Viyana yaşlıları konserlerle rahatlatıyor

Noel'de, Viyana'nın merkezindeki en ünlü cadde olan Kartner Caddesi (DPA)
Noel'de, Viyana'nın merkezindeki en ünlü cadde olan Kartner Caddesi (DPA)
TT

Viyana yaşlıları konserlerle rahatlatıyor

Noel'de, Viyana'nın merkezindeki en ünlü cadde olan Kartner Caddesi (DPA)
Noel'de, Viyana'nın merkezindeki en ünlü cadde olan Kartner Caddesi (DPA)

Avusturya’nın başkenti Viyana'nın prestijli salonlarından birinde, yaşlılıktan bitkin düşmüş veya bunamadan mustarip yaşlıların katıldığı bir konser düzenleniyor. Burada, başkalarının onlara bakışından korkmuyorlar çünkü bu istisnai etkinlik onlara adanıyor.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Musicverein Vakfı Genel Müdürü Stefan Bouley’in kaydettiğine göre, bu konserler dizisi Avusturya'da "Hatıra" adıyla Ekim' de "yaşlıların kendileri için her şeyin mübah olduğu bir yerde kendilerini iyi hissetmeleri için" başlatılmıştı.
Onlarca insan, ünlü yılbaşı partisinin resmi protokolünü benimsemeden, aralarından geçişi kolaylaştıracak şekilde küçük bir salonda oturuyor. Yaşlılar ise tekerlekli sandalyedeyken ve bir yakını ya da yaşlı bakımevlerinden bir bakıcı eşliğinde herhangi bir baskı hissetmeden konserlere gitme sevincini yeniden yaşayabiliyor. Sahnede üç genç Polonyalı müzisyen, Franz Schubert veya Johannes Brahms'ın eserlerini seslendiriyor, bestecilerin hayatlarının ayrıntılarını anlatıyor ve Noel şarkıları seslendiriyor. Mekâna samimi ve duygusal bir hava hakim oluyor ve bu, yaşlıları yanlarındakilerin omuzlarına yaslanmaya sevk ediyor. Müzik eğitimi konusunda uzman olan Mandel, "Konsere katılanların gençlik evrelerine kadar uzanan detayları" öğrenmek ve geçmişlerine uygun bir program belirlemek için "Çok araştırma yapıyorum" diyor.
Mandel, açıklamalarında şunları da kaydetti: "Yaşlılar hastalığın ileri evrelerinde olsalar bile, diğer duyguların aksine, "beynin farklı bölgelerine" nüfuz etme yeteneğine sahip olan müzikle etkileşime giriyorlar.
Ayrıca, "terapötik adımlardan biri olarak" değil, ancak bir konserde duyduklarında "müziğin onlar için yararlı olabileceğine" dikkat çekiyor.
Trobel, partinin "rahat tarzına", kısa süresine (yaklaşık bir saat) ve katılımcıların sanatçılara yakınlığına olan hayranlığını dile getiriyor. Şu anda bellek sorunları olan insanlar için kurulan Brunms Derneği'ni yöneten 67 yaşındaki eski yazılım geliştiricisi, "Katılımcılar eğlenebilir, dans edebilir ve şarkı söyleyebilir, bu da müziğin keyfini daha da fazla çıkarmalarını mümkün kılar" diyor.



Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Otizmde devrim niteliğinde gelişme

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Araştırmacılar, otizmin 4 alt tipini keşfederek bu genetik durumun altında yatan biyolojiyi anlamaya yönelik "dönüştürücü bir adım" attı.

Princeton Üniversitesi ve Simons Vakfı'ndan bilim insanları, otizm kohort çalışması SPARK'taki 5 bin çocuğun verilerini analiz ederek bireyleri özellik kombinasyonlarına göre gruplandırdı.

Araştırmacılar belirli özelliklerle ilgili genetik bağlantılar aramak yerine, sosyal etkileşimlerden tekrarlayan davranışlara ve gelişimsel kilometre taşlarına kadar 230'dan fazla özelliği her bir kişide değerlendirdi.

Bu analiz sayesinde otizmin farklı genetik varyasyon modellerine sahip 4 alt tipini tanımlamayı başardılar.

Flatiron Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı bilim insanı ve çalışmanın ortak başyazarı Natalie Sauerwald, "Otizmin tek bir biyolojik hikayesi değil, birden fazla farklı anlatısı olduğunu görüyoruz" diyor.

Bu, geçmişteki genetik çalışmaların neden genellikle yetersiz kaldığını açıklamaya katkı sağlıyor; aslında birbirine karışmış birden fazla farklı bulmacaya baktığımızı fark etmeden bir yapbozu çözmeye çalışıyorduk. Bireyleri ilk başta alt tiplere ayırana kadar resmin tamamını, genetik örüntüleri göremedik.

Bu 4 alt tip Sosyal ve Davranışsal Zorluklar, Gelişimsel Gecikmeyle Birlikte Karma OSB (Otizm Spektrum Bozukluğu), Orta Derecede Zorluklar ve Geniş Çaplı Etkilenme olarak belirlendi.

İlk tip, otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda gelişimsel kilometre taşlarına ulaşan fakat genellikle dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, anksiyete veya depresyon gibi eşlik eden sorunlar yaşayan çocukları kapsıyor.

İkinci tipte gelişimsel kilometre taşlarına ulaşmada gecikme görülürken eşlik eden rahatsızlıklara dair herhangi bir belirtiye rastlanmıyor.

Üçüncü tip olan Orta Derecede Zorluklar'da otizmle ilgili temel davranışlar olsa da diğer gruplar kadar güçlü değil. Otizmi olmayan çocuklarla benzer bir hızda kilometre taşlarına ulaşıyor ve eşlik eden rahatsızlıklar görülmüyor.

4. tipte en uç ve geniş kapsamlı zorluklar yaşanıyor.

Katılımcıların yüzde 37'sinin yer aldığı birinci ve yüzde 34'ünün bulunduğu üçüncü tip en yaygın gruplar. Yüzde 19'unu içeren ikinci ve yüzde 10'unun olduğu 4. tiplerse en nadir olanlar. 

Bulgular, genetik farklılıkların "yüzeyde benzeyen klinik görünümlerin ardındaki farklı mekanizmalara işaret ettiğini" vurguluyor.

Örneğin hem Geniş Çaplı Etkilenme hem de Karma OSB gruplarındaki çocuklar gelişimsel gecikme ve zihinsel engellilik gibi bazı önemli özellikleri paylaşıyor. Ancak ilk grupta, ebeveynlerden geçmeyen de novo mutasyonların en yüksek oranı görülürken, ikinci grubun nadir kalıtsal genetik varyantları taşıma olasılığı daha fazla.

Bulgular otizmin sadece 4 alt tipi olduğu anlamına gelmiyor; en az 4 tane bulunduğunu ve bunların hem klinik seviyede hem de genom düzeyinde araştırmalar için anlamlı olduğunu gösteren veri odaklı bir çerçevenin keşfedilmesini sağlıyor.

Otizmle mücadele eden ailelerin, çocuklarının hangi otizm alt tipine sahip olduğunu bilmesi yeni bir netlik, kişiye özel bakım, destek ve topluluk imkanı sunabilir.

Independent Türkçe