Libya Başbakanı Dibeybe'den Türkiye-Libya deniz yetki anlaşmasına ilişkin açıklama

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Libya Başbakanı Dibeybe'den Türkiye-Libya deniz yetki anlaşmasına ilişkin açıklama

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Türkiye ile ülkesi arasında yapılan deniz yetki anlaşmasının Libya'nın Akdeniz'deki denizcilik ve ekonomik haklarını garanti altına aldığını söyledi.
Dibeybe, Suudi Arabistan'ın El-Hades televizyon kanalına verdiği röportajda, Türkiye ve Libya arasında varılan deniz yetki anlaşması ve Mısır'ın Libya ile deniz sınırını tek taraflı olarak belirlediğini duyurduğu kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sunucunun, Türkiye ile Libya arasındaki deniz yetki anlaşması konusunda Doğu Akdeniz Gaz Forumu üyeleri ile Türkiye arasında anlaşmazlık bulunduğunu ve bu anlaşmaya mahkemede itiraz edildiğini ifade etmesi üzerine Dibeybe, "Türkiye ile yapılan anlaşma Libya'nın Akdeniz'deki denizcilik ve ekonomik hakkını garanti altına alıyor" dedi.
Ülkesinin Türkiye ile yaptığı anlaşma ile ekonomik hakkını aldığını kaydeden Dibeybe, "Libya bu anlaşmayla ekonomik hakkını aldı. Bu, Libyalıların hakkı.. Asla başka bir şahıs ya da devlet bunu ele geçiremez. Genel bir koordinasyon olmasını temenni ederiz ve tüm ülkelerin razı olmasını isteriz" ifadelerini kullandı.

Mısır'ın adımını tamamıyla reddediyoruz
Dibeybe, Mısır'ın Libya ile deniz sınırlarını belirlediğini açıkladığı kararı reddettiklerini belirterek, "Deniz sınırları, kıta sahanlığı anlaşmalarının tek taraflı olması mümkün değil. Mısır'ın bu adımını tamamıyla reddediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Mısır ve Libya arasında deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda bir komisyon oluşturularak anlaşmaya varılması çağrısında bulunan Dibeybe, "Mısırlı kardeşlerimizden ikili bir komisyon oluşturmasını ve anlaşmaya varılmasını talep ediyoruz. Eğer anlaşma olmazsa da Birleşmiş Milletler var, mahkeme var, hukuk var. Hiç kimse sadece tek başına karar alamaz. Eğer Libya tarafını zayıf görüyorlarsa bunu reddediyoruz. Eğer dost ve komşularsa biz ikili anlaşmadan memnun oluruz" ifadelerini kullandı.
Mısır medyasında 13 Aralık'ta yer alan haberlerde, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin ülkesinin batı deniz sınırlarının belirlendiğine ilişkin kararı yayımlanmıştı.
Libya Dışişleri Bakanlığından 17 Aralık'ta yapılan açıklamada da Mısır'ın iki ülke deniz sınırlarının belirlenmesine yönelik aldığı karar "tek taraflı" olarak nitelendirilerek Libya'nın bu kararı tümüyle reddettiği belirtilmişti.



BM: İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki tahliye emri ‘yıkıcı bir darbe’

İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)
İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)
TT

BM: İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki tahliye emri ‘yıkıcı bir darbe’

İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)
İsrail'in tahliye emrinin ardından Deyr el-Balah'tan ayrılan Filistinliler (AP)

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin Deyr el-Balah bölgesinde yaşayanların güneye taşınmasına yönelik emrinin, savaştan etkilenen bölgedeki insani yardım çabalarına ‘yıkıcı bir darbe’ olduğunu bildirdi.

OCHA tarafından yapılan açıklamada şu uyarıda bulunuldu: “İsrail ordusu tarafından bugün yayınlanan toplu tahliye emri, Gazze Şeridi'nde insanları hayatta tutan zaten kırılgan olan yaşam hattına yıkıcı bir darbe daha indirdi.”

İsrail ordusu dün Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yerlerinden edilmiş Filistinlilerle dolup taşan bölgelerin boşaltılması emrini verdi. Deyr el-Balah'taki mahallelere yönelik yakın bir saldırının işareti olabilecek askeri tahliye emri, yakınlarının orada kalmasından korkan İsrailli esirlerin ailelerini alarma geçirdi.

İsrail ordusu, yüz binlerce yerinden edilmiş Gazzelinin barındığı Deyr el-Balah'ın güneybatısındaki bazı bölgelerde yaşayan insanlardan evlerini terk etmelerini ve güneye gitmelerini isteyen broşürleri havadan bıraktı.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri, bölgedeki düşman kabiliyetlerini ve terörist altyapısını yok etmek için büyük bir güçle çalışmaya devam ediyor” denildi. Ordu, mevcut çatışma sırasında bu bölgelere girmediğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre İsrailli kaynaklar, ordunun şimdiye kadar bölgeye girmemesinin nedeninin Hamas'ın orada esirler tuttuğu şüphesi olduğunu söylüyor.

Kalan 50 esirden en az 20'sinin Gazze Şeridi'nde halen hayatta olduğuna inanılıyor.

Esirlerin aileleri ordudan bir açıklama talep etti. Aileler yaptıkları açıklamada, “Sevdiklerimizi kaybetme pahasına bu kararın uygulanmayacağına dair bize söz verebilecek biri var mı?” diye sordu.

Bazı Filistinliler Deyr el-Balah'taki hamlenin uzun süredir devam eden ateşkes müzakerelerinde daha fazla taviz vermesi için Hamas üzerindeki baskıyı arttırma girişimi olabileceğini öne sürdü.

İsrail ve Hamas Doha'da 60 günlük bir ateşkes ve esir serbest bırakma anlaşmasına varmak amacıyla dolaylı görüşmeler yürütüyor, ancak henüz bir ilerleme kaydedildiğine dair bir işaret yok.