Elon Musk Twitter'ı satın aldığından beri Mastodon'un kullanıcı sayısı fırladı

"Mastodon'da sizle takipçileriniz arasında bir aracı olması gerekmediğine inanıyoruz"

 500 karakterlik gönderilerin paylaşımına izin veren Mastodon, 2016'da kuruldu (Reuters)
500 karakterlik gönderilerin paylaşımına izin veren Mastodon, 2016'da kuruldu (Reuters)
TT

Elon Musk Twitter'ı satın aldığından beri Mastodon'un kullanıcı sayısı fırladı

 500 karakterlik gönderilerin paylaşımına izin veren Mastodon, 2016'da kuruldu (Reuters)
500 karakterlik gönderilerin paylaşımına izin veren Mastodon, 2016'da kuruldu (Reuters)

Elon Musk'ın Twitter'ı satın almasının ardından sosyal medya platformu Mastodon'un kullanıcı sayısı fırladı.
Platformun kurucusu ve CEO'su Eugen Rochko dün yayımladığı blog yazısında ekim ayında 300 bin olan aylık kullanıcı sayısının kasımda 2,5 milyona çıktığını duyurdu. Bu zaman aralığı, Musk'ın Twitter'ı satın aldığı döneme denk geliyor.
Rockho ayrıca Twitter'ın rakiplerine yönlendiren bağlantıları paylaşmasını yasaklayıp geri adım atması ve gazetecilerle Musk'ın jetini takip eden hesabın kapatılması gibi konulara da değindi.
"Bu, merkezi platformların sosyal grafiğinizi rehin tutarken söyleyebilecekleriniz ve söyleyemeyeceklerinize dair keyfi ve haksız sınırlar getirebileceğinin net bir hatırlatıcısı" diyen iş insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mastodon'da sizle takipçileriniz arasında bir aracı olması gerekmediğine ve özellikle gazetecilerin ve devlet kurumlarının halka ulaşmak için özel bir platforma güvenmemeleri gerektiğine inanıyoruz."
Musk ara ara yaptığı paylaşımlarda Twitter'da kullanıcı sayısının tüm zamanların en yüksek seviyelerine çıktığını söylemişti. Buna rağmen Rockko, Mastodon'un geleceğine dair iyimser olduğunu söyledi:
"Basın özgürlüğünün işleyen bir demokrasi için kesinlikle gerekli olduğunu anladığımız için Mastodon'un büyüyüp dünya genelindeki haber merkezlerinde bilinen bir isim haline geldiğini görmekten heyecan duyuyoruz."
Musk iki gün önce Twitter'daki CEO'luk görevinden istifa edip etmeme konusunda bir anket başlatmış ve çıkan sonucu kabul edeceğini bildirmişti.
17,5 milyondan fazla kişinin oy kullandığı ankette katılımcıların yüzde 57,5'i Musk'ın ayrılması, 42,5'i ise devam etmesi yönünde tercihini ortaya koymuştu.
Tesla ve SpaceX CEO'su bugün şu açıklamayı yaptı:
"Bu işi üstlenecek kadar aptal birini bulur bulmaz CEO'luktan istifa edeceğim! Sonrasında sadece yazılım ve sunucu ekiplerini yöneteceğim."
Musk ayrıca davranışlarının hisse senedi fiyatlarını etkilediğinin farkında olmadığına dair atılan bir tweet'e de cevap verdi.

İş insanı, "Belki de öyle. Bu durumda… satın alma fırsatı!" dedi. Twitter'ın patronu "ABD Merkez Bankası'nın faiz oranlarının "çılgınca olduğunu söyleyip duruyorum çünkü gördüğüm veriler halihazırda deflasyonda olduğumuzu söylüyor" diye konuştu.
Musk bunun doğru olması halinde hazine bonosu getirilerinin S&P 500 getirisine hemen hemen benzediğini savundu:
"Bugün konuştuğum çok akıllı bir yatırımcı S&P'de açığa satış yaptığını söyledi." 
Independent Türkçe, The Verge, Mashable, AA



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research