Killers of the Flower Moon) birlikte çalışmıştı. 

Independent Türkçe, Variety, CinemaExpress


Dünyada bir ilk: Vatandaşlara kripto parayla gelir desteği

Pasifik Okyanusu'ndaki takımada ülkesinde yaklaşık 42 bin kişi yaşıyor (AP)
Pasifik Okyanusu'ndaki takımada ülkesinde yaklaşık 42 bin kişi yaşıyor (AP)
TT

Dünyada bir ilk: Vatandaşlara kripto parayla gelir desteği

Pasifik Okyanusu'ndaki takımada ülkesinde yaklaşık 42 bin kişi yaşıyor (AP)
Pasifik Okyanusu'ndaki takımada ülkesinde yaklaşık 42 bin kişi yaşıyor (AP)

Marshall Adaları Cumhuriyeti, kripto para cinsinden ödeme sunulan bir temel gelir programı başlattı.

Guardian'ın aktardığına göre program kapsamında, Marshall Adaları'nda ikamet eden her vatandaşa üç ayda bir yaklaşık 200 dolar ödeme yapılıyor.

İlk ödemeler kasımda gerçekleştirildi. Vatandaşlar, paralarının banka hesaplarına yatırılmasını, çekle ödenmesini veya devlet destekli dijital cüzdanlar aracılığıyla kripto para cinsinden verilmesini tercih edebiliyor.

Marshall Adaları Maliye Bakanı David Paul, "Hükümet olarak kimsenin zor şartlarda yaşamasını istemiyoruz" diyor ve ekliyor:

Kişi başına üç ayda 200 dolar, yılda yaklaşık 800 dolar yapıyor. Çalışmadan geçinmeye yetmez ama insanlar için moral verici olabilir.

Hawaii ve Avustralya arasında yer alan takımadada artan maliyetler nedeniyle yurttaşların ülkeyi terk ettiğini belirten Paul, bu ödemelerin bir "sosyal güvenlik ağı" olarak tasarlandığını söylüyor.

Avustralya'daki RMIT Üniversitesi'nden Huy Pham, Marshall Adaları'ndaki programın "temel gelir sisteminin ülke çapında uygulanması açısından dünyada bir ilk" olduğuna dikkat çekiyor. Blok zinciri teknolojisinin kullanımının da "ülke çapında uygulamalar açısından benzersiz" olduğunu belirtiyor.

Program kapsamında, ABD dolarına sabitlenmiş stablecoin'ler kullanılıyor. 5 ada ve 1125 adacıktan oluşan ülkede para transferlerinin daha kolay gerçekleştirilebilmesi için bu yöntemin tercih edildiği aktarılıyor. Maliye Bakanı Paul de "Blok zincirinin sunduğu fırsatları gördük" diyor.

Diğer yandan, telefon sinyalleri ve internet altyapısının kötü olduğu ülkede kripto para ödemelerinde sorunlar yaşanabileceğine dikkat çekiliyor.

Helsinki Üniversitesi'nden Monique Taylor, kripto para seçeneğinin de sunulduğu böyle bir temel gelir programının başarılı olup olmayacağının önceden kestirilemeyeceğini belirtiyor:

Temel gelir programları, özellikle ulusal ölçekte nadirdir ve bu mali yapının küçük bir ada devletinde dijital dağıtım sistemiyle birlikte kullanıldığı bir emsal yok.

Temel gelir programı, ABD'yle yapılan anlaşma kapsamında oluşturulan bir fon tarafından finanse ediliyor. Washington yönetimi, fon aracılığıyla Marshall Adaları açıklarında yıllarca yapılan nükleer silah testlerinin yarattığı olumsuzluklar nedeniyle ada yönetimine tazminat ödüyor.

Fonun toplam varlığı 1,3 milyarın üzerinde. ABD, 2027’ye dek fona 500 milyon dolar daha yatırmayı taahhüt etmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Crypto News


Uzaydan gelen mavi ışıkla ilgili yeni ipucu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Uzaydan gelen mavi ışıkla ilgili yeni ipucu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Uzayda bir şey bize son derece parlak, kısa mavi ışık patlamaları gönderiyor ve bilim insanları sonunda bunların ne olduğuna dair bir ipucu yakalamış olabilir.

Parlak hızlı mavi optik geçişler veya LFBOT'lar diye bilinen bu fenomen, kısa, parlak ışık parlamaları şeklinde ortaya çıkıyor ve geride diğer X-ışını ve radyo emisyonlarını bırakıyor. Bir düzineden fazla örneğini tespit etmelerine rağmen bilim insanları bu fenomeni 10 yıldır açıklamakta zorlanıyor.

Olası açıklamalar arasında tuhaf süpernovalardan kara delik tarafından yutulan yıldızlararası gaza kadar pek çok senaryo yer alıyor.. Ancak artık bilim insanları başka bir açıklama bulduklarına inanıyor.

Bu, araştırmacıların geçen yıl bulunan ve türünün en parlağı olan yeni bir örneği incelemesinin ardından geldi.

Bu yeni örnek, LFBOT'ların "aşırı gelgit bozulması"ndan kaynaklandığını öne sürüyor. Bu olay, devasa kara deliklerin yörüngelerindeki eş yıldızları yutarak parçalarına ayırmasıyla meydana geliyor.

Araştırmacılara göre bu çalışma, gizemli fenomeni açıklamanın yanı sıra kara deliklerin nasıl işlediğini ve yıldızların nasıl evrimleştiğini daha iyi anlamamızı da sağlayabilir. Örneğin deneylerde devasa kara delikler gözlemleniyor ancak bilim insanları bunların nasıl oluştuğunu hâlâ bilmiyor.

UC Berkeley astronomi ve fizik doçenti Raffaella Margutti yaptığı açıklamada, "Teorisyenler bu büyük kara deliklerin nasıl oluştuğunu, LIGO'nun (Lazer İnterferometre Kütle Çekim Dalga Gözlemevi) gördüklerini açıklamak için birçok yol ortaya attı" dedi.

LFBOT'lar bu sorunun tamamen farklı bir açıdan ele alınmasına imkan sağlıyor. Ayrıca bu şeylerin ev sahibi galaksilerinin içindeki kesin konumlarını belirlememize olanak tanıyorlar; bu da çok büyük bir kara delik ve bir eş yıldızdan oluşan bu düzene nasıl ulaştığımızı anlamaya çalışırken daha fazla bağlam sağlıyor.

Yeni çalışma, çevrimiçi olarak erişilebilen ve The Astrophysical Journal Letters adlı akademik dergide yayımlanmak üzere kabul edilen iki yeni makalede açıklandı: "The Most Luminous Known Fast Blue Optical Transient AT 2024wpp: Unprecedented Evolution and Properties in the X-rays and Radio" (Bilinen En Parlak Hızlı Mavi Optik Geçici Olay AT 2024wpp: X-ışınlarında ve Radyoda Benzersiz Evrim ve Özellikler) ve "The Most Luminous Known Fast Blue Optical Transient AT 2024wpp: Unprecedented Evolution and Properties in the Ultraviolet to the Near-Infrared" (Bilinen En Parlak Hızlı Mavi Optik Geçici Olay AT 2024wpp: Ultraviyoleden Yakın Kızılötesine Benzersiz Evrim ve Özellikler).

Independent Türkçe