Suriye'nin güneyinde protestolarda ‘sivil itaatsizlik’ çağrısı

Suveyda’da dün protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)
Suveyda’da dün protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin güneyinde protestolarda ‘sivil itaatsizlik’ çağrısı

Suveyda’da dün protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)
Suveyda’da dün protestolara sahne oldu. (Şarku’l Avsat)

Suriye'nin güneyindeki Suveyda ilinde bir grup protestocu, şehir merkezindeki el-Maşnaka kavşağında bir caddeyi trafiğe kapattı. Lastikleri yakarak yaşam koşullarını protesto eden göstericiler Suveyda da dahil olmak üzere tüm şehirlerde yolsuzluğa karışanların yargılanmasını talep ederek sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.
Protestocular tarafından paylaşılan bildiride şu ifadelere yer verildi:
“Şehirdeki uyuşturucu tacirlerini koruyan güvenlik birimlerinin görevden alınması, İran milislerinin ve Hizbullah'ın Suveyda’dan çıkarılması, bölgedeki yaşamsal ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi gibi meşru talepleri karşılanana kadar Suveyda’da sivil itaatsizlik sürecindeyiz.”
Suriye makamlarını Suveyda’ya kuşatma uygulamakla, dolayısıyla yaşamı aksatmakla suçlayan protestocular sivil itaatsizlik eylemlerinin talepleri karşılanana dek artarak devam edeceğini bildirdi.
Suveyda'daki el-Rasid yerel medya ağının yöneticisi Süleyman Fahr, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, protestoyu gerçekleştiren ve sivil itaatsizlik çağrısında bulunan grubun talepleri hakkında toplumda birbirinden farklı görüşler olduğunu aktardı. Protestocuların taleplerinin hizmet meselesinin ötesine geçtiğini, güvenlik güçlerinin sınır dışı edilmesinin istendiğini ve rejimi şehirde yayılan uyuşturucu ticaretinin ardında olmakla suçladıklarını belirtti.
Grubun protestoları sürdürme kararlılığında olduğunu dile getiren Fahr eylemcilerin, geçtiğimiz pazartesi günü siyasi, sosyal ve ekonomi başlıklarında sloganlar atarak protesto düzenleyen ve her pazartesi günü de sessiz oturma eylemi kararı alan göstericilerle çeliştiklerini bildirdi. Protestoların Suriye’de yaşanan ciddi ekonomik kriz bağlamında düzenlendiğini ifade eden Fahr, akaryakıt krizinin patlak verdiğini, ildeki hizmetlerin felce uğradığını, maaşların değer kaybettiğini ve halkın çok kötü koşullar altında yaşamaya çalıştığını vurguladı.
Krizi yönetemeyen Suriye hükümeti ise halkın taleplerinin ardından eylemlerin ‘dış komplolar’ olduğu iddiasında bulundu.
Suveyda'da ekonomi, yaşam ve siyasi koşulların iyileştirilmesi çağrısında bulunan, ülkedeki durumun kötüleşmesinden hükümeti sorumlu tutan protestolar aralıksız devam ediyor.
Dera’nın kuzey kırsalındaki Casim şehrinin merkezindeki ana meydanda toplanan onlarca protestocu, tutukluların serbest bırakılması talebinde bulundu. Bir protestocu, bugün halkı bu taleplerde bulunmaya iten şeyin, Dera’daki tutuklular dosyasının uzlaşma anlaşması ve Rus müdahalesi ardından dahi ciddi bir şekilde ele alınmaması olduğunu vurguladı.  
Suriye rejimi cezaevlerinde akıbeti belirsiz tutuklular olduğunu belirten protestocu, müzakereciler ve Dera'daki ilgili kişilerin tutuklular ve dosyalarının taşınması hakkında bilgi istediğini, ancak rejimin ve Rus tarafının ertelemeye gittiğini ve boş vaatler verdiğini kaydetti.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.