Canbolat, anlaşmazlıkları çözmek için Basil’le görüşüyor

Velid Canbolat (Getty Images)
Velid Canbolat (Getty Images)
TT

Canbolat, anlaşmazlıkları çözmek için Basil’le görüşüyor

Velid Canbolat (Getty Images)
Velid Canbolat (Getty Images)

Lübnan’da cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi belirsizlikler devam ederken, Lübnan İlerici Sosyalist Partisi (PSP) Başkanı Velid Canbolat ile Özgür Yurtsever Hareketi Partisi Başkanı Cibran Basil arasında cuma akşamı gerçekleşen görüşme basından uzak bir şekilde yapıldı.
En sert siyasi ve medyatik atışmalara sahne olan ilişkilerinin kesilmesinin ardından ‘iki ezeli rakip’ arasında yapılan görüşme, Basil’in ısrarı, Lübnan Yayın Kurumu (LBC) Yönetim Kurulu Başkanı Pierre ed-Dahir’in arabuluculuğu ve PSP Başkanı’nın kızı Dalya ile evli olan oğlu Joey ed-Dahir’in ev sahipliğinde gerçekleşti.
Toplantı tamamen gizlilik içinde gerçekleştirilmesine rağmen, toplantıya katılan milletvekili Teymur Canbolat'ın başkanlığındaki Demokratik Buluşma Bloğu’nun ve PSP Başkanı’nın parti tabanının ve halk arasındaki destekçilerinin tavırlarından bu toplantıya sıcak bakmadığı anlaşılıyor. Bunun sebebi Canbolat’ın her zaman desteklediği diyalog tutumuna karşı olmaları değil, PSP ile Lübnan Kuvvetleri Partisi arasında var olan duruma benzer şekilde Cebel'de bir arada yaşamayı ve iç barışı korumak için bir ateşkese varma babından bile olsa, PSP ile ilişkileri normalleştirmek için var olan tüm fırsatları geri tepen Basil ile böyle bir diyaloğa girmenin faydasız olduğunu düşünmeleri. Basil, Canbolat’ın iletişim ve diyalog kapılarını yeniden açma çabalarına karşı düşmanca bir tavır almak üzere görev süresi sırasında Cumhurbaşkanı Mişel Avn’dan güç bulmuştu. Ancak Avn’ın görev süresi sona erince, siyasi sarsıntılar yaşayan stratejik müttefiki Hizbullah ile temasının kesilmesi ışığında, müttefikleri ve rakipleri karşısında tek başına Twitter’dan paylaşımlar yaptığını fark etti. Bu yüzden, bölgesel ve uluslararası destekle cumhurbaşkanı seçimine giden bir iç uzlaşmaya varılması durumunda kendisini uzlaşmadan uzaklaştıran Irak liderlerinden Mukteda es-Sadr gibi ‘Lübnanlı Mukteda es-Sadr’a dönüşmekten korkmaya başladı. Canbolat’ı destekleyen siyasi, kamuoyu ve parti tabanı Basil ile görüşmesine şaşırsa da, PSP Başkanı ve Basil arasındaki diyaloğu sürdürme girişimlerinin, ittifak değil de anlaşmazlık cihetinden devam etmesi ve en iyi ihtimalle bunu organize edebilmek şeklindeki tek bir başlığın altında toplandığı inancından hareketle, itirazını dile getirmeyip sessizce bu etkileşimin yapılmasına izin verdi.
Canbolat-Basil görüşmesinin öncesinde bu görüşmenin, dünden itibaren siyasi sahneden emekli edilen Lübnan Ordusu Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Emin el-Aram’ın emekliliğinin yersiz olduğu için ertelenmesini sağlamayı hedeflediği yönünde söylenenlerin hepsi, Canbolat’ın şantaj yapmasını ve görev süresinin uzatılması karşılığında cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir pazarlık yapmasını engelledi.
Bu yüzden Canbolat ile Basil'in görüşmesi siyaset sahnesini değiştirmeyecek. Hele de Canbolat, milletvekili Melhem Riyaşi huzurunda Lübnan Kuvvetleri Partisi Semir Caca ile Mirab’da görüşmeye gitmeyip milletvekili Vail Ebu Faur’u görevlendirmişken.
Dolayısıyla bölgesel veya uluslararası bir boyut taşımayan görüşme, daha önce Canbolat’ın uzlaşma değil de anlaşmazlık cihetinden Hizbullah ile yaptığı görüşme gibi tam anlamıyla yerel bir boyut taşıyordu. Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi bir kaynağa göre taraflar arasında cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin genel başlıklar üzerinde bir uzlaşma sağlanamadı ve bunun üzerine ekleme yapılması, taraflar arasında arzudan öteye gitmeyen bir ittifaka zemin hazırlamak niteliğinde kalıyor. Zira Canbolat, milletvekili Mişel Muavvad’ın cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleyerek konumunu koruyor.
Aynı kaynak, cumhurbaşkanlığı seçim oturumlarının yapılmasını sağlamak amacıyla diyaloğa girmenin toplantı masasındaki tek siyasi konu olduğuna dikkat çekiyor. Kaynak Canbolat’ın topu, başkalarına açık olmasını engelleyen şeyleri ortadan kaldırmak için inisiyatif alması beklenen Basil'in kucağına geri attığını söyledi. Kaynak toplantının Özgür Yurtsever Hareketi tarafından hazırlanan cumhurbaşkanlığı öncelikleri belgesinin tartışılmasıyla sınırlı olduğunun söylenmesinin gerçekle hiçbir ilgisi olmadığını belirterek, hareketi temsil eden bir parlamento heyetinin daha önce bu konuyu ‘Demokratik Buluşma Bloğu’ndan birkaç milletvekilinin huzurunda Canbolat’ın oğlu ile görüştüğüne dikkat çekti.
Kaynak Canbolat’ın, rakiplerini cumhurbaşkanlığı yarışından çıkarmak için onlarla hesaplaşma konusundaki ısrarında Basil’in yardımcı kolu olmayacağını öne sürüyor. Ayrıca Basil’in, kullanılmasını ve gerçeklerin çarptırılmasını engellemek ve Canbolat’ın siyasi ekibinin genel düşünce yapısını takdir etmesini sağlamak için Canbolat’ın toplantının gözlerden uzak yapılması şartına karşı çıkması gerektiğini de söylüyor.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24