Netflix kullanıcıları Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'in Elon Musk'ı anlattığını düşünüyor

Gizemli cinayet filminin devamı, şimdi dijital yayın platformunda

Edward Norton, Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'de (YouTube)
Edward Norton, Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'de (YouTube)
TT

Netflix kullanıcıları Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'in Elon Musk'ı anlattığını düşünüyor

Edward Norton, Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'de (YouTube)
Edward Norton, Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'de (YouTube)

Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'in (Glass Onion: A Knives Out Mystery), nihayet Netflix'te yayımlanmasıyla izleyiciler gerçek dünyayla esrarengiz bir paralellik tespit ettiğini düşünüyor.
Rian Johnson'ın katil kim türündeki popüler 2019 yapımı Bıçaklar Çekildi'nin (Knives Out) devam filminde Daniel Craig, usta dedektif Benoit Blanc rolüyle geri dönüyor.
The Independent'ın haberine göre, Craig, Blanc'ı bir Yunan adasında yepyeni bir gizemin ortasına yerleştiren devam filmi için Bıçaklar Çekildi'den geri dönen tek oyuncu.
Filmde Edward Norton, gizemli bir cinayet oyunu için bir grup arkadaşını özel adasına davet eden ve hayatı bu grupran biri tarafından tehdit altında olabilecek teknoloji milyarderi Miles Bron'u canlandırıyor.
The Independent'tan Annabel Nugent'ın da aralarında bulunduğu eleştirmenler, Norton'un karakterini Tesla'nın tartışmalara yol açan kurucusu Elon Musk'a benzetti ve görünen o ki bu benzerlik izleyicilerin gözünden kaçmadı.
Filmin hayranları sosyal medyayı Miles Bron'u Musk'a benzeten yorumlarla doldurdu.
Bir kişi, "Elon, seni o yeni filmde, Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven'de gördüm! Muhteşem Performans!" diye espri yaptı.
Başka bir kullanıcıysa, "Gizemli Bir Serüven'i beğendim ama birilerinin sırf Elon Musk'ı alt etmek için koca bir film yapacak kadar ona kızması bana komik geliyor" yazdı.
Bir diğer kişi de "Yani #GizemliBirSerüven aşağı yukarı son iki yılda çekildi. @rianjohnson ve @EdwardNorton 2022'nin sonlarındaki @elonmusk'ı nasıl bu kadar mükemmel yansıttı?" diye sordu.
Başka bir hayransa "Sizce Elon Musk, Gizemli Bir Serüven'in kendisi hakkında olduğunu biliyor mudur?" yazdı.
Diğerleriyse Musk'la olan benzerliklerin kasıtsız olduğunu öne sürdü.
Bir kişi, "Rian Johnson'ın karışık parçalardan bir tür prototip milyarder karakteri yaratmaya çalıştığını ve yine de bu yıl bir şekilde geriye giden Elon Musk'ın, karakteri tam olarak yansıtmasını takdir etmek için daha fazla kişinin Gizemli Bir Serüven'i izlemesi gerekiyor. Kıkır kıkır güldürüyor bu beni" yazdı.
Bıçaklar Çekildi: Gizemli Bir Serüven, şimdi Netflix'te yayında.



Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
TT

Jaws 50 yaşında: Spielberg sinema tarihini nasıl değiştirdiğini anlattı

Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)
Roy Scheider'ın başrolde yer aldığı Jaws, 1976'da 3 dalda Oscar kazanmıştı (Universal)

20 Haziran 1975'te vizyona giren Jaws, sadece bir yaz eğlencesi olmanın çok ötesindeydi. Sinema tarihine damga vuran bu yapım, aynı zamanda dağıtım ve pazarlama yöntemleriyle de devrim yarattı. 

Film, o dönem hiç görülmediği kadar büyük bir lansmanla 464 salonda birden vizyona girdi. Bu, zamanının çok ötesindeydi. Ayrıca 700 bin dolarlık dev bir bütçeyle ulusal televizyonlarda iki düzine reklam filmi yayımlandı. 

Bu yoğun tanıtım kampanyası, Jaws'ı kısa sürede bir fenomene dönüştürdü ve sadece 78 gün içinde Baba'yı (The Godfather) geçerek tüm zamanların en çok hasılat yapan filmi oldu. Bugün "ilk yaz gişe canavarı" diye anılmasının sebebi de tam olarak bu.

Aradan geçen 50 yılın ardından Steven Spielberg artık gülerek anlatıyor olsa da Jaws'ın çekimleri yönetmen için adeta bir kabustu. 1975 yapımı bu kült köpekbalığı gerilimi, bir yandan Hollywood'un yaz filmi kalıbını oluştururken diğer yandan genç yönetmenine ciddi sınavlar yaşattı.

Spielberg, ABD'nin Massachusetts eyaletine bağlı, Atlas Okyanusu'ndaki Martha's Vineyard adasında Jaws @ 50: The Definitive Inside Story adlı belgeselin dünya prömiyerine gönderdiği video mesajında şunları söyledi:

Normal şartlarda burada yaz ayları rüya gibidir. Ama bütçeyi aştığımı, takvimin gerisinde kaldığımı ve boğulmak üzere olduğumu hissedince 1974 yazı tam anlamıyla bir kabus oldu. Ta ki bu kabus, hayatımın en büyük hayaline dönüşene kadar.

O dönem henüz 27 yaşında olan Spielberg, Peter Benchley'nin romanından uyarladığı film için mekan olarak Martha's Vineyard'ı seçmişti. Çünkü korkutucu dişlerle donatılmış mekanik köpekbalığının gerçek bir okyanusta yüzmesini istiyordu. Belgeselin, bu zorlu sürecin perde arkasını detaylı şekilde yansıttığını belirten Spielberg, şu ifadeleri kullandı:

Hepimizin bu kadar genç ve tecrübesiz olduğu bir dönemde, Atlantik Okyanusu'nda mekanik bir köpekbalığıyla çekim yapmak beklediğimizden çok daha zordu. Programı ve bütçeyi aştığımız noktada, bu filmin kariyerimde yönettiğim son film olacağından neredeyse emindim.

Zorluklar az değildi. Filmin çekim süresi 55 günden 159 güne uzarken, 3,5 milyon dolarlık bütçe üç katına çıkarak 9 milyon doları bulmuştu. Ama sonuç bambaşkaydı: Sinema salonlarında yankılanan çığlıklar, yaşanan tüm sıkıntıları gölgede bırakacaktı.

Spielberg, 1975’te dünya çapında gösterime giren Jaws'ın seyirciden büyük ilgi görmesinin kendisi için bir "can simidi" olduğunu söylüyor. Üstelik bu başarıda, John Williams imzalı o ikonik iki notalı müziğin katkısını da unutmuyor:

O müzik, görünmeyen bir avcının yaklaşmakta olduğu korkusunu iliklerimize kadar hissettirdi.

Spielberg, sözlerini şöyle tamamlıyor:

Yapımının üzerinden 50 yıl geçmiş olsa da Jaws, hâlâ hepimiz için hayatımızın en önemli deneyimlerinden biri. Üzerinden geçen onca zaman, yaşadığımız o heyecanı, korkuyu, umutsuzluğu ve mutluluğu hiç ama hiç unutturmadı.

Independent Türkçe, Hollywood Reporter, Variety