Hafter’den, Libya krizine çözüm haritasının çizilmesi için ‘son bir şans’

Başbakan Dibeybe, uluslararası taraflardan bölünme uyarıları gelirken Mısır ile yakınlaşmaya çalışıyor

Hafter, dün Bingazi'deki el-Kiş Meydanı'nda yaptığı konuşmanın ardından destekçilerini selamladı (AFP)
Hafter, dün Bingazi'deki el-Kiş Meydanı'nda yaptığı konuşmanın ardından destekçilerini selamladı (AFP)
TT

Hafter’den, Libya krizine çözüm haritasının çizilmesi için ‘son bir şans’

Hafter, dün Bingazi'deki el-Kiş Meydanı'nda yaptığı konuşmanın ardından destekçilerini selamladı (AFP)
Hafter, dün Bingazi'deki el-Kiş Meydanı'nda yaptığı konuşmanın ardından destekçilerini selamladı (AFP)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutanı Mareşal Halife Hafter, dün, Libya krizinin çözümüne yönelik bir yol haritası çizilmesi için ‘son bir şans’ verdiğini açıkladı. Hafter, bunun için ertelenen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasını ve petrol gelirlerinin ülkenin tüm bölgelerine adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini vurguladı.
Hafter, dün, Libya’nın Bağımsızlık Günü'nün 71'inci yıl dönümünü vesilesiyle Bingazi şehrindeki el-Kiş Meydanı'nda yaptığı konuşmada, sadece kendilerinin ‘Libyalıların sorunlarını çözebileceğini ve tüm kurumları aynı çatı altında birleşen bir devlet sağlayabileceklerini’ belirtirken Libya'nın birliğinin kırmızı çizgileri olduğunu, bunun ihlal edilmesine izin vermeyeceklerini ve Libya'nın bir ve bölünmez olduğunu vurguladı.
Libya'nın batısındaki tüm şehirlerin ve bölgelerin Libya-Libya diyaloguna katılmaya ve Libya halkını yeniden birleştirmeye çağıran Hafter, eski bir istihbarat görevlisi olan Ebu Acile Mesud el-Marimi'nin ABD’ye teslim edilmesine atıfla “Libyalıları bölen ve bir Libya vatandaşını yasa dışı bir şekilde başka bir ülkeye teslim edenler, bunun sorumluluğunu taşıyorlar” dedi.
Hafter, ‘Lockerbie Faciası’ olarak adlandırılan terör olayına karıştığı gerekçesiyle Libyalı eski istihbarat görevlisi Ebu Acile Mesud'un kaçırılması ve ABD’ye teslim edilmesi olayı ile ilgili ilk kez yorum yaparak “Ebu Acile’nin ailesini onları yalnız bırakmayacağımızı temin ederiz. Ebu Acile’nin hangi şartlar altında tutuklandığına ilişkin bir açıklama yapılmasını istiyoruz” dedi.
Öte yandan geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Hafter’in yaptığı konuşmadan birkaç saat önce Hafter’in ayrılık yanlısı biri olmadığını ve hiçbir dönemde bölünmeyi desteklemediğini’ söyleyerek Hafter ile yakınlaşmaya çalışmıştı.
Dibeybe ayrıca Mısır'ın iki ülke deniz sınırlarının belirlenmesine yönelik aldığı kararı "tek taraflı" olarak niteleyerek tümüyle reddettiğini açıklamasına rağmen Mısır’a sıcak mesajlar göndermeye çalıştı. Mısır’ın kararı ile ilgili resmi olarak yaptığı ilk yorumda Dibeybe, Mısır’ın Libya'nın ulusal güvenliği için önemli, komşu bir ülke olduğunu ve deniz anlaşmaları konusunda tek taraflı kararlar alınmasının mümkün olmadığını belirtti.
Dibeybe, Cuma akşamı bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Türkiye ile imzalanan tartışmalı anlaşmanın Libya'nın denizcilik ve ekonomik haklarını güvence altına aldığını öne sürdü. Libya Temsilciler Meclisi (TM) tarafından yetkilendirilen İstikrar Hükümeti Başbakanı Fetih Başağa ile ‘şahsi anlaşmazlıkları olduğu’ iddialarını da reddeden Dibeybe, Başağa’nın kendisinin dostu olduğunu söyledi. TM’nin kendi devamlılığı için seçimlerin anayasal temeli üzerinde uzlaşmadığını öne süren Dibeybe, “TM, Devlet Yüksek Konseyi (DYK) ya da herhangi bir taraf seçimlerin anayasal temeli üzerinde uzlaşırsa yarın iktidardan çekiliriz” dedi.

UNSMIL Başkanı’ndan buruk kutlama
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, bu yılki Bağımsızlık Günü yıldönümünün ‘geçtiğimiz yıl yapılması gereken genel seçimlerin ertelenmesinin birinci yıldönümüne denk gelmesi nedeniyle buruk olduğunu’ söyledi. Bathiliy, Cuma günü yaptığı açıklamada, ‘Libya'nın kalıcı barış, istikrar ve refaha doğru ilerleyişinde koca bir yılın boşa gittiğini’ belirterek “Bu yıl barışın ve ulusal uzlaşının sağlanmasının başlangıcı olacaktı” dedi.
Libyalıların tüm kesimlerini, 2023 yılını ‘ülke için özgür ve adil seçimlerin yapılması da dahil olmak üzere yeni bir dönemin başlangıcı’ yapmaya çağıran Bathiliy, Libya'daki tüm siyasi liderlerden de tarihin kendilerini nasıl hatırlayacağını düşünmelerini istedi. BM yetkilisi, Libyalı siyasetçileri, ülkenin uzun süredir devam eden krizini ulusal uzlaşı temelinde çözüme kavuşturmaya ve Libya'nın halihazırda kırılgan olan birliğini ve istikrarını tehdit edecek adımlar atmaktan kaçınarak çözüm için itici güç olmaya çağırdı.
Libya halkının sabrının tükendiği değerlendirmesinde bulunan Bathiliy, “Oy kullanmayı bekleyen 2,8 milyon Libyalının talepleriyle birlikte ülkenin ve halkın çıkarlarını korumanın zamanı geldi” şeklinde konuştu. Libyalı liderlerin geçiş dönemlerine son vermeleri, ülkeyi seçimlere hazırlamaları ve Libyalıların daha iyi bir gelecek için mücadele etme haklarına saygı duymaları gerektiğine dikkati çeken UNSMIL Başkanı, BM’nin daha fazla bölünme ve daha fazla zaman kaybını önlemek için tüm taraflarla aynı anda kapsamlı, yapıcı ve kararlı bir şekilde çalışmaktan kaçınmayacağını vurguladı.
Almanya'nın Trablus Büyükelçisi Michael Unmacht ise bu yılın Libyalılar arasında uzlaşı, güvenlik ve istikrar içinde geçmesini umduğunu ifade etti.

“Libya’da çözüm anayasal monarşide”
Libya'nın sürgündeki Veliaht Prensi Muhammed es-Senusi, “Libya'daki iktidar mücadelesini sona erdirmek için anayasal monarşiye geri dönmekten başka çözüm yok" dedi. ‘Krallık dönemi anayasasının kişisel çıkarlar için bir kenara atılması girişimlerine’ karşı uyaran Senusi, Libya monarşisi dönemini çarpıtmaya çalışanlarla mücadele edilmesi çağrısında bulundu.
UBH Başbakanı Dibeybe, çoğulculuğu ve iktidar münavebesini güçlendirmek ve tüm engellere rağmen istikrarı sağlamak için ‘ülkenin ikinci kez kurulması yolunda zorluklardan geçildiğini’ belirtmişti.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.