Tayvan, ada çevresinde Çin'e ait 71 hava aracı ve 7 gemi tespit edildiğini duyurdu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Tayvan, ada çevresinde Çin'e ait 71 hava aracı ve 7 gemi tespit edildiğini duyurdu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Tayvan Savunma Bakanlığı, dün akşamdan bugün sabah saatlerine dek Ada çevresinde Çin'e ait 71 askeri hava aracı ve 7 savaş gemisinin görüldüğünü bildirdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, 18 J-16, 12 J-11, 10 J-10 ve 6 SU-30 savaş uçağı ile "CH-4" tipi bir askeri drone'un, Tayvan Boğazı'nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği, 1 Y-8 ASW denizaltısavar uçak, 1 Y-8 taktik elektronik keşif uçağı, 1 KJ-500 havadan erken uyarı uçağı ile "WZ-7" tipi askeri drone'un ise Tayvan'ın "Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ)" ilan ettiği yerin güneybatısına uçtuğu belirtildi.
Yerel saatle 06.00 (TSİ 01.00) itibarıyla 71 savaş uçağı ve 7 savaş gemisinin ada çevresinde görüldüğü ifade edilen açıklamada, hava ve deniz araçlarının elektronik takip vasıtaları, devriye uçakları, gemiler ve yer füze sistemleriyle izlendiği kaydedildi.
Uçuşlar ve seyir faaliyeti, Çin ordusunun dün "Tayvan ile ABD'nin artan gizli yakınlaşmasına karşı" ada çevresinde askeri tatbikat yaptığını bildirmesinin ardından geldi.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu Batı Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada, "Tayvan çevresinde kuvvetler arası müşterek acil durum devriyesi ve saldırı ateş talimi faaliyeti yürütüldüğü", tatbikatın "ABD ile Tayvan adası arasında artan gizli yakınlaşmaya yanıt olduğu" belirtilmişti.

ABD'nin Tayvan'da askeri yardım açıklamasına tepki
Tatbikatın, ABD'de 2023 Ulusal Savunma Yetki Yasası'nın 23 Aralık'ta Başkan Joe Biden'ın imzalamasıyla yürürlüğe girmesinin ardından yapılması dikkati çekti.
2023 mali yılı için savunma harcamalarını gerekçelendiren yasada, Çin'in çok boyutlu tehditlerine dair hükümlerin yanı sıra Tayvan'ın kendi savunmasını güçlendirmesine destek için 5 yılda 10 milyar dolara kadar askeri yardım sağlanmasını öngören düzenleme yer almıştı.
Çin, yasa nedeniyle ABD'yi protesto etmiş, Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada yasanın "tek Çin" ilkesini ihlal ettiği belirtilerek, "Tayvan, Çin'in Tayvanı'dır. Çin'in iç işlerine hiçbir dış müdahale kabul edilemez." ifadesine yer verilmişti.

Pelosi'nin ziyareti ve süregelen askeri gerilim
ABD'nin önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin ağustos başındaki ziyareti, iki ülke ve Tayvan Boğazı'nın iki yakası arasında gerilime yol açmıştı.
Pelosi'nin ziyareti, Ada'yı topraklarının parçası olarak gören Pekin'in tepkisini çekmiş, Çin ordusu, ziyaretin ardından Tayvan çevresinde askeri tatbikatlar başlatmış, 7 gün süren tatbikatlar adanın çevresinde fiili abluka oluşturmuştu. Gerçek silah ve mühimmatın kullanıldığı tatbikatlar sırasında Çin ana karasından ateşlenen güdümlü füzeler, Tayvan yakınlarındaki sulara düşmüştü.
Çin ordusu, ziyaretin ardından ada çevresindeki askeri devriye faaliyetlerini ve Tayvan Boğazı'nı ayıran itibari "orta çizgi"yi geçtiği uçuşları düzenli hale getirmişti.
Pekin, "tek Çin ilkesi"ni vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.



Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
TT

Berlin, Afgan mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Taliban ile görüşmeye hazır

Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)
Taliban askerleri Kabil'in düşüşünün ikinci yıldönümünü Afganistan'daki ABD büyükelçiliğine yakın bir caddede kutluyor 15 Ağustos 2023 (Reuters)

İçişleri Bakanı dün verdiği bir röportajda, Almanya'nın, suç işlemekten hüküm giymiş Afgan mültecilerin sınır dışı edilmesini kolaylaştırmak için Afganistan'da iktidardaki Taliban yetkilileriyle doğrudan müzakere etmeyi düşündüğünü söyledi.

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Berlin'de bir barınaktaki Afgan göçmen (Arşiv- Getty)

Alexander Dobrindt Alman “Focus” dergisine verdiği mülakatta şunları söyledi: “Mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Afganistan ile doğrudan anlaşmalar yapmaya çalışıyoruz.”

Muhafazakar bakan, Taliban ile iletişimin şu anda sadece aracı ülkeler üzerinden sağlandığını belirterek, “bu durumun kalıcı bir çözüm olamayacağını” vurguladı.

Sosyal Demokrat Olaf Scholz başkanlığındaki bir önceki hükümet, göç konusundaki sertliğini göstermek amacıyla, 30 Ağustos 2024 tarihinde, Taliban'ın Ağustos 2021'de iktidara dönmesinden bu yana benzeri görülmemiş bir şekilde, suç işlemekten hüküm giymiş 28 Afgan'dan oluşan bir grubu sınır dışı etti.

Berlin Taliban hükümetini tanımadığı için o dönemde Alman makamları Katar üzerinden dolaylı müzakereler yürütmüştü.

Ancak, farklı siyasi partilerden Alman yetkililerin, hükümetin Almanya'da suç işlemekten hüküm giymiş Afgan sığınmacıların sınır dışı edilmesini yoğunlaştırma niyetinde olduğunu teyit etmelerine rağmen bu süreç tekrarlanmadı.

Daha önce Suriye'yi sınır dışı edilebilecek güvenli olmayan ülkeler kategorisine alan ve eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimiyle diplomatik ilişkilerini kesen Almanya, Suriyeli mültecilere yönelik politikasını gözden geçirmeye çalışıyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz bu hafta yaptığı açıklamada, “Suriye'ye sınır dışı edilmenin artık mümkün olduğunu” söyledi.

Avusturya hükümeti dün, son yıllarda Avrupa Birliği içinde ilk olarak, bir suçtan hüküm giymiş bir Suriye vatandaşının ülkesine sınır dışı edildiğini duyurdu.

Bu arada Alman haber dergisi Focus, İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt'in dün Almanya'nın hüküm giymiş Afgan suçluların ülkelerine geri gönderilmesini kolaylaştırmak için Taliban ile doğrudan görüşmeler yapmak istediğini söylediğini aktardı. Dobrindt ayrıca, Suriye'ye sınır dışı edilmeleri de kolaylaştırmaya çalıştıklarını söyledi. Avusturya İçişleri Bakanlığı, 15 yıl sonra ilk kez Suriyeli bir göçmeni dün İstanbul üzerinden Şam'a giden ticari bir uçakla ülkesine sınır dışı ettiğini açıkladı.

Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner, nisan ayında o zamanki Alman mevkidaşı Nancy Wieser ile birlikte Şam'ı ziyaret ettiğini söyledi. Ziyaretin odak noktası tehlikeli suçluların ve İslamcı tehdit oluşturan kişilerin sınır dışı edilmesiydi.

Şarku’l Avsat’ın Focus dergisinden aktardığına göre Dobrindt, “Suriyeli suçluların ülkelerine geri gönderilmesine ilişkin bir anlaşma için Suriye ile temaslar var ama henüz bir sonuç alınamadı” ifadelerini kullandı.

Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP) Berlin, Taliban ile iletişimin şu anda aracı ülkeler aracılığıyla gerçekleştiğini doğruladı (AFP)

Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Beşşar Esed rejiminin aralık ayında devrilmesinin ardından yaşanan kaos sırasında, Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili kararları askıya almıştı. Suriyeli sığınmacıların başvuruları mayıs ayında yeniden değerlendirmeye alındı.