Brooke Shields, 1980 yapımı Mavi Göl'ün bugün çekilemeyeceğini söyledi

Oyuncu, "Bir şeyler hissetmeye zorlanmaya iyi tepki vermedim" diye anlattı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Brooke Shields, 1980 yapımı Mavi Göl'ün bugün çekilemeyeceğini söyledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

The Independent'ta yer alan habere göre Brooke Shields, filmi Mavi Göl'ün (Blue Lagoon) bugün çekilmeyeceğini iddia etti.
Oyuncu, 1980 yapımı filmde Christopher Atkins'le birlikte rol almıştı. Çekimler esnasında sırasıyla 14 ve 18 yaşlarında olan Shields ve Atkins, filmde ıssız adada mahsur kalan kuzenleri canlandırıyordu.
Karakterler yetişkinliğe doğru ilerlerken birbirlerine aşık olup birlikte çocuk sahibi oluyordu.
Film eleştirmenlerden kötü yorumlar alsa da Mavi Göl ticari bir başarı elde etti; gişede 58 milyon dolar kazanarak Kuzey Amerika'nın 1980'de en çok hasılat yapan filmler listesinde 9. oldu.
Atkins, kısa süre önce Shields'ın podcasti Now What?'a konuk olduğunda ikili onlarca yıl önce bu filmi çekerken yaşadıkları deneyimi değerlendirdi.
Shields'a göre Mavi Göl, bugünün standartlarında çekilemezdi.
Oyuncu salı günü (20 Aralık) yayımlanan bölümde, "Bir daha asla böyle bir film yapılmayacak. Buna izin verilmez" dedi.
Atkins, "Filmde hayvanlar zarar gördü. Balıkları zıpkınla avlıyorduk ve her türlü çılgınca şeyi yapıyorduk. Çocuklar çıplak bir şekilde kumsalda koşuyordu. Bu şimdi yapılamaz" diye ekledi.
Çocukların büyüyüp birbirlerine karşı duygular geliştirdiği filmde Shields ve Atkins öpüşmek zorunda kalmıştı.
Shields yapımcıların, başrol oyuncularının filmin iyiliği için yakınlaşmasını istediğini iddia etti:
"'Hey, birbirimize aşık olmaya çalışmak ve durumu zorlamak yerine önce birbirimizi tanıyalım' diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bir şeyler hissetmeye zorlanmaya iyi tepki vermedim. Bir bakıma kendi başıma kalmak istiyordum, aslında o yaşta kimseyle öpüşmemiştim."
Atkins, daha sonra Shields'ın deneyimsizliğinin filmin gerçekçiliği açısından yararlı olduğunu düşünerek, "Her şey bununla ilgiliydi" dedi.
Daha önce yaşadığı deneyimi yazan Shields, Mavi Göl'ü çekmeyi "ilginç bir kopukluk" olarak tanımlamıştı.
2014 tarihli anı kitabı There Was A Little Girl: The Real Story of My Mother and Me'de (Küçük Bir Kız Vardı: Annemin ve Benim Gerçek Öyküsü), "Kendinizi cinsel olan her şeye karşı duyarsızlaştırıyorsunuz" diye yazmıştı:
"Mavi Göl'de tutkal tabancası kullanıyordum, saçımı bantlıyordum, vücudumun memelerim olduğunu göstermemesi için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Ve bunu yaptığımın farkında değildim, çünkü çocuktum."
 



Sonsuzluk Galaksisi, süper kütleli kara deliklerin gizemine ışık tuttu

Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)
Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)
TT

Sonsuzluk Galaksisi, süper kütleli kara deliklerin gizemine ışık tuttu

Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)
Süper kütleli kara deliklerin daha küçük kara deliklerin birleşimiyle oluştuğu düşünülürken, bilim insanları farklı bir teori ortaya atıyor (Temsili/NASA)

Bilim insanları ilk kez doğrudan bir gaz ve toz bulutunun çökmesi sonucu oluşmuş bir süper kütleli kara delik saptamış olabilir. Sonsuzluk Galaksisi'ndeki bu keşif, evrenin ilk dönemlerine dair merak edilen bir soruya da ışık tutma potansiyeli taşıyor. 

Kara delikler yaşam döngülerinin sonuna gelen büyük kütleli yıldızların süpernova patlamasının ardından kendi üzerine çökmesi sonucu oluşuyor. Süper kütleli kara deliklerse bu daha küçük kara deliklerin zaman içinde birleşmesiyle meydana geliyor.

Öte yandan NASA öncülüğünde geliştirilen James Webb Uzay Teleskobu (JWST), Büyük Patlama'dan sonraki yaklaşık 500 milyon yıl içinde oluşmuş süper kütleli kara delikler keşfediyor. Böyle bir yapının ortaya çıkması için en az 1 milyar yıl geçmesi gerektiğini düşünen gökbilimciler, son yıllarda bu tuhaflığa bir açıklama getirmeye çalışıyor. 

Öne çıkan teorilerden birine göre bazı süper kütleli kara delikler, devasa bir gaz ve toz bulutunun herhangi bir yıldız üretmeden doğrudan kendi üstüne çökmesiyle meydana geliyor olabilir. 

Ancak bilim insanları daha önce bu senaryoyu destekleyen somut bir kanıt bulamamıştı. 

Yale Üniversitesi'nden Pieter van Dokkum liderliğindeki bir araştırma ekibi, Dünya'dan yaklaşık 8 milyar ışık yılı uzaktaki bir galakside bu kanıtı bulmuş olabilir.

cdfvgbh
James Webb Uzay Teleskobu, Sonsuzluk Galaksisi'nde toplam üç süper kütleli kara delik buldu (NASA/Yale Üniversitesi)

JWST'yi kullanarak galaksiyi gözlemleyen bilim insanları, sonsuzluk işaretine benzeyen bir görüntüyle karşılaştı. Bu nedenle Sonsuzluk Galaksisi adını alan gökadanın, iki galaksinin kafa kafaya çarpışması sonucu oluştuğu için bu şekli aldığı düşünülüyor.

Araştırmacılar şaşırtıcı bir şekilde iki galaksinin birleştiği yerdeki gaz bulutunun içinde süper kütleli bir kara delik tespit etti. Kara deliğin, halihazırda beslendiği bu gaz bulutunda oluştuğu tahmin ediliyor.

Hakemli dergi The Astrophysical Journal Letters'ta 15 Temmuz Salı günü yayımlanan makalenin başyazarı van Dokkum "Devasa bir galaksinin çekirdeği dışında bir kara delik bulmak başlı başına olağandışı bir durum ancak daha da sıradışı olan şey, oraya nasıl geldiği" diyerek ekliyor: 

Muhtemelen oraya öylece varmamış, orada oluşmuş. Ve epey yakın bir zamanda. Başka bir deyişle, bir süper kütleli kara deliğin doğuşuna tanıklık ettiğimizi düşünüyoruz, ki bu daha önce hiç görülmemiş bir şey.

Bilim insanları iki galaksinin çarpışması sırasında yoğun bir gaz düğümü oluştuğunu ve burada Güneş'in 1 milyon katı ağırlığında süper kütleli kara deliğin meydana geldiğini tahmin ediyor.

Ekip teorilerini test etmek için kara deliğin hızıyla, onu çevreleyen gaz bulutunun hızını karşılaştırdı. Bunların birbirine yakın olması, kara deliğin orada oluşma ihtimalini güçlendirdi.

Çalışma ayrıca, çarpışan iki galaksinin çekirdeklerinde de aktif süper kütleli kara delikler bulunduğunu ortaya koydu.

Bunun beklenmediğini belirten van Dokkum, çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Doğrudan çökme sonucu bir kara delik bulduğumuzu kesin bir şekilde söyleyemeyiz. Ancak bu yeni verilerin, diğer açıklamalardan bazılarını elerken, yeni doğmuş bir kara delik ihtimalini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Verileri incelemeye ve bu olasılıkları araştırmaya devam edeceğiz.

Independent Türkçe, Space.com, IFLScience, The Astrophysical Journal Letters